Klimalardan hasta olmamak için uyulması gereken 2 altın kural

GÜNDEM 31.07.2019 - 13:13, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1421+ kez okundu.
 

Klimalardan hasta olmamak için uyulması gereken 2 altın kural

  TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, klima kullanımının tek başına hastalık sebebi olmadığını belirtirken, doğru kullanım için uyulması gereken iki önemli kuralı hatırlattı. Mirici, “Klimanın zararlarından korunmak için uyulması gereken ilk kural; ortamı aşırı ısı farkı oluşturmadan yavaş yavaş soğutmak. Doğru klima kullanımının diğer kuralı da cihaz bakımını ve temizliğini yaptırmak” dedi.   Yaz mevsimiyle birlikte artan klima kullanımı beraberinde bazı şikayetleri de getiriyor. Normalin üzerine çıkan sıcaklık değerleri ve yüksek nem nedeniyle kullanımı giderek artan klimalar, kas ağrılarından üst solunum yolu rahatsızlıklarına, alerjiden lejyoner hastalığına kadar pek çok nedenle sağlığımız açısından tehdit olarak görülüyor. Klima yüzünden hasta olmamak için doğru kullanımın önemine dikkat çeken Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, bunun için uyulması gereken kuralları hatırlattı.   Klimaların tek başına hastalık nedeni sayılamayacağını, ancak yanlış kullanımın bazı zararlı sonuçları olduğunu belirten Prof. Dr. Mirici, “Klimalar ya da genel anlamıyla iklimlendirme sistemleri uygun kullanıldığı takdirde solunum sistemini olumsuz etkilemez. Buna karşın yanlış klima kullanımı sağlığımızı etkileyebiliyor” dedi. Mirici, “Küresel iklim değişikliği nedeniyle giderek ısınan dünyamızda klimaların yaşamımızdan çıkarmak mümkün değil. Ancak doğru kullanım ile zararlarını önleyebiliriz” derken, uyulması gereken kullanım kurallarını şöyle özetledi:   Öncelikle klima kullanırken aşırı ısı farkı oluşmasını önlemek geliyor. Sıcak bir ortamdan gelip hızla serinlemek için klimaları düşük derecelere ayarlamamak ve uzun süre bu şekilde kullanmamak gerekiyor.   Ani ısı farkı yaratmamak için iç mekan yavaş soğutulmalı ve dış ortam havasına mümkün olduğunca yakın bir ısı derecesi tercih edilmeli.  Klimaların içinde barınan mikroorganizma ve alerjenler için düzenli bakım ve yılda en az iki kez temizlik yapılması gerekir.   Bunların yanı sıra konut, işyeri ve taşıt araçlarında bulunan klimaların ortama girmeden kısa süre evvel çalıştırılması ya da klima çalıştırıldıktan sonra bir süre havalandırılması da önemli.   ANİ ISI FARKI HASTA EDİYOR!   Klima kullanımında yapılan yanlışların başında, bir an önce serinleme ihtiyacı ile düşük sıcaklık derecelerinin tercih edilmesinin geldiğine dikkat çeken Mirici, şu bilgileri verdi: “Bu durum bedenimizin büyük bir ısı farkı ile karşılaşmasına yol açıyor. Bu da kas ağrıları, üst solunum yolu rahatsızlıkları gibi sonuçlara neden olabiliyor. Daha da önemlisi, ani meydana gelen sıcaklık ve nem farkı, solunum sisteminin savunma mekanizmalarının etkili çalışmasını engelleyebiliyor. Bunun sonucu olarak da hem alt hem üst solunum yollarında enfeksiyon hastalıklarına karşı bölgesel savunma azalabiliyor. Ani ısı ve nem değişikliği aynı zamanda solunan havadaki mikroorganizma ve alerjenlerin miktar ve içeriklerini de değiştirebiliyor. Bu durum solunum sistemimizi hatta tüm beden sağlığımızı etkileyebiliyor. Bu etkilerin başında kas ağrıları, solunum sistemi enfeksiyonları ve alerjik hastalıklar geliyor.”   MİKROORGANİZMALARA DİKKAT!   Klima kullanımında yapılan bir yanlışın da periyodik cihaz bakımı ve temizliğinin ihmal edilmesi olduğuna dikkat çeken Mirici, bu konuda şu uyarıyı yaptı: “Klimalar gün boyu içinden geçen havadaki mikroorganizma ve alerjenler gibi hastalık yapıcı etkileri toplar. Bu nedenle özellikle ilk kez çalıştırıldıkları zaman kişiler yoğun bir alerjene maruz kalabilir. Benzer şekilde cihazların içinde biriken ve hatta üreyip canlılığını, hastalık yapıcı etkisini devam ettiren mikroorganizmalar zatürre (pnömoni) nedeni olabilir.”     Detaylı Bilgi İçin: Ezgi Aktaş (0216) 9702129/ (0553) 7470711/ ezgiaktas@domedya.com.tr     TÜSAD HAKKINDA Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 4.040 üyesi ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 49 yıllık geçmişinde 40 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.

 

TÜSAD Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, klima kullanımının tek başına hastalık sebebi olmadığını belirtirken, doğru kullanım için uyulması gereken iki önemli kuralı hatırlattı. Mirici, “Klimanın zararlarından korunmak için uyulması gereken ilk kural; ortamı aşırı ısı farkı oluşturmadan yavaş yavaş soğutmak. Doğru klima kullanımının diğer kuralı da cihaz bakımını ve temizliğini yaptırmak” dedi.

 

Yaz mevsimiyle birlikte artan klima kullanımı beraberinde bazı şikayetleri de getiriyor. Normalin üzerine çıkan sıcaklık değerleri ve yüksek nem nedeniyle kullanımı giderek artan klimalar, kas ağrılarından üst solunum yolu rahatsızlıklarına, alerjiden lejyoner hastalığına kadar pek çok nedenle sağlığımız açısından tehdit olarak görülüyor. Klima yüzünden hasta olmamak için doğru kullanımın önemine dikkat çeken Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD) Başkanı Prof. Dr. Arzu Mirici, bunun için uyulması gereken kuralları hatırlattı.

 

Klimaların tek başına hastalık nedeni sayılamayacağını, ancak yanlış kullanımın bazı zararlı sonuçları olduğunu belirten Prof. Dr. Mirici, “Klimalar ya da genel anlamıyla iklimlendirme sistemleri uygun kullanıldığı takdirde solunum sistemini olumsuz etkilemez. Buna karşın yanlış klima kullanımı sağlığımızı etkileyebiliyor” dedi. Mirici, “Küresel iklim değişikliği nedeniyle giderek ısınan dünyamızda klimaların yaşamımızdan çıkarmak mümkün değil. Ancak doğru kullanım ile zararlarını önleyebiliriz” derken, uyulması gereken kullanım kurallarını şöyle özetledi:

 

  • Öncelikle klima kullanırken aşırı ısı farkı oluşmasını önlemek geliyor. Sıcak bir ortamdan gelip hızla serinlemek için klimaları düşük derecelere ayarlamamak ve uzun süre bu şekilde kullanmamak gerekiyor.

 

  • Ani ısı farkı yaratmamak için iç mekan yavaş soğutulmalı ve dış ortam havasına mümkün olduğunca yakın bir ısı derecesi tercih edilmeli. 
  • Klimaların içinde barınan mikroorganizma ve alerjenler için düzenli bakım ve yılda en az iki kez temizlik yapılması gerekir.

 

  • Bunların yanı sıra konut, işyeri ve taşıt araçlarında bulunan klimaların ortama girmeden kısa süre evvel çalıştırılması ya da klima çalıştırıldıktan sonra bir süre havalandırılması da önemli.

 

ANİ ISI FARKI HASTA EDİYOR!

 

Klima kullanımında yapılan yanlışların başında, bir an önce serinleme ihtiyacı ile düşük sıcaklık derecelerinin tercih edilmesinin geldiğine dikkat çeken Mirici, şu bilgileri verdi: “Bu durum bedenimizin büyük bir ısı farkı ile karşılaşmasına yol açıyor. Bu da kas ağrıları, üst solunum yolu rahatsızlıkları gibi sonuçlara neden olabiliyor. Daha da önemlisi, ani meydana gelen sıcaklık ve nem farkı, solunum sisteminin savunma mekanizmalarının etkili çalışmasını engelleyebiliyor. Bunun sonucu olarak da hem alt hem üst solunum yollarında enfeksiyon hastalıklarına karşı bölgesel savunma azalabiliyor. Ani ısı ve nem değişikliği aynı zamanda solunan havadaki mikroorganizma ve alerjenlerin miktar ve içeriklerini de değiştirebiliyor. Bu durum solunum sistemimizi hatta tüm beden sağlığımızı etkileyebiliyor. Bu etkilerin başında kas ağrıları, solunum sistemi enfeksiyonları ve alerjik hastalıklar geliyor.”

 

MİKROORGANİZMALARA DİKKAT!

 

Klima kullanımında yapılan bir yanlışın da periyodik cihaz bakımı ve temizliğinin ihmal edilmesi olduğuna dikkat çeken Mirici, bu konuda şu uyarıyı yaptı: “Klimalar gün boyu içinden geçen havadaki mikroorganizma ve alerjenler gibi hastalık yapıcı etkileri toplar. Bu nedenle özellikle ilk kez çalıştırıldıkları zaman kişiler yoğun bir alerjene maruz kalabilir. Benzer şekilde cihazların içinde biriken ve hatta üreyip canlılığını, hastalık yapıcı etkisini devam ettiren mikroorganizmalar zatürre (pnömoni) nedeni olabilir.”

 

 

Detaylı Bilgi İçin: Ezgi Aktaş (0216) 9702129/ (0553) 7470711/ ezgiaktas@domedya.com.tr

 

 

TÜSAD HAKKINDA

Göğüs hastalıkları alanında ülkemizin ilk bilimsel meslek kuruluşu olarak 22 Haziran 1970 yılında İstanbul’da kurulan Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği (TÜSAD), halen Türkiye genelindeki 4.040 üyesi ile “halkın akciğer sağlığını korumak” amacı doğrultusunda çalışmalarını sürdürüyor. Toplumsal ve mesleki eğitimi, araştırmaları destekleyerek halk sağlığının korunmasına yönelik faaliyetler yürüten TÜSAD, “Tükenmeyen bir nefesle” sloganı ile 49 yıllık geçmişinde 40 ulusal kongre, sayısız bilimsel toplantı, sempozyum, iki dünya kongresi ile bilinçlendirme ve farkındalık projelerine imza attı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.