DOĞRU ADIMLAR ATILIYOR ANCAK GÜVEN ÖNEMLİ

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Adana Sanayici ve İşadamları Derneği (ADSİAD) Başkanı Süleyman Sönmez, konut sahibi olmak isteyenler için faiz indiriminin büyük bir fırsat olduğunu söyledi.

Sönmez, konut kredisinde faizlerin düşmesinin yüksek faizli kredi nedeniyle ev alamayanlar için son derece önemli olduğunu belirterek, “Bu gün hiç bir yatırımcı, inşaat firması, ya da geliştirme firmasının tamamlamış olduğu projeleri aynı parayla yapması mümkün değil. İşte bu nedenle birkaç yıl öncenin maliyetiyle konut sahibi olma fırsatı yakalanmış durumda. Yatırımcı ya da vatandaşlarımızın bunu fırsata çevirmesini tavsiye ediyoruz. Yarın bu fiyata konut almazsınız. Özellikle Adana’da, maliyetin yarısına konut sahibi olmak mümkün” diye konuştu.  BİR VEREN BEŞ ALIR Çukurova’nın tarım ihtisas bölgesi ilan edilmesi gerektiğini de belirten Sönmez, “Biz tohumu dışarıdan almamalıyız. Bunu kendimiz üretmeliyiz. Kurutulmuş, dondurulmuş ürünü başka yerden almamalıyız, biz üretmeliyiz. Enerji sektörüne doğru gidiyoruz. Yumurtalık’ta Enerji İhtisas Projesi var. Petrol akıp gitmemeli, işlenmeli. Petrokimya tesisi kurmalıyız. Bu konuda Çukurova Üniversitesi ile havza çalışması yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde açıklayacağız. Adana, Hatay, Mersin ikinci büyük metropol, bir verip beş alınacak bölgeyiz” dedi.  İNŞALLAH KATKI SAĞLAYACAK PROJELER YAPILIR Merkezi idare tarafından özellikle ekonomi açısından doğru adımlar atıldığını söyleyen Sönmez, “Bunun süreklilik sağlaması önemli. Daha da önemlisi güven ortamının oluşması. Şu an Barış Pınarı Harekatı var. Askerimizin ayağına taş değmesin. Gittikleri gibi dönmeleri nasip olsun. AB, ABD ve bazı ülkelerin yaptırım meselesi var. Bu yatırımcı için sıkıntı ama aşılacağını umuyoruz.”diye konuştu.  Adana’da imar noktasında çok uzun yıllardır istikrarsızlık yaşandığını kaydeden Süleyman Sönmez, “Adana’da yeni bir dönem başladı. Bu dönemde inşallah kent ekonomisine katkı sağlayacak ve tüm toplumun kabul göreceği haliyle hızlı şekilde planlar yapılır” temennisinde bulundu.   ADANA’YA GÜVENİYORUM Sönmez şöyle devam etti: “Sektör, bu günlerde heyecan vermiyor ama gayrimenkul, sektörün lokomotifidir. İlerlemeye başladığı zaman 300’e yakın farklı sektörü hareketlendiriyor. Vazgeçmek mümkün değil. İnsanın önce gıda ve yeme ihtiyacı vardır. Doğal olarak giyinme ve barınma ihtiyacı da vardır. Ticari dünyaya bakınca, üretim yapacaksan fabrika alanı lazım. Hayatımızın ilk sıralarında yer alıyor bu. Sektöre de bölgeye de Adana’ya da güveniyorum, inanıyorum. Deprem kuşağında olan bir ülkeyiz ve yapıların çoğu da deprem yönetmeliğine uygun değil. Eski yapıların çoğu standartların çok altında yapılar. Orada insanlar yaşıyor. Bu dönüşüm ülke olarak yapılmak zorunda. Hem ekonomi, hem insan canı için yapmak zorundayız. Bunlar sektörün geleceği için de önemli etken. Yatırımcıya çağrımız var. Krizler fırsat dönemidir. Faizler indi. Konutlar yarı fiyata indi.” İYİ TARIM MUTLAKA SANAYİYE YANSIR “Adana tarım bölgesidir. Tarım iyiyse bu mutlaka sanayiye yansıyor. Adana sanayisi hem desen, hem üretim kapasitesi açısından çok iyi konumda. Güçlü sanayisi ve yetişmiş iş gücüyle Türkiye ortalaması üzerinde bir kent. Belli sektörde çok iyiyiz. Bu ihracata da yansıyor. Ama tarıma dayalı sanayimizi geliştirmezsek ve sanayideki yerimizi ve üretimden ihracata etkisini geliştiremeyiz. Bir kaç güçlü firmamızın üretimiyle ihracat yeterli değil. Tarıma dayalı sanayide etkili olamıyoruz.  Yanıbaşımızda savaş var. Sanayide yeterli üretim yok var. 15 milyar dolarlık Irak pazarı 8 milyar dolara düştü. Bunlar etken. Sanayiciye bir şey diyemiyorsun. Afrika pazarı var ama her pazara girmek kolay değil. Avrupa çok önemli. Pazarımızın yüzde 60’ı Avrupa. Bir kere iyi üretim, daha kaliteli rekabetçi, sürdürülebilir rekabet var. Katma değeri yüksek ürünü alıyorlar. Dünya markalarına kumaş üretiyoruz. Üçüncü dünya ülkelerine o kumaşı yüksek katma değer ile satamazsın. Elbet pazar aramalı ama Avrupa pazarını da daha iyi noktaya getirmek zorundayız. Tarımda da böyle. Örneğin narenciye üreticisi  belli bir standarda ulaşmazsa Avrupa’ya ürün gönderemez. Attığı gübre, kullandığı ilaçtan  ürünün kalibresine kadar her şeyin en iyisi isteniyor. Bu tarım üreticisini de rekabetçi yapıyor.  Üçüncü dünya ülkeleri ucuz olsun da nasıl olursa olsun mantığında. Bu arada endüstri çağ atlıyor. 5, 10, 15 yıl önce teknolojiyi yenilemiş olsanız da geriye düşüyorsunuz. Üretici teknoloji düşükse daha pahalı üretiyor.” DİJİTALLEŞMEYE ÖNEM VERİYORUZ “Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu ve Adana Sanayici ve İşadamları Derneği olarak Dijital Anadolu Programları yapıyoruz. Firmaların dijitalleşmesiyle ilgili eğitim veriyoruz. Sanayi Bakanlığı’ndan ve odalardan da bu konuda destek gelmeye başladı. Lobi faaliyetleri eskiye göre daha iyi, iletim daha hızlı ve güçlü. Başta valimiz ve tüm mülki idareyle diyalog içindeyiz. İktidar ve muhalefet milletvekillerimizin hepsi projeler için elden geleni yapıyor.”