ÖNCE ÖZÜR DİLEDİ: KRAL ÇIPLAK

EKONOMİ 25.08.2017 - 14:35, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2927+ kez okundu.
 

ÖNCE ÖZÜR DİLEDİ: KRAL ÇIPLAK

[16:16, 25.8.2017] +90 507 007 84 49: Çukurova’nın önemli mısır üreticilerinden ‘Hanım Ağa’ Nur Özkan, mısıra müdahale fiyatının açıklanmayışına tepki gösterip “İşte hasat bitti, bundan sonra açıklansa ne olur, açıklanmasa ne olur” dedi.
Adana’nın önemli mısır üreticilerinden ‘Hanım Ağa’ lakaplı Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, “Artık üretecek durumda değilim. Tonu net 840 liraya mal olmuşken ben 740 liradan mısırı satarsam aradaki farkı nereden kapatacağım. Artık ‘kral çıplak’ demenin zamanı geldi” dedi.  30 YILLIK TECRÜBEMLE SÖYLÜYORUM Özkan, Vali Mahmut Demirtaş’ın da katıldığı merkez Yüreğir ilçesi Suluca mahallesi Dede Aytekin tarlasındaki ‘mısır hasadı şenliği’nde konuşmasına özür dileyerek başladı. Kendisinden öncekilerin konuları gerçeklerden uzak anlattıklarını ileri süren Özkan, 30 yıllık çiftçilik tecrübesi olduğu ve yüreği burkularak konuştuğunu söyledi. “Ekmeğini topraktan kazanan bir üretici, emekçiyim” diyen Özkan, “Çukurova bildiğiniz gibi tarımsal bir vilayet. Şu kadar silo yaptırdık, dönüme 2 ton mısır alınıyormuş. Ben mısır ekmedikten, ekemeyecek duruma geldikten sonra her yer silo olsun, her yer vadeli işlemler borsası olsun. Üretim olmazsa ne olacak” diye konuştu.   AÇIKLANSA NE OLUR, AÇIKLANMASA NE OLUR? Üretimin çok zor olduğunu anlatan Özkan, şöyle devam etti: “O poyrazı, o sıcağı yaşamak farklı bir olay. İki saat güneşin altında dayanabilir misiniz, cefakâr Çukurova çiftçisi bunu yapıyor. Çok beğendiğimiz ABD’de verim dönümde 800-1000 kg. arasındayken benim çiftçim 1200-1300 kilogramı beğenmiyor. Üretmişim, üstüme düşen görevi yapmışım. Ama tam bunun nimetini yaşayacağım dönem bir ithal kararı veya fonların düşürülmesi, hala müdahale fiyatını, tavan fiyat demiyorum. Müdahale fiyatı açıklanmamış. İşte hasat bitti bile. Bu saatten sonra müdahale fiyatı açıklansa ne olur, açıklanmasa olur. Sonra bir ithal lafı dolaşıp duruyor. Köylü arkadaşlar panik yaşıyor, bir an evvel mısırı elimden çıkarayım, yüksek rutubetle biçiyorlar. Ondan sonra dönüyorlar, çiftçi yüksek rutubetle biçiyor, yapmasalar etmeseler. Peki sordular mı acaba niye biçiyor? Veya anız yakmasın, tamam yakmasın ben de istiyorum. Ama niye yakıyor. Çünkü mazot sarf etmek istemiyor, işin kolayına gidiyor. Lafı çok uzatmak istemiyorum, aşk ağlatır dert söyletirmiş.”  PAMUK OVASI MISIR OVASI OLDU! Özkan, Çukurova’nın filmlere konu olan pamuk ovasının artık ‘mısır ovası’ olduğunu söyledi. Çiftçinin ekmeğini artık mısırla kazandığını kaydeden Özkan, siyasilere de sitem etti. Özkan, “Meclis kapalı, en az 6-7 vekil parti gözetmeksizin burada olmalıydı. Tek Zülfikar bey burada sağ olsun. Beni şimdi dinlemeyecekler ne zaman dinleyecekler. Siyasi iradeye de kahırlıyım, sitemliyim. Bir tek seçim döneminde hatırlanmak istemiyorum” diye konuştu.   VALİ DEMİRTAŞ: ANIZ YAKMAKTAN VAZGEÇİN  Adana Valisi Mahmut Demirtaş, en fazla alın teri dökülen alanlardan birinin tarım olduğunu, bunu bir çiftçi çocuğu olarak yıllarca tarlalarda çalışarak tecrübe ettiğini söyledi. Demirtaş, anız konusunda çiftçileri uyararak, şehrin çok nemli olmasından dolayı aşırı sıcaklarla birlikte anız yakmanın şehri yaşanmaz hale getirebildiğini söyledi.  Demirtaş, Adana’nın Çukurova havzasının çok önemli illerinden biri olduğunu anlattı. Demirtaş, Anadolu insanının çiftçiliği Çukurova’dan öğrendiğini, verimlilik ve ürün çeşitliliğinde de örnek olduğuna dikkat çekti. Demirtaş, “Örnek olmadığımız bir şey var. Anız yakmaktan vazgeçmemiz lazım. Mazot yakmamak için anız yakılıyor, bu da hem çevreye hem toprağa zarar veriyor. Özellikle son bir aydır en fazla şikayeti, anız yangınlarından aldık.” dedi.  Güvenlik güçleriyle Gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğüne bağlı ekiplerin anız yangınları için sürekli sahada olduklarını kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: “Lütfen anız yakmayın. Bunu mutlaka önlememiz lazım. Adana çok nemli bir il, bir de anız yangınları kaynaklı duman eklendiğinde hiç çekilmiyor. Anız yakmak yerine tarlaları sürersek daha verimli olur. Toprak da bir canlı, anız yakmakla toprağı adeta öldürüyoruz, ekolojik ömrünü kısaltıyoruz.” İMAMOĞLU, KOZAN VE SEYHAN OVASI’NA BEREKET GELECEK  İmamoğlu ile Kozan ovalarının sulanması için atılan adımların önemli olduğunu anlatan Demirtaş, “Özellikle sulama projeleri konusunda reform olarak adlandırılabilecek hamleler yapılıyor. Bölgedeki inşaatların tamamlanmasının ardından 4-5 yıl boyunca sulamayı yüklenici firma yapacak ve böylelikle profesyonel bir sulama hizmeti sunulacak. Aşağı Seyhan Ovası’nda da yaklaşık bir milyon 750 bin hektarlık bir alanın sulanması öngörülüyor. Bu şekilde bereket ve verimin daha da artacağını düşünüyorum.”  “MISIR OLMAZSA BEYAZ ETÇİLER ÜRETİM YAPAMAZ” Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, mısırın Türk tarımı ve yeni nesillerin sağlıklı beslenmesi konusunda olmazsa olmaz ürünlerden biri olduğunu söyledi.  Sözlü, “Bugün mısır olmasa Türkiye’de beyaz etçiler üretim yapamaz. Emin olun ki, Türkiye’de beyaz et üretimi olmazsa, büyük bir protein açığı ile karşı karşıya kalırız” dedi. Mısırı iyi yetiştirenler gibi iyi işleyen tesislerin de Adana’da olduğuna vurgu yapan Sözlü, bu tesislerin büyük oranda mısır aldıklarını, sarı kabuğunu da ziyan etmeden tavuk yemcilerine, büyükbaş- küçükbaş hayvanlar için yem sanayisine ulaştırdıklarını, zerre miktarı israf etmeden ekonomiye kazandırdıklarına dikkat çekti. Sözlü, çiftçilerin aşkla üretim yaptıklarını ancak karşılık bulamayınca ise bu aşkın başlarına dert olduğunu anlattı. Sözlü, “Türkiye’de aşkla üretmek isteyenlerin arkasında durmak lazım. Türk üreticisinin mısırı, buğdayı, pamuğu, unu ve yemi temizdir, sağlamdır. Türk üreticisinin ürettiği mısırla beslenen tavuklarımız da tüketilebilir niteliktedir. Üreticimizin hakkını her yerde korumak lazım”  CHP’Lİ TÜMER: ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN ARTIK KAÇIYOR  CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, tarımın stratejik bir sektör olduğunu belirterek, ülkenin çok önemli bir nüfusunun istihdam problemini de kendi içinde çözebildiğini söyledi. Tümer, “Tarım Kanunu’nda var olan, gayri safi milli hasılanın yüzde biri oranında tarıma destek verilmiş olsaydı bugün çiftçimiz üretim konusunda büyük sıkıntıda olmazdı” dedi. Adana’nın ilçelerini dolaştığını ve tarımla uğraşan kesimin artık üretimden kaçtıklarını gözlemlediğini anlatan Tümer, “Çünkü kazanamıyor, bir asgari ücretlinin kazandığı parayı ancak yıl içerisinde kazanıyor. Bu da köyden kente göçü, kentlerdeki zor yaşam koşullarını doğuruyor. İthalatla bir yere varamayız. Mısırda 6.4 milyon tonluk üretim, 5.9 milyon tona geriledi. Kendi topraklarımızda, kendi vatandaşlarımıza istihdam alanı yaratarak, hem de dövizimizi yurtdışına göndermeden, yabancı ülkelerdeki çiftçiler yerine kendi ülkemizdeki üreticileri desteklememiz gerektiğinin farkındayız” diye konuştu.  “LİSANSLI DEPOCULUK YETKİ BELGESİNİ ALDIK” Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç, tarım ve gıdada Türkiye’nin kendine yetecek hale gelmesinin önemine dikkat çekti. Kaliteli üretimle ihracatı artırmak için herkese büyük görev düştüğünü kaydeden Bilgiç, Adana Ticaret Borsası’nın lisanslı depoculuk yetki belgesini aldığını ve buğdayda 50 bin, mısırda ise 45 bin tonluk depolama yapılabileceğini bildirdi. Eylül ayında borsa kampüsündeki elektronik alım satım salonu ve akredite laboratuvarlarla hizmet vermeye başlayacaklarını hatırlatan Bilgiç, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye de borsanın altyapısı ile alakalı gayretleri için teşekkür etti.  DOĞRU: GELECEK YIL TEKRARLANMASIN Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Çukurova’da pamukta görülen beyaz sinekten dolayı mısırın alternatif ürün olarak 43 yıl önce ekilmeye başladığını söyledi. Türkiye’de geçen yıl 6,4 milyon ton mısır üretildiğini anlatan Doğru, gıda, yem, yağ ve nişasta sanayinde önemli yer tutan mısırda bu yıl özellikte Çukurova bölgesinde aşırı sıcak ve çiçeklenme zamanı görülen poyrazdan dolayı rekoltenin düşük olacağını kaydetti. Mısırın en büyük alıcısı nişasta sanayinde kotanın yüzde 10’dan 15’e çekilmesini isteyen Doğru, bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi’ne hasat yapılırken ‘sıfır gümrük’le mısır, buğday, arpa ve çeltik için ithal izni verilmesinde ‘zamanlama hatası’ yapıldığını, bunun gelecek yıl tekrarlanmamasını istedi.  KİNDAP: MISIR FİYATI HIZLI ARTMAYACAK Hububat Tedarikçileri Derneği Başkanı Başkanı Ayhan Kindap, Türkiye’nin 17 yılda mısır üretiminde çok ciddi aşama kaydettiğini bildirdi. Çiftçinin artık teknolojiye önem verip profesyonelleştiğine dikkat çeken Kindap, mısırda geçen yıla göre fiyatların hızlı artacağını düşünmediklerini kaydetti. Türkiye’nin bu yıl geçen yıllara oranla daha fazla mısır ithalatı yapacağını düşündüğünü anlatan Kindap, sezon başında yem ve nişasta sektörünün ucuz mısır alabilmek için stokları erittiğini bunun da geçen haftalarda bu bölgedeki mısıra talebi artırdığını vurguladı.  SOYALP: FİYAT BEKLENTİSİ VAR  Toprak Mahsulleri Ofisi Alım Muhafaza Daire Başkanı Cihan Soyalp, mısırda rutubet oranlarının önemli olduğuna vurgu yaparak, çiftçinin bu konuya dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Soyalp, “Yüksek rutubetli hasadı doğru bulmuyoruz. Yüzde 14 rutubetin altındaki ürünü satın alıyoruz. Üreticilerimiz buna alışmalı” dedi. Mısır hasadının Kurban bayramına kadar tamamlanmasını beklediklerini anlatan Soyalp, geçen yıl 26 Ağustos’ta ton fiyatı 740 TL’den başladıkları alımlarda, silolara  1 milyon 800 bin ton mısır koyduklarını kaydetti.  Bu yıl hasadın yoğunlaşmasını beklemeden 7 Ağustos’tan bu yana 20 bin ton emanet alım yaptıklarına dikkat çeken Soyalp, “100 bin ton mısır için ise randevu mevcut. Şu ana kadar lisanslı depolara da 72 bin ton mısır alınmış halde” dedi. Adana’da 4 lisanlı depo ile anlaştıklarını vurgulayan Soyalp, çiftçinin fiyat beklentisi olduğunu bildiklerini sözlerine ekledi.  AKYÜZ: ŞEKER ÜRETİMİNDE ‘KOTA’YA SON VERİLMELİ  Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği Başkanı Rint Akyüz, Avrupa Birliği’nin nişasta bazlı şeker üretiminde ‘kota’ uygulamasına son vereceğini, Türkiye’nin sektörü serbest piyasa kuralları içinde işler hale getirmesi gerektiğini söyledi. Nişastanın tek hammaddesi olarak yüzde 100 yerli mısır kullandıklarını hatırlatan Akyüz, katma değer yaratırken gıda ve içecek sanayine de hammadde sağladıklarını ancak ‘kota’nın ‘ayak bağı’ olduğunu savundu. Akyüz, şöyle dedi: “Nişasta sanayi  kapasitesinin ancak yüzde 27’sini kullanıyor. Kota sisteminin yürürlüğe girdiği 2001’den günümüze, tüm hükümetler nişasta bazlı şeker üretimini artırıp sıkıntının bir nebze olsa hafiflemesini sağladı. Ancak ilk defa kota senesinin bitimine 7 gün kalmasına rağmen artış yapılmadı. Bu artışın yapılmayışı Türkiye’nin gayri safi hasılasını 300 milyon TL, vergisini de 100 milyon TL’ye yakın kayba uğrattı. Neden bu zarara sebebiyet verildiğin anlamakta zorluk çekiyorum, belirsizlik içerisindeyiz. Şeker üretim kotalarının bir an önce açıklanmasını istiyoruz.” Şenliğe Vali Mahmut Demirtaş'ın yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Yüreğir Kaymakamı Fatih Genel, Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Toprak Mahsulleri Ofisi, hububat ve tahıl üreticileri birlikleri, oda ve meslek kuruluşları başkanları ile ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.                         [16:21, 25.8.2017] +90 507 007 84 49: MESUT MERTCAN HAYATINI KAYBETTİ  TRT’nin unutulmaz spikerlerinden Mesut Mertcan 71 yaşında hayata gözlerini yumdu.  Uzun süreden bu yana Adana Huzurevi’nde kalan Mertcan için bugün saat 11.30’da, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti önünde tören düzenlenecek.  Mertcan’ın cenazesi, buradaki törenin ardından Havuzlubahçe’deki babaevi önüne götürülecek. Mertcan, Akkapı Mezarlığı’ndaki Aile kabristanında defnedilecek.
[16:16, 25.8.2017] +90 507 007 84 49: Çukurova’nın önemli mısır üreticilerinden ‘Hanım Ağa’ Nur Özkan, mısıra müdahale fiyatının açıklanmayışına tepki gösterip “İşte hasat bitti, bundan sonra açıklansa ne olur, açıklanmasa ne olur” dedi.

Adana’nın önemli mısır üreticilerinden ‘Hanım Ağa’ lakaplı Tahıl Üreticileri Birliği Başkanı Nur Özkan, “Artık üretecek durumda değilim. Tonu net 840 liraya mal olmuşken ben 740 liradan mısırı satarsam aradaki farkı nereden kapatacağım. Artık ‘kral çıplak’ demenin zamanı geldi” dedi. 

30 YILLIK TECRÜBEMLE SÖYLÜYORUM
Özkan, Vali Mahmut Demirtaş’ın da katıldığı merkez Yüreğir ilçesi Suluca mahallesi Dede Aytekin tarlasındaki ‘mısır hasadı şenliği’nde konuşmasına özür dileyerek başladı. Kendisinden öncekilerin konuları gerçeklerden uzak anlattıklarını ileri süren Özkan, 30 yıllık çiftçilik tecrübesi olduğu ve yüreği burkularak konuştuğunu söyledi. “Ekmeğini topraktan kazanan bir üretici, emekçiyim” diyen Özkan, “Çukurova bildiğiniz gibi tarımsal bir vilayet. Şu kadar silo yaptırdık, dönüme 2 ton mısır alınıyormuş. Ben mısır ekmedikten, ekemeyecek duruma geldikten sonra her yer silo olsun, her yer vadeli işlemler borsası olsun. Üretim olmazsa ne olacak” diye konuştu.  
AÇIKLANSA NE OLUR, AÇIKLANMASA NE OLUR?
Üretimin çok zor olduğunu anlatan Özkan, şöyle devam etti: “O poyrazı, o sıcağı yaşamak farklı bir olay. İki saat güneşin altında dayanabilir misiniz, cefakâr Çukurova çiftçisi bunu yapıyor. Çok beğendiğimiz ABD’de verim dönümde 800-1000 kg. arasındayken benim çiftçim 1200-1300 kilogramı beğenmiyor. Üretmişim, üstüme düşen görevi yapmışım. Ama tam bunun nimetini yaşayacağım dönem bir ithal kararı veya fonların düşürülmesi, hala müdahale fiyatını, tavan fiyat demiyorum. Müdahale fiyatı açıklanmamış. İşte hasat bitti bile. Bu saatten sonra müdahale fiyatı açıklansa ne olur, açıklanmasa olur. Sonra bir ithal lafı dolaşıp duruyor. Köylü arkadaşlar panik yaşıyor, bir an evvel mısırı elimden çıkarayım, yüksek rutubetle biçiyorlar. Ondan sonra dönüyorlar, çiftçi yüksek rutubetle biçiyor, yapmasalar etmeseler. Peki sordular mı acaba niye biçiyor? Veya anız yakmasın, tamam yakmasın ben de istiyorum. Ama niye yakıyor. Çünkü mazot sarf etmek istemiyor, işin kolayına gidiyor. Lafı çok uzatmak istemiyorum, aşk ağlatır dert söyletirmiş.” 
PAMUK OVASI MISIR OVASI OLDU!
Özkan, Çukurova’nın filmlere konu olan pamuk ovasının artık ‘mısır ovası’ olduğunu söyledi. Çiftçinin ekmeğini artık mısırla kazandığını kaydeden Özkan, siyasilere de sitem etti. Özkan, “Meclis kapalı, en az 6-7 vekil parti gözetmeksizin burada olmalıydı. Tek Zülfikar bey burada sağ olsun. Beni şimdi dinlemeyecekler ne zaman dinleyecekler. Siyasi iradeye de kahırlıyım, sitemliyim. Bir tek seçim döneminde hatırlanmak istemiyorum” diye konuştu.  
VALİ DEMİRTAŞ: ANIZ YAKMAKTAN VAZGEÇİN 
Adana Valisi Mahmut Demirtaş, en fazla alın teri dökülen alanlardan birinin tarım olduğunu, bunu bir çiftçi çocuğu olarak yıllarca tarlalarda çalışarak tecrübe ettiğini söyledi. Demirtaş, anız konusunda çiftçileri uyararak, şehrin çok nemli olmasından dolayı aşırı sıcaklarla birlikte anız yakmanın şehri yaşanmaz hale getirebildiğini söyledi. 
Demirtaş, Adana’nın Çukurova havzasının çok önemli illerinden biri olduğunu anlattı. Demirtaş, Anadolu insanının çiftçiliği Çukurova’dan öğrendiğini, verimlilik ve ürün çeşitliliğinde de örnek olduğuna dikkat çekti. Demirtaş, “Örnek olmadığımız bir şey var. Anız yakmaktan vazgeçmemiz lazım. Mazot yakmamak için anız yakılıyor, bu da hem çevreye hem toprağa zarar veriyor. Özellikle son bir aydır en fazla şikayeti, anız yangınlarından aldık.” dedi.  Güvenlik güçleriyle Gıda tarım ve hayvancılık il müdürlüğüne bağlı ekiplerin anız yangınları için sürekli sahada olduklarını kaydeden Demirtaş, şöyle devam etti: “Lütfen anız yakmayın. Bunu mutlaka önlememiz lazım. Adana çok nemli bir il, bir de anız yangınları kaynaklı duman eklendiğinde hiç çekilmiyor. Anız yakmak yerine tarlaları sürersek daha verimli olur. Toprak da bir canlı, anız yakmakla toprağı adeta öldürüyoruz, ekolojik ömrünü kısaltıyoruz.”
İMAMOĞLU, KOZAN VE SEYHAN OVASI’NA BEREKET GELECEK 
İmamoğlu ile Kozan ovalarının sulanması için atılan adımların önemli olduğunu anlatan Demirtaş, “Özellikle sulama projeleri konusunda reform olarak adlandırılabilecek hamleler yapılıyor. Bölgedeki inşaatların tamamlanmasının ardından 4-5 yıl boyunca sulamayı yüklenici firma yapacak ve böylelikle profesyonel bir sulama hizmeti sunulacak. Aşağı Seyhan Ovası’nda da yaklaşık bir milyon 750 bin hektarlık bir alanın sulanması öngörülüyor. Bu şekilde bereket ve verimin daha da artacağını düşünüyorum.” 
“MISIR OLMAZSA BEYAZ ETÇİLER ÜRETİM YAPAMAZ”
Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, mısırın Türk tarımı ve yeni nesillerin sağlıklı beslenmesi konusunda olmazsa olmaz ürünlerden biri olduğunu söyledi.  Sözlü, “Bugün mısır olmasa Türkiye’de beyaz etçiler üretim yapamaz. Emin olun ki, Türkiye’de beyaz et üretimi olmazsa, büyük bir protein açığı ile karşı karşıya kalırız” dedi. Mısırı iyi yetiştirenler gibi iyi işleyen tesislerin de Adana’da olduğuna vurgu yapan Sözlü, bu tesislerin büyük oranda mısır aldıklarını, sarı kabuğunu da ziyan etmeden tavuk yemcilerine, büyükbaş- küçükbaş hayvanlar için yem sanayisine ulaştırdıklarını, zerre miktarı israf etmeden ekonomiye kazandırdıklarına dikkat çekti. Sözlü, çiftçilerin aşkla üretim yaptıklarını ancak karşılık bulamayınca ise bu aşkın başlarına dert olduğunu anlattı. Sözlü, “Türkiye’de aşkla üretmek isteyenlerin arkasında durmak lazım. Türk üreticisinin mısırı, buğdayı, pamuğu, unu ve yemi temizdir, sağlamdır. Türk üreticisinin ürettiği mısırla beslenen tavuklarımız da tüketilebilir niteliktedir. Üreticimizin hakkını her yerde korumak lazım” 
CHP’Lİ TÜMER: ÇİFTÇİ ÜRETİMDEN ARTIK KAÇIYOR 
CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, tarımın stratejik bir sektör olduğunu belirterek, ülkenin çok önemli bir nüfusunun istihdam problemini de kendi içinde çözebildiğini söyledi. Tümer, “Tarım Kanunu’nda var olan, gayri safi milli hasılanın yüzde biri oranında tarıma destek verilmiş olsaydı bugün çiftçimiz üretim konusunda büyük sıkıntıda olmazdı” dedi. Adana’nın ilçelerini dolaştığını ve tarımla uğraşan kesimin artık üretimden kaçtıklarını gözlemlediğini anlatan Tümer, “Çünkü kazanamıyor, bir asgari ücretlinin kazandığı parayı ancak yıl içerisinde kazanıyor. Bu da köyden kente göçü, kentlerdeki zor yaşam koşullarını doğuruyor. İthalatla bir yere varamayız. Mısırda 6.4 milyon tonluk üretim, 5.9 milyon tona geriledi. Kendi topraklarımızda, kendi vatandaşlarımıza istihdam alanı yaratarak, hem de dövizimizi yurtdışına göndermeden, yabancı ülkelerdeki çiftçiler yerine kendi ülkemizdeki üreticileri desteklememiz gerektiğinin farkındayız” diye konuştu. 
“LİSANSLI DEPOCULUK YETKİ BELGESİNİ ALDIK”
Adana Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Bilgiç, tarım ve gıdada Türkiye’nin kendine yetecek hale gelmesinin önemine dikkat çekti. Kaliteli üretimle ihracatı artırmak için herkese büyük görev düştüğünü kaydeden Bilgiç, Adana Ticaret Borsası’nın lisanslı depoculuk yetki belgesini aldığını ve buğdayda 50 bin, mısırda ise 45 bin tonluk depolama yapılabileceğini bildirdi. Eylül ayında borsa kampüsündeki elektronik alım satım salonu ve akredite laboratuvarlarla hizmet vermeye başlayacaklarını hatırlatan Bilgiç, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü’ye de borsanın altyapısı ile alakalı gayretleri için teşekkür etti. 
DOĞRU: GELECEK YIL TEKRARLANMASIN
Çiftçiler Birliği Başkanı Mutlu Doğru, Çukurova’da pamukta görülen beyaz sinekten dolayı mısırın alternatif ürün olarak 43 yıl önce ekilmeye başladığını söyledi. Türkiye’de geçen yıl 6,4 milyon ton mısır üretildiğini anlatan Doğru, gıda, yem, yağ ve nişasta sanayinde önemli yer tutan mısırda bu yıl özellikte Çukurova bölgesinde aşırı sıcak ve çiçeklenme zamanı görülen poyrazdan dolayı rekoltenin düşük olacağını kaydetti. Mısırın en büyük alıcısı nişasta sanayinde kotanın yüzde 10’dan 15’e çekilmesini isteyen Doğru, bu yıl Toprak Mahsulleri Ofisi’ne hasat yapılırken ‘sıfır gümrük’le mısır, buğday, arpa ve çeltik için ithal izni verilmesinde ‘zamanlama hatası’ yapıldığını, bunun gelecek yıl tekrarlanmamasını istedi. 
KİNDAP: MISIR FİYATI HIZLI ARTMAYACAK
Hububat Tedarikçileri Derneği Başkanı Başkanı Ayhan Kindap, Türkiye’nin 17 yılda mısır üretiminde çok ciddi aşama kaydettiğini bildirdi. Çiftçinin artık teknolojiye önem verip profesyonelleştiğine dikkat çeken Kindap, mısırda geçen yıla göre fiyatların hızlı artacağını düşünmediklerini kaydetti. Türkiye’nin bu yıl geçen yıllara oranla daha fazla mısır ithalatı yapacağını düşündüğünü anlatan Kindap, sezon başında yem ve nişasta sektörünün ucuz mısır alabilmek için stokları erittiğini bunun da geçen haftalarda bu bölgedeki mısıra talebi artırdığını vurguladı. 
SOYALP: FİYAT BEKLENTİSİ VAR 
Toprak Mahsulleri Ofisi Alım Muhafaza Daire Başkanı Cihan Soyalp, mısırda rutubet oranlarının önemli olduğuna vurgu yaparak, çiftçinin bu konuya dikkat etmesi gerektiğini söyledi. Soyalp, “Yüksek rutubetli hasadı doğru bulmuyoruz. Yüzde 14 rutubetin altındaki ürünü satın alıyoruz. Üreticilerimiz buna alışmalı” dedi. Mısır hasadının Kurban bayramına kadar tamamlanmasını beklediklerini anlatan Soyalp, geçen yıl 26 Ağustos’ta ton fiyatı 740 TL’den başladıkları alımlarda, silolara  1 milyon 800 bin ton mısır koyduklarını kaydetti.  Bu yıl hasadın yoğunlaşmasını beklemeden 7 Ağustos’tan bu yana 20 bin ton emanet alım yaptıklarına dikkat çeken Soyalp, “100 bin ton mısır için ise randevu mevcut. Şu ana kadar lisanslı depolara da 72 bin ton mısır alınmış halde” dedi. Adana’da 4 lisanlı depo ile anlaştıklarını vurgulayan Soyalp, çiftçinin fiyat beklentisi olduğunu bildiklerini sözlerine ekledi. 
AKYÜZ: ŞEKER ÜRETİMİNDE ‘KOTA’YA SON VERİLMELİ 
Nişasta ve Glikoz Üreticileri Derneği Başkanı Rint Akyüz, Avrupa Birliği’nin nişasta bazlı şeker üretiminde ‘kota’ uygulamasına son vereceğini, Türkiye’nin sektörü serbest piyasa kuralları içinde işler hale getirmesi gerektiğini söyledi. Nişastanın tek hammaddesi olarak yüzde 100 yerli mısır kullandıklarını hatırlatan Akyüz, katma değer yaratırken gıda ve içecek sanayine de hammadde sağladıklarını ancak ‘kota’nın ‘ayak bağı’ olduğunu savundu. Akyüz, şöyle dedi: “Nişasta sanayi  kapasitesinin ancak yüzde 27’sini kullanıyor. Kota sisteminin yürürlüğe girdiği 2001’den günümüze, tüm hükümetler nişasta bazlı şeker üretimini artırıp sıkıntının bir nebze olsa hafiflemesini sağladı. Ancak ilk defa kota senesinin bitimine 7 gün kalmasına rağmen artış yapılmadı. Bu artışın yapılmayışı Türkiye’nin gayri safi hasılasını 300 milyon TL, vergisini de 100 milyon TL’ye yakın kayba uğrattı. Neden bu zarara sebebiyet verildiğin anlamakta zorluk çekiyorum, belirsizlik içerisindeyiz. Şeker üretim kotalarının bir an önce açıklanmasını istiyoruz.”
Şenliğe Vali Mahmut Demirtaş'ın yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, Yüreğir Kaymakamı Fatih Genel, Ticaret Borsası Başkanı Şahin Bilgiç, Toprak Mahsulleri Ofisi, hububat ve tahıl üreticileri birlikleri, oda ve meslek kuruluşları başkanları ile ilgili kamu ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri katıldı.                        
[16:21, 25.8.2017] +90 507 007 84 49: MESUT MERTCAN HAYATINI KAYBETTİ 

TRT’nin unutulmaz spikerlerinden Mesut Mertcan 71 yaşında hayata gözlerini yumdu. 
Uzun süreden bu yana Adana Huzurevi’nde kalan Mertcan için bugün saat 11.30’da, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti önünde tören düzenlenecek. 
Mertcan’ın cenazesi, buradaki törenin ardından Havuzlubahçe’deki babaevi önüne götürülecek. Mertcan, Akkapı Mezarlığı’ndaki Aile kabristanında defnedilecek.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.