MİNİK KALPLERE HASSAS DOKUNUŞ!

SAĞLIK-YAŞAM 18.07.2019 - 13:58, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2404+ kez okundu.
 

MİNİK KALPLERE HASSAS DOKUNUŞ!

Yetişkinlerde kalp rahatsızlıklarının en önemli nedenleri arasında genetik faktörler, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları olsa da yeni doğan bebeklerde de doğuştan kalp hastalıkları (konjenital kalp hastalıkları) görülebiliyor. Bu durum daha anne karnındayken oluşuyor. Bebeklerde görülen kalp hastalıkları ebeveynlerin yaşı, çevresel faktörler, hamilelik döneminde geçirilen enfeksiyonlar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle ortaya çıkabiliyor. Doğuştan kalp hastalığının, kalpte doğum sırasında bulunan yapısal bir bozukluk olduğunu ve genellikle hamileliğin erken evrelerinde, organların gelişmeye başladığı dönemde meydana geldiğini anlatan Medline Adana Hastanesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, bu hastalıklar arasında en sık görülenlerin kalbin kulakçıkları ve karıncıkları arasındaki delikler (ASD-septal defekt), kalpteki karıncıklar arasındaki kanın geçişini engelleyen duvarda doğumsal nedenli defekte bağlı açıklık olması (VSD-ventriküler septal defekt) ve fallot tetralojisi (mavi çocuk hastalığı) olduğunu söylüyor. Hamilelikte kontroller önemli Hamilelik döneminde yapılan ayrıntılı kontrollerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Eğer bu incelemeler bebek anne karnındayken yapılmamışsa var olan hastalığın doğumdan sonra ilk anda bulgu vermeyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Kimi zaman bebek, ciddi bir kalp hastalığı olsa bile normal bir bebekmiş gibi görünebiliyor. Ancak kalp ultrasonu (EKO) yapılıp kalp yapısı incelendiğinde ise bazen büyük bir patolojik soruna rastlanabiliyor. Bebek sağlıklıymış gibi göründüğünden aileler bu durumu anlamakta veya kabullenmekte güçlük çekebiliyorlar” diyor. Erken tanı Doğumun hemen ardından ya da ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunlara hazırlıklı olabilmek, gerekirse müdahale edebilmek veya istenmeyen ancak mecbur kalınan durumlarda hamileliği sonlandırabilmek için erken tanının önemine değinen Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Yenidoğan dönemindeki bebeklerde çok çeşitli hastalıklar karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle bebeği daha anne karnındayken değerlendirmek büyük önem taşıyor. Günümüzde, çeşitli tetkikler ve görüntüleme yöntemleri ile bebeğe 18-24. haftalarda, anne karnında iken tanı konabiliyor” diyor. Yüz güldürücü sonuçlar Türkiye’de her 1000 bebekten 20’sinin konjenital kalp hastalığı ile doğduğu tahmin ediliyor. Bunlardan yaklaşık yüzde 25’i ise müdahale gerektiren durumları oluşturuyor. Yapılan tetkikler sonucu problemli bir durumun ortaya çıkması halinde tedavi ya da doğumsal dönem konulan tanıya göre planlanıyor. Prof. Dr. Poyrazoğlu, günümüz ileri teknolojilerinin de yardımı ile çocuk kalp ve damar cerrahlarının her türlü yenidoğan hastalıklarına müdahale edip yüz güldürücü sonuçlar alabildiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Kalbin bir tarafının gelişip bir tarafının gelişmemesi, akciğer ve kan akımı artmış olan hastalıklar, akciğer kan akımı azalmış olan siyanotik hastalıklar, kalpten çıkan damarda darlık durumları, kalp kapak hastalıkları ve anne karnında kapanması gereken damarların kapanmaması gibi hastalıklara müdahale edebiliyoruz. Bebek daha 1 günlükken bile kalp anjiyosunu yapılabiliyor, gerekli tüm müdahaleleri gerçekleştirerek ameliyat planlayabiliyoruz.”  



Yetişkinlerde kalp rahatsızlıklarının en önemli nedenleri arasında genetik faktörler, yaşam tarzı ve beslenme alışkanlıkları olsa da yeni doğan bebeklerde de doğuştan kalp hastalıkları (konjenital kalp hastalıkları) görülebiliyor. Bu durum daha anne karnındayken oluşuyor. Bebeklerde görülen kalp hastalıkları ebeveynlerin yaşı, çevresel faktörler, hamilelik döneminde geçirilen enfeksiyonlar ve kullanılan bazı ilaçlar nedeniyle ortaya çıkabiliyor.

Doğuştan kalp hastalığının, kalpte doğum sırasında bulunan yapısal bir bozukluk olduğunu ve genellikle hamileliğin erken evrelerinde, organların gelişmeye başladığı dönemde meydana geldiğini anlatan Medline Adana Hastanesi Çocuk Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Hakan Poyrazoğlu, bu hastalıklar arasında en sık görülenlerin kalbin kulakçıkları ve karıncıkları arasındaki delikler (ASD-septal defekt), kalpteki karıncıklar arasındaki kanın geçişini engelleyen duvarda doğumsal nedenli defekte bağlı açıklık olması (VSD-ventriküler septal defekt) ve fallot tetralojisi (mavi çocuk hastalığı) olduğunu söylüyor.

Hamilelikte kontroller önemli

Hamilelik döneminde yapılan ayrıntılı kontrollerin ihmal edilmemesi gerekiyor. Eğer bu incelemeler bebek anne karnındayken yapılmamışsa var olan hastalığın doğumdan sonra ilk anda bulgu vermeyebileceğini ifade eden Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Kimi zaman bebek, ciddi bir kalp hastalığı olsa bile normal bir bebekmiş gibi görünebiliyor. Ancak kalp ultrasonu (EKO) yapılıp kalp yapısı incelendiğinde ise bazen büyük bir patolojik soruna rastlanabiliyor. Bebek sağlıklıymış gibi göründüğünden aileler bu durumu anlamakta veya kabullenmekte güçlük çekebiliyorlar” diyor.

Erken tanı

Doğumun hemen ardından ya da ilerleyen yaşlarda ortaya çıkabilecek sorunlara hazırlıklı olabilmek, gerekirse müdahale edebilmek veya istenmeyen ancak mecbur kalınan durumlarda hamileliği sonlandırabilmek için erken tanının önemine değinen Prof. Dr. Poyrazoğlu, “Yenidoğan dönemindeki bebeklerde çok çeşitli hastalıklar karşımıza çıkabiliyor. Bu nedenle bebeği daha anne karnındayken değerlendirmek büyük önem taşıyor. Günümüzde, çeşitli tetkikler ve görüntüleme yöntemleri ile bebeğe 18-24. haftalarda, anne karnında iken tanı konabiliyor” diyor.

Yüz güldürücü sonuçlar

Türkiye’de her 1000 bebekten 20’sinin konjenital kalp hastalığı ile doğduğu tahmin ediliyor. Bunlardan yaklaşık yüzde 25’i ise müdahale gerektiren durumları oluşturuyor.

Yapılan tetkikler sonucu problemli bir durumun ortaya çıkması halinde tedavi ya da doğumsal dönem konulan tanıya göre planlanıyor. Prof. Dr. Poyrazoğlu, günümüz ileri teknolojilerinin de yardımı ile çocuk kalp ve damar cerrahlarının her türlü yenidoğan hastalıklarına müdahale edip yüz güldürücü sonuçlar alabildiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Kalbin bir tarafının gelişip bir tarafının gelişmemesi, akciğer ve kan akımı artmış olan hastalıklar, akciğer kan akımı azalmış olan siyanotik hastalıklar, kalpten çıkan damarda darlık durumları, kalp kapak hastalıkları ve anne karnında kapanması gereken damarların kapanmaması gibi hastalıklara müdahale edebiliyoruz. Bebek daha 1 günlükken bile kalp anjiyosunu yapılabiliyor, gerekli tüm müdahaleleri gerçekleştirerek ameliyat planlayabiliyoruz.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.