"EKOKIRIMLAR TARİHE KARA BİR LEKE OLARAK KAZINDI"

Türk Mühendis Mimarlar Odası Birliği (TMMOB) Adana Çevre Mühendisleri Odası, 5 Haziran Dünya Çevre Günü dolayısıyla çarpıcı bir basın toplantısı düzenledi. Toplantıda, Adana Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Deniz Orhan, çevre felaketlerine ve ekokırımlara dikkat çekti. Orhan, basın toplantısında şu sözleri dile getirdi: "Geçtiğimiz yüzyıl, doğaya karşı yapılan yıkımların ve vahşetin izlerini taşıyor. Bu vahşet, 'ekokırım' olarak adlandırılan ve geri dönüşü imkânsız zararlara yol açan bir dizi eylemle kendini gösteriyor. Nükleer Silahlar ve Kimyasal Savaşlar: İlk ekokırım örnekleri, Pasifik Okyanusu'nda yapılan nükleer silah denemeleri ve Vietnam Savaşı'nda ABD'nin ormanları kurutmak için kullandığı kimyasal silahlardır. Bu barbarca eylemler, sadece insan hayatını değil, deniz ve orman ekosistemlerini de yok ederek tarihe kara bir leke olarak kazınmıştır". 


"EKOKIRIMLAR TÜM CANLI VARLIKLARA İŞLENEN SUÇLARDIR"


Ekokırım tanımının günümüzdeki tezahürlerine de değinen Orhan, "Ekokırım kelimesi, ilk kez Pasifik'teki nükleer silah denemelerinin yarattığı yıkımı tanımlamak için kullanılmıştır. Tanımların ışığında, okyanusların plastik kirliliği, denizlerin aşırı avlanma sonucu tükenmesi, ormanların ve yağmur ormanlarının yok edilmesi, nehirlerin ve göllerin zehirli atıklarla kirletilmesi, madencilik faaliyetlerinin yarattığı tahribat, petrol sızıntıları, fosil yakıt kullanımı, radyoaktif sızıntılar, kimyasal ve endüstriyel emisyonlar ve hava kirliliği gibi birçok eylem ekokırım kapsamına girmektedir." şeklinde konuştu. Türkiye'deki ekokırımlara da dikkat çeken Orhan, "Son yıllarda ülkemizde de ekokırım kavramını sıklıkla duymaya başladık" diye konuştu.


"KAPİTALİZMİN KORKUNÇ DOĞA TALANLARI İLE SINANIYORUZ"

"DOĞAYI KORUMAK HEPİMİZİN GÖREVİDİR"

Orhan konuşmasında, İkizdere’den Datça’ya, Mersin’den Aliağa’ya, Gürpınar’dan Kazdağları’na, Salda’dan, Marmara’ya, Munzur'dan İliç'e, Maraş'tan Antakya'ya dağlardan derelere, ovalardan göllere, nehirlerden denizlere, toprağa ve havaya kapitalizmin korkunç boyutlara ulaşan doğa talanları ile sınanıyoruz." dedi. Orhan'ın vurguladığı gibi, ekokırımlar sadece doğaya karşı değil, insanlığa ve dünya üzerindeki tüm canlı varlıklara karşı işlenen suçlardır. Bu nedenle sessiz kalmak ve sorumluları görmezden gelmek gelecek nesiller için felaket anlamına gelebilir. Ekokırımlara karşı mücadelede herkesin sorumluluk alması gerekmektedir.