Zorunlu deprem sigortası sayısı yaklaşık 8.5 milyon

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, binalardaki zorunlu deprem sigortası uygulamasını, soru önergesiyle TBMM gündemine getirdi. Önergeye yanıt veren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, zorunlu deprem sigortası kapsamındaki poliçe sayısının 8 milyon 454 bin 856 olduğunu açıkladı.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, yazılı soru önergesinde, “Ülkemizde, Doğal Afet Sigortası (DASK) kapsamında, deprem sigortası bulunan yapı sayısı kaçtır? Zorunlu deprem sigortası kapsamında olmasına rağmen, sigortası yaptırılmayan yapı sayısı kaçtır? 1999 Marmara Depreminin öncesi ve sonrasındaki deprem sigortası olan yapıların oranları nedir?” şeklindeki soruların yanıtlanmasını istedi.    CHP Milletvekili Gürer’in önergesine yanıt veren Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Bilindiği üzere, 6305 sayılı Afet Sigortaları Kanunu kapsamında yalnızca 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu kapsamındaki bağımsız bölümler, tapuya kayıtlı ve özel mülkiyete tâbi taşınmazlar üzerinde mesken olarak inşa edilmiş binalar, bu binaların içinde yer alan ve ticarethane, büro ve benzeri amaçlarla kullanılan bağımsız bölümler ile doğal afetler nedeniyle Devlet tarafından yaptırılan veya sağlanan kredi ile yapılan meskenler zorunlu deprem sigortasına tâbidir. Kamu Konutları Kanununa tâbi olan veya kamu hizmet binası olarak kullanılan binalar ve bağımsız bölümler, köy nüfusuna kayıtlı ve köyde sürekli oturanlarca köy yerleşik alanları ve civarında ve mezralarda yapılan binalar ile 634 sayılı Kanun kapsamında olsalar dahi tamamı ikamet dışı amaçlarla kullanılan binalar zorunlu deprem sigortasına tâbi değildir” dedi.    Ülkemizde zorunlu deprem sigortası poliçe sayısının mevcut durumda 8.454.856 adet olduğunu bildiren Başbakan Yardımcısı Şimşek, Zorunlu deprem sigortası kapsamında yer alan bağımsız bölüm sayısının, belli metodolojilerçerçevesinde yaklaşık olarak 18 Milyon adet olarak hesaplandığını bildirdi.    Başbakan Yardımcısı Şikşek, açıklamasında şu bilgilere yer verdi:  “Diğer taraftan, deprem riski açısından ülke geneli istatistikleri yerine, deprem riski yüksek olan bölgelere ilişkin istatistikler üzerinden yorum yapmak daha doğru bir yaklaşımdır. Zira muhtemel bir deprem karşısında ülkenin tüm yapı stoğunun etkilenmesi ihtimal dışıdır. Depremler daha çok lokal etki yapmakta ve bu doğrultuda deprem riskinin daha yüksek olduğu bölgelerdeki sigortalılık oranlarının yükseltilmesi deprem riskine finansal yönden hazırlık yapma noktasında daha anlamlı sonuçlar vermektedir. Mevcut durumda, deprem riski yüksek ve daha önce deprem gerçeği ile yüzleşmiş illerimizde sigortalılık oranı daha yüksek olduğu görülmektedir. Örneğin, Düzce'de sigortalılık oranı yüzde 89, Bolu'da yüzde 79 Yalova'da yüzde 76, Sakarya'da yüzde 72, Çanakkale'de yüzde 61 ve İstanbul'da ise yüzde 60 civarında bir sigortalılık oranı bulunmaktadır.   Yine 1999 depremi öncesinde Ülkemizde 460 bin adet deprem sigortası poliçesi (%4 sigortalılık oranı) varken, mevcut durumda bu sayı yaklaşık olarak 8,5 Milyon adete çıkmış durumdadır.   Ayrıca, genel olarak değerlendirildiğinde, Ülkemizdeki deprem sigortası oranının Japonya ve Amerika Birleşik Devletleri gibi deprem gerçeği ile yüzleşen diğer ülkelerle kıyaslandığında oldukça iyi durumda olduğu uluslararası kuruluşların yayımladığı çeşitli raporlarda da görülmektedir…”