ADANA BAROSU’NDAN TBMM’DE KABUL EDİLEN SOSYAL MEDYA YASASINA TEPKİ.

GÜNDEM 29.07.2020 - 12:04, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1238+ kez okundu.
 

ADANA BAROSU’NDAN TBMM’DE KABUL EDİLEN SOSYAL MEDYA YASASINA TEPKİ.

“DEMOKRASİYE AYKIRIDIR VE ÖZGÜR İRADEYE ENGELDİR”   TBMM Genel Kurulu'nda, siyasi otorite tarafından sunulan, 'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' AK Parti ve MHP'lilerin oyları ile kabul edildi.   'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'a' 'sosyal ağ sağlayıcı' şeklinde yeni bir tanımlama getirildi.   Kanunla, kullanıcıların internet ortamında sosyal etkileşim amacıyla metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek veya tüzel kişiler, sosyal ağ sağlayıcı olarak tanımlanacak.   Sosyal medya ağında, yapılan yanlış karşısında ilk anda üye bilgisi istenecek. Üye bilgisini alan devlet bu bilgiyle kişileri “Vatandaş Takip Sistemi”ne dâhil edilecek ve sosyal medyada anlık sanal polisler   vatandaşın peşine takılacak. Bazı yazışmaların ve paylaşımların silinmesi istenecek. Silinmezse, para cezası, silinirse, arşiv de silinsin istenecek.   Baro Başkanı Av. Veli Küçük, yaptığı yazılı açıklamada görüş ve düşüncelerini paylaştı.   “Kanunla, kendilerine gönderilen kararları uygulamazlar ise doğan zararlardan da sorumlu olacaklar ve çok sayıda dava ile karşı karşıya kalacaklar.   Kişilik hakları ihlali gerekçesi ile sadece erişim engellenmeyecek, içerikler de çıkartılacak. Sansür genişleyecek, geriye dönük tüm eleştirel içerik taşıyan haberlerin ve paylaşımların silinmesi sağlanacak. Bu içeriklerin adresleri de arama motorlarından çıkartılacak. Yani kanunla, sadece günceli değil, tarihi bile sansürleme amaçlanmaktadır. Otoriterliği de aşarak, totaliterliğe doğru savrulan bir siyaset anlayışıdır. Yasa eğer bir temsilci bulundurulmazsa bant daraltmaya kadar varan yaptırımlar öngörmektedir.   Türkiye’den mevcut düzende 2019 sonu itibarı ile 408 bin 494 web sitesi, 130 bin URL adresi, 7 bin Twitter hesabı, 40 bin tweet, 10 bin YouTube videosu ve 6 bin 200 Facebook içeriği erişime engellenmiştir. Gazeteciliğin suç sayıldığı Türkiye’de internet ve SM Platformları; iletişim kurmak, doğru bilgiye erişmek ve örgütlenmek için en etkin kullanım alanlarıdır. Bu yasa ile tüm özgürlük mücadeleleri engellenmektedir.   Geçmişin yaşanmış iyi ve kötü her türlü belleğini silmek, yok etmektir. Bunun adı sansürdür.   Kişilerin verileri ciddi şekilde müdahale ile karşı karşıya kalacaktır.   Türkiye’de belirli sayıda kullanıcısı olan sosyal medya adresleri Türkiye içinde bir sabit adreste bulunacak ve bu durumu devlete bildirecek. Kanuni temsilcisi de olacak.   Bu yapılar devletin isteklerinin resmi muhatabı olacaklar. Bu madde sanki hiç tehlikeli değilmiş gibi duruyor. Oysa kullanıcı sayısının neye göre ölçüleceği, sahte hesapların hangi sayıya dâhil olacağı, kurumsal hesaplar, şahıs hesapları, keyfi veya tanıtım sayfa hesapları, özel veya tanıtım grup hesaplarının nereye dâhil olacağı netleştirilmemiştir.   İlk bakışta masum gibi gözüken bu yasa tasarısının ülkemizin demokrasisine hiçbir katkı sunmayacağı açıktır.   Türkiye’nin gündemi sosyal medya yasası olmamalıdır. Türkiye’nin gündemi bitmek bilmeyen kadın cinayetleridir, gelir eşitsizliğidir, ekonomidir, İşsizliktir, insanların gelecek kaygısıdır.” dedi.
“DEMOKRASİYE AYKIRIDIR VE ÖZGÜR İRADEYE ENGELDİR”
 
TBMM Genel Kurulu'nda, siyasi otorite tarafından sunulan, 'İnternet
Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla
İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Teklifi' AK Parti ve MHP'lilerin oyları ile kabul
edildi.
 
'İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar
Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun'a' 'sosyal
ağ sağlayıcı' şeklinde yeni bir tanımlama getirildi.
 
Kanunla, kullanıcıların internet ortamında sosyal etkileşim amacıyla
metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına,
görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek veya
tüzel kişiler, sosyal ağ sağlayıcı olarak tanımlanacak.
 
Sosyal medya ağında, yapılan yanlış karşısında ilk anda üye bilgisi
istenecek. Üye bilgisini alan devlet bu bilgiyle kişileri “Vatandaş Takip
Sistemi”ne dâhil edilecek ve sosyal medyada anlık sanal polisler
 
vatandaşın peşine takılacak. Bazı yazışmaların ve paylaşımların
silinmesi istenecek. Silinmezse, para cezası, silinirse, arşiv de silinsin
istenecek.
 
Baro Başkanı Av. Veli Küçük, yaptığı yazılı açıklamada görüş ve
düşüncelerini paylaştı.
 
“Kanunla, kendilerine gönderilen kararları uygulamazlar ise doğan
zararlardan da sorumlu olacaklar ve çok sayıda dava ile karşı karşıya
kalacaklar.
 
Kişilik hakları ihlali gerekçesi ile sadece erişim engellenmeyecek,
içerikler de çıkartılacak. Sansür genişleyecek, geriye dönük tüm
eleştirel içerik taşıyan haberlerin ve paylaşımların silinmesi
sağlanacak. Bu içeriklerin adresleri de arama motorlarından
çıkartılacak. Yani kanunla, sadece günceli değil, tarihi bile sansürleme
amaçlanmaktadır. Otoriterliği de aşarak, totaliterliğe doğru savrulan
bir siyaset anlayışıdır. Yasa eğer bir temsilci bulundurulmazsa bant
daraltmaya kadar varan yaptırımlar öngörmektedir.
 
Türkiye’den mevcut düzende 2019 sonu itibarı ile 408 bin 494 web
sitesi, 130 bin URL adresi, 7 bin Twitter hesabı, 40 bin tweet, 10 bin
YouTube videosu ve 6 bin 200 Facebook içeriği erişime
engellenmiştir.
Gazeteciliğin suç sayıldığı Türkiye’de internet ve SM Platformları;
iletişim kurmak, doğru bilgiye erişmek ve örgütlenmek için en etkin
kullanım alanlarıdır. Bu yasa ile tüm özgürlük mücadeleleri
engellenmektedir.
 
Geçmişin yaşanmış iyi ve kötü her türlü belleğini silmek, yok etmektir.
Bunun adı sansürdür.
 
Kişilerin verileri ciddi şekilde müdahale ile karşı karşıya kalacaktır.
 
Türkiye’de belirli sayıda kullanıcısı olan sosyal medya adresleri
Türkiye içinde bir sabit adreste bulunacak ve bu durumu devlete
bildirecek. Kanuni temsilcisi de olacak.
 
Bu yapılar devletin isteklerinin resmi muhatabı olacaklar. Bu madde
sanki hiç tehlikeli değilmiş gibi duruyor. Oysa kullanıcı sayısının neye
göre ölçüleceği, sahte hesapların hangi sayıya dâhil olacağı, kurumsal
hesaplar, şahıs hesapları, keyfi veya tanıtım sayfa hesapları, özel veya
tanıtım grup hesaplarının nereye dâhil olacağı netleştirilmemiştir.
 
İlk bakışta masum gibi gözüken bu yasa tasarısının ülkemizin
demokrasisine hiçbir katkı sunmayacağı açıktır.
 
Türkiye’nin gündemi sosyal medya yasası olmamalıdır. Türkiye’nin
gündemi bitmek bilmeyen kadın cinayetleridir, gelir eşitsizliğidir,
ekonomidir, İşsizliktir, insanların gelecek kaygısıdır.” dedi.
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.