SAVAŞ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR DEMEK DOKTORLUK YAPMAYA ENGEL MİDİR?

GÜNDEM 08.05.2018 - 13:16, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1701+ kez okundu.
 

SAVAŞ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNUDUR DEMEK DOKTORLUK YAPMAYA ENGEL MİDİR?

CHP Adana Milletvekili, TBMM İdare Amiri İbrahim Özdiş, Türk Tabipler Birliği’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” başlıklı açıklaması nedeniyle gözaltında tutulan, haklarında soruşturma açılan TTB Merkez Konseyi Üyelerinden Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün “bir daha atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarma” cezası alacağını bilgisini TBMM gündemine taşıdı.
    24 Ocak 2018 tarihinde Türk Tabipleri Birliği’nin web sitesinde yayımlanan “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” başlıklı açıklama nedeniyle içinde Sağlık Bakanlığı çalışanları Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün de bulunduğu TTB Merkez Konsey üyeleri yedi gün süreyle gözaltında tutulmuştu.  Yine aynı açıklama nedeniyle 30 Ocak 2018 tarihinde2 ay açığa alınan Dr. Dursun Yaşar Ulutaş 30 Mart 2018 tarihinde görevine iade edilmişti.  TTB  Merkez Konseyinin yaptığı “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” başlıklı açıklama nedeniyle Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi tarafından hazırlanan raporda aile sağlığı merkezi çalışanları Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün “bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma”yı düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükmüne atıfta bulunularak aile hekimliği sözleşmesinin feshi talep edildiğini ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı tarafından onaylandığını belirten CHP’li Özdiş “Tam anlamıyla faşist, baskıcı bir yönetim anlayışı izleniyor” dedi.   CUMHURBAŞKANININ “DAHA FAZLA DEMOKRASİ, DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜK”  ANLAYIŞI BU MU?   Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’e yapılan uygulamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Nisan 2018 günü TBMM’de yaptığı AKP grup toplantısında millete taahhüt ettiği “daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük” ifadesiyle çelişip çelişmediğini de soran CHP’li Özdiş’in önergesinde yer verdiği sorular şu şekilde:   1-Üyesi bulunduğu bir meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin mesleki bir konuda yaptığı açıklama nedeniyle aile sağlığı merkezi çalışanları Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün sözleşmesinin fesh edilmesinin teklif edilmesi doğru bir yaklaşım mıdır? 2-Bir meslek örgütü olarak evrensel bir bilgi olan “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” tespitini dile getirmek suç mudur? 3-Bütün dünyada tabip ve tabip birlikleri tarafından kabul edilen bilimsel bir doğru olan “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” cümlesi sözleşme feshi ve/veya memurluktan çıkarılma için bir gerekçe midir? 4-Türk Tabipleri Birliği’nin mesleki sorumluluğu gereği kendi görev alanı ile ilgili yaptığı bu açıklama, TTB Merkez Konseyi üyesi olan Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün görev yaptığı aile sağlığı merkezinde hekimlik mesleğini icra etmesinin önünde engel midir? 5-Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör hakkında bir mahkeme kararı olmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun “bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma” maddesine atıfta bulunularak sözleşmesinin feshi doğru bir işlem midir? 6-Bu soruşturma ile Meslek Birlikleri baskı altında tutulmuş olmuyor mu? Demokratik kitle örgütleri üzerindeki baskı ve sindirme girişimleri ne zaman son bulacaktır? 7- Savaş karşıtı söylemler nedeniyle bugüne kadar kaç hekim hakkında idari ve adli soruşturma yürütülmüş, kaç kişi hakkında karar verilmiştir? 8-Bu yapılanlar; Sayın Cumhurbaşkanının 24 Nisan tarihinde partisinin TBMM grup konuşması sırasında “millete taahhüt” ettiği “ daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük” cümleleriyle çelişmiyor mu?  
CHP Adana Milletvekili, TBMM İdare Amiri İbrahim Özdiş, Türk Tabipler Birliği’nin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” başlıklı açıklaması nedeniyle gözaltında tutulan, haklarında soruşturma açılan TTB Merkez Konseyi Üyelerinden Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün “bir daha atanmamak üzere devlet memurluğundan çıkarma” cezası alacağını bilgisini TBMM gündemine taşıdı.

 

 

24 Ocak 2018 tarihinde Türk Tabipleri Birliği’nin web sitesinde yayımlanan “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” başlıklı açıklama nedeniyle içinde Sağlık Bakanlığı çalışanları Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün de bulunduğu TTB Merkez Konsey üyeleri yedi gün süreyle gözaltında tutulmuştu.  Yine aynı açıklama nedeniyle 30 Ocak 2018 tarihinde2 ay açığa alınan Dr. Dursun Yaşar Ulutaş 30 Mart 2018 tarihinde görevine iade edilmişti. 

TTB  Merkez Konseyinin yaptığı “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” başlıklı açıklama nedeniyle Sağlık Bakanlığı Başdenetçisi tarafından hazırlanan raporda aile sağlığı merkezi çalışanları Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün “bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma”yı düzenleyen 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun ilgili hükmüne atıfta bulunularak aile hekimliği sözleşmesinin feshi talep edildiğini ve Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı tarafından onaylandığını belirten CHP’li Özdiş “Tam anlamıyla faşist, baskıcı bir yönetim anlayışı izleniyor” dedi.

 

CUMHURBAŞKANININ “DAHA FAZLA DEMOKRASİ, DAHA FAZLA ÖZGÜRLÜK”  ANLAYIŞI BU MU?

 

Dr. Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’e yapılan uygulamanın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 24 Nisan 2018 günü TBMM’de yaptığı AKP grup toplantısında millete taahhüt ettiği “daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük” ifadesiyle çelişip çelişmediğini de soran CHP’li Özdiş’in önergesinde yer verdiği sorular şu şekilde:

 

1-Üyesi bulunduğu bir meslek örgütü olan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyinin mesleki bir konuda yaptığı açıklama nedeniyle aile sağlığı merkezi çalışanları Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün sözleşmesinin fesh edilmesinin teklif edilmesi doğru bir yaklaşım mıdır?

2-Bir meslek örgütü olarak evrensel bir bilgi olan “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” tespitini dile getirmek suç mudur?

3-Bütün dünyada tabip ve tabip birlikleri tarafından kabul edilen bilimsel bir doğru olan “Savaş bir halk sağlığı sorunudur!” cümlesi sözleşme feshi ve/veya memurluktan çıkarılma için bir gerekçe midir?

4-Türk Tabipleri Birliği’nin mesleki sorumluluğu gereği kendi görev alanı ile ilgili yaptığı bu açıklama, TTB Merkez Konseyi üyesi olan Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör’ün görev yaptığı aile sağlığı merkezinde hekimlik mesleğini icra etmesinin önünde engel midir?

5-Dr. Dursun Yaşar Ulutaş ve Dr. Selma Güngör hakkında bir mahkeme kararı olmaksızın 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun “bir daha devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarma” maddesine atıfta bulunularak sözleşmesinin feshi doğru bir işlem midir?

6-Bu soruşturma ile Meslek Birlikleri baskı altında tutulmuş olmuyor mu? Demokratik kitle örgütleri üzerindeki baskı ve sindirme girişimleri ne zaman son bulacaktır?

7- Savaş karşıtı söylemler nedeniyle bugüne kadar kaç hekim hakkında idari ve adli soruşturma yürütülmüş, kaç kişi hakkında karar verilmiştir?

8-Bu yapılanlar; Sayın Cumhurbaşkanının 24 Nisan tarihinde partisinin TBMM grup konuşması sırasında “millete taahhüt” ettiği “ daha fazla demokrasi, daha fazla özgürlük” cümleleriyle çelişmiyor mu?

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.