Altındaş, Türk Medeni Kanunu’nun 175 ve 176. maddelerine dikkat çekerek, “Nafaka yalnızca evlenmekle değil, fiilen evliymiş gibi yaşamakla da sona erebilir. Ancak bu durum halk arasında sanıldığı gibi otomatik olarak gerçekleşmez. Mahkeme kararı olmadan nafaka kendiliğinden bitmez” dedi.
“Hukuk görünene değil, ispatlanabilene değer verir”
Avukat Eylül Yılmaz Altındaş, “Yargıtay içtihatları açık: kısa süreli birliktelikler ya da sosyal medya görüntüleri tek başına yeterli değildir. Mahkemeler; adres kayıtları, faturalar, tanık anlatımları, banka hareketleri gibi delilleri birlikte değerlendirir. Hukuk, görünene değil; ispatlanabilene değer verir” ifadelerini kullandı.
Sosyal medya delilleri tek başına yeterli değil
Altındaş, sosyal medya paylaşımlarının hukuki geçerliliğine de değinerek, “Bir tatil paylaşımı ya da fotoğraf delil başlangıcı sayılabilir ama hüküm kurdurmaz. Bu tür içeriklerin noter aracılığıyla e-tespit edilmesi gerekir. Aksi halde hukuka aykırı delil olarak reddedilir” diye konuştu.
“Her adımda hukuki destek şart”
“Birlikte yaşama olgusu, ancak süreklilik, ekonomik paylaşım ve birlikte yaşam iradesi taşıyorsa nafaka kaldırılabilir,” diyen Altındaş, “Bu nedenle sürecin profesyonel destekle yürütülmesi gerekir. Dijital çağda en güçlü delil, hukuka uygun olandır” sözleriyle uyardı.