TARIM BAKANI TARIMDA AVRUPANIN LİDERİYİZ DEDİ

EKONOMİ 11.10.2020 - 17:52, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1369+ kez okundu.
 

TARIM BAKANI TARIMDA AVRUPANIN LİDERİYİZ DEDİ

  İyi Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu “Tarımı yabancı çiftçilerden Joe’den, Hans’tan yana değil, yerli çiftçilerden Ahmet’ten Mehmet’ten yana planlayın” Dedi Çulhaoğlu yaptığı basın açıklamasında; Bir milletin özgürlüğü için ekonomik imkânlar ne kadar zaruri ise tarım ve hayvancılığın kendi kendine yeter olması da o derece şarttır, milli ekonominin temeli ziraattır. Sadık yârimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendimizin değil, topyekûn insanlığın geleceğini tehdit altına almış oluruz. Bunun için biran önce üreten topluma dönmeli, çiftçimizi tekrar kazanmalıyız. Ülkemiz bir tarım cenneti ve üretim merkezi iken, çiftçimizin girdi maliyetleri ve ithalat yüzünden perişan edilmesi neye kime hizmet etmektedir. 18 yılda çiftçimizin ekip diktiği topraklar verimli tarım arazilerinin 4 milyon hektarı boş bulunuyorsa bunun sorumlusu muhalefet değil yönetemeyen AKP iktidarıdır. Ülkemiz üreticisinin çok rahatlıkla ekip-biçtiği ürünler sayesinde tarımda kendi kendimize yeterken, bu iktidarın ithalat sevdası ve çiftçimizin girdi maliyetlerini artırması yüzünden kendi kendimize yetemez olduk. Bu güne kadar bu iktidardan hiç üreticinin girdi maliyetlerini düşürecek ve milletimizi ucuz yiyecekle buluşturacağız diye bir şey duydunuz mu? Bunların giderilmesi için kısa, orta ve uzun vadede bir üretim planlaması yapmak gereklidir. Bakın size ülkemizde çok rahat üretilen ve iç pazarı rahatlıkla doyurup, vatandaşlarımızın çok ucuza yiyebilecekleri bazı ürünleri bize düşmanlık taslayanlarında dahil olduğu hangi ülkelerden ithal ediyor bu iktidar, onlara bir bakalım. PAMUK’u İtalya, Polonya, Hollanda İspanya, ABD, Brezilya, Türkmenistan, Suriye'den, BUĞDAY’ı Rusya, Kazakistan, ABD, Meksika, Yunanistan’dan ARMUT’u Şili, Arjantin, Çin, Güney Afrika’dan, ARPA’yı Ukrayna, Fransa, Rusya, Almanya’dan AYÇİÇEĞİ’ni Moldova, Bulgaristan, Romanya’dan ANTEP FISTIĞI’nı İtalya, Almanya, Mısır, İran’dan ÇAY’ı Sri Lanka, Kenya, Endonezya, Çin, İran’dan, DOMATES’i Rusya, Romanya, Ukrayna’dan ELMA’yı Şili, İtalya, Fransa, Bosna-Hersek, ABD’den, ENGİNAR’ı Mısır, Irak’dan, KURU FASULYE’yi Çin, Mısır, Arjantin, Peru’dan SALATALIK’ı Rusya, Belarus, Gürcistan’dan KABAK’ı Ukrayna, Rusya, Çin, G. Afrika’dan PATATES’i Hollanda, Almanya, Fransa’dan, KURU SOĞAN’ı Hollanda, İran, Rusya’dan, YULAF’ı Ukrayna, Macaristan, Fransa, İspanya’dan NAR’ı Rusya, Peru, Şili, İtalya, Kolombiya’dan, NOHUT’u Meksika, Hindistan, Arjantin’den İTHAL EDİYORUZ   Tarım Bakanı geçtiğimiz günlerde bir ilimizde milletimizin gözünün içine bakarak “Tarımda Avrupa'nın lideriyiz" Dedi. Eee madem lideriyiz, Avrupalı çiftçilere kıyasla bizim çiftçimiz, köylümüz neden yokluk ve fukaralık içinde o zaman? "Tarım ve gıda dış ticaret hacmi dünyada 1,6 trilyon dolar, sadece Hollanda’da 112 Milyar Dolar. Türkiye’nin ise 30 milyar dolar, Yahu rakamlarla da oynamayı artık becerememeye başladınız. Konya Ovası kadar Hollanda'nın tarımdaki 112 milyar dolarlık dış ticaretini nereye koyuyorsunuz? Nasıl lider oldu ülkemiz 30 Milyar dolarla? Bu kocaman bir yalan. Sayın Bakan sen bizim çiftçimizi aptal mı zannediyorsun? Resmen hakaret ediyor üreticimize. Sayın Tarım bakanına çiftçilerimizin çağrısı şu. İthal ettiğin ürünlere ödediğin dolarlarla yabancı ülke çiftçilerine verdiğin desteği bizden esirgemezsen girdi maliyetlerimizi düşürür üreteceğimiz ürünün alış bedelini önceden belirlersen yani önceliğini yabancı çiftçilerden Joe’dan Hans’ tan yana değil, yerli çiftçilerden Ahmet’ten, Mehmet’ten yana planlarsan o zaman Avrupa’da üretim birincisi olabilirsin. Büyük Türkiyemiz ve Büyük Milletimiz için, ekonomik dengeyi biran önce sağlayabilmek, sağlıklı ve sürdürülebilir büyümeyi hayata geçirebilmek, daha adaletli paylaşımı yaratmak, nitelikli insan gücü ve güçlü toplumu oluşturabilmek, hukukun üstünlüğünü yürürlüğe biran önce koyabilmek, tüketim toplumundan üreten bir topluma yeniden dönebilmek için, egoları tavan yapmış, saltanat ve şatafattan ödün vermeyen ben merkezli yönetim tarzından kurtulmak için, çiftçilerimiz, memurlarımız, esnafımız, emeklilerimiz, işçilerimiz, işsizlerimiz ve öğrencilerimiz, sanayicimiz, EYT’liler ve 3600 ek gösterge bekleyen insanlarımız için, 83 milyon insanımızın da eşit görülüp adil temsilin sağlandığı güçlü parlamento için, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemi mutlaka tesis etmemiz gerekmektedir.  

 

İyi Parti Adana Milletvekili Metanet Çulhaoğlu “Tarımı yabancı çiftçilerden Joe’den, Hans’tan yana değil, yerli çiftçilerden Ahmet’ten Mehmet’ten yana planlayın” Dedi

Çulhaoğlu yaptığı basın açıklamasında; Bir milletin özgürlüğü için ekonomik imkânlar ne kadar zaruri ise tarım ve hayvancılığın kendi kendine yeter olması da o derece şarttır, milli ekonominin temeli ziraattır. Sadık yârimiz olan toprağa hak ettiği değeri vermezsek sadece kendimizin değil, topyekûn insanlığın geleceğini tehdit altına almış oluruz. Bunun için biran önce üreten topluma dönmeli, çiftçimizi tekrar kazanmalıyız.

Ülkemiz bir tarım cenneti ve üretim merkezi iken, çiftçimizin girdi maliyetleri ve ithalat yüzünden perişan edilmesi neye kime hizmet etmektedir. 18 yılda çiftçimizin ekip diktiği topraklar verimli tarım arazilerinin 4 milyon hektarı boş bulunuyorsa bunun sorumlusu muhalefet değil yönetemeyen AKP iktidarıdır. Ülkemiz üreticisinin çok rahatlıkla ekip-biçtiği ürünler sayesinde tarımda kendi kendimize yeterken, bu iktidarın ithalat sevdası ve çiftçimizin girdi maliyetlerini artırması yüzünden kendi kendimize yetemez olduk.

Bu güne kadar bu iktidardan hiç üreticinin girdi maliyetlerini düşürecek ve milletimizi ucuz yiyecekle buluşturacağız diye bir şey duydunuz mu? Bunların giderilmesi için kısa, orta ve uzun vadede bir üretim planlaması yapmak gereklidir. Bakın size ülkemizde çok rahat üretilen ve iç pazarı rahatlıkla doyurup, vatandaşlarımızın çok ucuza yiyebilecekleri bazı ürünleri bize düşmanlık taslayanlarında dahil olduğu hangi ülkelerden ithal ediyor bu iktidar, onlara bir bakalım.

PAMUK’u İtalya, Polonya, Hollanda İspanya, ABD, Brezilya, Türkmenistan, Suriye'den, BUĞDAY’ı Rusya, Kazakistan, ABD, Meksika, Yunanistan’dan ARMUT’u Şili, Arjantin, Çin, Güney Afrika’dan, ARPA’yı Ukrayna, Fransa, Rusya, Almanya’dan AYÇİÇEĞİ’ni Moldova, Bulgaristan, Romanya’dan ANTEP FISTIĞI’nı İtalya, Almanya, Mısır, İran’dan ÇAY’ı Sri Lanka, Kenya, Endonezya, Çin, İran’dan, DOMATES’i Rusya, Romanya, Ukrayna’dan ELMA’yı Şili, İtalya, Fransa, Bosna-Hersek, ABD’den, ENGİNAR’ı Mısır, Irak’dan, KURU FASULYE’yi Çin, Mısır, Arjantin, Peru’dan SALATALIK’ı Rusya, Belarus, Gürcistan’dan KABAK’ı Ukrayna, Rusya, Çin, G. Afrika’dan PATATES’i Hollanda, Almanya, Fransa’dan, KURU SOĞAN’ı Hollanda, İran, Rusya’dan, YULAF’ı Ukrayna, Macaristan, Fransa, İspanya’dan NAR’ı Rusya, Peru, Şili, İtalya, Kolombiya’dan, NOHUT’u Meksika, Hindistan, Arjantin’den İTHAL EDİYORUZ

 

Tarım Bakanı geçtiğimiz günlerde bir ilimizde milletimizin gözünün içine bakarak “Tarımda Avrupa'nın lideriyiz" Dedi. Eee madem lideriyiz, Avrupalı çiftçilere kıyasla bizim çiftçimiz, köylümüz neden yokluk ve fukaralık içinde o zaman? "Tarım ve gıda dış ticaret hacmi dünyada 1,6 trilyon dolar, sadece Hollanda’da 112 Milyar Dolar. Türkiye’nin ise 30 milyar dolar, Yahu rakamlarla da oynamayı artık becerememeye başladınız. Konya Ovası kadar Hollanda'nın tarımdaki 112 milyar dolarlık dış ticaretini nereye koyuyorsunuz? Nasıl lider oldu ülkemiz 30 Milyar dolarla? Bu kocaman bir yalan. Sayın Bakan sen bizim çiftçimizi aptal mı zannediyorsun? Resmen hakaret ediyor üreticimize.

Sayın Tarım bakanına çiftçilerimizin çağrısı şu. İthal ettiğin ürünlere ödediğin dolarlarla yabancı ülke çiftçilerine verdiğin desteği bizden esirgemezsen girdi maliyetlerimizi düşürür üreteceğimiz ürünün alış bedelini önceden belirlersen yani önceliğini yabancı çiftçilerden Joe’dan Hans’ tan yana değil, yerli çiftçilerden Ahmet’ten, Mehmet’ten yana planlarsan o zaman Avrupa’da üretim birincisi olabilirsin.

Büyük Türkiyemiz ve Büyük Milletimiz için, ekonomik dengeyi biran önce sağlayabilmek, sağlıklı ve sürdürülebilir büyümeyi hayata geçirebilmek, daha adaletli paylaşımı yaratmak, nitelikli insan gücü ve güçlü toplumu oluşturabilmek, hukukun üstünlüğünü yürürlüğe biran önce koyabilmek, tüketim toplumundan üreten bir topluma yeniden dönebilmek için, egoları tavan yapmış, saltanat ve şatafattan ödün vermeyen ben merkezli yönetim tarzından kurtulmak için, çiftçilerimiz, memurlarımız, esnafımız, emeklilerimiz, işçilerimiz, işsizlerimiz ve öğrencilerimiz, sanayicimiz, EYT’liler ve 3600 ek gösterge bekleyen insanlarımız için, 83 milyon insanımızın da eşit görülüp adil temsilin sağlandığı güçlü parlamento için, iyileştirilmiş ve güçlendirilmiş demokratik parlamenter sistemi mutlaka tesis etmemiz gerekmektedir.

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.