“Adalet talebi bütün taleplerin önüne geçti”

SİYASET 28.08.2017 - 14:13, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1261+ kez okundu.
 

“Adalet talebi bütün taleplerin önüne geçti”

CHP Kurultay Delegesi Hasan Aslan, Adalet Kurultayı’nın adalete ulaşmak adına önemli bir aşama olduğunu söyledi. “BUNDAN DAHA ÖNEMLİ NE OLABİLİR Kİ?” Adalet talebinin hiç bir zaman son yıllardaki kadar önemli hale gelmediğini savunan Aslan, “OHAL koşullarında adalet talebi zaman zaman bütün taleplerin önüne geçti. Milletvekillerinin tutuklanması, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyım atanması, gazetelerin, yayınevleri ve televizyon kanallarının kapanması, on binlerce insanın görevden alınmasına hep birlikte tanık olduk. Hala 170 dolayında gazeteci cezaevinde. Hak aramak istiyorsunuz başvuracağınız hiçbir yol yok. Hal böyle iken adaletten daha önemli hangi talep olabilir mi?” dedi.  “EKMEK VE SU KADAR YAŞAMSAL” Türkiye’nin, CHP önderliğinde adalet mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Aslan, “ Türkiye, özlemle adaleti bekliyor. Adalet olmayan bir toplumda geleceğe güvenle bakılamaz. 16 Nisan referandumunda ciddi bir meşruiyet sorunu yaşandı.  TBMM'nin iç tüzüğünde yapılan değişiklikle milletvekillerinin konuşma ve itiraz hakları kısıtlandı. Siyasi partileri etkisizleştirmek istiyorlar. Kurultayda herkes için adalet talepleri konuşuldu. Adalet, ekmek ve su kadar yaşamsaldır. Bunun için sonuna kadar adalet mücadelemiz sürecek” diye konuştu.  “DESTAN DESTAN YAZILAN BU TARİH BİZİM” 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 95’nci yıldönümünü de kutlayan Aslan, şöyle devam etti: “Bu zafer yurdun tamamen düşmandan temizlendiği gündür. Mazlum milletler arasında ilk kurtuluş mücadelesini veren Atatürk Türkiye’si ezilen uluslara da örnek olmuş, ışık tutmuştur. Kadınların beşikteki bebekleri bırakıp cephelere koştuğu zaferlerle destan destan tarih yazıldı. Başkomutanlığını Gazi Mustafa Kemal’in yaptığı Türk ordusunun 26 Ağustos 1922’de düşmana karşı taarruza geçerek bir saat gibi kısa bir sürede düşman mevzilerini ele geçirdiği, 30 Ağustos günü çember içine alınan düşman kuvvetleri yok edildi. Bu büyük zafer,  Mustafa Kemal’in önderliğinde yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak da adlandırıldı. Kaçan düşman askerleri İzmir’e kadar takip edilerek 9 Eylül 1922’de İzmir’in de kurtarılması ile yurdumuz tamamen düşmanlardan temizlenmiş oldu.”  Açlık grevinin 173. gününü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için de adalet istediklerini belirten Aslan, “İşe geri dönme talebiyle açlık grevine gittikleri için onlara bedel ödetiliyor. Nuriye ve Semih ölmesin. Çalışma hakları geri verilsin. Adalet ve demokrasi bunu gerektirir. Onları ölümle baş başa bırakmaktır bu. Bu yaşananlar insan hakkını, en kutsal hak olan yaşam hakkını hiçe saymaktır. Onlar, işten atılan beş binden fazla akademisyen, 50 binin üzerinde öğretmen ve 150  binden fazla çalışandan yalnızca ikisi. Onları göz göre göre ölüme terk etmet vicdansızlıktır. Bu ne demokrasi, ne insan hakkı, ne hukuk, ne de adaletle bağdaşmaz” dedi.   “KİMSE ÖRGÜTLERE MÜDAHALE ETMEMELİ” CHP’de kongre sürecinin başladığını da anımsatan Kurultay Delegesi Hasan Aslan, şunları kaydetti: “Bu süreçte hiç kimsenin bölmeye, ayrıştırmaya hakkı yok. Kongreler tamamen örgütler üzerinden tamamlanmalı. Örgütleri ele geçirme planlarından herkes uzak durmak zorunda. Önce kendi içimizde adaletli olmak zorundayız. Bu kongreler huzur ve barış içinde gerçekleşip 2019 seçimlerinde yüzde 50+1 hedefine koşmak zorundayız. Hizip yaratmaya, çatışma ortamı yaratmaya, delege pazarlığına girenler partimize en büyük zararı vermiş olacaklardır. CHP, artık umudun partisidir. Bu nedenle kongrelerimizin barış içinde tamamlanması zorunluluktan da ötedir.”

CHP Kurultay Delegesi Hasan Aslan, Adalet Kurultayı’nın adalete ulaşmak adına önemli bir aşama olduğunu söyledi.

“BUNDAN DAHA ÖNEMLİ NE OLABİLİR Kİ?”

Adalet talebinin hiç bir zaman son yıllardaki kadar önemli hale gelmediğini savunan Aslan, “OHAL koşullarında adalet talebi zaman zaman bütün taleplerin önüne geçti. Milletvekillerinin tutuklanması, seçilmiş belediye başkanlarının görevden alınıp yerlerine kayyım atanması, gazetelerin, yayınevleri ve televizyon kanallarının kapanması, on binlerce insanın görevden alınmasına hep birlikte tanık olduk. Hala 170 dolayında gazeteci cezaevinde. Hak aramak istiyorsunuz başvuracağınız hiçbir yol yok. Hal böyle iken adaletten daha önemli hangi talep olabilir mi?” dedi.

 “EKMEK VE SU KADAR YAŞAMSAL”

Türkiye’nin, CHP önderliğinde adalet mücadelesini sürdüreceğini vurgulayan Aslan, “ Türkiye, özlemle adaleti bekliyor. Adalet olmayan bir toplumda geleceğe güvenle bakılamaz. 16 Nisan referandumunda ciddi bir meşruiyet sorunu yaşandı.  TBMM'nin iç tüzüğünde yapılan değişiklikle milletvekillerinin konuşma ve itiraz hakları kısıtlandı. Siyasi partileri etkisizleştirmek istiyorlar. Kurultayda herkes için adalet talepleri konuşuldu. Adalet, ekmek ve su kadar yaşamsaldır. Bunun için sonuna kadar adalet mücadelemiz sürecek” diye konuştu. 

“DESTAN DESTAN YAZILAN BU TARİH BİZİM”

30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 95’nci yıldönümünü de kutlayan Aslan, şöyle devam etti: “Bu zafer yurdun tamamen düşmandan temizlendiği gündür. Mazlum milletler arasında ilk kurtuluş mücadelesini veren Atatürk Türkiye’si ezilen uluslara da örnek olmuş, ışık tutmuştur. Kadınların beşikteki bebekleri bırakıp cephelere koştuğu zaferlerle destan destan tarih yazıldı. Başkomutanlığını Gazi Mustafa Kemal’in yaptığı Türk ordusunun 26 Ağustos 1922’de düşmana karşı taarruza geçerek bir saat gibi kısa bir sürede düşman mevzilerini ele geçirdiği, 30 Ağustos günü çember içine alınan düşman kuvvetleri yok edildi. Bu büyük zafer,  Mustafa Kemal’in önderliğinde yapıldığı için Başkomutanlık Meydan Muharebesi olarak da adlandırıldı. Kaçan düşman askerleri İzmir’e kadar takip edilerek 9 Eylül 1922’de İzmir’in de kurtarılması ile yurdumuz tamamen düşmanlardan temizlenmiş oldu.” 

Açlık grevinin 173. gününü geride bırakan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için de adalet istediklerini belirten Aslan, “İşe geri dönme talebiyle açlık grevine gittikleri için onlara bedel ödetiliyor. Nuriye ve Semih ölmesin. Çalışma hakları geri verilsin. Adalet ve demokrasi bunu gerektirir. Onları ölümle baş başa bırakmaktır bu. Bu yaşananlar insan hakkını, en kutsal hak olan yaşam hakkını hiçe saymaktır. Onlar, işten atılan beş binden fazla akademisyen, 50 binin üzerinde öğretmen ve 150  binden fazla çalışandan yalnızca ikisi. Onları göz göre göre ölüme terk etmet vicdansızlıktır. Bu ne demokrasi, ne insan hakkı, ne hukuk, ne de adaletle bağdaşmaz” dedi.

 

“KİMSE ÖRGÜTLERE MÜDAHALE ETMEMELİ”

CHP’de kongre sürecinin başladığını da anımsatan Kurultay Delegesi Hasan Aslan, şunları kaydetti: “Bu süreçte hiç kimsenin bölmeye, ayrıştırmaya hakkı yok. Kongreler tamamen örgütler üzerinden tamamlanmalı. Örgütleri ele geçirme planlarından herkes uzak durmak zorunda. Önce kendi içimizde adaletli olmak zorundayız. Bu kongreler huzur ve barış içinde gerçekleşip 2019 seçimlerinde yüzde 50+1 hedefine koşmak zorundayız. Hizip yaratmaya, çatışma ortamı yaratmaya, delege pazarlığına girenler partimize en büyük zararı vermiş olacaklardır. CHP, artık umudun partisidir. Bu nedenle kongrelerimizin barış içinde tamamlanması zorunluluktan da ötedir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.