AKÇA: İnsanlar Haklarıyla Yaşasın

10.12.2017 - 12:27, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1761+ kez okundu.
 

AKÇA: İnsanlar Haklarıyla Yaşasın

  Adana Çocuk ve Kadın Hakları Dernek Başkanı Çiğdem Akça yaptığı yazılı açıklamayla, İnsan Haklarının önemine dikkat çekti. Haklara uygun yaşam koşullarının sağlanmasının devletlerin asli görevi olduğunun altını çizdi. Akça: “1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, "insan haklarının anayasası" olarak tanımlanır. İnsanın doğuştan sahip olduğu kişisel hak ve özgürlükleri tanımlar, her insanın yasa önünde eşit olduğunu, işkenceye, kötü muameleye ve onur kırıcı cezalara tabi tutulamayacağını ilan eder. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda uluslararası toplum tarafından sürdürülür.1948'de kabul edildiği tarih 10 Aralık her yıl Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanır. 69 yıl önce kabul edilen sözleşmeyle, bugün dünyada yaşanan insanlık dışı uygulamalar düşündürücüdür. BM'nin altı temel insan hakları sözleşmesi vardır: Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi İşkenceye Karşı Sözleşme Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Sözleşmesi Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi Çocuk Hakları Sözleşmesi Türkiye, Birleşmiş Milletler çerçevesinde oluşturulan temel insan hakkı sözleşmelerini tümüne taraftır. İnsan hakları niçin önemlidir? İnsan hakları sorunu, bütün ülkelerin gündemindedir. Bütün ülkelerin hükümetleri, insan hakları ihlallerine meydan vermemeyi başlıca görev olarak kabul etmek durumundadır. Ancak insan haklarının korunması görevi, sadece Hükümetlerin başarabileceği bir iş değildir. Bu görev, bütün kuruluşların, bütün insanların işbirliğini gerektirmektedir. Bu çerçeve içerisinde, insan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenerek, uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun toplumda ve bütün insanlarda bulunması büyük önem taşımaktadır.  İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, önsözüyle birlikte 30 maddeden oluşmakta, 1-21. maddeler arasında klasik temel haklara, 22-27. maddelerde ise sosyal ekonomik ve kültürel haklara yer verilmektedir. Beyanname tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasını garanti altına almaktadır. Buna göre, herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşittir. Zamanımızda, insan haklarının gelişimi çerçevesinde, bu hakların gruplandırıldığını görüyoruz: Buna göre, Can ve mal güvenliği, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü ve siyasi haklar gibi geleneksel hak ve özgürlükler, birinci kuşak haklar çalışma hakkı, adil ve eşit ücret, insan haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşma hakkı ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı gibi bir takım ekonomik ve sosyal haklar da ikinci kuşak haklar haklar olarak adlandırılmaktadır. Teknolojik gelişmeye paralel olarak temiz bir çevrede yaşama hakkı, bilgisayar verilerine karşı özel hayatın korunmasını isteme hakkı, sanat ve bilim özgürlüğü, tüketici hakkı, tıbbi ve biyolojik gelişmelere karşı korunma gibi haklar da üçüncü kuşak haklardır ve bu haklar sürekli gelişmektedir. Avrupa Birliği tarafından hazırlanmakta olan Temel Haklar Sözleşmesinde de onurlu yaşama hakkı, özgürlük, eşitlik, dayanışma, vatandaşlık hakları, adli haklar ana başlıklar altında tüm bu haklar güvence altına alınmıştır. Daha yaşanılır bir Dünya özlemiyle, insanlığa yakışır yaşam tarzına tüm insanların kavuşması dileğiyle ADANA Çocuk ve Kadın Hakları Derneği olarak 10 Aralık İnsan Hakları Günüzü kutlarız.”  

 

Adana Çocuk ve Kadın Hakları Dernek Başkanı Çiğdem Akça yaptığı yazılı açıklamayla, İnsan Haklarının önemine dikkat çekti. Haklara uygun yaşam koşullarının sağlanmasının devletlerin asli görevi olduğunun altını çizdi.

Akça: “1948'de kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, "insan haklarının anayasası" olarak tanımlanır. İnsanın doğuştan sahip olduğu kişisel hak ve özgürlükleri tanımlar, her insanın yasa önünde eşit olduğunu, işkenceye, kötü muameleye ve onur kırıcı cezalara tabi tutulamayacağını ilan eder. İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi yolunda uluslararası toplum tarafından sürdürülür.1948'de kabul edildiği tarih 10 Aralık her yıl Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanır. 69 yıl önce kabul edilen sözleşmeyle, bugün dünyada yaşanan insanlık dışı uygulamalar düşündürücüdür.
BM'nin altı temel insan hakları sözleşmesi vardır:
Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi
Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Uluslararası Sözleşmesi
İşkenceye Karşı Sözleşme
Irk Ayrımcılığının Önlenmesi Sözleşmesi
Kadınlara Karşı Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi
Çocuk Hakları Sözleşmesi

Türkiye, Birleşmiş Milletler çerçevesinde oluşturulan temel insan hakkı sözleşmelerini tümüne taraftır.

İnsan hakları niçin önemlidir?
İnsan hakları sorunu, bütün ülkelerin gündemindedir. Bütün ülkelerin hükümetleri, insan hakları ihlallerine meydan vermemeyi başlıca görev olarak kabul etmek durumundadır. Ancak insan haklarının korunması görevi, sadece Hükümetlerin başarabileceği bir iş değildir. Bu görev, bütün kuruluşların, bütün insanların işbirliğini gerektirmektedir. Bu çerçeve içerisinde, insan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenerek, uygulanması için gerekli sorumluluk duygusunun toplumda ve bütün insanlarda bulunması büyük önem taşımaktadır. 
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, önsözüyle birlikte 30 maddeden oluşmakta, 1-21. maddeler arasında klasik temel haklara, 22-27. maddelerde ise sosyal ekonomik ve kültürel haklara yer verilmektedir. Beyanname tüm insanların hiçbir ayrım gözetilmeksizin yalnızca insan oluşlarından dolayı eşit, özgür ve onurlu yaşama hakkına sahip olmasını garanti altına almaktadır. Buna göre, herkes cinsiyet, ırk, renk, din, dil, yaş, tabiyet, düşünce farkı, ulusal veya toplumsal köken, zenginlik gibi fark olmaksızın kanun karşısında eşittir.
Zamanımızda, insan haklarının gelişimi çerçevesinde, bu hakların gruplandırıldığını görüyoruz: Buna göre, Can ve mal güvenliği, din ve vicdan özgürlüğü, düşünce ve ifade özgürlüğü ve siyasi haklar gibi geleneksel hak ve özgürlükler, birinci kuşak haklar çalışma hakkı, adil ve eşit ücret, insan haysiyetine yaraşır bir yaşam düzeyine kavuşma hakkı ve sağlık hizmetlerinden yararlanma hakkı gibi bir takım ekonomik ve sosyal haklar da ikinci kuşak haklar haklar olarak adlandırılmaktadır. Teknolojik gelişmeye paralel olarak temiz bir çevrede yaşama hakkı, bilgisayar verilerine karşı özel hayatın korunmasını isteme hakkı, sanat ve bilim özgürlüğü, tüketici hakkı, tıbbi ve biyolojik gelişmelere karşı korunma gibi haklar da üçüncü kuşak haklardır ve bu haklar sürekli gelişmektedir. Avrupa Birliği tarafından hazırlanmakta olan Temel Haklar Sözleşmesinde de onurlu yaşama hakkı, özgürlük, eşitlik, dayanışma, vatandaşlık hakları, adli haklar ana başlıklar altında tüm bu haklar güvence altına alınmıştır. Daha yaşanılır bir Dünya özlemiyle, insanlığa yakışır yaşam tarzına tüm insanların kavuşması dileğiyle ADANA Çocuk ve Kadın Hakları Derneği olarak 10 Aralık İnsan Hakları Günüzü kutlarız.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.