"YAŞANAN KADER DEĞİL: İŞ CİNAYETİ"

GÜNDEM 25.09.2017 - 15:21, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2289+ kez okundu.
 

"YAŞANAN KADER DEĞİL: İŞ CİNAYETİ"

  Adana'da temizlik işçisi 20 yaşındaki Veysi Kanat, hastanede çalışırken kullanılan kimyasal maddelerden zehirlenerek yaşamını yitirdi. Adana Barosu Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, sorumluların cezalandırılmasını istedi. 18 Eylül'de açılan Adana Şehir Hastanesi'nde taşeron bir firma bünyesinde temizlik işçisi olarak çalışan Veysi Kanat, iş arkadaşı Özkan Erçel ile birlikte hastane henüz açılmadan 2 gün önce 16 Eylül günü temizlik yapmaya başladı. Aralarında tinerin de bulunduğu kimyasal maddeleri kullandıkları, bu nedenle solunum sorunu yaşadığı belirtilen işçiler, bir süre sonra fenalaştı.   Durumun bildirilmesi üzerine revire kaldırılan işçilerden Özkan Erçel taburcu edilirken, durumu ağırlaşan Veysi Kanat, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yaşamını yitiren Kanat'ın, 'toksik madde zehirlenmesi' nedeniyle öldüğüne ilişkin tutanak tutuldu.   Kaza sonrasında yapılan araştırmalara göre hastane inşaatında görev yapan ve iş güvenliği hizmetini  sağlayan İ.A firmasının, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın (ÇSGB) İSG KATİP sistemi üzerinden iş güvenliği uzmanı görevlendirmesi yapmadığı, sahada tehlikeli kimyasallar ile çalışan ISS Tesis Yönetim Hizmetleri A.Ş. firmasının saha gözetimlerini yapan bir iş güvenliği uzmanı görevlendirmediği öğrenilmiştir.   6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu’na göre “Çok Tehlikeli” işyerlerinde iş güvenliği uzmanı görevlendirme zorunluluğu olan işverenin bu zorunluluğu yerine getirmediği, gerekli alt yapı ve işbirliğini sağlama yükümlülüğü olan asıl işverenin ise bu duruma göz yumduğu öğrenilmiştir.   Konu hakkında bölgede çalışan iş güvenliği profesyonelleri ile görüşüldüğünde ise yaşanan kazanın iş kazası değil aslında bir iş cinayeti olduğu tespit edilmiştir.   Yaklaşık bir ay öncesine kadar çalışan, hastane inşaatının tüm evrelerinde hizmet vermiş olan SILA İş Sağlı ve Güvenliği A.Ş. ile sözleşmesini fesh edip, bu firmanın sahanın her noktasını bilen, bu konuda uzmanlaşmış, uygunsuzluklara müdahale eden, yürürlükteki yasal mevzuata göre şantiyede iş sağlığı ve güvenliği hizmeti veren, iş güvenliği uzmanlarını, işyeri hekimlerini ve diğer sağlık personellerini tasfiye ederek, tasfiye edilen kişiler yerine hiçbir tecrübesi olmayan, referanslarla gelmiş kişilerin sahada hizmet vermesine müsaade ettiği öğrenilmiştir.   Adana Barosu Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, iş kazaları son 5 yılda yüzde 250 arttığına dikkat çekti. "Kaza değil cinayet" denilen açıklamada, ayrıca, devletin çalışma güvenliği konusunda daha etkin denetim mekanizmaları oluşturması çağrısında bulundu.    Olaydan duyulan üzüntü ifade edilen açıklamada, “Biz, daha önce Aladağ’da yaşanan yangın faciasında ne htiysek, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın kutlandığı gün yük asansörüyle duvar arasına kalarak yaşamını yitiren 16 yaşındaki Ömer Faruk Sever’in, 20 Temmuz 2017 tarihinde Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren bir fabrikanın çatısındaki onarım işi için vinç sepetine bindirilen 5 işçinin ölümünde içimiz nasıl yandıysa bugün aynı üzüntüyü yüreğimizde duyuyoruz. 21. yüzyılda insanlarımızın bu tür kazalarla hele hele bir de çocuk ve genç olunca hayatını kaybetmesi acımızı katmerleştiriyor.  İnsani gelişmişlik sıralamalarında, eğitim verilerinde, demokrasi liginde hep en alt sıralarda olan Türkiye, maalesef iş kazalarında da Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü durumundadır. Bu sonuç siyasal iktidarın çalışma yaşamına ve işçiye bakışının en net göstergesidir. Ülkemizde iş güvenliğinin ve denetim mekanizmalarının devlet eliyle yapılamadığının en bariz göstergesi bu elim olaydır” denildi.   ‘SORUMLULAR CEZALANDIRILMALI’   Devletin iş güvenliği, çalışma hayatı, koşulları, işçi sağlığı gibi yaşamsal önem arz eden alanda daha etkin denetim mekanizması kurup işletmesi en temel görevi ve sorumluluğu olduğuna dikkat çekilen yazılı açıklamada, “Yaşanan vahim olay iş kazasından öte göstere göstere gelen iş cinayetidir. İş sağlığı ve güvenliği bir kültürdür. Bu kültürün siyasete, rantlara peşkeş çekilmesine müsaade edilmemelidir. Bu kültürün oluşturulması için çaba sağlanmalı, köstek olunmamalıdır. Önce iş güvenliği levhalarda değil, bütün çalışma sahalarında uygulanmalı.   Umarız bu tür kazalar son olur. Bir daha yaşanmaz. Adana Barosu olarak, bu elim kazanın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğu bulunanların tespit edilerek hak ettiği cezaları almalarını sağlamak noktasında takipçisi olacağız. Gencecik evladını kaybeden aile ile irtibata geçerek hukuksal yardım da yapmak istiyoruz." denildi.   "İş kazası" olarak değerlendirilen olayla ilgili savcılık soruşturması kapsamında temizlik işleri sorumlusu 44 yaşındaki Vedat I. ile iş güvenliği uzmanı 32 yaşındaki Mesut K., gözaltına alındı. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen şüphelilerden Vedat I. tutuklanırken, Mesut K. adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.   Cumhuriyet savcısının olayla ilgili soruşturması sürerken Veysi Kanat, Yüreğir ilçesine bağlı Doğankent Mahallesi'nde toprağa verildi. Henüz 4 aylık işçiyken hayatını kaybeden Veysi Kanat'ın babası Sebahattin Kanat, "Oğlum çalışırken fenalaşınca tam donanımlı bir hastaneye kaldırılmak yerine revirde bir süre bekletilmiş. Fidanımı toprağa verdim. Ayrıca sadece cam temizleme görevi varken daha ağır bir iş yaptırılmış. Oğlum göz göre göre öldü. Bu olayda ihmal ve sorumluluğu olanların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

 

Adana'da temizlik işçisi 20 yaşındaki Veysi Kanat, hastanede çalışırken kullanılan kimyasal maddelerden zehirlenerek yaşamını yitirdi.

Adana Barosu Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

18 Eylül'de açılan Adana Şehir Hastanesi'nde taşeron bir firma bünyesinde temizlik işçisi olarak çalışan Veysi Kanat, iş arkadaşı Özkan Erçel ile birlikte hastane henüz açılmadan 2 gün önce 16 Eylül günü temizlik yapmaya başladı.

Aralarında tinerin de bulunduğu kimyasal maddeleri kullandıkları, bu nedenle solunum sorunu yaşadığı belirtilen işçiler, bir süre sonra fenalaştı.

 

Durumun bildirilmesi üzerine revire kaldırılan işçilerden Özkan Erçel taburcu edilirken, durumu ağırlaşan Veysi Kanat, Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada yaşamını yitiren Kanat'ın, 'toksik madde zehirlenmesi' nedeniyle öldüğüne ilişkin tutanak tutuldu.

 

Kaza sonrasında yapılan araştırmalara göre hastane inşaatında görev yapan ve iş güvenliği hizmetini  sağlayan İ.A firmasının, Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın (ÇSGB) İSG KATİP sistemi üzerinden iş güvenliği uzmanı görevlendirmesi yapmadığı, sahada tehlikeli kimyasallar ile çalışan ISS Tesis Yönetim Hizmetleri A.Ş. firmasının saha gözetimlerini yapan bir iş güvenliği uzmanı görevlendirmediği öğrenilmiştir.

 

6331 sayılı İş Sağlığı Ve Güvenliği Kanunu’na göre “Çok Tehlikeli” işyerlerinde iş güvenliği uzmanı görevlendirme zorunluluğu olan işverenin bu zorunluluğu yerine getirmediği, gerekli alt yapı ve işbirliğini sağlama yükümlülüğü olan asıl işverenin ise bu duruma göz yumduğu öğrenilmiştir.

 

Konu hakkında bölgede çalışan iş güvenliği profesyonelleri ile görüşüldüğünde ise yaşanan kazanın iş kazası değil aslında bir iş cinayeti olduğu tespit edilmiştir.

 

Yaklaşık bir ay öncesine kadar çalışan, hastane inşaatının tüm evrelerinde hizmet vermiş olan SILA İş Sağlı ve Güvenliği A.Ş. ile sözleşmesini fesh edip, bu firmanın sahanın her noktasını bilen, bu konuda uzmanlaşmış, uygunsuzluklara müdahale eden, yürürlükteki yasal mevzuata göre şantiyede iş sağlığı ve güvenliği hizmeti veren, iş güvenliği uzmanlarını, işyeri hekimlerini ve diğer sağlık personellerini tasfiye ederek, tasfiye edilen kişiler yerine hiçbir tecrübesi olmayan, referanslarla gelmiş kişilerin sahada hizmet vermesine müsaade ettiği öğrenilmiştir.

 

Adana Barosu Başkanlığı yaptığı yazılı açıklamada, iş kazaları son 5 yılda yüzde 250 arttığına dikkat çekti.

"Kaza değil cinayet" denilen açıklamada, ayrıca, devletin çalışma güvenliği konusunda daha etkin denetim mekanizmaları oluşturması çağrısında bulundu. 

 

Olaydan duyulan üzüntü ifade edilen açıklamada, “Biz, daha önce Aladağ’da yaşanan yangın faciasında ne htiysek, 1 Mayıs İşçi Bayramı’nın kutlandığı gün yük asansörüyle duvar arasına kalarak yaşamını yitiren 16 yaşındaki Ömer Faruk Sever’in, 20 Temmuz 2017 tarihinde Adana Hacı Sabancı Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren bir fabrikanın çatısındaki onarım işi için vinç sepetine bindirilen 5 işçinin ölümünde içimiz nasıl yandıysa bugün aynı üzüntüyü yüreğimizde duyuyoruz.

21. yüzyılda insanlarımızın bu tür kazalarla hele hele bir de çocuk ve genç olunca hayatını kaybetmesi acımızı katmerleştiriyor.  İnsani gelişmişlik sıralamalarında, eğitim verilerinde, demokrasi liginde hep en alt sıralarda olan Türkiye, maalesef iş kazalarında da Avrupa birincisi, dünya üçüncüsü durumundadır. Bu sonuç siyasal iktidarın çalışma yaşamına ve işçiye bakışının en net göstergesidir. Ülkemizde iş güvenliğinin ve denetim mekanizmalarının devlet eliyle yapılamadığının en bariz göstergesi bu elim olaydır” denildi.

 

‘SORUMLULAR CEZALANDIRILMALI’

 

Devletin iş güvenliği, çalışma hayatı, koşulları, işçi sağlığı gibi yaşamsal önem arz eden alanda daha etkin denetim mekanizması kurup işletmesi en temel görevi ve sorumluluğu olduğuna dikkat çekilen yazılı açıklamada,

“Yaşanan vahim olay iş kazasından öte göstere göstere gelen iş cinayetidir. İş sağlığı ve güvenliği bir kültürdür. Bu kültürün siyasete, rantlara peşkeş çekilmesine müsaade edilmemelidir. Bu kültürün oluşturulması için çaba sağlanmalı, köstek olunmamalıdır. Önce iş güvenliği levhalarda değil, bütün çalışma sahalarında uygulanmalı.

 

Umarız bu tür kazalar son olur. Bir daha yaşanmaz. Adana Barosu olarak, bu elim kazanın meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğu bulunanların tespit edilerek hak ettiği cezaları almalarını sağlamak noktasında takipçisi olacağız. Gencecik evladını kaybeden aile ile irtibata geçerek hukuksal yardım da yapmak istiyoruz." denildi.

 

"İş kazası" olarak değerlendirilen olayla ilgili savcılık soruşturması kapsamında temizlik işleri sorumlusu 44 yaşındaki Vedat I. ile iş güvenliği uzmanı 32 yaşındaki Mesut K., gözaltına alındı. Nöbetçi mahkemeye sevk edilen şüphelilerden Vedat I. tutuklanırken, Mesut K. adli kontrol uygulamasıyla serbest bırakıldı.

 

Cumhuriyet savcısının olayla ilgili soruşturması sürerken Veysi Kanat, Yüreğir ilçesine bağlı Doğankent Mahallesi'nde toprağa verildi.

Henüz 4 aylık işçiyken hayatını kaybeden Veysi Kanat'ın babası Sebahattin Kanat, "Oğlum çalışırken fenalaşınca tam donanımlı bir hastaneye kaldırılmak yerine revirde bir süre bekletilmiş. Fidanımı toprağa verdim. Ayrıca sadece cam temizleme görevi varken daha ağır bir iş yaptırılmış. Oğlum göz göre göre öldü. Bu olayda ihmal ve sorumluluğu olanların cezalandırılmasını istiyorum" dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.