KALBİ VURAN 3 ÖNEMLİ TEHLİKE!

SAĞLIK-YAŞAM 02.10.2017 - 15:05, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1130+ kez okundu.
 

KALBİ VURAN 3 ÖNEMLİ TEHLİKE!

  Kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada en önde gelen ölüm sebebi olmaya devam ediyor. Öyle ki her 40 saniyede 1 kişi kalp ve damar hastalıklarından kaybediliyor. Bu hastalığın gelişiminde şehir yaşantısının önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. Şehir yaşantısının getirdiği sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve stres kalp krizi gelişiminde temel faktörlerin başında geliyor. Sıklıkla gözden kaçan diğer 3 etken ise gürültü kirliliği, hava kirliliği ve bina hastalığı. Sonbaharla birlikte trafiğin artması ve kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesi nedeniyle daha da önem kazanan bu riskler, kalp sağlığını ciddi boyutlarda tehdit edebiliyor. Peki bu hastalıklar kalpte nelere yol açabiliyor? Korunmak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut  kalbi tehdit eden bu 3 önemli riski anlattı, önemli önerilerde bulundu. Tehlike: Gürültü kirliliği Uzmanlar gürültü kirliliğinin kalp krizi sayısında artışa yol açtığı uyarısında bulunuyor. Şehirde yaşanan gürültü kirliliğinin yüzde 80’i ise yollardan gelen trafik gürültüsünden kaynaklanıyor. Buna raylı sistem ve havaalanı gürültüsü de eklendiğinde şehir gürültüsünün çoğunluğunun ulaşım ve trafik kaynaklı olduğunu söylemek mümkün. Kalp krizi riskini 3 kat artırıyor Gürültü kirliliğinin kalbe olan zararlı etkileri çeşitli araştırmalar ile gösterilmiş. Son olarak dünyanın en gürültülü şehirlerinden biri olan Madrid şehrinde yapılan bir araştırmada; trafik gürültüsünün kısa dönemde bile kalbi olumsuz yönde etkileyebileceği gösterilmiş. Ölçüm yapılan bölgelerin yarısından fazlasında gürültü düzeyleri Dünya Sağlık Örgütü verilerinin üzerinde saptanırken, bu bölgelerde kalp krizi görülme sayılarının daha fazla olduğu tespit edilmiş. Kalp krizi gelişiminin yüzde 3’ünde trafik gürültüsünün ana etken olarak gözlemlendiği araştırmada; yaşlılarda riskin daha fazla olduğu ortaya konmuş.  Araştırmaya göre; gürültüdeki her 1 dBA birimlik artış kalp damar hastalıklarından ölüm riskini yüzde 3.8 oranında arttırırken, 65 yaş üstü kişilerde kalp krizi riskini de 3 kat yükseltiyor. Trafik gürültüsüne stresin eşlik etmesi ve ani bir sinir boşalması, kalp krizi riskini belirgin olarak arttırıyor.  Trafik gürültüsünün kalp krizini tetiklemesindeki temel mekanizma ise vücudun uyarıcı sistemi olan sempatik sistemin harekete geçmesiyle açıklanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut gürültünün bu sistemi tetiklemesi sonrasında vücutta adrenalin ve kortizol seviyesinin yükseldiğini ifade ederek, “Bu hormonların etkisiyle gelişen damarlardaki büzüşme, tansiyon yükselmesi, kanın koyulaşması ve pıhtı oluşumuna eğilim kalp krizi ya da felç ile sonlanabiliyor” uyarısında bulunuyor. Nasıl korunmalı? Gürültü kirliliğinden korunmada en etkili yöntem,  yaşam alanını iyi seçmek olacaktır. Özellikle emeklilerin şehir gürültüsünden uzaklaşıp sakin şehirlerde yaşamlarını sürdürmeleri öneriliyor. Bunun dışında oturulacak evin havaalanı, demir yolu, otoyol ve ana caddeden uzak olması vücudun maruz kalacağı gürültü oranını azaltıyor. Yaşam yerini değiştiremeyenlerin de gürültü izolasyonu yapan kulaklık kullanmaları tavsiye ediliyor.  Yaşantımızın vazgeçilmezi olan cep telefonlarına bu özel kulaklıklarla bağlanmak kalbi olumsuz etkilerden koruyabiliyor.   Tehlike: Hava kirliliği  Büyük ve kalabalık şehirlerin trafik dışındaki en büyük sorunlarından biri de şüphesiz hava kirliliği. Trafikteki araçlar, endüstriyel fabrikalar, inşaatlar ve ısınmak için kullanılan yakıtlar hava kirliliğin temel sebeplerinden. Havadaki karbonmonoksid, nitrojen, sülfür gibi gazların kirliliği dışında özellikle gözle görülmeyen küçük toz parçaları insan sağlığını ciddi olarak tehdit edebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut hava kirliliği denildiğinde akıllara ilk olarak akciğer hastalığı gelse de, kalp hastalarının da ciddi anlamda risk altında oldukları uyarısında bulunarak şu bilgileri veriyor: “Tamamen sağlıklı kişilerde hava kirliliğinin kalp damar hastalığıyla ilişkisi net olarak gösterilmese de; özellikle risk altındaki kişilerde kalp hastalığının seyrinde hızlanma olduğu gözlenmiş. Yapılan çalışmalarda; hava kirliliğinin vücuttaki iltihabi olayı arttırdığı, kanı koyulaştırıp pıhtıya meyil oluşturduğu ve damarlardaki kireçlenme oranını arttırarak damar hastalığı gelişime riskini yükselttiği tespit edilmiş. Hava kirliliği sadece damar hastalıklarını hızlandırmakla kalmayıp aynı zamanda kalp yetersizliği ve ritim bozukluğu olan hastalarda çarpıntı, nefes darlığı şikayetlerinin belirginleşmesine ve hastaneye yatış sıklığının artmasına yol açabiliyor. Yine özellikle yaşlılarda daha sık izlenen atriyal fibrillasyon ritim bozukluğunda, ilaçlarla ritmin kontrol altına alınmasını zorlaştırabiliyor” 

 

Kalp ve damar hastalıkları tüm dünyada en önde gelen ölüm sebebi olmaya devam ediyor. Öyle ki her 40 saniyede 1 kişi kalp ve damar hastalıklarından kaybediliyor. Bu hastalığın gelişiminde şehir yaşantısının önemli bir rol oynadığı belirtiliyor. Şehir yaşantısının getirdiği sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve stres kalp krizi gelişiminde temel faktörlerin başında geliyor. Sıklıkla gözden kaçan diğer 3 etken ise gürültü kirliliği, hava kirliliği ve bina hastalığı. Sonbaharla birlikte trafiğin artması ve kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirilmesi nedeniyle daha da önem kazanan bu riskler, kalp sağlığını ciddi boyutlarda tehdit edebiliyor. Peki bu hastalıklar kalpte nelere yol açabiliyor? Korunmak için neler yapmalı, nelerden kaçınmalıyız? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut  kalbi tehdit eden bu 3 önemli riski anlattı, önemli önerilerde bulundu.

Tehlike: Gürültü kirliliği

Uzmanlar gürültü kirliliğinin kalp krizi sayısında artışa yol açtığı uyarısında bulunuyor. Şehirde yaşanan gürültü kirliliğinin yüzde 80’i ise yollardan gelen trafik gürültüsünden kaynaklanıyor. Buna raylı sistem ve havaalanı gürültüsü de eklendiğinde şehir gürültüsünün çoğunluğunun ulaşım ve trafik kaynaklı olduğunu söylemek mümkün.

Kalp krizi riskini 3 kat artırıyor

Gürültü kirliliğinin kalbe olan zararlı etkileri çeşitli araştırmalar ile gösterilmiş. Son olarak dünyanın en gürültülü şehirlerinden biri olan Madrid şehrinde yapılan bir araştırmada; trafik gürültüsünün kısa dönemde bile kalbi olumsuz yönde etkileyebileceği gösterilmiş. Ölçüm yapılan bölgelerin yarısından fazlasında gürültü düzeyleri Dünya Sağlık Örgütü verilerinin üzerinde saptanırken, bu bölgelerde kalp krizi görülme sayılarının daha fazla olduğu tespit edilmiş. Kalp krizi gelişiminin yüzde 3’ünde trafik gürültüsünün ana etken olarak gözlemlendiği araştırmada; yaşlılarda riskin daha fazla olduğu ortaya konmuş.  Araştırmaya göre; gürültüdeki her 1 dBA birimlik artış kalp damar hastalıklarından ölüm riskini yüzde 3.8 oranında arttırırken, 65 yaş üstü kişilerde kalp krizi riskini de 3 kat yükseltiyor. Trafik gürültüsüne stresin eşlik etmesi ve ani bir sinir boşalması, kalp krizi riskini belirgin olarak arttırıyor.  Trafik gürültüsünün kalp krizini tetiklemesindeki temel mekanizma ise vücudun uyarıcı sistemi olan sempatik sistemin harekete geçmesiyle açıklanıyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut gürültünün bu sistemi tetiklemesi sonrasında vücutta adrenalin ve kortizol seviyesinin yükseldiğini ifade ederek, “Bu hormonların etkisiyle gelişen damarlardaki büzüşme, tansiyon yükselmesi, kanın koyulaşması ve pıhtı oluşumuna eğilim kalp krizi ya da felç ile sonlanabiliyor” uyarısında bulunuyor.

Nasıl korunmalı?

Gürültü kirliliğinden korunmada en etkili yöntem,  yaşam alanını iyi seçmek olacaktır. Özellikle emeklilerin şehir gürültüsünden uzaklaşıp sakin şehirlerde yaşamlarını sürdürmeleri öneriliyor. Bunun dışında oturulacak evin havaalanı, demir yolu, otoyol ve ana caddeden uzak olması vücudun maruz kalacağı gürültü oranını azaltıyor. Yaşam yerini değiştiremeyenlerin de gürültü izolasyonu yapan kulaklık kullanmaları tavsiye ediliyor.  Yaşantımızın vazgeçilmezi olan cep telefonlarına bu özel kulaklıklarla bağlanmak kalbi olumsuz etkilerden koruyabiliyor.  

Tehlike: Hava kirliliği 

Büyük ve kalabalık şehirlerin trafik dışındaki en büyük sorunlarından biri de şüphesiz hava kirliliği. Trafikteki araçlar, endüstriyel fabrikalar, inşaatlar ve ısınmak için kullanılan yakıtlar hava kirliliğin temel sebeplerinden. Havadaki karbonmonoksid, nitrojen, sülfür gibi gazların kirliliği dışında özellikle gözle görülmeyen küçük toz parçaları insan sağlığını ciddi olarak tehdit edebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Karabulut hava kirliliği denildiğinde akıllara ilk olarak akciğer hastalığı gelse de, kalp hastalarının da ciddi anlamda risk altında oldukları uyarısında bulunarak şu bilgileri veriyor:

“Tamamen sağlıklı kişilerde hava kirliliğinin kalp damar hastalığıyla ilişkisi net olarak gösterilmese de; özellikle risk altındaki kişilerde kalp hastalığının seyrinde hızlanma olduğu gözlenmiş. Yapılan çalışmalarda; hava kirliliğinin vücuttaki iltihabi olayı arttırdığı, kanı koyulaştırıp pıhtıya meyil oluşturduğu ve damarlardaki kireçlenme oranını arttırarak damar hastalığı gelişime riskini yükselttiği tespit edilmiş. Hava kirliliği sadece damar hastalıklarını hızlandırmakla kalmayıp aynı zamanda kalp yetersizliği ve ritim bozukluğu olan hastalarda çarpıntı, nefes darlığı şikayetlerinin belirginleşmesine ve hastaneye yatış sıklığının artmasına yol açabiliyor. Yine özellikle yaşlılarda daha sık izlenen atriyal fibrillasyon ritim bozukluğunda, ilaçlarla ritmin kontrol altına alınmasını zorlaştırabiliyor” 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.