“Adanalının geleceği ipotek altına alınıyor”

GÜNDEM 03.12.2017 - 15:06, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1072+ kez okundu.
 

“Adanalının geleceği ipotek altına alınıyor”

ADANA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili, Şehir Plancısı Ulaş Çetinkaya, kamu bütçelerinin finansmanını en temelde vergiler ve diğer kamu gelirlerinin karşıladığını, temsilcilerin asli görevlerinin vergiler ve gelirlerle halkın beklentilerini, kaynaklarını en etkin ve verimli şekilde kullanarak hizmet sunumu gerçekleştirmek olduğunu vurguladı. Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 15 ilçe ve büyükşehir belediye bütçesinin görüşmeleri esnasında söz alan Çetinkaya, kurumsal hedeflere ulaşmanın en önemli aracının doğru gelir-gider politikalarını uygulamak ve eldeki kaynakların en etkin biçimde kullanılmasından geçtiğini kaydetti. Harcamaların hangi gelir kaynaklarıyla sağlanacağını ve bunların yaratacağı olumlu ve olumsuz sonuçların doğru analiz edilmesi gereğine işaret eden Çetinkaya, “Bütçelerin halkın gereksinimlerini ne ölçüde karşıladığı, kaynakların doğru kullanılıp kullanılmadığı ve kamuoyunun tercihlerinin bütçeye yansıması hayati konulardır. Belediye bütçesi o ilde yaşayan insanların “ Ortak Cüzdanı” niteliğindedir. Bu ortak cüzdandan ortak gereksinimler karşılanır. Bütçe belediyelerin önceliklerini parasal olarak ifade eder. Uygulanmasının arkasında bir stratejik plan yatar. Halk bu anlamda seçim yoluyla yerel yönetici ve meclislerini seçerek bütçe yapma yetkisini de bu kişilere verir. Ancak halkın belediye gelir ve harcamalarının nerelerde kullanıldığını bilme ve izlemesi zaman içinde katılımcı bütçe yapma anlayışını getirecek, bütçe uygulamalarını daha şeffaf hale getirecektir. Bu tür faaliyetlerin yerel düzeyde katılımcı demokrasiyi, hesap verilebilirliği yaygınlaştıracağına inanıyorum” dedi. “BÜTÇE PLANLANAMIYOR” Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı bütçe kararnamesi gelirler toplamının 1 milyar 680 milyon lira, giderlerinin ise 1 milyar 865 milyon lira olarak tahmin edildiğini kaydeden Çetinkaya, “2017 yılı gelir bütçesi incelendiğinde gerçekleşme oranının yüzde 60, 2016 yılı yüzde 68 olduğu görülmektedir. Gerçekleşme oranlarının bu kadar düşük olmasına rağmen 2018 yılında gelirler yüzde 12 oranında artırılmıştır. Bu çalışma gelirlerin kontrol edilmeden analiz edilmeden hazırlanmış bütçe olarak görülmektedir. 2017 yılında belediyenin kendi tahsil ettiği gelirlerinden vergi gelirlerinin yüzde 46, Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirlerinin yüzde 43 olduğu tespit edilmiştir. Bu durum belediyenin bütçesini planlayamadığının bir göstergesidir ve büyükşehir yönetiminin yanı sıra ülkemizin genel ekonomik durumu ile de ilgilidir” diye konuştu. Gider bütçesi incelendiğinde 2017 yılı gerçekleşme oranının yüzde 64, 2016 yılında ise yüzde 83 olduğunun görüleceğini kaydeden Çetinkaya, “Gerçekleşme rakamlarının bu düzeyde olduğu düşünüldüğünde 2018 yılında bütçenin yüzde 11 oranında artırılmasının planlı olarak yapılmadığı görülmektedir. Bu durum büyükşehir yönetiminin yanı sıra ülkemizin genel ekonomik durumu ile de ilgili olabilir” dedi. PERSONEL GİDERİ BÜTÇENİN YÜZDE 41’İNİ OLUŞTURUYOR Personel giderlerine de işaret eden Ulaş Çetinkaya, 2016 yılında 196 milyon, 2017’nin ilk 10 ayında 178 milyon, yıl sonuna kadar da 208 milyon lira olacağını ifade eden Çetinkaya, personel giderlerinin 2018 yılı için 211 milyon lira olarak hedeflendiğine işaret etti. Büyükşehir Belediyesi’ndeki taşeron işçiliğinde yaşanan gelişmeleri de irdeleyen Çetinkaya, “2016 yılında 330 milyon, 2017 yılının ilk 10 ayında 325 milyon, bu yılın sonuna kadar ortalamaya göre 380 milyon lira olabilir. 2018 yılında ise taşerondaki gider 445 milyon lira olarak yer alıyor. 2016 yılında toplam kadrolu ve taşeron personel gideri ise 526 milyon lira olmuş, 2017’de kadrolu ve taşeron personel gideri 588 milyon, 2018’de toplam kadrolu ve taşeron personel gideri 656 milyon lira olup 35 milyon lira SGK giderleri de eklendiğinde toplam harcama 691 milyon lira olarak hedeflenmiştir. Büyükşehir’in toplam gideri 1 milyar 865 milyon lira olduğuna göre personel gideri bütçenin yüzde 41’ini oluşturmaktadır. Bu durum doğal olarak personel maaşının ödenememesini doğuracaktır” şeklinde konuştu. MÜLKİYET HAKKINA İŞARET ETTİ Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projelerini de masaya yatıran Çetinkaya, şunları söyledi: “Projeler incelendiğinde 2006 yılından günümüze kadar bin hektardan fazla kentsel dönüşüm alanları ilan edildi. Tamamlanan projeler ise ya portakal bahçesi ya da Seyhan Irmağı manzaralı alanlardır. Kentsel dönüşüm alanlarının ilanı ve imar planları tüm taşınmazları kısıtlayan bir araçtır. Bu kısıtlama ulusal ve uluslararası kanun ve yönetmeliklerile yapılabilir. Anayasanın 35. maddesinde; ‘Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz’ denilmektedir. Mülkiyet hakkı, kişiye başkasının hakkına zarar vermemek ve yasaların koyduğu sınırlamalara uymak koşuluyla sahip olduğu şeyi dilediği gibi kullanma, ürünlerinden yararlanma ve tasarruf olanağı verir. KENTSEL DÖNÜŞÜMDE HAK SAHİPLERİ MAĞDUR EDİLİYOR! Devletin veya bir kamu tüzel kişisinin imar planları ile temel insan haklarından olan mülkiyet hakkını kısıtlayarak bireylerin sahip oldukları taşınmazları üzerinde özgürce tasarruf etmelerinin engellemesi hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 Mayıs 1954 Tarihinde onaylanmış olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1952 Tarihli İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme Ek Protokol’ün 1. Maddesinde; ‘Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir” denilmektedir. Özellikle ilan edilen dönüşüm alanlarına bir çivi çaktırmamak, projeleri sonuçlandırmamak, kamu özel sektör birlikteliğini hayata geçirmemek ya da geç kalmak bu bölgede yaşayanları ve hak sahiplerini afetlerin olumsuzluğuyla baş başa bırakmaktadır. GELİR AZ ARTIYOR, GİDERLER DAHA ÇOK ARTIYOR! 2018 yılı gelir ve gider bütçe tahminleri arasındaki 185 milyon liralık farkın borçlanma sağlanarak denkleştirildiğine dikkat çeken Çetinkaya, diğer hizmetlerde ise ulaşım hizmetlerinin gider ve gelirlerinin Sayıştay kararlarının dikkate alınarak yapılması gereğine işaret etti. Çetinkaya, Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinin çok az arttığını ancak giderlerinin daha çok arttığını vurguladı. 200 milyon lira borçlanan ve 220 milyon liralık arsa satışı olduğuna dikkat çeken Çetinkaya, “2016 yılına kadar olan borçlar ve 2017 yılındaki borçların toplamı neredeyse 2.5 milyar lira iken 2018 borçları da eklendiğinde belediyede daha da sıkıntılı durum oluşacağını söyledi. Bu dikkat çekmelere rağmen insanların akıllarında ‘borçlanmaya neden onay veriyorsunuz’ sorusunun gelebileceğini belirten Çetinkaya,  “Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’nin 14. maddesine göre mecliste bütçe ve kesin hesabın tümüyle reddedilemeyeceğine vurgu yapan Çetinkaya, ‘Ancak değişiklik yapılmak suretiyle kabul edilebilir’ hükmü bulunduğundan olumsuz oy verilemediğini belirtti. ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SUNDU “Bizim tüm çabamız ise yaşadığımız şehrin insanlarımızın yaşam kalitesinin artmasını, devletimizin ve belediyemizin kaynaklarının heba olmamasıdır” diye konuşan Çetinkaya, şu hususlara işaret etti: “Adanalının geleceği ipotek altına alındığı gibi, geleceğe dönük projeleri olmayan, eli kolu bağlı, borçlu bir hale getirilmiştir. Belediye, 2014 yılından günümüze kadar sistematik şekilde borçlandırılıyor ancak yatırım bu borçlanma ile uyuşmuyor.  Bu durumun gelecekte çözüme kavuşabilmesi için Adana Büyükşehir Belediyesi’nde mali disiplin sağlanmalıdır. Kaynaklarını etkin kullanılabileceği, geleceğe dönük gerçekçi planlar yapmalıdır. Gelirlerini arttırıcı önlemlerin yanı sıra savurganlığı olmayan gerçekçi harcama politikaları uygulanmalıdır. Belediye borçlanmalarında ekonomik getiri, gereklilik analizleri yapılmadan keyfi olarak borçlanmadan kaçınılmalıdır. Özellikle hizmet alımlarında şeffaf ve açık olunmalıdır. Umut ediyoruz ki Büyükşehir Belediyesi ve diğer tüm belediyeler bundan sonraki yıllarda, Adanalıların arzu ettiği çağdaş, yaşanabilir güzel bir kent oluşumu için plan ve projeler üreten, hemşehri memnuniyetini ön planda tutan, etik değerlere önem veren, gerçekçi bütçe oluşturulması en büyük temennimizdir. Ortaya koymaya çalıştığım bu tespitlerin dikkate alınacağına umut ediyorum.”

ADANA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Büyükşehir Belediye Meclisi Grup Başkanvekili, Şehir Plancısı Ulaş Çetinkaya, kamu bütçelerinin finansmanını en temelde vergiler ve diğer kamu gelirlerinin karşıladığını, temsilcilerin asli görevlerinin vergiler ve gelirlerle halkın beklentilerini, kaynaklarını en etkin ve verimli şekilde kullanarak hizmet sunumu gerçekleştirmek olduğunu vurguladı. Adana Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 15 ilçe ve büyükşehir belediye bütçesinin görüşmeleri esnasında söz alan Çetinkaya, kurumsal hedeflere ulaşmanın en önemli aracının doğru gelir-gider politikalarını uygulamak ve eldeki kaynakların en etkin biçimde kullanılmasından geçtiğini kaydetti.

Harcamaların hangi gelir kaynaklarıyla sağlanacağını ve bunların yaratacağı olumlu ve olumsuz sonuçların doğru analiz edilmesi gereğine işaret eden Çetinkaya, “Bütçelerin halkın gereksinimlerini ne ölçüde karşıladığı, kaynakların doğru kullanılıp kullanılmadığı ve kamuoyunun tercihlerinin bütçeye yansıması hayati konulardır. Belediye bütçesi o ilde yaşayan insanların “ Ortak Cüzdanı” niteliğindedir. Bu ortak cüzdandan ortak gereksinimler karşılanır. Bütçe belediyelerin önceliklerini parasal olarak ifade eder. Uygulanmasının arkasında bir stratejik plan yatar. Halk bu anlamda seçim yoluyla yerel yönetici ve meclislerini seçerek bütçe yapma yetkisini de bu kişilere verir. Ancak halkın belediye gelir ve harcamalarının nerelerde kullanıldığını bilme ve izlemesi zaman içinde katılımcı bütçe yapma anlayışını getirecek, bütçe uygulamalarını daha şeffaf hale getirecektir. Bu tür faaliyetlerin yerel düzeyde katılımcı demokrasiyi, hesap verilebilirliği yaygınlaştıracağına inanıyorum” dedi.
“BÜTÇE PLANLANAMIYOR”
Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 2018 yılı bütçe kararnamesi gelirler toplamının 1 milyar 680 milyon lira, giderlerinin ise 1 milyar 865 milyon lira olarak tahmin edildiğini kaydeden Çetinkaya, “2017 yılı gelir bütçesi incelendiğinde gerçekleşme oranının yüzde 60, 2016 yılı yüzde 68 olduğu görülmektedir. Gerçekleşme oranlarının bu kadar düşük olmasına rağmen 2018 yılında gelirler yüzde 12 oranında artırılmıştır. Bu çalışma gelirlerin kontrol edilmeden analiz edilmeden hazırlanmış bütçe olarak görülmektedir. 2017 yılında belediyenin kendi tahsil ettiği gelirlerinden vergi gelirlerinin yüzde 46, Teşebbüs ve Mülkiyet Gelirlerinin yüzde 43 olduğu tespit edilmiştir. Bu durum belediyenin bütçesini planlayamadığının bir göstergesidir ve büyükşehir yönetiminin yanı sıra ülkemizin genel ekonomik durumu ile de ilgilidir” diye konuştu. Gider bütçesi incelendiğinde 2017 yılı gerçekleşme oranının yüzde 64, 2016 yılında ise yüzde 83 olduğunun görüleceğini kaydeden Çetinkaya, “Gerçekleşme rakamlarının bu düzeyde olduğu düşünüldüğünde 2018 yılında bütçenin yüzde 11 oranında artırılmasının planlı olarak yapılmadığı görülmektedir. Bu durum büyükşehir yönetiminin yanı sıra ülkemizin genel ekonomik durumu ile de ilgili olabilir” dedi.
PERSONEL GİDERİ BÜTÇENİN YÜZDE 41’İNİ OLUŞTURUYOR
Personel giderlerine de işaret eden Ulaş Çetinkaya, 2016 yılında 196 milyon, 2017’nin ilk 10 ayında 178 milyon, yıl sonuna kadar da 208 milyon lira olacağını ifade eden Çetinkaya, personel giderlerinin 2018 yılı için 211 milyon lira olarak hedeflendiğine işaret etti. Büyükşehir Belediyesi’ndeki taşeron işçiliğinde yaşanan gelişmeleri de irdeleyen Çetinkaya, “2016 yılında 330 milyon, 2017 yılının ilk 10 ayında 325 milyon, bu yılın sonuna kadar ortalamaya göre 380 milyon lira olabilir. 2018 yılında ise taşerondaki gider 445 milyon lira olarak yer alıyor. 2016 yılında toplam kadrolu ve taşeron personel gideri ise 526 milyon lira olmuş, 2017’de kadrolu ve taşeron personel gideri 588 milyon, 2018’de toplam kadrolu ve taşeron personel gideri 656 milyon lira olup 35 milyon lira SGK giderleri de eklendiğinde toplam harcama 691 milyon lira olarak hedeflenmiştir. Büyükşehir’in toplam gideri 1 milyar 865 milyon lira olduğuna göre personel gideri bütçenin yüzde 41’ini oluşturmaktadır. Bu durum doğal olarak personel maaşının ödenememesini doğuracaktır” şeklinde konuştu.
MÜLKİYET HAKKINA İŞARET ETTİ
Büyükşehir Belediyesi’nin kentsel dönüşüm projelerini de masaya yatıran Çetinkaya, şunları söyledi:
“Projeler incelendiğinde 2006 yılından günümüze kadar bin hektardan fazla kentsel dönüşüm alanları ilan edildi. Tamamlanan projeler ise ya portakal bahçesi ya da Seyhan Irmağı manzaralı alanlardır. Kentsel dönüşüm alanlarının ilanı ve imar planları tüm taşınmazları kısıtlayan bir araçtır. Bu kısıtlama ulusal ve uluslararası kanun ve yönetmeliklerile yapılabilir. Anayasanın 35. maddesinde; ‘Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz’ denilmektedir. Mülkiyet hakkı, kişiye başkasının hakkına zarar vermemek ve yasaların koyduğu sınırlamalara uymak koşuluyla sahip olduğu şeyi dilediği gibi kullanma, ürünlerinden yararlanma ve tasarruf olanağı verir.
KENTSEL DÖNÜŞÜMDE HAK SAHİPLERİ MAĞDUR EDİLİYOR!
Devletin veya bir kamu tüzel kişisinin imar planları ile temel insan haklarından olan mülkiyet hakkını kısıtlayarak bireylerin sahip oldukları taşınmazları üzerinde özgürce tasarruf etmelerinin engellemesi hukuk devleti ilkesine aykırıdır. Öte yandan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 18 Mayıs 1954 Tarihinde onaylanmış olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 1952 Tarihli İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme Ek Protokol’ün 1. Maddesinde; ‘Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir” denilmektedir. Özellikle ilan edilen dönüşüm alanlarına bir çivi çaktırmamak, projeleri sonuçlandırmamak, kamu özel sektör birlikteliğini hayata geçirmemek ya da geç kalmak bu bölgede yaşayanları ve hak sahiplerini afetlerin olumsuzluğuyla baş başa bırakmaktadır.
GELİR AZ ARTIYOR, GİDERLER DAHA ÇOK ARTIYOR!
2018 yılı gelir ve gider bütçe tahminleri arasındaki 185 milyon liralık farkın borçlanma sağlanarak denkleştirildiğine dikkat çeken Çetinkaya, diğer hizmetlerde ise ulaşım hizmetlerinin gider ve gelirlerinin Sayıştay kararlarının dikkate alınarak yapılması gereğine işaret etti. Çetinkaya, Büyükşehir Belediyesi’nin gelirlerinin çok az arttığını ancak giderlerinin daha çok arttığını vurguladı. 200 milyon lira borçlanan ve 220 milyon liralık arsa satışı olduğuna dikkat çeken Çetinkaya, “2016 yılına kadar olan borçlar ve 2017 yılındaki borçların toplamı neredeyse 2.5 milyar lira iken 2018 borçları da eklendiğinde belediyede daha da sıkıntılı durum oluşacağını söyledi. Bu dikkat çekmelere rağmen insanların akıllarında ‘borçlanmaya neden onay veriyorsunuz’ sorusunun gelebileceğini belirten Çetinkaya,  “Belediye Meclisi Çalışma Yönetmeliği’nin 14. maddesine göre mecliste bütçe ve kesin hesabın tümüyle reddedilemeyeceğine vurgu yapan Çetinkaya, ‘Ancak değişiklik yapılmak suretiyle kabul edilebilir’ hükmü bulunduğundan olumsuz oy verilemediğini belirtti.
ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ SUNDU
“Bizim tüm çabamız ise yaşadığımız şehrin insanlarımızın yaşam kalitesinin artmasını, devletimizin ve belediyemizin kaynaklarının heba olmamasıdır” diye konuşan Çetinkaya, şu hususlara işaret etti:
Adanalının geleceği ipotek altına alındığı gibi, geleceğe dönük projeleri olmayan, eli kolu bağlı, borçlu bir hale getirilmiştir. Belediye, 2014 yılından günümüze kadar sistematik şekilde borçlandırılıyor ancak yatırım bu borçlanma ile uyuşmuyor.  Bu durumun gelecekte çözüme kavuşabilmesi için
Adana Büyükşehir Belediyesi’nde mali disiplin sağlanmalıdır. Kaynaklarını etkin kullanılabileceği, geleceğe dönük gerçekçi planlar yapmalıdır. Gelirlerini arttırıcı önlemlerin yanı sıra savurganlığı olmayan gerçekçi harcama politikaları uygulanmalıdır. Belediye borçlanmalarında ekonomik getiri, gereklilik analizleri yapılmadan keyfi olarak borçlanmadan kaçınılmalıdır. Özellikle hizmet alımlarında şeffaf ve açık olunmalıdır.
Umut ediyoruz ki Büyükşehir Belediyesi ve diğer tüm belediyeler bundan sonraki yıllarda, Adanalıların arzu ettiği çağdaş, yaşanabilir güzel bir kent oluşumu için plan ve projeler üreten, hemşehri memnuniyetini ön planda tutan, etik değerlere önem veren, gerçekçi bütçe oluşturulması en büyük temennimizdir. Ortaya koymaya çalıştığım bu tespitlerin dikkate alınacağına umut ediyorum.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.