Kişiselleştirilmiş üretim yapan dijital fabrikalar rekabette öne çıkacak

01.07.2019 - 13:48, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2673+ kez okundu.
 

Kişiselleştirilmiş üretim yapan dijital fabrikalar rekabette öne çıkacak

  Sanayi 4.0 evresinde hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını kurmak sanayinin en önemli gündem maddesi haline geldi. Bu yeni üretim anlayışı içinde robotların rolü de giderek artıyor. Sanayinin dijitalleşmesi olarak özetlenen bu süreçte, Türkiye’nin de üretim gücünü pekiştirmesi için ileri robot teknolojisi ile donatılmış dijital fabrikalara geçişi önem kazanıyor. Geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmanın mümkün olduğunu ifade eden Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, markanın Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory‘nin fabrikaları yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmaya ve kurulumdan önce de sanal fabrika oluşturarak üretimi test etmeye imkan tanıdığına dikkat çekti. e-F@ctory konsepti içinde yer alan Cube Enterprise Çözüm Platformu’nun ise dijital fabrikalar için ilk adım olduğunu söyleyen Bizel, bu platformun üretim bölümü ve IT sistemi arasında gerekli bilgi işlemeyi sağladığını belirtti. Sanayi 4.0 ya da Dördüncü Sanayi Devrimi olarak adlandırılan yeni endüstri evresinin ortaya çıkışının altında, insan ihtiyaçlarının içinde siber sistemlerin de yer aldığı otomasyon sistemleri ile karşılanmak istenmesi yatıyor. Sanayinin dijitalleşmesi olarak özetlenen bu süreçte, robotlar da sağladıkları hız ve kolaylıklar sayesinde her geçen gün daha çok rol alıyor. Elektrik, elektronik ve otomasyon alanında bir dünya devi olan Mitsubishi Electric, bu yeni endüstri evresine dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile yanıt verirken, sürecin önemli bir parçası olan ileri robot teknolojileriyle de dikkat çekiyor. Sanayinin en önemli gündemi dijitalleşme Önümüzdeki yaklaşık 40 yıllık süreçte dünya ekonomisindeki ilk 15 ülke arasında büyük bir rekabet oluşmasının beklendiğini ifade eden Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, “Bu süreçte aralarında Japonya’nın da bulunmasını öngördüğümüz ilk 5 ülkeyi belirleyecek unsurun, kişiselleştirilmiş ürünler üretilme konusundaki gelişmişlik düzeyi olacağı tahmin ediliyor. Bu ürünler için de siber fizik sistemlerle desteklenmiş ve tamamıyla otomatik bir yapı kazanmış üretim sistemlerinin yani dijital fabrikaların geliştirilmesi gerekiyor” dedi.   Dünyada yepyeni bir endüstri evrimi sürecinin başladığına işaret eden Bizel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını oluşturmak sanayinin en önemli gündem maddesi haline geldi. Bir şirketin üretim hattını, en ergonomik şekilde otonom olarak kendi kendini şekillendiren makinelerden ve robotlardan oluşan bir sistem kapsamında yeni ihtiyaçlara uydurabilme kabiliyeti aslında endüstrinin yeni evresini tanımlıyor. Bu yeni evreye uyum sağlayabilecek, kendi kendini değiştirebilen üretim hatları ortaya koyabilen ülkelerin, hızla değişen kişiselleştirilmiş ihtiyaçları karşılayabilecek bir üretim sektörüne sahip olacakları öngörülüyor.” Sanal fabrika ile üretimden önce verimlilik ölçümü yapılıyor Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmanın mümkün olduğunun altını çizen Bizel, şu bilgileri aktardı: “Bugünün artan rekabet ortamında kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimi optimize etmek gerekiyor. Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konsepti ile bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak ve kurulumdan önce de sanal bir fabrika oluşturmak mümkün. Bu sayede önce sanal fabrikanızı çalıştırarak ihtiyaçlarınızı ve verimliliğinizi görebilir, yatırımlarınızı buna göre şekillendirebilirsiniz. Yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan ve üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor.”   Dijital fabrika anlamına gelen e-F@ctory konseptinin hızlı bağlantısı ve kısa yenileme süresi ile verimli üretimde hızlanmayı sağladığına dikkat çeken Bizel, online olarak izlenebilen sistemin, üretimin istenilen her an ve her yerde kontrol edilebilmesine imkan tanıdığını ifade etti. Bizel, “Üretim aşamasında ihtiyaç duyulan pek çok bilgiye ulaşmayı mümkün hale getiren bu sistem sayesinde, örneğin hatalı bir ürün söz konusuysa geriye dönüp üretim hattında bir sorun olup olmadığına bakılabiliyor. Ardından bu sorunun kendi kendine giderilmesi için bir karar aşaması oluşturulabiliyor” diye konuştu. Dijital fabrikalar için ilk adım Fabrikalarda dijital dönüşüm için üretim verilerinin gerçek zamanlı kullanımı, analizi ve IT sistemi ile koordinasyonunun büyük önem taşıdığının altını çizen Bizel; “Bu noktada e-F@ctory konseptimiz içinde yer alan ve fabrikaların dijital dönüşümünün ilk adımı olan Cube Enterprise Çözüm Platformu, üretim bölümü ve IT sistemi arasında gerekli bilgi işlemeyi sağlıyor. Verileri çevrimdışı olarak analiz ederken, üretim alanı verilerini toplayan, etkili bir analiz için veri işleyen ve analiz sonuçlarını gerçek zamanlı olarak kullanan platform, bu sayede önleyici bakım maliyetinin düşürülmesine ve yüksek kaliteli üretime imkan tanıyor. Cube Enterprise Çözüm Platformu içinde bulunan endüstriyel bilgisayar MELIPC ise üretim hatlarında genel endüstriyel bilgisayarlarla yapılamayan gerçek zamanlı kontrolü gerçekleştirebiliyor. Yüksek hızda yüksek hassasiyetli cihaz kontrolü ve bilgi işleme yapılabilen MELIPC sayesinde fabrikadaki veriler dışarı çıkarılmadan fabrika içerisinde gerçek zamanlı olarak analiz edilebiliyor. Böylece siber güvenlik tehlikeleri de çok yüksek oranda engellenmiş oluyor. Gerçek zamanlı uygulanan analiz sayesinde ise üretim hattında alınması gereken aksiyonlara çok daha hızlı karar verilebiliyor. Bu sistem her fabrikanın dijital dönüşüm ihtiyacına özel modelleme yapma imkanı da tanıyor” dedi.   Rekabet için maliyetlerin düşmesi şart Türkiye’nin üretim kabiliyeti olan bir ülke olduğunu vurgulayan Bizel, “Üretim kabiliyetinin sürdürülebilir olması için rekabet edebilmek, rekabet için de üretim kalitesinin artması ve maliyetlerin düşmesi gerekiyor. Robotlu sistemler tüm bunları bir arada sunabilecek en ideal çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada Mitsubishi Electric olarak otomotiv, ilaç, elektronik, beyaz eşya, gıda, paketleme ve eğitim gibi pek çok farklı sektörde insan kolu veya eline yakın hassasiyette çalışan hızlı robotlarımızla da öne çıkıyoruz. Mitsubishi Electric’in dijital fabrika teknolojisi e-F@ctory ile robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle haberleşebiliyor. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor. Böylece üretim hatlarını kişisel bazı ihtiyaçlara göre optimize ederek pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak hiç olmadığı kadar kolaylaşıyor” diyerek sözlerini tamamladı.   Mitsubishi Electric Corporation Hakkında Mitsubishi Electric Corporation, güvenilir ve yüksek kaliteli ürünler üretmekte 95 yılı aşkın tecrübeye sahip ve bilgi işlem ve iletişim sistemleri, uzay geliştirme ve uydu iletişimleri, tüketici elektroniği cihazları, sanayi teknolojileri, enerji, nakliye ve inşaat makinelerinde kullanılan elektrikli ve elektronik donanımların üretimi, pazarlaması ve satışında dünyadaki ileri gelen markalardan biri olarak kabul ediliyor. Mitsubishi Electric, kurumsal ilkesi “Changes for the Better” (Daha İyisi İçin Değişim) ve çevre ilkesi “Eco Changes” (Eko Değişim) doğrultusunda küresel ve önde gelen çevre dostu bir şirket olmayı ve toplumu teknolojileriyle zenginleştirmeyi hedefliyor. Şirket 31 Mart 2019’da sona eren mali yılda 4,519.9 milyar yen* (40.7 milyar dolar) konsolide grup satışı gerçekleştirdi. Ayrıntılı bilgi için; www.MitsubishiElectric.com * Tokyo Döviz Borsası’nın 31 Mart 2019’da ilan ettiği 1 USD = 111 yen kambiyo kurundan hesaplanmıştır.   Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki Faaliyetleri Hakkında Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki ana faaliyet alanları; klima sistemleri, endüstriyel otomasyon sistemleri, ileri robot teknolojileri, CNC mekatronik sistemler, asansör ve yürüyen merdiven sistemleri ile görsel veri sistemlerinden oluşuyor. Potansiyeline ve gücüne inandığı Türkiye’yi önemli bir üretim üssü olarak konumlandıran Mitsubishi Electric, markanın Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası olma özelliğini taşıyan Manisa’daki dijital fabrikasında Türkiye ve Avrupa için yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu klimalar üretiyor. Türk sanayisinin fabrikaların dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu için çalışan Mitsubishi Electric, otomasyon teknolojileri ile dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahip Marmaray projesinde de dikkat çekiyor. Türkiye’de otomotiv ekipmanları, yarı iletken cihazlar, ulaştırma ve enerji sistemleri gibi pek çok farklı kulvarda da rol alan Mitsubishi Electric, kamu sistemleri alanındaki faaliyetleri kapsamında uçak ve uçuş güvenliğini artırmak amacıyla havalimanları için geliştirdiği radar teknolojisini Antalya Havalimanı’nda da uyguluyor. Uzay araştırma ve geliştirme sistemleri alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden Mitsubishi Electric, Türkiye’nin ve komşu ülkelerin iletişim ve yayıncılık altyapısına katkıda bulunan Türksat 4A ve 4B uydularının da üreticisi konumunda. Ayrıntılı bilgi için; tr.mitsubishielectric.com

 

Sanayi 4.0 evresinde hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını kurmak sanayinin en önemli gündem maddesi haline geldi. Bu yeni üretim anlayışı içinde robotların rolü de giderek artıyor. Sanayinin dijitalleşmesi olarak özetlenen bu süreçte, Türkiye’nin de üretim gücünü pekiştirmesi için ileri robot teknolojisi ile donatılmış dijital fabrikalara geçişi önem kazanıyor. Geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmanın mümkün olduğunu ifade eden Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, markanın Sanayi 4.0’a yanıtı olan dijital fabrika konsepti e-F@ctory‘nin fabrikaları yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmaya ve kurulumdan önce de sanal fabrika oluşturarak üretimi test etmeye imkan tanıdığına dikkat çekti. e-F@ctory konsepti içinde yer alan Cube Enterprise Çözüm Platformu’nun ise dijital fabrikalar için ilk adım olduğunu söyleyen Bizel, bu platformun üretim bölümü ve IT sistemi arasında gerekli bilgi işlemeyi sağladığını belirtti.

Sanayi 4.0 ya da Dördüncü Sanayi Devrimi olarak adlandırılan yeni endüstri evresinin ortaya çıkışının altında, insan ihtiyaçlarının içinde siber sistemlerin de yer aldığı otomasyon sistemleri ile karşılanmak istenmesi yatıyor. Sanayinin dijitalleşmesi olarak özetlenen bu süreçte, robotlar da sağladıkları hız ve kolaylıklar sayesinde her geçen gün daha çok rol alıyor. Elektrik, elektronik ve otomasyon alanında bir dünya devi olan Mitsubishi Electric, bu yeni endüstri evresine dijital fabrika konsepti e-F@ctory ile yanıt verirken, sürecin önemli bir parçası olan ileri robot teknolojileriyle de dikkat çekiyor.

Sanayinin en önemli gündemi dijitalleşme

Önümüzdeki yaklaşık 40 yıllık süreçte dünya ekonomisindeki ilk 15 ülke arasında büyük bir rekabet oluşmasının beklendiğini ifade eden Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri OEM İş Geliştirme Kıdemli Müdürü Tolga Bizel, “Bu süreçte aralarında Japonya’nın da bulunmasını öngördüğümüz ilk 5 ülkeyi belirleyecek unsurun, kişiselleştirilmiş ürünler üretilme konusundaki gelişmişlik düzeyi olacağı tahmin ediliyor. Bu ürünler için de siber fizik sistemlerle desteklenmiş ve tamamıyla otomatik bir yapı kazanmış üretim sistemlerinin yani dijital fabrikaların geliştirilmesi gerekiyor” dedi.

 

Dünyada yepyeni bir endüstri evrimi sürecinin başladığına işaret eden Bizel, sözlerini şöyle sürdürdü: “Günümüzde hızla değişen ve kişiselleşen insan ihtiyaçlarını en hızlı ve verimli şekilde karşılayabilecek üretim bantlarını oluşturmak sanayinin en önemli gündem maddesi haline geldi. Bir şirketin üretim hattını, en ergonomik şekilde otonom olarak kendi kendini şekillendiren makinelerden ve robotlardan oluşan bir sistem kapsamında yeni ihtiyaçlara uydurabilme kabiliyeti aslında endüstrinin yeni evresini tanımlıyor. Bu yeni evreye uyum sağlayabilecek, kendi kendini değiştirebilen üretim hatları ortaya koyabilen ülkelerin, hızla değişen kişiselleştirilmiş ihtiyaçları karşılayabilecek bir üretim sektörüne sahip olacakları öngörülüyor.”

Sanal fabrika ile üretimden önce verimlilik ölçümü yapılıyor

Mitsubishi Electric’in Sanayi 4.0’a yanıtı olan e-F@ctory konsepti ile geleceğin dijital fabrikalarını bugünden kurmanın mümkün olduğunun altını çizen Bizel, şu bilgileri aktardı: “Bugünün artan rekabet ortamında kişiselleştirilmiş ürünlere olan talebi karşılayabilmek için üretimi optimize etmek gerekiyor. Mitsubishi Electric’in e-F@ctory konsepti ile bir fabrikayı yeni endüstri evresindeki tüm ihtiyaçları karşılayacak şekilde kurmak ve kurulumdan önce de sanal bir fabrika oluşturmak mümkün. Bu sayede önce sanal fabrikanızı çalıştırarak ihtiyaçlarınızı ve verimliliğinizi görebilir, yatırımlarınızı buna göre şekillendirebilirsiniz. Yönetimden üretim katına kadar tüm fabrika katmanlarını optimize etmek için ileri teknolojileri kullanan ve üretimde çok ciddi maliyet tasarrufu sağlayan e-F@ctory, küresel rekabette bir adım önde olmayı sağlıyor.”

 

Dijital fabrika anlamına gelen e-F@ctory konseptinin hızlı bağlantısı ve kısa yenileme süresi ile verimli üretimde hızlanmayı sağladığına dikkat çeken Bizel, online olarak izlenebilen sistemin, üretimin istenilen her an ve her yerde kontrol edilebilmesine imkan tanıdığını ifade etti. Bizel, “Üretim aşamasında ihtiyaç duyulan pek çok bilgiye ulaşmayı mümkün hale getiren bu sistem sayesinde, örneğin hatalı bir ürün söz konusuysa geriye dönüp üretim hattında bir sorun olup olmadığına bakılabiliyor. Ardından bu sorunun kendi kendine giderilmesi için bir karar aşaması oluşturulabiliyor” diye konuştu.

Dijital fabrikalar için ilk adım

Fabrikalarda dijital dönüşüm için üretim verilerinin gerçek zamanlı kullanımı, analizi ve IT sistemi ile koordinasyonunun büyük önem taşıdığının altını çizen Bizel; “Bu noktada e-F@ctory konseptimiz içinde yer alan ve fabrikaların dijital dönüşümünün ilk adımı olan Cube Enterprise Çözüm Platformu, üretim bölümü ve IT sistemi arasında gerekli bilgi işlemeyi sağlıyor. Verileri çevrimdışı olarak analiz ederken, üretim alanı verilerini toplayan, etkili bir analiz için veri işleyen ve analiz sonuçlarını gerçek zamanlı olarak kullanan platform, bu sayede önleyici bakım maliyetinin düşürülmesine ve yüksek kaliteli üretime imkan tanıyor. Cube Enterprise Çözüm Platformu içinde bulunan endüstriyel bilgisayar MELIPC ise üretim hatlarında genel endüstriyel bilgisayarlarla yapılamayan gerçek zamanlı kontrolü gerçekleştirebiliyor. Yüksek hızda yüksek hassasiyetli cihaz kontrolü ve bilgi işleme yapılabilen MELIPC sayesinde fabrikadaki veriler dışarı çıkarılmadan fabrika içerisinde gerçek zamanlı olarak analiz edilebiliyor. Böylece siber güvenlik tehlikeleri de çok yüksek oranda engellenmiş oluyor. Gerçek zamanlı uygulanan analiz sayesinde ise üretim hattında alınması gereken aksiyonlara çok daha hızlı karar verilebiliyor. Bu sistem her fabrikanın dijital dönüşüm ihtiyacına özel modelleme yapma imkanı da tanıyor” dedi.

 

Rekabet için maliyetlerin düşmesi şart

Türkiye’nin üretim kabiliyeti olan bir ülke olduğunu vurgulayan Bizel, “Üretim kabiliyetinin sürdürülebilir olması için rekabet edebilmek, rekabet için de üretim kalitesinin artması ve maliyetlerin düşmesi gerekiyor. Robotlu sistemler tüm bunları bir arada sunabilecek en ideal çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Bu noktada Mitsubishi Electric olarak otomotiv, ilaç, elektronik, beyaz eşya, gıda, paketleme ve eğitim gibi pek çok farklı sektörde insan kolu veya eline yakın hassasiyette çalışan hızlı robotlarımızla da öne çıkıyoruz. Mitsubishi Electric’in dijital fabrika teknolojisi e-F@ctory ile robotlar üretim hattındaki diğer ürünlerle haberleşebiliyor. Çünkü e-F@ctory konseptinde fabrika otomasyonunda yer alan tüm ürünler birbirleriyle entegre ve açık bir mimari ile çalışıyor. Böylece üretim hatlarını kişisel bazı ihtiyaçlara göre optimize ederek pazardaki rekabet koşullarına ayak uydurmak hiç olmadığı kadar kolaylaşıyor” diyerek sözlerini tamamladı.

 

Mitsubishi Electric Corporation Hakkında

Mitsubishi Electric Corporation, güvenilir ve yüksek kaliteli ürünler üretmekte 95 yılı aşkın tecrübeye sahip ve bilgi işlem ve iletişim sistemleri, uzay geliştirme ve uydu iletişimleri, tüketici elektroniği cihazları, sanayi teknolojileri, enerji, nakliye ve inşaat makinelerinde kullanılan elektrikli ve elektronik donanımların üretimi, pazarlaması ve satışında dünyadaki ileri gelen markalardan biri olarak kabul ediliyor. Mitsubishi Electric, kurumsal ilkesi “Changes for the Better” (Daha İyisi İçin Değişim) ve çevre ilkesi “Eco Changes” (Eko Değişim) doğrultusunda küresel ve önde gelen çevre dostu bir şirket olmayı ve toplumu teknolojileriyle zenginleştirmeyi hedefliyor. Şirket 31 Mart 2019’da sona eren mali yılda 4,519.9 milyar yen* (40.7 milyar dolar) konsolide grup satışı gerçekleştirdi. Ayrıntılı bilgi için; www.MitsubishiElectric.com

* Tokyo Döviz Borsası’nın 31 Mart 2019’da ilan ettiği 1 USD = 111 yen kambiyo kurundan hesaplanmıştır.

 

Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki Faaliyetleri Hakkında

Mitsubishi Electric’in Türkiye’deki ana faaliyet alanları; klima sistemleri, endüstriyel otomasyon sistemleri, ileri robot teknolojileri, CNC mekatronik sistemler, asansör ve yürüyen merdiven sistemleri ile görsel veri sistemlerinden oluşuyor. Potansiyeline ve gücüne inandığı Türkiye’yi önemli bir üretim üssü olarak konumlandıran Mitsubishi Electric, markanın Avrupa’daki ilk ev tipi klima fabrikası olma özelliğini taşıyan Manisa’daki dijital fabrikasında Türkiye ve Avrupa için yüksek enerji tasarruflu ve çevre dostu klimalar üretiyor. Türk sanayisinin fabrikaların dijital dönüşüm sürecine entegrasyonu için çalışan Mitsubishi Electric, otomasyon teknolojileri ile dünyanın en derin batırma tüp tüneline sahip Marmaray projesinde de dikkat çekiyor. Türkiye’de otomotiv ekipmanları, yarı iletken cihazlar, ulaştırma ve enerji sistemleri gibi pek çok farklı kulvarda da rol alan Mitsubishi Electric, kamu sistemleri alanındaki faaliyetleri kapsamında uçak ve uçuş güvenliğini artırmak amacıyla havalimanları için geliştirdiği radar teknolojisini Antalya Havalimanı’nda da uyguluyor. Uzay araştırma ve geliştirme sistemleri alanında dünyanın önde gelen üreticilerinden Mitsubishi Electric, Türkiye’nin ve komşu ülkelerin iletişim ve yayıncılık altyapısına katkıda bulunan Türksat 4A ve 4B uydularının da üreticisi konumunda. Ayrıntılı bilgi için; tr.mitsubishielectric.com

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.