YENİDOĞAN BEBEKLERDE EN SIK GÖRÜLEN CİLT DÖKÜNTÜLERİ

SAĞLIK-YAŞAM 10.08.2019 - 11:11, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1912+ kez okundu.
 

YENİDOĞAN BEBEKLERDE EN SIK GÖRÜLEN CİLT DÖKÜNTÜLERİ

  Yenidoğan döneminden itibaren çocuklarda ortaya çıkan çeşitli cilt döküntüleri, anneleri zaman zaman endişeye düşürüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, en sık görülen 6 cilt hastalığı hakkında bilgi verdi. Yenidoğan döneminde cildin çok daha hassas olması ve dış etkenlere karşı savunmasız kalması nedeniyle rengârenk döküntüler ortaya çıkabiliyor. Yenidoğan döküntülerinin zannedilenden çok daha masum olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, “yenidoğan döküntüleri nadiren de olsa önemli hastalıkların belirtisi olabilirken, genelde çok masum şeyler olarak karşımıza çıkıyor” dedi. “MONGOL LEKESİ ANNELERİ ENDİŞELENDİRMESİN” Koyu tenli bebeklerde daha sık gözlenen mongol lekesi hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, “Belden kalçaya doğru uzanan bölgede ortaya çıkan morluk olarak kendini gösteriyor. Bebeğini kucağına alan her anneyi endişelendirebilecek bu durum aslında tamamen önemsiz. Mongol lekesinin neden ortaya çıktığı bilinmiyor. Doğumla beraber gözlenen bu leke en az 5-6 cm olan kuyruk sokumundan yukarı doğru uzanan morluk şeklindedir. 2 yaş civarı kaybolur ve tamamen önemsizdir. Down sendromu ile ilgisi yoktur” diye konuştu. “MİLİA LEKESİ 2 HAFTAYA KAYBOLUR” Bebeklerin yüz bölgesinde ortaya çıkan milia lekesinin toplu iğne başı büyüklüğünde kabartı olduğunu belirten Uzm. Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, “İnci gibi parlayan ve hiçbir sıkıntı yaratmayan bu lekeler tamamen masum ve 1-2 haftaya ortadan kayboluyor” dedi. EN SIK GÖRÜLEN TOKSİK ERİTEM Yeni döneminde sık karşılaşılan bir diğer döküntünün ise sivilceye benzer etrafı kızarık sarı-beyaz kabarıklıklar şeklinde görülen ‘toksik eritem’ olduğunu anlatan Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, şöyle devam etti: “Doğumdan sonraki 1-2 gün içerisinde ortaya çıkan bu döküntü, görünümünün aksine iltihabi değil ve genellikle bir hafta içerisinde de kaybolur. Ancak bu leke doğumdan hemen sonra veya 5-6 gün sonra oluyorsa eşlik eden huzursuzluk, ateş varsa ya da 3-4 gün içerisinde gerilemiyorsa doktora başvurmak gerekiyor.” HEMANJİYOMLAR Doğum sonrası bebek teninin üzerinde kırmızı bir leke olarak ortaya çıkan ve birçok aileyi telaşlandıran, “İz kalır mı? Neden olur?” gibi endişelere sürükleyen döküntünün, hemanjiomlar olduğunu ifade eden Dr. Perihan Çobanoğlu Saf,“Genellikle göz kapağı, burun delikleri, dudak üstü, kaşların arası ve ensede gözlenen hemonjiyomlar için aileler genellikle kalıcı olacağı endişesi duyuyor. Halk arasında bu lekelerin ‘doğum lekesi’ veya ‘leylek lekesi’ (leyleğin bebeği getirirken ensesinden gagasıyla tutup getirdiği yerdeki kırmızılık efsanesine dayanır) olarak biliniyor. Bilinen bu lekelerin çilek, nar gibi kırmızı meyvelerin hamileyken tüketimine bağlansa da herhangi bir alakası yoktur. Açık kırmızı 1-2 cm’den 5-6 cm’ye kadar uzanan bu döküntüler genellikle ciltten kabarık olmuyor. Ancak yoğun olduğu durumlarda kabarıklık ortaya çıkabiliyor. Kılcal damarların yoğunlaşıp genişleyerek bir damar yumağı oluşturmasında kaynaklanır. Bebek ağlarken, ıkınırken gülerken daha da belirgin hale gelir. Büyük ve yoğun olanları 4-5 ay civarından 1-1,5 yaşına kadar büyüyebilirler sonra küçülmeye başlar. Çoğunlukla da 4-5 yaş civarında kaybolur. Bazı durumlarda ciltten kabarık olan hemanjiyomlar tedavi gerektirebilir. Bunları bir çocuk hekiminin izlemesi gerekir. Diğer pembesi kırmızı, kabarık olmayanlar 1-2 yaş arası kendiliğinden tamamen kaybolur” değerlendirmesinde bulundu. İSİLİĞE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER Bebeklerde en sık rastlanan döküntülerin başında isilik geldiğini ifade eden Uzm. Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, şöyle devam etti: “Sıcak havalarda ter bezlerinin tıkanması sonucu oluşur. Daha küçük bebeklerde ter gözenekleri de küçük olduğu için daha çok görülür. Bu durum sıcak havalarda bebeklerin gereğinden kalın giydirilmesine bağlıdır. Öncelikle bebeklerin cildinin nefes alabilmesi için sıcaklarda mümkün olduğunca ince ve teri emen kıyafetler seçmeli. Sık sık banyo yaptırılmalı. Havadar ortamlarda bulundurmalı. Bezini sık sık değiştirmeli ve günde en az 15 dakika havalandırmalı. Cildine bebek yağı ya da yoğun nemlendiriciler gibi şeyler gerekmedikçe sürülmemeli. Şikâyetler çoğunlukla bu bakım önerileriyle kendiliğinden geriler. Ancak isiliğin yaygın olduğu durumlarda çocuk hekimi tarafından önerilen losyonları kullanmak gerekebilir.” SEBOREİK DERMATİT Yaygın bir döküntü türü olan ‘seboreik dermatit’, kaşlarda, göz, kapaklarında alında, kulak arkasında görüldüğünü, ilk üç ayda görülen bu döküntülerin çoğunlukla kendiliğinden geçeceğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, tedavi konusunda şunları anlattı: “Bu bebekler için nadiren de olsa, doktor gözetiminde çinkolu ya da kortizonlu krem kullanımı gerektirebilir. Bunun saçlı deride oluşmuş yaygın haline konak denir. Zeytinyağıyla yumuşatılıp, gün aşırı bebekler için üretilmiş şampuanlarla yıkayıp, sonrasında da tarağın arkası yani düz kısmıyla taramak durumu hafifletir, ama asla zorla kaldırmamak gerekir. Pişik ve alerjik olan atopik dermatit de yine sık görülen sorunlardan biridir.”  

 

Yenidoğan döneminden itibaren çocuklarda ortaya çıkan çeşitli cilt döküntüleri, anneleri zaman zaman endişeye düşürüyor. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, en sık görülen 6 cilt hastalığı hakkında bilgi verdi.

Yenidoğan döneminde cildin çok daha hassas olması ve dış etkenlere karşı savunmasız kalması nedeniyle rengârenk döküntüler ortaya çıkabiliyor. Yenidoğan döküntülerinin zannedilenden çok daha masum olduğunun altını çizen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, “yenidoğan döküntüleri nadiren de olsa önemli hastalıkların belirtisi olabilirken, genelde çok masum şeyler olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

“MONGOL LEKESİ ANNELERİ ENDİŞELENDİRMESİN”

Koyu tenli bebeklerde daha sık gözlenen mongol lekesi hakkında bilgi veren Uzm. Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, “Belden kalçaya doğru uzanan bölgede ortaya çıkan morluk olarak kendini gösteriyor. Bebeğini kucağına alan her anneyi endişelendirebilecek bu durum aslında tamamen önemsiz. Mongol lekesinin neden ortaya çıktığı bilinmiyor. Doğumla beraber gözlenen bu leke en az 5-6 cm olan kuyruk sokumundan yukarı doğru uzanan morluk şeklindedir. 2 yaş civarı kaybolur ve tamamen önemsizdir. Down sendromu ile ilgisi yoktur” diye konuştu.

“MİLİA LEKESİ 2 HAFTAYA KAYBOLUR”

Bebeklerin yüz bölgesinde ortaya çıkan milia lekesinin toplu iğne başı büyüklüğünde kabartı olduğunu belirten Uzm. Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, “İnci gibi parlayan ve hiçbir sıkıntı yaratmayan bu lekeler tamamen masum ve 1-2 haftaya ortadan kayboluyor” dedi.

EN SIK GÖRÜLEN TOKSİK ERİTEM

Yeni döneminde sık karşılaşılan bir diğer döküntünün ise sivilceye benzer etrafı kızarık sarı-beyaz kabarıklıklar şeklinde görülen ‘toksik eritem’ olduğunu anlatan Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, şöyle devam etti:

“Doğumdan sonraki 1-2 gün içerisinde ortaya çıkan bu döküntü, görünümünün aksine iltihabi değil ve genellikle bir hafta içerisinde de kaybolur. Ancak bu leke doğumdan hemen sonra veya 5-6 gün sonra oluyorsa eşlik eden huzursuzluk, ateş varsa ya da 3-4 gün içerisinde gerilemiyorsa doktora başvurmak gerekiyor.”

HEMANJİYOMLAR

Doğum sonrası bebek teninin üzerinde kırmızı bir leke olarak ortaya çıkan ve birçok aileyi telaşlandıran, “İz kalır mı? Neden olur?” gibi endişelere sürükleyen döküntünün, hemanjiomlar olduğunu ifade eden Dr. Perihan Çobanoğlu Saf,“Genellikle göz kapağı, burun delikleri, dudak üstü, kaşların arası ve ensede gözlenen hemonjiyomlar için aileler genellikle kalıcı olacağı endişesi duyuyor. Halk arasında bu lekelerin ‘doğum lekesi’ veya ‘leylek lekesi’ (leyleğin bebeği getirirken ensesinden gagasıyla tutup getirdiği yerdeki kırmızılık efsanesine dayanır) olarak biliniyor. Bilinen bu lekelerin çilek, nar gibi kırmızı meyvelerin hamileyken tüketimine bağlansa da herhangi bir alakası yoktur.

Açık kırmızı 1-2 cm’den 5-6 cm’ye kadar uzanan bu döküntüler genellikle ciltten kabarık olmuyor. Ancak yoğun olduğu durumlarda kabarıklık ortaya çıkabiliyor. Kılcal damarların yoğunlaşıp genişleyerek bir damar yumağı oluşturmasında kaynaklanır. Bebek ağlarken, ıkınırken gülerken daha da belirgin hale gelir. Büyük ve yoğun olanları 4-5 ay civarından 1-1,5 yaşına kadar büyüyebilirler sonra küçülmeye başlar. Çoğunlukla da 4-5 yaş civarında kaybolur. Bazı durumlarda ciltten kabarık olan hemanjiyomlar tedavi gerektirebilir. Bunları bir çocuk hekiminin izlemesi gerekir. Diğer pembesi kırmızı, kabarık olmayanlar 1-2 yaş arası kendiliğinden tamamen kaybolur” değerlendirmesinde bulundu.

İSİLİĞE KARŞI ALINACAK ÖNLEMLER

Bebeklerde en sık rastlanan döküntülerin başında isilik geldiğini ifade eden Uzm. Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, şöyle devam etti:

“Sıcak havalarda ter bezlerinin tıkanması sonucu oluşur. Daha küçük bebeklerde ter gözenekleri de küçük olduğu için daha çok görülür. Bu durum sıcak havalarda bebeklerin gereğinden kalın giydirilmesine bağlıdır. Öncelikle bebeklerin cildinin nefes alabilmesi için sıcaklarda mümkün olduğunca ince ve teri emen kıyafetler seçmeli. Sık sık banyo yaptırılmalı. Havadar ortamlarda bulundurmalı. Bezini sık sık değiştirmeli ve günde en az 15 dakika havalandırmalı. Cildine bebek yağı ya da yoğun nemlendiriciler gibi şeyler gerekmedikçe sürülmemeli. Şikâyetler çoğunlukla bu bakım önerileriyle kendiliğinden geriler. Ancak isiliğin yaygın olduğu durumlarda çocuk hekimi tarafından önerilen losyonları kullanmak gerekebilir.”

SEBOREİK DERMATİT

Yaygın bir döküntü türü olan ‘seboreik dermatit’, kaşlarda, göz, kapaklarında alında, kulak arkasında görüldüğünü, ilk üç ayda görülen bu döküntülerin çoğunlukla kendiliğinden geçeceğini söyleyen Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Perihan Çobanoğlu Saf, tedavi konusunda şunları anlattı:

“Bu bebekler için nadiren de olsa, doktor gözetiminde çinkolu ya da kortizonlu krem kullanımı gerektirebilir. Bunun saçlı deride oluşmuş yaygın haline konak denir. Zeytinyağıyla yumuşatılıp, gün aşırı bebekler için üretilmiş şampuanlarla yıkayıp, sonrasında da tarağın arkası yani düz kısmıyla taramak durumu hafifletir, ama asla zorla kaldırmamak gerekir. Pişik ve alerjik olan atopik dermatit de yine sık görülen sorunlardan biridir.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.