SONRA SESİN REYHAN

Şair-Yazar Duran Aydın’ın yeni kitabı için Adana Yaşam Sanat Derneği’nde imza günü düzenlendi:

Şair ve Yazar Duran Aydın,  “Sonra Sesin Reyhan” adlı şiir kitabanı imzaladı.  “YENİ ŞİİRLERLE HARMANLANMIŞ” Adana Yaşam Sanat Derneği’nde gerçekleşen imza günü şair Demet Duyuler Doğan’ın sunumuyla başladı. Doğan, “Bir reyhana yaklaşıp dokunmadıkça kokusunu alamazsınız. Duran Aydın’ın bazı şiirleri yeni şiirlerle harmanlanmış ve ‘Sonra Sesin Reyhan’ ortaya çıkmış” dedi.  “DEVRİMCİ VE ÖRGÜTLÜ İNSAN ŞİKAYET ETMEZ” İmza gününde ilk sözü alan Adana Yaşam Sanat Derneği Başkanı Mehmet Taşar, “Devrimci ve örgütlü insan şikayet etmez.  Bu kadar üreten, yazan, çizen insanlar herşeye rağmen buradaysa ne mutlu. Her şeye rağmen güzel olacak. Üretmeye devam edeceğiz” diye konuştu.  OZANEMRE:İLHAN BERK’İN ÖĞÜDÜNÜ DUYMUŞ Şair-yazar Ali OzanEmre ise  “Sonra Sesin Reyhan” için şunları söyledi: “Türkülü bir halk öyküsü olan Gündeşlioğlu’nun (18.yy sonu-19.yy başları)  bir yerinde ‘Ellerim durmadı bir fincan kırdım’ biçiminde bir dize geçer. Fincan kırmış sayılmaz sevgili  Duran Aydın kardeşim ama elleri durmadı, yine güzel bir şiir destesini kitap olarak sundu bize: Sonra Sesin Reyhan.  Gıyasi Aydemir kardeşimin ‘Ağzı Süt Kokan Kelebek’ adlı kitabında olduğu gibi zevkle, ilgiyle, kimi şiirlerini ve dizelerini  kendim için işaretleyerek okudum. 2003’de (28 Mart), Bodrum’da Gümüşlük Akademisi’nde Anadolu dergicileri olarak 15-20 dergi temsilcisi buluşmuştuk. Bir ara ışığı bol olsun, İlhan Berk de katıldı aramıza. Orada İlhan Berk’in biz gençlere verdiği öğüdü, o öğüde uymasamda hiç unutmam. Şöyle demişti: ‘Ölüme çalışın, ölüm önemli, ölüme çalışın gençler.’ Şair Duran Aydın orada yoktu ama, anlaşılıyor ki İlhan Berk’in bu sözünü duymuş ve şairin öğüdüne uymuş. Doğrudan bir bütün olarak teması ölüm olan şiir yok; ancak ölümün ya da onu çağrıştıran sözlerin geçtiği  30’un üstünde dize saptadım.  Kitapta 30’u aşkın yerde ölüm geçiyor ama tema ölüm değil. Duran Aydın şiirinin ; belki de özentiden, kasıntıdan uzak olunduğu için düz, çok yalın bir söyleniş özelliği var. Ancak iddia ediyorum; söyleyişteki düzlüğe ve yalınlığa karşın alabildiğine çok katmanlı, derinliği olan şiirler bunlar. İnce şeyler düşünmeye zamanınız varsa bu şiirlerde, buluşan derelerden oluşmuş bir ırmağın içinde yüzdüğünüzü göreceksiniz. Kendisinden daha nice güzellerini beklemek hakkımızdır.”  TAŞ: DAMITILMIŞ ŞİİRLER Şair-yazar Şahin Taş ise Sonra Sesin Reyhan ve Duran aydın için şunları dile getirdi: “Bana göz kırpan dizelere, Duran Aydın şiirinin ilk bakışta kendini ele veren özelliklerine değineceğim. ‘Duran Aydın için Haiku’ adlı bir şiir yazmıştım. O şiirimde ‘Herkes işten döner, o şiirden’ demiştim. Evet o, işe gider gibi her gün evinden çıkar ‘velespit’iyle şiirin peşine düşer. Gün boyu; devingen doğadan, akan hayattan, insanoğlunun türlü hallerinden beslenir. Akşam olunca herkes işten dönerken, evet o, şiirden döner. Şansı yaver gitmişse, cebinde bir şiir,  dudaklarında bir türkü vardır.  İşitsin bunu dünya, irkilsin hayat. Böyle diyor ‘Sensizlikte Arama Beni’ şiirinde şairimiz. Ölümün elinden  bir şeyler kurtarmak, ‘kalmak istiyor’ doğal olarak. Her şair gibi.  Şairlerden oluşan geniş bir ailenin artı onların yaşına gelmiş en genci: Duran Ayydın. Önünde ağabey şairler, ustalar: Nazımlar, Atilla İlhanlar, Hasan Hüseyinler, Cemal Süreyalar, Ülkü Tamerler, İlhan Berkler…. Bazı şiirlerinde onlara göndermelerde bulunur. Şu dizelerinde Ahmed Arif’e selam uçurduğu gibi: ‘Kör pencere’de ay gibi  Susuzluğun çöldeki düşüydük.  ‘Şiir işi’ni bilen ‘cümle şairan’ gibi sözcükleri tartarak kullanır Duran Aydın. Onlardan, çok anlamlılık bağlamında yararlanır: Sözcükler çiçeklendi çünkü bir güldün. Duran Aydın, dil üzerine düşünen, titizlenen bir şairdir. Şiirlerinde işteş fiil kullanımları ilginç geldi bana: acış-, ölüş-, özleşmek-, söyleş-… gibi. Sadece değinmekle yetiniyorum. Ayrıca ‘Sonra Sesin Reyhan’da ilk dizelere dikkatinizi çekmek isterim. Valery’in ‘Tanrı vergisi’ dediği o ilk dizeler, şairin bilinç altında bekletilip imgeleminde olgunlaştırılmış seçkin dizeleridir. Şairimizin şiirini bir de bu gözle okuyun derim; belleğinize tutunacak nice dizeler bulacaksınız onlar arasında.  Balkonda sevişken kedi gülümseyince Cebimdeki Türkiyeli bulut çıldırır Ya da ; Kuşları eksilen ağacıyım ömrün… gibi.  Zaman zaman karamsarlığa kapılır şair: ‘Görör müyüm bir daha güneşi pencerede’ der böylesi anlarında. Çünkü ‘artık mevsimler kış’tır! Ama karamsarlığa öyle kolayına papuç bırakmaz. : ‘Daha değil’ der, ‘Bir adın umuttur’ der, inadına. ‘taze baharlar yont’maya devam eder.  Onu sarhoş eden, ‘Zil zurna yeşil’ içinde ‘Doğmadık güneşler peşinde’ sürdürür üretimini.  Ve bitirişler çok önemlidir Duran Aydın şiirinde. Vurucu dizelerle bitirmeyi sever şiirlerini şairimiz:  Sütbeyazını dolunayla mı  değiştin Açılmış durur sokağımızda öylece Eksilmeyen papatyası yüzünün Ah Marilyn *Aşktır çünkü ellerimi boşluğa kilitleyen  Gitmek mi karanlığa yem edip seni Daha değil Duran Aydın şiirleri anlatımcı, geveze şiirler değil!Eksiltilmiş, damıtılmış, kısa dizeli şiirlerdir. Bazıları da oldukça kısadır, ‘Öksüz dörtlük’te olduğu gibi: Aldın yüzümü de götürdün Yalnızlığımla yoktasın Sarı saman kuru daldı Bana yuva sesime deniz kaldı Duran Aydın, şiire tutunarak  savrulmaktan kurtulmuş, şiirle hayat bulmuştur. Artık o, genç şair coşkusunu yitirmeden, kendisini hep öyle duyumsayarak-Necatigil’den ödünç bir ifadeyle  söyleyecek olursak ‘hikmet burcu‘na evrilen bir şairdir.  Cemal Süreya, ‘Şairler şiir yazarlar, o arada bir şiirleriyle de uçmaya başlarlar,’der. Bana göre Duran Aydın ‘İnce Ayar’ adlı şiiriyle uçmuştur!” Ve Sonra Sesin Reyhan için son sözleri kitabın yazarı Duran Aydın söyledi.  Aydın, Borges’in “Şiir kitabı çıkarmak, kuyuya bir gül atıp yankısını beklemek gibidir” sözünü anamsatarak başladığı konuşmasında, “Şair sözü yalandır. Buna inanmayın. Yalanlarla örüğüm beşinci kitabım. Ben şiiri hayata sunulmuş bir itiraz, muhalif bir çığlık olarak algıladım. Şiir yolum beni buna yöneltti” dedi.