ADALETSİZLİK ORTADAN KALKSIN EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ

GÜNDEM 29.03.2019 - 17:41, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2732+ kez okundu.
 

ADALETSİZLİK ORTADAN KALKSIN EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET İSTİYORUZ

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel:
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, tüm kamu emekçileri ve kamu emekçisi emekliklerinin 24 Haziran seçimleri öncesinde AKP’nin seçim beyannamesi toplantısında bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından çıkan, “Polis, öğretmen, hemşire, din görevlilerimize bir müjde vermek istiyorum. Diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3.600’e çıkaracağız. Buradaki adaletsizliği gidermiş olacağız.” sözlerini unutmadıklarını söyledi. Yüksel, Egemen’e yaptığı açıklamada, son günlerde hükümet kanadından yapılan açıklamalarda 3.600 ek gösterge sözünün yerel seçim malzemesi haline getirilerek ertelendiğini, üstelik kamu emekçilerinin iş güvencesini tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen “personel reformu” kapsamında ele alınacağının ortaya çıktığını ileri sürdü. Yüksel, “kamu emekçilerinin artan tepkisi ve ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi için sadece dört meslek grubunu değil,  tüm kamu emekçilerini kapsayan bir düzenleme yapılması talebimiz milyonlarca kamu emekçisi tarafından sahiplenilmiştir” dedi. PERSONEL REFORMU MU GELİYOR? AKP iktidarının milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisini oyalama taktiğini sürdürdüğünü anlatan Yüksel, şöyle devam etti: “13 Aralık 2018 tarihinde açıklanan ‘İkinci 100 Günlük Eylem Planında’ sadece öğretmenlere 3.600 ek gösterge verilmesi yer almıştır.  Böylece bırakalım tüm kamu emekçilerini kapsayan adil bir ek gösterge sistemini en başında 3.600 ek gösterge sözü verilen diğer meslek grupları bile unutuldu. AKP Grup Başkanı Naci Bostancı’nın sözleriyle kamu emekçisinin ve emeklisinin on aydır umutla beklediği 3.600 ek gösterge talebi yerel seçimlerden sonrasına bırakılmıştır. Kısacası 3 milyon kamu emekçisinin milyonların adil bir ek gösterge talebi bir kez daha seçim malzemesi haline getirilerek bir başka bahara ertelenmiştir. Üstelik AKP Grup Başkanı’nın yaptığı açıklamaya göre 3.600 ek gösterge konusunun Nisan, Mayıs ayalarında gündeme getirilmesi düşünülen“personel reformu” içinde ele alınması planlanmaktadır. AKP’nin Grup başkanının sözünü ettiği ‘personel reformu’ nun içeriği henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak bu ülkenin kamu emekçileri AKP’nin iktidara geldiği ilk günden bugüne iş güvencelerine göz koyduğunu, yıllardır çıkarılan torba yasalarla, KHK’lerle, OHAL ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yaptığı değişikliklerle iş güvencelerinin alabildiğine sınırlandığını biliyoruz. Yeni düşüncenin iş güvencenin tamamen kaldırılacağını kamuda esnek çalışmanın yaygınlaştırılacağını kuralsız bir çalışma sağlanacağını, evden çalışma, parça çalışma, taşeron çalışma getireceğini kamu performans sisteminde değişiklik yapılacağını çok iyi bilmektedir. Kamu emekçileri, emekliler, işçiler bugüne kadar siyasal iktidar tarafından ‘reform, dönüşüm, devrim, müjde’ denilerek cilalanan her düzenleme sonrasında temel haklarının daha da budandığını, kaşıkla verilenlerin kepçe ile geri alındığını ne yazık ki acı tecrübelerle öğrenmiştir. Buna müsaade etmeyeceğiz. SES, sağlık ve sosyal hizmet işyerlerinde performans ücretlendirmeye karşıdır. Hekim odaklı kamu performansdan diğer sağlık emekçileri yeteri kadar faydalanmamaktadır. Döner sermaye yönetmeliği adaletsizdir. Şimdi değiştirmek istemekteler ama hazırladıkları tasarı ilgili sendikalarla meslek örgütleri ile paylaşmamaktadırlar.” EMEKLİLİK MAAŞLARIYLA İNSANCA YAŞAYABİLMELİYİZ Yüksel, Adana Yüreğir Devlet Hastanesi’nde bir hemşirenin aylık 250 TL  alırken diğer Devlet hastanesinde aynı durumdaki hemşirenin  1250 TL. her ay sabit olmamakla birlikte alabildiğini hatırlattı. Yüksel şunları kaydetti: “Eşit işe eşit ücret ödenmemekte meslekler arasında işyerleri arasında değişik ücretler vardır.  Şehir hastanelerinde çalışanların çoğunluğu taşeron olarak çalışmakta. Taşeron çalışma yasaklanmalı, performans ücretlendirmeden vazgeçilmeli, esnek çalışma, evden çalışma, parça başı çalışma gibi sistemler uygulanmamalı, iş güvencemize dokunmamalı, herkes kadrolu olmalı, tüm ücretler emeklilikten sayılmalı ve genel bütçeden ödenmelidir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri yıpranma payında adalet sağlanmalı, geçmiş hizmetleri sayılmalı, tüm çalışanlar faydalanmalı, ek gösterge yalnız hemşirelere değil, en düşük ek gösterge 3600 olmak üzere hizmet yılları ve mesleklerine göre kademeli olarak yükselterek tüm emekçiler faydalanmalı. Emeklilik maaşları insanca yaşayabilecek bir seviyeye çıkarılmalıdır. GELİR VERGİSİ ADALETSİZLİĞİNE SON VERİLMELİ Yüksel, kamu emekçilerinin maaşlarını eriten gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi, temel ücretlerin insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çekilmesi, ek ödemelerin emekli aylığına yansıtılması, ek gösterge sisteminin adil hale getirilmesi, her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi, sözleşmelilerin kadroya alınması temel taleplerinin hep görmezden gelindiğini anlattı. Yüksel “Toplu sözleşme adı altında dört dönemdir yandaş konfederasyon yönetimi ile varılan mutabakatlarda da üç milyon kamu emekçisinin ve iki milyon kamu emekçisi emeklisinin söz konusu temel talepleri doğrultusunda hiçbir adım atılmamıştır.  Nihayet normal koşullarda toplu pazarlık masasının konusu olan, toplu sözleşme ile çözülmesi gereken mali, sosyal, özlük haklar siyasal iktidar tarafından bir lütuf gibi gösterilerek seçim vaadi haline getirilmiştir.”  
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel:

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, tüm kamu emekçileri ve kamu emekçisi emekliklerinin 24 Haziran seçimleri öncesinde AKP’nin seçim beyannamesi toplantısında bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ağzından çıkan, “Polis, öğretmen, hemşire, din görevlilerimize bir müjde vermek istiyorum. Diğer idarecilerimizin emeklilik ek göstergelerini 3.600’e çıkaracağız. Buradaki adaletsizliği gidermiş olacağız.” sözlerini unutmadıklarını söyledi.

Yüksel, Egemen’e yaptığı açıklamada, son günlerde hükümet kanadından yapılan açıklamalarda 3.600 ek gösterge sözünün yerel seçim malzemesi haline getirilerek ertelendiğini, üstelik kamu emekçilerinin iş güvencesini tamamen ortadan kaldırmayı hedefleyen “personel reformu” kapsamında ele alınacağının ortaya çıktığını ileri sürdü. Yüksel, “kamu emekçilerinin artan tepkisi ve ek gösterge adaletsizliğinin giderilmesi için sadece dört meslek grubunu değil,  tüm kamu emekçilerini kapsayan bir düzenleme yapılması talebimiz milyonlarca kamu emekçisi tarafından sahiplenilmiştir” dedi.

PERSONEL REFORMU MU GELİYOR?

AKP iktidarının milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisini oyalama taktiğini sürdürdüğünü anlatan Yüksel, şöyle devam etti: “13 Aralık 2018 tarihinde açıklanan ‘İkinci 100 Günlük Eylem Planında’ sadece öğretmenlere 3.600 ek gösterge verilmesi yer almıştır.  Böylece bırakalım tüm kamu emekçilerini kapsayan adil bir ek gösterge sistemini en başında 3.600 ek gösterge sözü verilen diğer meslek grupları bile unutuldu. AKP Grup Başkanı Naci Bostancı’nın sözleriyle kamu emekçisinin ve emeklisinin on aydır umutla beklediği 3.600 ek gösterge talebi yerel seçimlerden sonrasına bırakılmıştır. Kısacası 3 milyon kamu emekçisinin milyonların adil bir ek gösterge talebi bir kez daha seçim malzemesi haline getirilerek bir başka bahara ertelenmiştir. Üstelik AKP Grup Başkanı’nın yaptığı açıklamaya göre 3.600 ek gösterge konusunun Nisan, Mayıs ayalarında gündeme getirilmesi düşünülen“personel reformu” içinde ele alınması planlanmaktadır. AKP’nin Grup başkanının sözünü ettiği ‘personel reformu’ nun içeriği henüz tam olarak bilinmemektedir. Ancak bu ülkenin kamu emekçileri AKP’nin iktidara geldiği ilk günden bugüne iş güvencelerine göz koyduğunu, yıllardır çıkarılan torba yasalarla, KHK’lerle, OHAL ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nda yaptığı değişikliklerle iş güvencelerinin alabildiğine sınırlandığını biliyoruz. Yeni düşüncenin iş güvencenin tamamen kaldırılacağını kamuda esnek çalışmanın yaygınlaştırılacağını kuralsız bir çalışma sağlanacağını, evden çalışma, parça çalışma, taşeron çalışma getireceğini kamu performans sisteminde değişiklik yapılacağını çok iyi bilmektedir. Kamu emekçileri, emekliler, işçiler bugüne kadar siyasal iktidar tarafından ‘reform, dönüşüm, devrim, müjde’ denilerek cilalanan her düzenleme sonrasında temel haklarının daha da budandığını, kaşıkla verilenlerin kepçe ile geri alındığını ne yazık ki acı tecrübelerle öğrenmiştir. Buna müsaade etmeyeceğiz. SES, sağlık ve sosyal hizmet işyerlerinde performans ücretlendirmeye karşıdır. Hekim odaklı kamu performansdan diğer sağlık emekçileri yeteri kadar faydalanmamaktadır. Döner sermaye yönetmeliği adaletsizdir. Şimdi değiştirmek istemekteler ama hazırladıkları tasarı ilgili sendikalarla meslek örgütleri ile paylaşmamaktadırlar.”

EMEKLİLİK MAAŞLARIYLA İNSANCA YAŞAYABİLMELİYİZ

Yüksel, Adana Yüreğir Devlet Hastanesi’nde bir hemşirenin aylık 250 TL  alırken diğer Devlet hastanesinde aynı durumdaki hemşirenin  1250 TL. her ay sabit olmamakla birlikte alabildiğini hatırlattı. Yüksel şunları kaydetti: “Eşit işe eşit ücret ödenmemekte meslekler arasında işyerleri arasında değişik ücretler vardır.  Şehir hastanelerinde çalışanların çoğunluğu taşeron olarak çalışmakta. Taşeron çalışma yasaklanmalı, performans ücretlendirmeden vazgeçilmeli, esnek çalışma, evden çalışma, parça başı çalışma gibi sistemler uygulanmamalı, iş güvencemize dokunmamalı, herkes kadrolu olmalı, tüm ücretler emeklilikten sayılmalı ve genel bütçeden ödenmelidir. Sağlık ve sosyal hizmet emekçileri yıpranma payında adalet sağlanmalı, geçmiş hizmetleri sayılmalı, tüm çalışanlar faydalanmalı, ek gösterge yalnız hemşirelere değil, en düşük ek gösterge 3600 olmak üzere hizmet yılları ve mesleklerine göre kademeli olarak yükselterek tüm emekçiler faydalanmalı. Emeklilik maaşları insanca yaşayabilecek bir seviyeye çıkarılmalıdır.

GELİR VERGİSİ ADALETSİZLİĞİNE SON VERİLMELİ

Yüksel, kamu emekçilerinin maaşlarını eriten gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesi, temel ücretlerin insanca yaşamaya yetecek bir seviyeye çekilmesi, ek ödemelerin emekli aylığına yansıtılması, ek gösterge sisteminin adil hale getirilmesi, her türlü güvencesiz istihdama son verilmesi, sözleşmelilerin kadroya alınması temel taleplerinin hep görmezden gelindiğini anlattı. Yüksel “Toplu sözleşme adı altında dört dönemdir yandaş konfederasyon yönetimi ile varılan mutabakatlarda da üç milyon kamu emekçisinin ve iki milyon kamu emekçisi emeklisinin söz konusu temel talepleri doğrultusunda hiçbir adım atılmamıştır.  Nihayet normal koşullarda toplu pazarlık masasının konusu olan, toplu sözleşme ile çözülmesi gereken mali, sosyal, özlük haklar siyasal iktidar tarafından bir lütuf gibi gösterilerek seçim vaadi haline getirilmiştir.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.