Para ile mutluluk ilişkisi nasıl ilerliyor?

18.12.2018 - 14:25, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1002+ kez okundu.
 

Para ile mutluluk ilişkisi nasıl ilerliyor?

  Birleşmiş Milletler’ in 2017 Dünya Mutluluk Raporu’na göre, üst sıralarda yer alan ülkelerde dikkat çeken en büyük ayrıntı, en mutlu gösterilen ülkelerde intihar oranlarının da aynı oranda yüksek olması. Mutluluğun para ile ilişkisi olduğunu ancak bu durumun sanıldığı gibi sebep- sonuç ilişkisi olarak karşımıza çıkmadığını söyleyen Kurumsal ve Bireysel Kişisel Gelişim Danışmanı Müge Çevik, “Para ile daha mutlu ve doygun bir yaşam bir noktaya dek satın alınabilir. Ancak mutlu olmanın diğer bacakları eksik kalırsa bu hiçbir şey ifade etmez” dedi. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Ağı'nın hazırladığı 2017 Dünya Mutluluk Raporu'na göre Norveçliler dünyanın en mutlu insanları. 2. ve 3. sırada Danimarka ve İzlanda var. 155 ülkenin yer aldığı raporda Türkiye ise 78. sıradan 69.'luğa yükseldi. Ama aynı rapor, birçok çelişkiyi de gözler önüne serdi. Yayımlanan raporda üst sıralarda yer alan ülkelerde dikkat çeken en büyük ayrıntı, en mutlu gösterilen ülkelerde intihar oranlarının da aynı oranda yüksek olması. “İnsan para ile ‘hedonik’, yani sadece hazza dayalı mutluluğu satın alabilir”. Mutluluğun para ile mutlak ilişkisi olduğunu ancak sebep- sonuç ilişkisi olmadığını söyleyen Kurumsal ve Bireysel Kişisel Gelişim Danışmanı Müge Çevik, “Bunun en güzel ispatı dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkelerinin aynı zamanda dünyada en fazla intiharın olduğu ülkeler olmasıdır. Para ile daha mutlu ve doygun bir yaşam bir noktaya dek satın alınabilir. Ancak duygusal ve sosyal olarak mutlu değilseniz mutluğunuz hiçbir şey ifade etmez” dedi.  Bireyin fiziksel olarak birçok şeyi satın alabileceğinin altını çizen Çevik, “Satın aldıklarınızın sizin için anlamını belli bir sınırda çizmezseniz, sizi yaşama bağlayacak anlamlar yükleyemez, kalıcı olmadıklarını idrak edemez veya kendinizi malınız, mülkünüz, sahip olduklarınız üzerinden tanımlarsanız hiçbir değeri olmayacaktır. Bu nedenledir ki çok varlıklı ama para ile çözemeyecek dertleri olan zenginler, diğer insanlara göre daha zor atlatır, toparlanır. Ve yine aynı şekilde, insan hep uyumlanmak üzere şartlanmıştır. Başına gelen iyi bir duruma, özellikle maddi bir artışa alışma süresi 3-6 aydır. Bunun da literatürdeki adı hedonik uyumdur. Yani, insan haz nesnelerine ve o rahata kısa zamanda alışır ve o durum onun yeni normali olur.” “Bireylerde duygusal zekanın gelişmesi önemli” İnsanın para ile hedonik, yani hazza dayalı mutluluğu satın alabileceğinin bir kez daha altını çizen Kurumsal ve Bireysel Kişisel Gelişim Danışmanı Müge Çevik, “Bireyin kalıcı ve kimsenin elinden alamayacağı ödomanik mutluluğu yaratmak için duygusal ve sosyal olarak da güçlenmesi, bu iki boyutta da doygun ve tatminkâr ilişkiler yaratması gerekir. Ödomanik mutluluk ise kişinin kendi yaratacağı, kendini tanıdıkça, özünü buldukça, hayatta anlam ve amaç yarattıkça gelişecek bir bakış açısı ve yaşamı karşılama şekli. Refah düzeyi yüksek ülkelerdeki bireyler bu anlamda incelendiğinde, refah düzeylerine paralel bir anlam derinliği, yaşamı görünenin ötesinde anlamlandırma gibi manevi değerlerin gelişmediğini ve sosyal ilişkilerin zayıflığını görmek mümkün” diye açıkladı.

 

Birleşmiş Milletler’ in 2017 Dünya Mutluluk Raporu’na göre, üst sıralarda yer alan ülkelerde dikkat çeken en büyük ayrıntı, en mutlu gösterilen ülkelerde intihar oranlarının da aynı oranda yüksek olması. Mutluluğun para ile ilişkisi olduğunu ancak bu durumun sanıldığı gibi sebep- sonuç ilişkisi olarak karşımıza çıkmadığını söyleyen Kurumsal ve Bireysel Kişisel Gelişim Danışmanı Müge Çevik, “Para ile daha mutlu ve doygun bir yaşam bir noktaya dek satın alınabilir. Ancak mutlu olmanın diğer bacakları eksik kalırsa bu hiçbir şey ifade etmez” dedi.

Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Ağı'nın hazırladığı 2017 Dünya Mutluluk Raporu'na göre Norveçliler dünyanın en mutlu insanları. 2. ve 3. sırada Danimarka ve İzlanda var. 155 ülkenin yer aldığı raporda Türkiye ise 78. sıradan 69.'luğa yükseldi. Ama aynı rapor, birçok çelişkiyi de gözler önüne serdi. Yayımlanan raporda üst sıralarda yer alan ülkelerde dikkat çeken en büyük ayrıntı, en mutlu gösterilen ülkelerde intihar oranlarının da aynı oranda yüksek olması.

“İnsan para ile ‘hedonik’, yani sadece hazza dayalı mutluluğu satın alabilir”.

Mutluluğun para ile mutlak ilişkisi olduğunu ancak sebep- sonuç ilişkisi olmadığını söyleyen Kurumsal ve Bireysel Kişisel Gelişim Danışmanı Müge Çevik,Bunun en güzel ispatı dünyanın refah düzeyi en yüksek ülkelerinin aynı zamanda dünyada en fazla intiharın olduğu ülkeler olmasıdır. Para ile daha mutlu ve doygun bir yaşam bir noktaya dek satın alınabilir. Ancak duygusal ve sosyal olarak mutlu değilseniz mutluğunuz hiçbir şey ifade etmez” dedi.  Bireyin fiziksel olarak birçok şeyi satın alabileceğinin altını çizen Çevik, “Satın aldıklarınızın sizin için anlamını belli bir sınırda çizmezseniz, sizi yaşama bağlayacak anlamlar yükleyemez, kalıcı olmadıklarını idrak edemez veya kendinizi malınız, mülkünüz, sahip olduklarınız üzerinden tanımlarsanız hiçbir değeri olmayacaktır. Bu nedenledir ki çok varlıklı ama para ile çözemeyecek dertleri olan zenginler, diğer insanlara göre daha zor atlatır, toparlanır. Ve yine aynı şekilde, insan hep uyumlanmak üzere şartlanmıştır. Başına gelen iyi bir duruma, özellikle maddi bir artışa alışma süresi 3-6 aydır. Bunun da literatürdeki adı hedonik uyumdur. Yani, insan haz nesnelerine ve o rahata kısa zamanda alışır ve o durum onun yeni normali olur.”

“Bireylerde duygusal zekanın gelişmesi önemli”

İnsanın para ile hedonik, yani hazza dayalı mutluluğu satın alabileceğinin bir kez daha altını çizen Kurumsal ve Bireysel Kişisel Gelişim Danışmanı Müge Çevik, “Bireyin kalıcı ve kimsenin elinden alamayacağı ödomanik mutluluğu yaratmak için duygusal ve sosyal olarak da güçlenmesi, bu iki boyutta da doygun ve tatminkâr ilişkiler yaratması gerekir. Ödomanik mutluluk ise kişinin kendi yaratacağı, kendini tanıdıkça, özünü buldukça, hayatta anlam ve amaç yarattıkça gelişecek bir bakış açısı ve yaşamı karşılama şekli. Refah düzeyi yüksek ülkelerdeki bireyler bu anlamda incelendiğinde, refah düzeylerine paralel bir anlam derinliği, yaşamı görünenin ötesinde anlamlandırma gibi manevi değerlerin gelişmediğini ve sosyal ilişkilerin zayıflığını görmek mümkün” diye açıkladı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.