ADANA'DA 11 GÜNDE 4 KADIN YAŞAMDAN KOPARILDI
Türkiye’de kadın cinayetlerine her gün bir yenisi eklenirken, Adana'da son 11 günde 4 kadın cinayete kurban gitti. Cinayetlerin 3’ü eski kocalar ve boşanma aşamasındaki eşler tarafından işlenirken, 1 kadın damadı tarafından öldürüldü. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, kadın cinayetlerinde yılın ilk dört ayında son dört yılın zirvesine ulaşıldığını belirterek 147 kadının katledildiğini açıkladı. Nisan 2024 raporuna göre, 32 kadın erkekler tarafından öldürüldü, 13 kadın ise şüpheli şekilde ölü bulundu.
"KADININ YAŞAM HAKKINI SAĞLAMAK DEVLETİN GÖREVİDİR"
Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği (ÇKHD) Başkanı Çiğdem Akça, kadın cinayetlerinin toplumun ortak sorunu olduğuna dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu: "Adana’da kadına yönelik şiddetin bir parçası olan kadın cinayetlerinin temelinde pek çok toplumsal dinamik barınmaktadır. Devlet kurumlarının aldığı yetersiz önlemler, erkek egemen kültürün baskısı, ekonomik-sosyal yoksunluklar ve ev içi mahremiyet algısı bu dinamikler arasında sayılabilir. Kadın cinayetleri, kadına yönelik şiddetin bir sonucudur. Bu durum, kadının temel hak ve özgürlüklerini, onurunu zedeler ve en önemlisi yaşam hakkını ortadan kaldırır. Kadının yaşam hakkını korumak ve sağlamak devletin görevidir" dedi.
"KADIN CİNAYETLERİ TOPLUMUN ORTAK SORUNUDUR"
Akça konuşmasında: "Biz sivil toplum kuruluşları olarak konuyu her fırsatta dile getirmemize rağmen cinayetler sürekli artıyor. Adana'da işlenen son cinayetler durumun vahametini ortaya koydu. Kadına yönelik şiddet, insan hakları ihlali olarak kabul ediliyor. Ancak, ülkemizde yasaların varlığı veya etkinliği uygulamada yetersiz kalıyor. Farklı toplumsal dinamikler devreye girerek işin cinayet boyutuna gelmesine adeta sebep oluyor. Bir kere evlenmek kadar boşanmanın da normal olduğu toplum vicdanında kabul edilmeli, erkek kadar kadının da yeni bir hayat kurabilmesi normalleşmelidir. Bu hem devlet politikası, toplumsal kabul, sivil toplum kuruluşları, yerel yönetimler ve basının işbirliğiyle pekiştirilmelidir" dedi.
BOŞANAN ERKEKLERE TERAPİ ŞART
Boşanan kadınların da yeniden hayatlarına yön vereceğini belirten Akça, "Onu kendi malı gibi gören erkek algısı, boşandıktan sonra dahi öldürerek namusunu koruduğunu iddia etmektedir. Boşanan erkek kadın, ülkemizde terapi görmeli, bu düşünce onlara terapi yöntemi ile verilmelidir. Artık tek ortak noktamız varsa çocuğumuz diyebilmelidir" dedi. Kadınların Yaşadığı Şiddeti Gizlemesi Kadınlar büyürken de öyle yetiştirildikleri için aile içindeki her şeyi mahrem olduğu düşüncesiyle gizlediklerine dikkat çeken Akça, "Fiziksel ve cinsel şiddet yaşamış kadınların yüzde 88'i korku, ayıplanma, duyulma endişesi gibi gerekçelerle ne çevresine, ne bir sivil toplum kuruluşuna ne de devlet kurumlarına başvurmuştur" dedi.