"BARINMA KRİZİ ÖĞRENCİLERİ OKULU BIRAKMAYA ZORLUYOR"

Türkiye’de en temel insan haklarından biri olan konut ve barınma hakkı, anayasal bir hak olmasına rağmen, üniversite öğrencileri için adeta lüks hale geldi. Üniversitelerde kayıt döneminin yaklaşmasıyla birlikte konut kiraları ve yurt ücretlerindeki astronomik artışlar, binlerce öğrenciyi kara kara düşündürüyor. Bu krizin boyutlarını Egemen Gazetesi’ne değerlendiren Eğitim-İş Adana 1 No’lu Şube Başkanı Hatice Hazar, hükümete acil çözüm çağrısında bulunarak alarm zillerini çaldı.Hazar, ülke genelinde hızla yükselen kira bedelleri, yetersiz yurt kapasiteleri ve mevcut yurtların kötü koşulları nedeniyle öğrencilerin giderek artan bir barınma kriziyle karşı karşıya olduğunu belirterek, bir çok öğrencini bu koşullar altında okulu bırakmak zorunda kaldığını dile getirdi. 

"EĞİTİM HAKKI, BARINMA SORUNUNA KURBAN EDİLİYOR!"

Hazar, bu krizin öğrencilerin eğitim hakkını doğrudan tehdit ettiğini vurguladı. “Birçok öğrenci, kazandıkları üniversitelerin bulunduğu şehirlerde barınacak yer bulamadığı için geri dönmeyi düşünüyor. Derslerin başlamasına sayılı günler kala, hala kalacak bir yer bulamayan öğrenciler, geçici olarak arkadaşlarının evlerinde konaklamak zorunda kalıyor” dedi. Özellikle büyük şehirlerde yaşanan kira artışlarının, öğrencilerin omuzlarındaki yükü katlanılmaz hale getirdiğine dikkat çeken Hazar, Adana'da ortalama bir ev kirasının 10.000 TL'den başladığını belirtti. Hazar, “Ulaşım sorununu minimize etmek ve üniversiteye yakın olmak isteyen öğrenciler, kira bedellerinin iki katına kadar çıktığını görüyor. 

"KİRA FİYATLARI ÖĞRENCİ BURSLARINI 'EZDİ GEÇTİ"

 Ne yazık ki kira fiyatları, öğrencilerin aldıkları bursları katbekat aşmış durumda” diye konuştu. 2024 Ocak ayından itibaren lisans öğrencilerine 2.000 TL, yüksek lisans öğrencilerine 4.000 TL, doktora öğrencilerine ise 6.000 TL olarak belirlenen burs ve kredi miktarlarının, enflasyon karşısında tamamen yetersiz kaldığını belirten Hazar, “Bu tutarlarla bırakın barınmayı, öğrenciler en temel ihtiyaçları olan yemek masraflarını dahi karşılayamaz hale gelmiştir. Yemekhanelerdeki fiyat artışları, burslardaki artışa rağmen öğrencilerin karşılayabileceği öğün sayısını azaltmıştır” dedi.

"ÖĞRENCİLER HAYATTA KALMA MÜCADELESİ VERİYOR"

Yaşanan bu olumsuz gelişmelerin, öğrencilerin KYK burslarını eğitim amacıyla değil, hayatta kalma mücadelesi için kullanmak zorunda kaldıklarını ortaya koyduğunu ifade eden Hazar, “Devlet, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımıza ve gençlerimize eşit şartlarda beslenme, barınma ve eğitim imkanı sunmak zorundadır. Bu imkanlar sağlanmadığında, çocuklarımız tarikat ve cemaatlere ait yurtlara mahkum edilmektedir” diye uyardı. Hazar, ekonomik olanakları yetersiz öğrenciler için barınma sorununu çözmenin, sosyal devlet olmanın bir gereği ve kamusal bir sorumluluk olduğunu hatırlattı. Türkiye’nin geleceği olan gençlerin böylesine kritik bir sorunla baş başa bırakılmasının kabul edilemez olduğunu belirterek, hükümeti acil önlemler almaya davet etti.