“CHP BU YAPIYLA NE DEĞİŞİR, NE DE DEĞİŞTİREBİLİR”

SİYASET 01.02.2018 - 15:42, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2465+ kez okundu.
 

“CHP BU YAPIYLA NE DEĞİŞİR, NE DE DEĞİŞTİREBİLİR”

CHP’li ünlü işadamı Orhan Büyükkardeş, iktidarın karşısında son derece zayıf kalan bir muhalefet gerçeği olduğunu söyledi. “SON DERECE DONANIMLI AMA…” Kurultay delegesi olduğu dönemde kendisinin de Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdiğini kaydeden Büyükkardeş, “Kılaçdaroğlu ile yürümek sıkıntı yaratıyor. Son derece donanımlı, siyasi nezaket sahibi bir insan ama meseleler karşısında zayıf kalıyor” dedi. “DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMAYACAK” 3-4 Şubat’ta yapılacak olan 36. Olağan Büyük Kurultay sonrasında değişen bir şey olmayacağını öne süren Büyükkardeş, “Ülkenin nasıl sömürülüp katledildiğini, bir bölünmeye doğru gidildiğini, ülke değerlerinin emperyalist tekele alındığını görebilen ve bunu halka anlatan bir yapıyla yürümedikten sonra değişen hiç bir şey olmayacaktır” diye konuştu. “ASKER DELEGEYLE DEMOKRATİK SEÇİM OLMAZ” CHP Büyük Kurultayı’nda demokratik bir seçim olmayacağını söyleyen Orhan Büyükkardeş, “Parti yönetimlerinde asker delege seçildiği için, geriye kalanlara seçilme şansı tanınmıyor” dedi. “ÜLKE FELAKETE SÜRÜKLENİYOR” CHP yönetiminin ülkenin ne kadar kötü bir noktaya geldiğini net şekilde ortaya koyamadığının altını çizen Büyükkardeş, şöyle devam etti: “Gerçekten ülke bir felakete sürükleniyor. Oynanan oyunun farkında olmak gerek. Farkında olup da değilmiş gibi davranan bir muhalefet varsa bu daha da kötü. Türkiye adım adım bir Ortaçağ karanlığına doğru sürükleniyor. Hatta bölünmeye gidiyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı ana muhalefet genel başkanına ‘ulan’ diyor.  Şimdi resmi anlamda bir diktaya gidiş için tek seçimlik iş kalmış durumda. Oysa CHP, halkın anlayacağı şekilde bir muhalefet yapamıyor. Şimdi bir Afrin meselesi var. ABD’ye, Rusya’ya bağırıp çağırmanın bir anlamı yok. 911 kilometrelik sınırın 800 kilometresini YPG’ye, PYD’ye ver sonra ‘Eyvah’ de. Niye Peşmergeyi davul zurnayla karşıladın? Karşında bir devlet var gibi örgüt liderini ağırlayan sensin. Şimdi de kendisine ‘gazi’ unvanı vermek gibi bir komediyle karşı karşıyayız. İşte bunun için ülkede neler olup bittiğini görebilecek bir lider olmadıkça muhalefette değişen bir şey olmayacaktır.” DİZAYN EDİLMİŞ MUHALEFET VE BAHÇELİ… Dünyayı yöneten güçlerin sayısız entrikaları olduğunu, ülkelerin dizayn edildiğini öne süren Orhan Büyükkardeş, “Muhalefet de aynı şekilde dizayn ediliyor. İşte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Adalar işgal ediliyor çıt yok. Ülke bölünmeye doğru gidiyor ama onun gıkı çıkmıyor” diye konuştu. “EMPERYALİSTLERİN İŞTAHI KABARIYOR” CHP kurultayının bu yapıyla bir şeyi değiştirmeyeceğini anlatan Büyükkardeş, şunları kaydetti: “Türkiye yakın tarihte bölünmeyle karşı karşıya kalabilir. Şeriatla yönetilir hale getirilebilir. Bizim bor ve krom madenlerimize, suyumuza gözlerini diken bir emperyalist güç var. Irak’ın Suriye’nin petrolünün iştahını kabarttığı bir emperyalizm gerçeği var. Bölge adeta yenilmesi beklenen yemek gibi. Şimdi bu durum ortadayken; ABD’nin gücünü kaybettiği filan söyleniyor. ABD’de bir ailenin serveti Türkiye bütçesinin 5-10 katı. Oradaki bu servet sahipleri her şeyi yönlendiriyor. Kim onlara iyi hizmet edecekse onu seçtiriyor. Silahından, gıdasına, ilacından, gübresine her şeyi onlar satıyor.  Bunlar daha çok kazanmak için toplumları zehirliyor. Kimyasallarla, zehirle, ilaçla hastalık yaratıyorlar. Şimdi tüm Türkiye Afrin’e odaklandı. Aldın, bitirdin getirisi ne?  Sonra eleştirenlere profesör olsan ne yazar, doktor olsan olsan ne yazar diye tepki gösteriyorsun. Afrin, El-bab, Mümbiç geleceğe yönelik bir iştir ve bölünmede aktif rol oynayacaktır. Akdeniz’e bir petrol koridoru açılacak. Türkiye ise adeta bir temizlik yapıyor bu koridor için. Koridor ABD kontrolünde olacak. Hem de içine Güneydoğu’yu da katarak. Bunda Rusya, ABD belki de Çin bile yararlanacak ama biz menfaat elde edemeyeceğimiz gibi akıbetimiz ise Irak ve Suriye gibi olacak. Tüm bunları açık net şekilde ortaya koymalı.” “ 20 MİLYON KANSER, DİYABET VE ALZHEİMER HASTASI VAR ” Türkiye’nin nasıl zehirlendiğinin halka anlatılması gerektiğini belirten Orhan Büyükkardeş, “Şimdi halkı mısır şurubuyla zehirliyorlar. Atatürk, bu kadar akılsız mıydı ki çay ve şeker fabrikaları kurdu. Yıllarca bu kurumlar üreticiyi korudu. Adnan Menderes’in Başbakanlığıyla birlikte ülkeye tarım tekelleri girmeye başladı. Bitkilerin genetiğiyle oynandı. Sonra deli dana hastalığı çıktı. Hayvanlar da insanlar da hasta edildi. Şu an ülkemizde 20 milyon diyabet, Alzheimer ve kanser hastası bulunuyor. Bilinçli, çağdaş ülkeler genetiğiyle oynanmış ürünü sokmuyor ülkesine. Şekerimiz yabancı tekelin elinde. Teşviki kaldırıyorlar, çiftçi ise ekimden vazgeçiyor. Tüm bitkiler hastalığa açık. Buna rağmen sezonda bir kez ilaçlanması yetiyor. Oysa genetiğiyle oynanmış ürünü 20 kez ilaçlıyorsunuz. Toprak ölüyor, kirleniyor, bu suya karışıyor, su kirleniyor, havaya karışıyor, hava kirleniyor. Bunlar yavaş yavaş oluyor ve zehirliyor, öldürüyor. Bu kadar çok şey varken biz kurultayla uğraşıyoruz. Her şey yabancı tekellerin elinde. Bunlar kimseye anlatılmıyor. “ “GÜNDEMİ BİR KİŞİ BELİRLİYOR, MUHALEFET DE LAF YETİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR”   Türkiye’de gündemi bir kişinin belirlediğini muhalefetin ise ona cevap yetiştirmeye çalıştığını savunan Büyükkardeş, “Sami Güçlü, tarım bakanıydı. Çiftçiyi ihracata yönlendirdi ve siyasi hayatı bitti. Çünkü ihracat olursa refah olur, ülke kazanır. Bu nedenle aykırı kişilerin, dizayn edilemeyenlerin politikada bir yere gelmesi zor. Gelse de o yapı içinde bir vazo gibi durmaktan öte bir şey olmaz” dedi.

CHP’li ünlü işadamı Orhan Büyükkardeş, iktidarın karşısında son derece zayıf kalan bir muhalefet gerçeği olduğunu söyledi.

“SON DERECE DONANIMLI AMA…”

Kurultay delegesi olduğu dönemde kendisinin de Kemal Kılıçdaroğlu’na oy verdiğini kaydeden Büyükkardeş, “Kılaçdaroğlu ile yürümek sıkıntı yaratıyor. Son derece donanımlı, siyasi nezaket sahibi bir insan ama meseleler karşısında zayıf kalıyor” dedi.

“DEĞİŞEN BİR ŞEY OLMAYACAK”

3-4 Şubat’ta yapılacak olan 36. Olağan Büyük Kurultay sonrasında değişen bir şey olmayacağını öne süren Büyükkardeş, “Ülkenin nasıl sömürülüp katledildiğini, bir bölünmeye doğru gidildiğini, ülke değerlerinin emperyalist tekele alındığını görebilen ve bunu halka anlatan bir yapıyla yürümedikten sonra değişen hiç bir şey olmayacaktır” diye konuştu.

“ASKER DELEGEYLE DEMOKRATİK SEÇİM OLMAZ”

CHP Büyük Kurultayı’nda demokratik bir seçim olmayacağını söyleyen Orhan Büyükkardeş, “Parti yönetimlerinde asker delege seçildiği için, geriye kalanlara seçilme şansı tanınmıyor” dedi.

“ÜLKE FELAKETE SÜRÜKLENİYOR”

CHP yönetiminin ülkenin ne kadar kötü bir noktaya geldiğini net şekilde ortaya koyamadığının altını çizen Büyükkardeş, şöyle devam etti:

“Gerçekten ülke bir felakete sürükleniyor. Oynanan oyunun farkında olmak gerek. Farkında olup da değilmiş gibi davranan bir muhalefet varsa bu daha da kötü. Türkiye adım adım bir Ortaçağ karanlığına doğru sürükleniyor. Hatta bölünmeye gidiyor. Ülkenin Cumhurbaşkanı ana muhalefet genel başkanına ‘ulan’ diyor.  Şimdi resmi anlamda bir diktaya gidiş için tek seçimlik iş kalmış durumda. Oysa CHP, halkın anlayacağı şekilde bir muhalefet yapamıyor. Şimdi bir Afrin meselesi var. ABD’ye, Rusya’ya bağırıp çağırmanın bir anlamı yok. 911 kilometrelik sınırın 800 kilometresini YPG’ye, PYD’ye ver sonra ‘Eyvah’ de. Niye Peşmergeyi davul zurnayla karşıladın? Karşında bir devlet var gibi örgüt liderini ağırlayan sensin. Şimdi de kendisine ‘gazi’ unvanı vermek gibi bir komediyle karşı karşıyayız. İşte bunun için ülkede neler olup bittiğini görebilecek bir lider olmadıkça muhalefette değişen bir şey olmayacaktır.”

DİZAYN EDİLMİŞ MUHALEFET VE BAHÇELİ…

Dünyayı yöneten güçlerin sayısız entrikaları olduğunu, ülkelerin dizayn edildiğini öne süren Orhan Büyükkardeş, “Muhalefet de aynı şekilde dizayn ediliyor. İşte MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. Adalar işgal ediliyor çıt yok. Ülke bölünmeye doğru gidiyor ama onun gıkı çıkmıyor” diye konuştu.

“EMPERYALİSTLERİN İŞTAHI KABARIYOR”

CHP kurultayının bu yapıyla bir şeyi değiştirmeyeceğini anlatan Büyükkardeş, şunları kaydetti:

“Türkiye yakın tarihte bölünmeyle karşı karşıya kalabilir. Şeriatla yönetilir hale getirilebilir. Bizim bor ve krom madenlerimize, suyumuza gözlerini diken bir emperyalist güç var. Irak’ın Suriye’nin petrolünün iştahını kabarttığı bir emperyalizm gerçeği var. Bölge adeta yenilmesi beklenen yemek gibi. Şimdi bu durum ortadayken; ABD’nin gücünü kaybettiği filan söyleniyor. ABD’de bir ailenin serveti Türkiye bütçesinin 5-10 katı. Oradaki bu servet sahipleri her şeyi yönlendiriyor. Kim onlara iyi hizmet edecekse onu seçtiriyor. Silahından, gıdasına, ilacından, gübresine her şeyi onlar satıyor.  Bunlar daha çok kazanmak için toplumları zehirliyor. Kimyasallarla, zehirle, ilaçla hastalık yaratıyorlar. Şimdi tüm Türkiye Afrin’e odaklandı. Aldın, bitirdin getirisi ne?  Sonra eleştirenlere profesör olsan ne yazar, doktor olsan olsan ne yazar diye tepki gösteriyorsun. Afrin, El-bab, Mümbiç geleceğe yönelik bir iştir ve bölünmede aktif rol oynayacaktır. Akdeniz’e bir petrol koridoru açılacak. Türkiye ise adeta bir temizlik yapıyor bu koridor için. Koridor ABD kontrolünde olacak. Hem de içine Güneydoğu’yu da katarak. Bunda Rusya, ABD belki de Çin bile yararlanacak ama biz menfaat elde edemeyeceğimiz gibi akıbetimiz ise Irak ve Suriye gibi olacak. Tüm bunları açık net şekilde ortaya koymalı.”

“ 20 MİLYON KANSER, DİYABET VE ALZHEİMER HASTASI VAR ”

Türkiye’nin nasıl zehirlendiğinin halka anlatılması gerektiğini belirten Orhan Büyükkardeş, “Şimdi halkı mısır şurubuyla zehirliyorlar. Atatürk, bu kadar akılsız mıydı ki çay ve şeker fabrikaları kurdu. Yıllarca bu kurumlar üreticiyi korudu. Adnan Menderes’in Başbakanlığıyla birlikte ülkeye tarım tekelleri girmeye başladı. Bitkilerin genetiğiyle oynandı. Sonra deli dana hastalığı çıktı. Hayvanlar da insanlar da hasta edildi. Şu an ülkemizde 20 milyon diyabet, Alzheimer ve kanser hastası bulunuyor. Bilinçli, çağdaş ülkeler genetiğiyle oynanmış ürünü sokmuyor ülkesine. Şekerimiz yabancı tekelin elinde. Teşviki kaldırıyorlar, çiftçi ise ekimden vazgeçiyor. Tüm bitkiler hastalığa açık. Buna rağmen sezonda bir kez ilaçlanması yetiyor. Oysa genetiğiyle oynanmış ürünü 20 kez ilaçlıyorsunuz. Toprak ölüyor, kirleniyor, bu suya karışıyor, su kirleniyor, havaya karışıyor, hava kirleniyor. Bunlar yavaş yavaş oluyor ve zehirliyor, öldürüyor. Bu kadar çok şey varken biz kurultayla uğraşıyoruz. Her şey yabancı tekellerin elinde. Bunlar kimseye anlatılmıyor. “

“GÜNDEMİ BİR KİŞİ BELİRLİYOR, MUHALEFET DE

LAF YETİŞTİRMEYE ÇALIŞIYOR”

 

Türkiye’de gündemi bir kişinin belirlediğini muhalefetin ise ona cevap yetiştirmeye çalıştığını savunan Büyükkardeş, “Sami Güçlü, tarım bakanıydı. Çiftçiyi ihracata yönlendirdi ve siyasi hayatı bitti. Çünkü ihracat olursa refah olur, ülke kazanır. Bu nedenle aykırı kişilerin, dizayn edilemeyenlerin politikada bir yere gelmesi zor. Gelse de o yapı içinde bir vazo gibi durmaktan öte bir şey olmaz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.