PROSTAT KANSERİ TANISINDA MİLİMETRİK HASSASİYET!

SAĞLIK-YAŞAM 18.02.2021 - 14:10, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1773+ kez okundu.
 

PROSTAT KANSERİ TANISINDA MİLİMETRİK HASSASİYET!

Prostat bezi dokusundan gelişen prostat kanseri batı ülkelerinde yaşayan erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde kesin oluşum nedenleri henüz tam olarak açıklanamamış olan bu kanserde risk 50 yaşından itibaren artarken, hastalık sıklıkla 65 yaşın üzerinde görülüyor. Her erkeğin 50 yaşından itibaren yılda bir kez prostat muayenesi ve serum PSA düzeyi kontrolü yaptırması gerektiğini söyleyen Medline Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Volkan İzol, “Ancak ailesinde prostat kanseri öyküsü olan hastalara bu işlem 45 yaşından itibaren uygulanmalıdır. Prostatta kanser şüphesi genellikle kanda PSA seviyesinin yüksek çıkması ve/veya prostat muayenesinde şüpheli bulgu saptanmasıyla ortaya çıkar. Kontrollerde prostat kanserinden şüphe edilen hastalara mutlaka biyopsi önerilir” diyerek son dönemde yeni geliştirilen ve prostatta kanser şüphesi olan odakları saptayarak buralardan milimetrik hassasiyetle biyopsi yapılmasına imkân sunan Prostat MR-TRUS Füzyon Biyopsisi hakkında bilgiler verdi. Standart yöntemde hastalık atlanabiliyor Prostat kanseri tanısında kullanılan standart yöntemin Transrektal Ultrason (TRUS) kılavuzluğunda sistematik olarak 10-14 adet alınan prostat biyopsisi olduğunu anlatan Prof. Dr. İzol, “Söz konusu yöntemle kanser saptanma oranları yüzde 27 ila 40 arasındadır. Bu esnada klinik açıdan önemli kanserlerin yüzde 20-25’i atlanabilirken, ciddi oranda da klinik olarak önemsiz kanser saptanır. Önemli kanseri saptanamayan hastalar gerekli tedaviyi alamazlar ve kendilerine 2 hatta 3 kez biyopsi yapılması gerekebilir” diyerek son yıllarda gelişen ve yaygın olarak kullanılmaya başlanan Multiparametrik Manyetik Rezonans görüntüleme yöntemi ile prostatın çok daha detaylı olarak incelenebildiğini belirtiyor. Kanserin türünü tespit ediyor Prof. Dr. İzol,“Prostatta kanser olup olmadığı, varsa yerleşimi, boyutu ve belki de en önemlisi kanserin agresif (saldırgan) olup olmadığını ileri teknoloji ürünü Prostat MR-TRUS Füzyon Biyopsi ile anlayabilmek mümkün olmakta, bu yöntemle sadece 2-3 mm’lik kanser odakları bile saptanabilmektedir. Bu nedenle klinik olarak prostat kanserinden şüphelenilen hastalarda biyopsi öncesinde bu yöntemi kullanmak, biyopsi endikasyonunun doğru konulmasını sağlayacak ve gereksiz biyopsilerden hastayı koruyacaktır” diyerek biyopsi öncesinde Multiparametrik MR yöntemini kullanmanın ve bu incelemede şüpheli odaklar saptandığı taktirde biyopside MR kılavuzluğundan yararlanmanın önemine dikkat çekiyor. Önce MR, sonra füzyon biyopsi MR Füzyon Biyopsi yönteminin sistemik biyopsinin eksikliklerinin üstesinden gelmek suretiyle prostat kanseri tanısında bir yöntem değişikliğine neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. İzol, “Füzyon Prostat Biyopsisi, MR ile işaretlenen, kanser açısından şüpheli bölgelerden milimetrik hassasiyetle direkt biyopsi alınmasını sağlamaktadır. Ayrıca klinik olarak anlamsız hastalığın tanısını azaltarak gereksiz tedavilere de engel olmaktadır. Buna karşın aktif kanserlerin saptanmasında ise yüksek etkinliğe sahiptir. Bundan dolayı prostat kanseri riski altındaki tüm erkekler için biyopsi öncesi MR ve sonrasında Füzyon Biyopsi içeren tanısal yolun izlenmesi önerilir” diyor.  


Prostat bezi dokusundan gelişen prostat kanseri batı ülkelerinde yaşayan erkeklerde en sık görülen kanser türlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. Günümüzde kesin oluşum nedenleri henüz tam olarak açıklanamamış olan bu kanserde risk 50 yaşından itibaren artarken, hastalık sıklıkla 65 yaşın üzerinde görülüyor.

Her erkeğin 50 yaşından itibaren yılda bir kez prostat muayenesi ve serum PSA düzeyi kontrolü yaptırması gerektiğini söyleyen Medline Adana Hastanesi Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Volkan İzol, “Ancak ailesinde prostat kanseri öyküsü olan hastalara bu işlem 45 yaşından itibaren uygulanmalıdır. Prostatta kanser şüphesi genellikle kanda PSA seviyesinin yüksek çıkması ve/veya prostat muayenesinde şüpheli bulgu saptanmasıyla ortaya çıkar. Kontrollerde prostat kanserinden şüphe edilen hastalara mutlaka biyopsi önerilir” diyerek son dönemde yeni geliştirilen ve prostatta kanser şüphesi olan odakları saptayarak buralardan milimetrik hassasiyetle biyopsi yapılmasına imkân sunan Prostat MR-TRUS Füzyon Biyopsisi hakkında bilgiler verdi.

Standart yöntemde hastalık atlanabiliyor

Prostat kanseri tanısında kullanılan standart yöntemin Transrektal Ultrason (TRUS) kılavuzluğunda sistematik olarak 10-14 adet alınan prostat biyopsisi olduğunu anlatan Prof. Dr. İzol, “Söz konusu yöntemle kanser saptanma oranları yüzde 27 ila 40 arasındadır. Bu esnada klinik açıdan önemli kanserlerin yüzde 20-25’i atlanabilirken, ciddi oranda da klinik olarak önemsiz kanser saptanır. Önemli kanseri saptanamayan hastalar gerekli tedaviyi alamazlar ve kendilerine 2 hatta 3 kez biyopsi yapılması gerekebilir” diyerek son yıllarda gelişen ve yaygın olarak kullanılmaya başlanan Multiparametrik Manyetik Rezonans görüntüleme yöntemi ile prostatın çok daha detaylı olarak incelenebildiğini belirtiyor.

Kanserin türünü tespit ediyor

Prof. Dr. İzol,“Prostatta kanser olup olmadığı, varsa yerleşimi, boyutu ve belki de en önemlisi kanserin agresif (saldırgan) olup olmadığını ileri teknoloji ürünü Prostat MR-TRUS Füzyon Biyopsi ile anlayabilmek mümkün olmakta, bu yöntemle sadece 2-3 mm’lik kanser odakları bile saptanabilmektedir. Bu nedenle klinik olarak prostat kanserinden şüphelenilen hastalarda biyopsi öncesinde bu yöntemi kullanmak, biyopsi endikasyonunun doğru konulmasını sağlayacak ve gereksiz biyopsilerden hastayı koruyacaktır” diyerek biyopsi öncesinde Multiparametrik MR yöntemini kullanmanın ve bu incelemede şüpheli odaklar saptandığı taktirde biyopside MR kılavuzluğundan yararlanmanın önemine dikkat çekiyor.

Önce MR, sonra füzyon biyopsi

MR Füzyon Biyopsi yönteminin sistemik biyopsinin eksikliklerinin üstesinden gelmek suretiyle prostat kanseri tanısında bir yöntem değişikliğine neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. İzol, “Füzyon Prostat Biyopsisi, MR ile işaretlenen, kanser açısından şüpheli bölgelerden milimetrik hassasiyetle direkt biyopsi alınmasını sağlamaktadır. Ayrıca klinik olarak anlamsız hastalığın tanısını azaltarak gereksiz tedavilere de engel olmaktadır. Buna karşın aktif kanserlerin saptanmasında ise yüksek etkinliğe sahiptir. Bundan dolayı prostat kanseri riski altındaki tüm erkekler için biyopsi öncesi MR ve sonrasında Füzyon Biyopsi içeren tanısal yolun izlenmesi önerilir” diyor.
 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.