Bir Yeşilçam efsanesi: Yavuz Karakaş

  Yarım asırdan fazla sinema sektörünün içinde olan biridir o. Dile kolay, tam 58 yıldır beyaz perdeye hizmet ediyor. Siyah beyaz filmlerde bile o vardı. 450 film, 100 dizi de rol aldı.  İşte o isim, Yeşilçam’ın efsanelerinden biri olan Yavuz Karakaş. YÜZYILIN BESTEKARLARINDAN EMİN ONGAN’IN ÖĞRENCİSİ… Yüzyılın Türk Musiki bestekarlarından biri olan ve Üsküdar Musiki Cemiyeti’ne adı verilen Emin Ongan’dan da ders alan bir sanatçı Yavuz Karakaş. Aktörlüğü bilinse de okurluğu, iki plak çıkardığı, ünlü mekânlarda ve gazinolarda bateri çaldığını çok kişi bilmez. SEKS FİLMLERİ FURYASI SİNEMAYA KÜSTÜRMÜŞTÜ 25 yaşında evlendiğinde,  aldığı müzik dersi işe yaradı. Enstrümanlar sayesinde ailesinin geçimini sağladı.  Okuyuculuk ve bateristlik sayesinde para kazanma imkânı oldu. 1970’li yıllarda Yeşilçamdaki seks filmleri furyası başlayınca, sinemaya küserek filmlerine ara verdi. Almanya’ya gitti, sonra yeniden ülkesine döndü. YAŞAYAN BİR TARİH Yavuz Karakaş, 1960 yılında ilk kez “Kolsuz Bebek” adlı film ile oyunculuğa adım attı. Gerçek sanatçıların büyük çoğunluğunun layık olduğu yere gelemediğinin altını çizen Karakaş ile kısa ama keyifli bir sohbetimiz oldu. 1937 doğumlu Yavuz Karakaş, aslında yaşayan bir sinema tarihidir. Bakın neler anlattı Yavuz Karakaş: “DERGİ KAPAĞINDA ÇIKAN JÖN OLUYORDU” “1960 yılında Kolsuz Bebek filmiyle ilk kez bir filmde rol aldım. Benim torpilim yoktu ve hep ikinci, üçüncü adam rolleri bize veriliyordu. Torpille mecmua kapağına fotoğrafı konulanlar jön yapılıyordu. Ne adamım, ne madamım vardı. Vatani görevimi yaptığımda 22 yaşındaydım ve sinemaya başladım. Şimdi yaşım 80… Böyle bir camianın içinde olmama rağmen yaşamım boyunca hiç alkol ve sigara kullanmadım. Zor yıllardı. Eniştemin Beyoğlu’nda gazinosu vardı. Gazinoda saz biterdi, alttaki mekâna iner orada çalıp söylerdim. Bateriyi orada öğrendim. 1970 yılında biri Hülya, diğeri Harika Plak’tan iki plak çıkardım. İki erkek bir kız evladım, beş torunum var.” 24. Uluslararası Adana Film Festivali kapsamında kente gelen Yavuz Karakaş, festivali anlamlı bulduğunu, halkla iç içe olduklarını belirtirken onur ödüllerinin sadece jönlere verildiğinden yakındı. “ONUR ÖDÜLÜ NEDEN SADECE JÖNLERE?” Sanatçı Karakaş, “Bana verilmiş tam 78 plaket var. Oysa Onur ödülleri hep jönlere veriliyor. Bu ödüller, neden karakter aktörlerine verilmiyor? Umarım 25’inci festivalde bizleri  de ödüle layık görürler. Kökenim Elazığ, doğum yerim Gaziantep’tir. Benim 78 plaketim var ama hiç Onur ödülüm yok. 58 yıllık sanat yaşamında böyle bir ödül almak bana verilecek en büyük onur olacaktır” dedi. YILMAZ GÜNEY’İ TOPTAŞI CEZAEVİNDEN ALMIŞTI Türk sinemasının ‘Bir güzel çirkin kralı’ ve efsanelerinden Yılmaz Güney ile de anıları var onun. Yılmaz Güney, Toptaşı cezaevinden çıktığında onu karşılayan ve alıp götüren kişi de yine Yavuz Karakaş…  Karakaş, Yılmaz Güney ile iki filmde oynadı. Yılmaz Güney için “İyi bir insandı, mertti. Namus timsaliydi ve tam bir Anadolu çocuğuydu. Onu çok özlüyoruz” diyor.  Yavuz Karakaş, günümüz sinema sektörünün Yeşilçam’a ters bakmasına üzüldüğünü ifade etti ve sitemini şöyle dile getirdi: “RÜZGAR EKEN FIRTINA BİÇER” “Bize artık sinema daveti yok. En büyük şikâyetim bize kör bakmaları. Yeşilçam’a bu alerji nedir, anlamadım. Tek yapılan 10 filmde oynadım.  Şimdi bizden ille de ezber istiyorlar. Biz yol gösteriyoruz oysa… Elimiz ayağımız tutuyorken koyun mikrofonu içimize verin sufleyi, ama yapmıyorlar… İlle de ezber istiyorlar. Bizlere alerjiniz olmasın. Rüzgâr eken, fırtına biçer. Bakalım yarın kendileri ne olacak.” Karakaş’ın önemli filmleri arasında, Çanakkale Aslanları, Kocamın Nişanlısı (Sadri Alışık, Gönül Yazar ve Çolpan İlhan‘la beraber), Bir Dağ Masalı (Türkan Şoray’ın ağabeyi rolünde), Başımı Belaya Sokma (Eşref Kolçak’la), İyi Aile Çocuğu, Şark Bülbülü, İnek Şaban (Kemal Sunal ile) gibi filmleri sayılabilir. STV’de Sır Kapısı, TGRT’de birçok dizide, Berivan adlı dizide Merdan Ağa rolüyle Sibel Can ile beraber olmak üzere birçok TV dizisinde rol aldı ve çalışmalarına devam etmektedir.