“500 bin taşeron kadro bekliyor”

 4 Aralık'ta çalışıyor olma şartı getirilip, bir gün önce sözleşmesi bitenlere kadro verilmedi. Kadro geçene tayin, terfi hakkı tanınmadı. Zorunlu emeklilik uygulamasına getirildi. Belediye taşeron işçileri ve yardımcı zabıtalar, şirket işçisi yapıldı. Esas işi yaptıkları kadroları ise verilmedi.” diye konuştu.

…………………
 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nın bütçe görüşmelerinde, işçi ve emekçilerin sorunlarına dair çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gürer, AKP iktidarının çalışma yaşamını dönüştürdüğünü ileri sürdüğü politikalarını eleştirerek, "1475 Sayılı İş Kanunu 2003 yılında 4857 Sayılı Kanun ile büyük ölçüde değiştirildi. Bu süreç sonrası emekçiler ciddi hak kayıplarına uğradı, çalışma yaşamı modern kölelik düzenine dönüştü" dedi.
 
“ÇALIŞMA YAŞAMI MODERN KÖLELİĞE DÖNDÜ”
 
Gürer, çalışma yaşamının AKP iktidarında modern köleliğe döndüğünü iddia ederek,“1475 sayılı İş Kanunu 2003 yılında AKP iktidarı döneminde 4857 sayılı Kanunla önemli ölçüde değiştirildi. Bu süreç sonrası emekçiler ciddi hak kayıplarına uğradı. Çalışma yaşamı modern kölelik düzenine dönüştü. Taşeron sistemi getirildi. Sendikal örgütlenmenin önü kesildi. Toplu sözleşmeler işveren insafına bırakıldı. Kıdem tazminatı sınırlandı.” dedi.
 
TAŞERON SORUNU DEVAM EDİYOR
 
Türkiye’de taşeron sorunun devam ettiğini belirten Gürer ,”2017 yılında taşeron için yükselen kadro mücadele talebi, 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile kısmen karşılandı. 4 Aralık'ta çalışıyor olma şartı getirilip, bir gün önce sözleşmesi bitenlere kadro verilmedi. Kadro geçene tayin, terfi hakkı tanınmadı. Zorunlu emeklilik uygulamasına getirildi. Belediye taşeron işçileri ve yardımcı zabıtalar, şirket işçisi yapıldı. Esas işi yaptıkları kadroları ise verilmedi.” diye konuştu.
 
“500 BİNİN ÜZERİNDE TAŞERON HALEN KADRO BEKLİYOR”
 
Halen 500 bin belediye işçisi ve yardımcı zabıta, belediyede asıl işi yaptıkları kadrolara geçmeyi beklediğini belirten Gürer, “Emekçiler, hak verilir gibi yapılıp, hakları sınırlanmış, düşük ücrete mahkum edilmiştir. Kamu da hizmet alım sözleşmesi diye bir sınırlama getirilip, 100 binden fazla taşeron çalışanda taşeronda bırakılmıştır. Karayolları, demiryolları, PTT, çağrı merkezleri gibi Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığı'na bağlı çok sayıda işyerinde; Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelerde, kamu bankalarında, güvenlik ve sosyal tesisi ile yemekhanelerde, Tarım Bakanlığı'na bağlı kuruluşlarda, kamu iktisadi teşekküllerinde taşeronda kalanların feryadı duyulup kadroları verilmelidir. Taşeron sisteminde tüm çalışanların çalıştıkları kamu kurumlarının kadrosuna alınmaları sağlanmalıdır. 2003 yılında AKP iktidarınca yapılan düzenleme ile konut kapıcıları ve çıraklar, iş sağlığı ve güvenliği saklı kalmak kaydıyla yasa kapsamından çıkarılmıştır. Bu da mağduriyetler yaratmıştır.” şeklinde konuştu.
 
ÇIRAK VE STAJ MAĞDURLARI GERÇEĞİ
 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ,”Staj ve çıraklar istihdamda, TÜİK işçi sayarak genç işsizliği düşük göstermekte. Bakanlık olarak siz bu staj mağdurlarını öğrenci saymaktasınız. Bu büyük bir haksızlıktır. Sigorta kartı işe başladığı gün verilip, yaşlılık sigortasına esas süreci yaş dolunca uygulamaya almanız adaletsizdir. Geriye dönük primlerini ödeyerek, tüm staj ve çırak mağdurlarına hakları verilmelidir.” dedi.
 
1 GÜN İLE 17 YIL KAYBINI HİÇBİR VİCDAN KABUL ETMEZ
 
Gürer, ”Emeklilikte adalet arayanların da sesi duyulmalıdır. Kademeli bir emeklilik, haktır ve bu hak sağlanmalıdır. Bir gün ile 17 yıl kaybını hiçbir vicdan kabul etmez. Gerekli düzenlemeler sağlanmalıdır. Toplum yararı projesi kapsamında işe alınıp güvencesiz çalıştırılan emekçilere sürekli iş ve çalışma hakkı sağlanmalıdır. Mevsimlik ve daimi işçiler sürekli işçi kadrosuna alınmalıdır. MEB güvenlik ve hizmetliler 12 ay çalışması sağlanmalıdır. İl özel idare ve belediye geçici işçilerin kadroları sürekli işçi kadrosuna döndürülmelidir.” diye konuştu.
  
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Emeklilerle ilgili hak kayıpları, AKP iktidarları döneminde yaşanmıştır. Aylık bağlama oranı katsayısı 2008 yılında yüzde 70'lerden yüzde 40'lara çekilmiş, 2000 öncesi, 2000-2008 aralığı ve 2008 sonrası üç ayrı emekli maaş uygulaması doğmuştur. İntibak düzenlemesi ile bu haksızlık giderilmeli ve emekli aylık bağlama oranı yüzde 70’e çıkarılmalıdır. Emeklilerde ilaç katılım payı kaldırılmalı, en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine çıkarılmalı ve bayram ikramiyeleri de asgari ücret seviyesinde olmalıdır. Asgari ücrette 30 bin liraya yükseltilmelidir. Açlık sınırı altında emekli maaşı ve asgari ücret kabul edilemez. Esnaflara söz verildiği gibi, 9000 gün prim 7200 güne indirilmeli, sağlanmalıdır.” ifadelerini kullandı.
 
CHP Niğde Milletvekili Gürer, iş cinayetlerine de dikkat çekerek, “İş sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili düzenlemelere rağmen iş cinayetlerinde Avrupa birinciliği devam ederken, bu yıl staj yapan ya da çocuk yaşta işçi ölümleri de dikkat çekicidir. Bu bağlamda yeni önlem ve düzenlemelerde ihtiyaç görülmektedir.” dedi. Gürer ayrıca, ”Engellilerin çalışma kotasını yüzde 3'ten yüzde 6’ya çıkararak daha çok engelli istihdamına yol açın. Engelli sadaka değil, iş istiyor taleplerine karşılık verin.” dedi.
 
Gürer, Bakana, “Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarları döneminde çalışma yaşamı ile ilgili her düzenleme emekçilerin aleyhine sonuçlar yaratmıştır. İşçi emekli mutlu değildir. Baskı ile emekçiler ezilmektedir. Grevli toplu iş sözleşmesi hakkı dahi engellenmekte ve sendikalaşma önünde engeller yaratılmaktadır. Hak arama yolları hep emekçiler aleyhine işletilmektedir. Her kriz sonrası emekçilerin hakları tırpanlanmaktadır.” diye konuştu.
 
"VERGİDE ADALET SAĞLANMALI"
 
Gürer, “Çalışanların vergi adalet talepleri için bir çözüm üretilmediği gibi, asgari ücret enflasyon karşısında eridiğinde yıl içi düzenlemelerden de iktidar uzak durmaktadır. İşverenle iktidar el ele yürürken, iktidar sosyal devlet gereği işçilerin de yanında olması gerektiğini unutmaktadır.” dedi.
 
“İŞÇİNİN ALEYHİNE OLAN HER DÜZENLEMEYE KARŞIYIZ”
 
Gürer, işçinin aleyhine olan her düzenlemeye karşı çıkacaklarını belirterek, “2025 yılında iş yasasında değişiklikler yapılmasından söz edilmektedir. Güvencesizliği artıran, esnek çalışmayı genişleten, iş hukuku ve iş huzurunu sorunlu kılacak, kıdem tazminatını ortadan kaldıran, sendikal özgürlükleri daha da kısan bir düzenlemeye şiddetle karşı çıkar ve ret ederiz. Bu bağlamda bugünden uyaralım; işçinin, emekçinin hakkını sakın budayacak düzenlemelere gitmeyin. AK Parti milletvekilleriniz eliyle böyle düzenlemeleri Meclis'e getirmeyin. İşçi, emekçi haklarını budama sevdasından vazgeçin. Karda, kışta, soğukta, sıcakta emeğini vererek çalışanları daha çok mağdur edecek düzenlemelerden kaçının. Sağlıklı, güvenli ve insanca koşullarda çalışma yaşamı önemlidir. İş kazası ve meslek hastalıklarını önemseyen, adalet ve hakka dayalı bir çalışma yaşamının sağlanması, eşit işe eşit ücret ve kadro verilmesi, kadınlara mobbing uygulamalarının önüne geçilmesi ve daha çok kadının çalışma yaşamında yer ve yönetimde olması sağlanmalıdır.” diye sözlerini sonlandırdı.
 
GÜRER’DEN SORULAR
 
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ,”İşçileri ve sendikacıları kaygılandıran, 2025 yılında AK PARTİ'li vekillerin çalışma yaşamına yönelik bir kanun teklifini Meclise getirmesi yönünde Bakanlığınızda çalışma yapıldığı doğru mudur? Kıdem tazminatında sınırlamaya yönelik bir düzenleme bu kapsamda var mıdır? İş cinayetleri yanında meslek hastalıklarındaki artışı durduracak bir çalışma programlıyor musunuz? Kadınların sigorta öncesi, annelik süresi emeklilik için borçlanma sağlanıp emekliliğe sayılacak mıdır? 2002 yılından beri kaç grev ertelenip engellenmiştir? Kamuda işçi mühendisler için kadro düzenlemesi sağlanıp onların mühendis olarak değerlendirilmesi öne alınacak mıdır?” diye sordu.