YENİ PARTİLERİN SİYASET SAHNESİNDE ŞANSI YOK

SİYASET 15.01.2020 - 17:13, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2551+ kez okundu.
 

YENİ PARTİLERİN SİYASET SAHNESİNDE ŞANSI YOK

DYP Eski Adana milletvekili İ.Cevher Cevheri, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ekonomiden Sorumlu Eski Devlet Bakanı Ali Babacan’ın eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün desteğini alarak kuracağı partinin Milli Görüş karakterli bir parti olacağını söyledi.
İYİ Parti’nin kurucu üyeleri arasında yer alan ancak daha sonra ayrılan Doğru Yol Partisi (DYP) eski Adana milletvekili İbrahim Cevher Cevheri, “Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın kuracağı partinin de AK Parti’den farklı bir ideolojik çizgide olacaklarını sanmıyorum. Özünde Milli Görüş karakterli bir parti olacağını düşünüyorum. Milli Görüş zaten AK Parti’de, Saadet Partisi’nde varken yeni türevlerinin siyaset sahnesinde şans bulabileceğini düşünmüyorum” dedi.  Cevheri, yeni kurulan ve kurulacak partiler,  ekonomi ve erken seçimle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Cevheri’nin açıklamaları şöyle:  AK PARTİ’DEN FARKLI OLMAYACAKLAR “Şu ana kadar bir siyasi parti kuruldu. Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde bir parti kuruldu. Yine eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın liderliğinde Sayın Abdullah Gül’ün desteğinde bir parti kurulacağı söyleniyor. Bu partiler siyasi yelpazenin neresinde yer alacaklar, onu göreceğiz. Her ne kadar Davutoğlu açıkladıysa da netice itibarı ile sağ cenahta yer alacak partiler bunlar. Benim gözlemim ve izlenimim şu ki, bu kurulacak partilerin AK Parti’den çok farklı bir ideolojik yapıda olacaklarını düşünmüyorum.” ELEŞTİRMEDEN SİYASİ VARLIKLARI NASIL SÜRECEK? “AK Parti’de bu değerli insanlar ülkeye hizmet etmek için yola çıkmışlar. AK Parti’de uzun yıllar çok önemli görevlerde bulunmuşlar. Başbakanlık gibi, devlet bakanlığı ve ekonomi yönetiminde bulunmak gibi. Ve sorumluluğu paylaşmışlar. Şimdiki AK Parti’nin lideriyle. Ve çok uzun yıllar sürmüş bu beraberlikler. Sonradan araya bir ayrılık gayrılık girmiş fakat baktığınızda görüyorsunuz. Temelde bir geçmişe yönelik veya icraat yönelik bir eleştiri göremiyoruz. Daha doğrusu ayağı yere basan bir eleştiri göremiyoruz. Zaten eleştirmeye kalksalar, kendileri de sürecin içerisinde en önemli pozisyonlarda görev yapmışlar. Dolayısıyla eleştirme şansları yok. Peki eleştirmeden siyasi varlıklarını nasıl sürdürecekler? ‘O zaman niye AK Parti’de değilsiniz?’ sorusu gündeme gelir. Netice itibarıyla, fikri yapı olarak bu kurulmuş ve kurulacak olan partinin AK Parti’den farklı bir ideolojik yapıda olacağını düşünmüyorum.” MİLLİ GÖRÜŞ KARAKTERLİ PARTİLER OLACAK “Şimdi moda oldu. Yeni kurulan partiler, merkez sağda, merkez solda, Cumhuriyet Halk Partisi’nde, Adalet ve Kalkınma Partisi’nde, Doğru Yol Partisi’nde, Demokratik Sol Parti’de görev yapmış bir takım insanları alıp böyle partinin görünen yerine koyarak sanki bir merkez partisiymiş izlenimi vermeye çalışıyor. Bazı yeni kurulan partiler ama özünde herkes kendi ideolojisine dönüyor. Ben bu iki partinin de AK Parti’den ayrı bir ideolojik çizgiden farklı olacaklarını düşünmüyorum. Özünde Milli Görüş karakterli bir parti olacağını düşünüyorum. Hal böyle olunca, Milli Görüş’ün aslı varken; AK Parti’nin yanında bir de Saadet Partisi var. Saadet Partisi’ne oy oranı şu, bu diye bakmamak lazım, çok ciddi tabanı, temeli olan bir parti. Öte yandan AK Parti, ülkede en büyük sayısal çoğunluğa sahip. Cumhurbaşkanlığı makamını kazanmış bir parti. Yani Milli Görüş zaten AK Parti’de, Saadet Partisi’nde varken Milli Görüş’ün yeni türevlerinin ben siyaset sahnesinde şans bulabileceğini düşünmüyorum.”  SİYASET SAHNESİNİ YENİDEN ŞEKİLLENDİREMEZLER  “Her kurulan parti her oya talip olur, vatandaşın oyuna talip olur ama dediğim gibi muhakkak ki AK Parti’den bir miktar oy kazanabilirler. Ama AK Parti Milli Görüş temelinde kurulmuş bir partidir. Zamanında akıllıca siyasi manevralar yaparak merkez sağın oylarına sahip çıktı. Hatta bir miktar merkez soldan da aldı. Halen de bu oyların bir kısmını uhdesinde toplayabiliyor. Elbette ki bu oylardan yeni kurulan her siyasi parti belli bir oranda payını alacaktır. Ama bunun siyaset sahnesini yeniden şekillendirecek oranlara varacağını düşünmüyorum.” VATANDAŞ HALİNİ ÇOK İYİ BİLİYOR “Vatandaşın halini anlamak için vatandaşın kendisine de sormak lazım. Biz vatandaş adına şöyle perişan, şöyle mağdur veya şöyle refah içinde diye tanımlamamıza gerek yok. Herkes kendine gör bir değerlendirme yapabilir. Geçen seneki alışverişleriyle bu seneyi karşılaştırır. Mutfaktır, eğitim harcamalarıdır, ulaşımdır, evin ısınmasıdır, suyudur, elektriğidir, doğalgazıdır. Vatandaş bundan bir yıl önce bunları kaça alıyordu? Sürekli alışveriş ettiği markete girdiğinde aynı poşeti kaç liraya dolduruyordu, şimdi kaç liraya dolduruyor. Doğalgaz, elektrik, su faturası ne kadar geliyordu, şimdi ne kadar geliyor? Çocuğunun eğitim harcamaları için ne kadar harcıyordu, bugün ne kadar harcıyor? Ulaşıma ne kadar veriyordu, şimdi ne kadar veriyor? Buna bakması lazım. Kendi ücreti ne idi ne oldu? Emekli ise, çalışansa, esnafsa kazancı ne idi, ne oldu? Vatandaş halini çok iyi biliyor.” TÜİK SİPARİŞ ÜZERİNE HESAPLAMA YAPIYOR “Toplumun içinde yaşayan, hayatını idame ettiren, geçimini temin eden bir insan olarak, bir aile reisi olarak biz geçen seneye göre, durumumuzun iyiye gitmediğini net bir biçimde kendi hayatımda görüyorum. Bunu öncelikle kendi hayatım için konuşabilirim. Kendi gelirimle geçen seneki standardımı yakalayamadığımı görüyorum. Türkiye İstatistik Kurumu ki (TÜİK) bana göre, hiçbir güvenirliği kalmayan bir kurumdur. Manipülatif ve sipariş üzerine hesaplamalar yapmaktadır. Yüzde 11,84 olarak 2019 enflasyon rakamını açıkladı. Şimdi sormak lazım. Enflasyon sepetine bakıyorsunuz hiç olmayacak şeyler var. Otomobil yedek parçalarının ağırlığı, kozmetik ürünlerin ağırlığı filan, bunlar gıdadan daha önde gidiyor. Vatandaşa sormak lazım. Geçen seneye göre, sizin hayat standartlarınızda ya da harcamalarınızda yüzde 11,84’lük bir artış mı oldu, yoksa yüzde 30-40’lara varan bir artış mı oldu?” GEÇİM MESELESİNİ ÇEZEMEZSENİZ  SİYASETTE AYAKTA KALAMAZSINIZ  “En az yüzde 30 belki 40’lara varan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Öyle olunca TÜİK’İn açıkladığı enflasyon rakamlarına kendileri de inanmıyorlar. Belli ki bu sipariş üzerine yapılmış şeyler. Vatandaş için ciddi bir problem bu. Geçim derdi içinde kıvranan vatandaşa siz neyi anlatırsanız anlatın. Ne Kanal İstanbul onun için bir şey ifade eder, ne Libya’ya Mehmetçiği göndermeniz bir şey ifade eder, ne de dış politikada yapılan yanlışlar, hatalar, zikzaklar bir şey ifade eder. O yüzden siz öncelikle vatandaşın geçim meselesini, vatandaşın çoluğunun çocuğunun rızkını nasıl temin ettiği meselesini çözmek zorundasınız. Bunu çözemezseniz siyasette ayakta kalma şansınız olmaz.”  ERKEN SEÇİMİ MUHTEMEL GÖRMÜYORUM “Normalde 2023 seçim tarihi. Ancak biliyorsunuz yeni anayasamız Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin birlikte yapılmasına amir. Yani biri diğerinden ayrı yapılamıyor. Cumhurbaşkanı sadece kendi seçimini yenileyemiyor, hem Cumhurbaşkanlığı hem meclisi yenilenmek zorunda. Çıkar mı böyle bir karar. Çıkmasını çok yakın bir ihtimal olarak görmüyorum. Ama vatandaşın geçim meselesi, dış politikada yapılan hataların dünya milletler camiasında bir yalnızlığa sürüklüyor olması Sayın Cumhurbaşkanı’na bu konjonktürde daha uzun süre siyaseti götürmek gibi bir fırsatı vereceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla erken seçim gündeme gelebilir, bugün için muhtemel mi, bugün için muhtemel görmüyorum. Ama bu 2023 öncesinde bir erken seçim kararı alınmayacağı anlamına gelmiyor. Öncelikle vatandaşın geçim meselesi, vatandaşın rızkını, nafakasını temin etmedeki zorlanışı Türkiye’nin bir numaralı meselesidir. Bu mesele en temel mesele olarak durmaktadır.”
DYP Eski Adana milletvekili İ.Cevher Cevheri, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kurduğu Gelecek Partisi ile Ekonomiden Sorumlu Eski Devlet Bakanı Ali Babacan’ın eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün desteğini alarak kuracağı partinin Milli Görüş karakterli bir parti olacağını söyledi.

İYİ Parti’nin kurucu üyeleri arasında yer alan ancak daha sonra ayrılan Doğru Yol Partisi (DYP) eski Adana milletvekili İbrahim Cevher Cevheri, “Gelecek Partisi ile Ali Babacan’ın kuracağı partinin de AK Parti’den farklı bir ideolojik çizgide olacaklarını sanmıyorum. Özünde Milli Görüş karakterli bir parti olacağını düşünüyorum. Milli Görüş zaten AK Parti’de, Saadet Partisi’nde varken yeni türevlerinin siyaset sahnesinde şans bulabileceğini düşünmüyorum” dedi. 

Cevheri, yeni kurulan ve kurulacak partiler,  ekonomi ve erken seçimle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Cevheri’nin açıklamaları şöyle: 
AK PARTİ’DEN FARKLI OLMAYACAKLAR
“Şu ana kadar bir siyasi parti kuruldu. Eski başbakanlardan Ahmet Davutoğlu’nun liderliğinde bir parti kuruldu. Yine eski Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın liderliğinde Sayın Abdullah Gül’ün desteğinde bir parti kurulacağı söyleniyor. Bu partiler siyasi yelpazenin neresinde yer alacaklar, onu göreceğiz. Her ne kadar Davutoğlu açıkladıysa da netice itibarı ile sağ cenahta yer alacak partiler bunlar. Benim gözlemim ve izlenimim şu ki, bu kurulacak partilerin AK Parti’den çok farklı bir ideolojik yapıda olacaklarını düşünmüyorum.”
ELEŞTİRMEDEN SİYASİ VARLIKLARI NASIL SÜRECEK?
“AK Parti’de bu değerli insanlar ülkeye hizmet etmek için yola çıkmışlar. AK Parti’de uzun yıllar çok önemli görevlerde bulunmuşlar. Başbakanlık gibi, devlet bakanlığı ve ekonomi yönetiminde bulunmak gibi. Ve sorumluluğu paylaşmışlar. Şimdiki AK Parti’nin lideriyle. Ve çok uzun yıllar sürmüş bu beraberlikler. Sonradan araya bir ayrılık gayrılık girmiş fakat baktığınızda görüyorsunuz. Temelde bir geçmişe yönelik veya icraat yönelik bir eleştiri göremiyoruz. Daha doğrusu ayağı yere basan bir eleştiri göremiyoruz. Zaten eleştirmeye kalksalar, kendileri de sürecin içerisinde en önemli pozisyonlarda görev yapmışlar. Dolayısıyla eleştirme şansları yok. Peki eleştirmeden siyasi varlıklarını nasıl sürdürecekler? ‘O zaman niye AK Parti’de değilsiniz?’ sorusu gündeme gelir. Netice itibarıyla, fikri yapı olarak bu kurulmuş ve kurulacak olan partinin AK Parti’den farklı bir ideolojik yapıda olacağını düşünmüyorum.”
MİLLİ GÖRÜŞ KARAKTERLİ PARTİLER OLACAK
“Şimdi moda oldu. Yeni kurulan partiler, merkez sağda, merkez solda, Cumhuriyet Halk Partisi’nde, Adalet ve Kalkınma Partisi’nde, Doğru Yol Partisi’nde, Demokratik Sol Parti’de görev yapmış bir takım insanları alıp böyle partinin görünen yerine koyarak sanki bir merkez partisiymiş izlenimi vermeye çalışıyor. Bazı yeni kurulan partiler ama özünde herkes kendi ideolojisine dönüyor. Ben bu iki partinin de AK Parti’den ayrı bir ideolojik çizgiden farklı olacaklarını düşünmüyorum. Özünde Milli Görüş karakterli bir parti olacağını düşünüyorum. Hal böyle olunca, Milli Görüş’ün aslı varken; AK Parti’nin yanında bir de Saadet Partisi var. Saadet Partisi’ne oy oranı şu, bu diye bakmamak lazım, çok ciddi tabanı, temeli olan bir parti. Öte yandan AK Parti, ülkede en büyük sayısal çoğunluğa sahip. Cumhurbaşkanlığı makamını kazanmış bir parti. Yani Milli Görüş zaten AK Parti’de, Saadet Partisi’nde varken Milli Görüş’ün yeni türevlerinin ben siyaset sahnesinde şans bulabileceğini düşünmüyorum.” 
SİYASET SAHNESİNİ YENİDEN ŞEKİLLENDİREMEZLER 
“Her kurulan parti her oya talip olur, vatandaşın oyuna talip olur ama dediğim gibi muhakkak ki AK Parti’den bir miktar oy kazanabilirler. Ama AK Parti Milli Görüş temelinde kurulmuş bir partidir. Zamanında akıllıca siyasi manevralar yaparak merkez sağın oylarına sahip çıktı. Hatta bir miktar merkez soldan da aldı. Halen de bu oyların bir kısmını uhdesinde toplayabiliyor. Elbette ki bu oylardan yeni kurulan her siyasi parti belli bir oranda payını alacaktır. Ama bunun siyaset sahnesini yeniden şekillendirecek oranlara varacağını düşünmüyorum.”

VATANDAŞ HALİNİ ÇOK İYİ BİLİYOR
“Vatandaşın halini anlamak için vatandaşın kendisine de sormak lazım. Biz vatandaş adına şöyle perişan, şöyle mağdur veya şöyle refah içinde diye tanımlamamıza gerek yok. Herkes kendine gör bir değerlendirme yapabilir. Geçen seneki alışverişleriyle bu seneyi karşılaştırır. Mutfaktır, eğitim harcamalarıdır, ulaşımdır, evin ısınmasıdır, suyudur, elektriğidir, doğalgazıdır. Vatandaş bundan bir yıl önce bunları kaça alıyordu? Sürekli alışveriş ettiği markete girdiğinde aynı poşeti kaç liraya dolduruyordu, şimdi kaç liraya dolduruyor. Doğalgaz, elektrik, su faturası ne kadar geliyordu, şimdi ne kadar geliyor? Çocuğunun eğitim harcamaları için ne kadar harcıyordu, bugün ne kadar harcıyor? Ulaşıma ne kadar veriyordu, şimdi ne kadar veriyor? Buna bakması lazım. Kendi ücreti ne idi ne oldu? Emekli ise, çalışansa, esnafsa kazancı ne idi, ne oldu? Vatandaş halini çok iyi biliyor.”

TÜİK SİPARİŞ ÜZERİNE HESAPLAMA YAPIYOR
“Toplumun içinde yaşayan, hayatını idame ettiren, geçimini temin eden bir insan olarak, bir aile reisi olarak biz geçen seneye göre, durumumuzun iyiye gitmediğini net bir biçimde kendi hayatımda görüyorum. Bunu öncelikle kendi hayatım için konuşabilirim. Kendi gelirimle geçen seneki standardımı yakalayamadığımı görüyorum. Türkiye İstatistik Kurumu ki (TÜİK) bana göre, hiçbir güvenirliği kalmayan bir kurumdur. Manipülatif ve sipariş üzerine hesaplamalar yapmaktadır. Yüzde 11,84 olarak 2019 enflasyon rakamını açıkladı. Şimdi sormak lazım. Enflasyon sepetine bakıyorsunuz hiç olmayacak şeyler var. Otomobil yedek parçalarının ağırlığı, kozmetik ürünlerin ağırlığı filan, bunlar gıdadan daha önde gidiyor. Vatandaşa sormak lazım. Geçen seneye göre, sizin hayat standartlarınızda ya da harcamalarınızda yüzde 11,84’lük bir artış mı oldu, yoksa yüzde 30-40’lara varan bir artış mı oldu?”
GEÇİM MESELESİNİ ÇEZEMEZSENİZ 
SİYASETTE AYAKTA KALAMAZSINIZ 
“En az yüzde 30 belki 40’lara varan bir hayat pahalılığı ile karşı karşıyayız. Öyle olunca TÜİK’İn açıkladığı enflasyon rakamlarına kendileri de inanmıyorlar. Belli ki bu sipariş üzerine yapılmış şeyler. Vatandaş için ciddi bir problem bu. Geçim derdi içinde kıvranan vatandaşa siz neyi anlatırsanız anlatın. Ne Kanal İstanbul onun için bir şey ifade eder, ne Libya’ya Mehmetçiği göndermeniz bir şey ifade eder, ne de dış politikada yapılan yanlışlar, hatalar, zikzaklar bir şey ifade eder. O yüzden siz öncelikle vatandaşın geçim meselesini, vatandaşın çoluğunun çocuğunun rızkını nasıl temin ettiği meselesini çözmek zorundasınız. Bunu çözemezseniz siyasette ayakta kalma şansınız olmaz.” 
ERKEN SEÇİMİ MUHTEMEL GÖRMÜYORUM
“Normalde 2023 seçim tarihi. Ancak biliyorsunuz yeni anayasamız Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimlerinin birlikte yapılmasına amir. Yani biri diğerinden ayrı yapılamıyor. Cumhurbaşkanı sadece kendi seçimini yenileyemiyor, hem Cumhurbaşkanlığı hem meclisi yenilenmek zorunda. Çıkar mı böyle bir karar. Çıkmasını çok yakın bir ihtimal olarak görmüyorum. Ama vatandaşın geçim meselesi, dış politikada yapılan hataların dünya milletler camiasında bir yalnızlığa sürüklüyor olması Sayın Cumhurbaşkanı’na bu konjonktürde daha uzun süre siyaseti götürmek gibi bir fırsatı vereceğini düşünmüyorum. Dolayısıyla erken seçim gündeme gelebilir, bugün için muhtemel mi, bugün için muhtemel görmüyorum. Ama bu 2023 öncesinde bir erken seçim kararı alınmayacağı anlamına gelmiyor. Öncelikle vatandaşın geçim meselesi, vatandaşın rızkını, nafakasını temin etmedeki zorlanışı Türkiye’nin bir numaralı meselesidir. Bu mesele en temel mesele olarak durmaktadır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.