“Vergi yükü dar ve orta gelir sınıfına yüklendi”

CHP Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, torba yasanın dar ve orta gelirlinin, yoksulun sırtına büyük yükler bindirdiğini vurguladı

   Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, kamuoyunda torba yasa olarak bilinen ‘Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun” 101. Maddesinde yapılmak istenen değişiklikle ilgili CHP gurubu adına yaptığı konuşmada, Türkiye’de vergi adaleti olmadığına işaret etti. Vergi yükünün dar ve orta gelir sınıfına yüklendiğini kaydeden Tümer, vergide yoksul-zengin ayrımının olmadığına işaret etti. Adana’nın tüm ilçelerini meclis kürsüsünden tek tek sıralayan ve özellikle dağ köylerinde yaşayan vatandaşların hizmetten yoksun olmasına rağmen vergisini zamanında ödeme gayretinde olduğuna vurgu yapan Tümer, Aladağ’daki yurt yangınında ölen çocukların ailelerinin yaşadığı Köprücük, Kışlak ve Karahan köylerinde taşımanın hayvan sırtlarında yapıldığını, yol başta olmak üzere, su ve elektriğin büyük sorun olduğuna dikkat çekti. Tümer, bu köylerde yaşayan vatandaşlardan vergi alınmasına karşın telefon kullanmanın imkansız olduğuna vurgu yaptı.   ANKARA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana Milletvekili Zülfikar İnönü Tümer, torba yasanın hem doğrudan hem dolaylı olarak tüm vergi yükünü dar ve orta gelirli sınıfların üzerine yakın yeni düzenlemeler içerdiğini vurguladı. Kamuoyunda torba yasa olarak bilinen ‘Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun’ 101. maddesinde yapılmak istenen değişiklikle ilgili CHP grubu adına Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) konuşan Tümer, “Gerçekten bu ülkenin tamamını kapsayan adaletli bir vergi sistemi getirilmek isteniyorsa öncelikle yoksul ve dar gelirli vatandaşlarımızın eşit hizmet almasının da önü açılmak zorundadır” dedi. Eşitlikçi ve hakkaniyetli ve bilim temelli bir ekonomik düzenden her geçen gün daha da uzaklaşıldığına işaret eden Tümer, “Zira vergi düzenlemeleri dar gelirli toplum kesimi dikkate alınmadan yapılmıştır” diye konuştu. ÖĞRETMENLERİ VE ATAMA BEKLEYENLERİ UNUTMADI Konuşmasının başında 24 Kasım Öğretmenler Günü’nü hatırlatan Tümer, “Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün geleceğimizi emanet ettiği öğretmenlerimizin gününü kutlar, özlük haklarının iyileştirilmesini diler, atama bekleyen yüz binlerce öğretmen adayı ve sağlık emekçileri için verilen sözlerin yerine getirilmesini, atandığı halde güvenlik soruşturması nedeniyle bekletilenlerin de bir an önce göreve başlamasını ümit ederim” ifadelerine yer verdi. ADANA VE İLÇELERİNE DİKKAT ÇEKTİ Anadolu’nun en ücra yerlerinde yaşayan özellikle dar ve orta gelirli vatandaşların devletine bağlılığına paralel olarak vergi borçlarını eksiksiz ve zamanında ödeme gayretinde olduğunu belirten Tümer, “Bu torba yasa, büyük şirketlere ve sermaye gruplarına kolaylıklar sağlayadursun, Türkiye’nin bir çok bölgesinde hala cep telefonu görüşmesi yapılamayan yerler olduğunu belirtmekte fayda görüyorum. Örneğin 2.5 milyon nüfuslu Adana merkezinin bazı mahallelerinin yanı sıra Aladağ, Ceyhan, Çukurova, Feke, İmamoğlu, Karaisalı, Karataş, Kozan, Pozantı, Saimbeyli, Sarıçam, Seyhan, Tufanbeyli, Yumurtalık ve Yüreğir ilçe merkezlerinin bazı bölümlerinde, özellikle uzak ilçelerin birçok mahallesi ile dağ köylerinde cep telefonlarının aksesuar olarak kullanıdığını vurgulamak istiyorum” diye konuştu. YURT YANGININDA ÖLEN ÇOCUKLARIN KÖYLERİNE İŞARET ETTİ Aladağ’daki yurt yangınında hayatlarını kaybeden minik kız çocuklarının ailelerinin yaşamaya çalıştığı Köprücük, Kışlak ve Karahan köylerinde taşımanın hayvan sırtlarında yapıldığını, yol başta olmak üzere, su ve elektriğin büyük sorun olduğuna dikkat çeken Tümer, bu köylerde yaşayan vatandaşlardan vergi alınmasına karşın telefon kullanmanın imkansız olduğuna vurgu yaptı. Elektronik haberleşme ile ilgili düzenleme yapılan maddelerde devasa kar ve gelirlere sahip, vatandaştan vergi alan üç büyük şirketin lehine bir düzenleme yapılarak vergi affı getirildiğini ifade eden Tümer, şunları söyledi:  “Tek kalemde bu şirketlerin borçlarının silinmesi yalnızca sermaye sahiplerini koruyacak ve işin bütün vebalini vatandaşa yükleyecek bir düzenlemedir. Çünkü özel iletişim vergisinin yüzde 7.5’e sabitlenmesi, internet kullanımı vergisinin yüzde 50 artışı anlamına gelmektedir. Bu durum vergi adaleti açısından yine dar gelirli-zengin ayrımı yapılmadığını göstermektedir. Vatandaşın cebine, emekçinin gelirine göz koyan bir düzenleme söz konusudur. “VERGİ ADALETİ YOK!” Vergi adaleti sağlanmayan bu sistem sürekli yozlaştırılmaktadır. Vergi adaletinden bahis toplumsal barışın sağlanmasıdır ancak bunun yerine hep sermaye kesimleri korunmakta ve yaşam alanının her alanına bu yozlaşma yayılmaktadır. Devletin asli geliri vergilerdir ve sağlıklı, adil bir vergi sistemi toplumsal barış ve adaletli bir yaşam için elbette ki en temel dinamiktir. Vergi sisteminin adaletli olmasının birincil koşulu ödeme gücü ilkesidir. Arzumuz, az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alarak toplumsal ihtiyaçların karşılanması, bu sayede kamusal hizmet aracılığıyla toplumsal eşitsizliklerin giderilmesi, toplumun geleceğinin güvenli bir şekilde biçimlenmesi ve sağlıklı bir büyümedir. “ÖNCELİK YOKSUL VE DAR GELİRLİDE OLMALI” Gerçekten bu ülkenin tamamını kapsayan adaletli bir vergi sistemi getirilmek isteniyorsa öncelikle yoksul ve dar gelirli vatandaşlarımızın eşit hizmet almasının da önü açılmak zorundadır. Türkiye’nin bir çok yerinde oldukça zor coğrafyalarda yaşamlarını idame ettirmeye çalışan insanlarımız bu meclisin hak, hukuk ve adalet üçgeninde çalışmalar yapmasını, kendilerine doğrudan sirayet edecek iyileştirmeleri ve hizmetleri beklemektedir. Zira bizim gerçekliğimiz köylülerimizdir, çiftçimizdir, gariban vatandaşımızdır. Bu insanlarımızı görmezden geldiğimiz sürece vicdanlı, merhametli, hakkaniyetli bir düzen sağlamamızın imkanı yoktur. “AÇIK BİR SINIFSAL TERCİH YAPILIYOR” Torba Yasanın bütününün değerlendirilmesinden çıkan sonuç, Türkiye’nin makroekonomik çerçevesinin tamamen çökertilmesidir. Ayrıca bu torba yasa tasarısında açık bir sınıfsal tercih de yapılmaktadır. Bu tasarı ile maliye politikasının tüm araçları üst gelir sınıflarına dar ve orta gelirli sınıflardan transferler yapılması yönünde kullanılmaktadır. Üretenden geliri kadar vergi alan, hakkaniyetli bir ekonomik düzene hasret kalan ülkemiz bu değişiklikler nedeniyle yeni eşitsizliklerle karşı karşıya kalmaktadır. Üzülerek belirtiyorum ki; bir kez daha günü kurtaran, orta ve uzun vadede ekonomiyi daha fazla daraltacak adımlar atılmaktadır. “EŞİTLİKÇİ EKONOMİK DÜZENDEN UZAKLAŞILIYOR” Eşitlikçi ve hakkaniyetli ve bilim temelli bir ekonomik düzenden her geçen gün daha da uzaklaşılmaktadır. Zira vergi düzenlemeleri dar gelirli toplum kesimi dikkate alınmadan yapılmıştır. Bu torba yasa hem doğrudan hem dolaylı olarak tüm vergi yükünü dar ve orta gelirli sınıfların üzerine yıkan yeni düzenlemeler içermektedir. Çağdaş, aydın, bilimi esas alan, dar gelirli vatandaşları hizmetin odağına oturtan bir anlayışın hakim olması dileğimle hepinize saygılarımı sunarım.”