“ENGELLİLİK BİR EKSİKLİK DEĞİL, BİR FARKLILIKTIR”
Dünya Genelinde 1 Milyar, Türkiye'de 10 Milyon Engelli, Fiziksel Ve Toplumsal Engellerle Mücadele Ediyor
“ENGELLİLİK BİR EKSİKLİK DEĞİL, BİR FARKLILIKTIR”
NÜVİT DAĞTEKİN: ‘ENGELLİLİK, HEPİMİZİN SORUMLULUĞUDUR’
Senin İçin Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Nüvit Dağtekin, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle Egemen Gazetesi'ne yaptığı açıklamada, bu özel günün yalnızca bir farkındalık günü değil, insanlığın vicdanını ve sorumluluğunu sorgulama günü olduğunu belirtti. Dağtekin, “Dünya genelinde yaklaşık 1 milyar, Türkiye’de ise 10 milyon engelli birey, fiziksel ve toplumsal engellerle mücadele ederek hayata tutunmaya çalışıyor” diyerek sorunun büyüklüğüne dikkat çekti.
“ENGELLİLİK YANLIŞ ANLAŞILDIĞINDA YALNIZLIĞA DÖNÜŞÜYOR”
Engelliliğin bir eksiklik değil, bir farklılık olduğunun altını çizen Dağtekin, toplumdaki yanlış anlayışların engellileri yalnızlığa ittiğini söyledi: “Bir çocuk arkadaşlarından ayrı bırakıldığında, bir genç hayallerine ulaşacak fırsatlardan mahrum kaldığında ya da bir anne çocuğuyla uygun bir şehirde yaşama imkanına sahip olmadığında bu yalnızca onların değil, hepimizin eksikliğidir. Bu farklılığı anlamaz ve desteklemezsek, yalnızlık ve sessizlik büyür.”
"EŞİTSİZLİKLERİN DERİNLİĞİ KABUL EDİLEMEZ”
Dağtekin, engelli bireylerin eğitimden sağlığa, istihdamdan sosyal hayata kadar birçok alanda ayrımcılığa maruz kaldığını belirtti. Gelişmekte olan ülkelerde bu eşitsizliklerin daha da derinleştiğine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Türkiye’de milyonlarca engelli birey, eşit bir yaşam umuduyla gözlerini bize çeviriyor. Onların beklentileri çok basit: Daha erişilebilir yollar, kapsayıcı politikalar, eşit fırsatlar ve ön yargısız bir yaklaşım. Ancak hâlâ bir rampanın yokluğu bir bireyin dünyasını daraltabiliyor, bir iş başvurusundaki önyargı bir gencin umutlarını söndürebiliyor. Bunlar sadece engelli bireylerin değil, toplumun bütününün kaybıdır.”
“ENGELLİLİK, TOPLUMUN ORTAK SORUMLULUĞUDUR”
Engelliliğin yalnızca bir bireyin değil, tüm toplumun ortak sorumluluğu olduğunu ifade eden Dağtekin, toplumun zihinlerdeki bariyerleri kaldırması gerektiğini söyledi: “Dünya, ancak tüm bireyleriyle tam bir bütündür. Fiziksel engellerin yanında, zihinsel engelleri de aşmalıyız. Hayatı daha erişilebilir, daha adil ve daha yaşanabilir kılmak için birlikte hareket etmeliyiz. Her birey bir gün engelli olabilir, bu gerçek korku değil, empati ve dayanışma çağrısı olmalıdır.”
“ENGELSİZ BİR DÜNYA İÇİN HAREKETE GEÇELİM”
Dağtekin, Dünya Engelliler Günü’nün yalnızca konuşmak değil, somut adımlar atmak için bir fırsat olduğunu vurgulayarak çağrıda bulundu: “Unutmayalım, bir kişinin hayatını değiştirmek bir dünyanın değişmesine vesile olur. Engelsiz bir dünya hayaliyle, hep birlikte daha güçlü, daha kapsayıcı bir gelecek için el ele verelim. Bu Dünya Engelliler Günü’nde fark yaratmak, hepimizin elinde" dedi. Dağtekin’in konuşması, engelliler için eşitlik ve kapsayıcılık adına somut adımlar atılması gerekliliğini güçlü bir şekilde hatırlatarak büyük bir yankı uyandırdı.
KALDIRIMLAR YÜKSEK, ENGELLER DAHA DA YÜKSEK!
Adana Ayyıldız Engelliler Spor Kulübü Başkanı Savaş Aygün, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde sert açıklamalarda bulundu. Egemen Gazetesi'ne konuşan Aygün, Türkiye’de engellilere yönelik farkındalık ve destek konusunda ciddi eksiklikler olduğunu vurgulayarak, “Ülkemizde engelliler için farkındalık henüz sağlanamadı. Bu konuda hâlâ çok gerilerdeyiz” dedi. Sporun engellilerin sosyalleşmesindeki önemine dikkat çeken Aygün, bürokratik engellerin ise mücadeleyi zorlaştırdığını ifade etti.
"SPORLA HAYATA DOKUNUYORUZ, AMA BÜROKRASİ YILDIRIYOR"
Aygün, engellilerin hayatın içinde yer alması ve sosyalleşmesi için sporun önemli bir araç olduğunu belirtti. Ancak bu alanda da bürokratik engellerle karşılaştıklarını söyledi: “Engellilerin normal hayatın içinde olmaları ve sosyalleşmeleri için sporun büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz. Bu yüzden bu alanda çalışmalar yapıyoruz. Ancak bürokrasiden kaynaklanan büyük engeller var. Bu engelleri aşmak bizi yoruyor, hatta yılgınlık getiriyor. Yine de yılmadan mücadele edeceğiz.”
Engelli bireylerin toplumda rol model olmaları gerektiğini belirten Aygün, “Okuyan, çalışan, hayata dokunan engellilere destek olmalıyız. Biz sporla bu farkındalığı sağlamaya çalışıyoruz, diğerleri sanatla, eğitimle yapıyor. Ancak işte bürokratik engellerin kaldırılmasını acilen istiyoruz” dedi.
“ADANA’DA KALDIRIMLAR, GELİŞMİŞLİĞİMİZİN AYNASI”
Aygün, Adana’da erişilebilirlik sorunlarına dikkat çekerek, “Bir ülkenin gelişmişliği kaldırımlarının yüksekliğiyle ters orantılıdır. Kaldırımlar ne kadar yüksekse o ülke o kadar az gelişmiştir. Adana’da kaldırımlar çok yüksek, erişilebilirlik neredeyse imkânsız” dedi.
Engellilerin günlük yaşamda ciddi zorluklar yaşadığını belirten Aygün, “Caddeler ve sokaklar araçlarla dolu, engelli rampaları uygun değil. Adana'da engelli rampalarına park eden araçlar yüzünden engelli bireyler hareket edemiyor. Türkiye genelinde engelli oranı %10 iken Adana’da bu oran %12. Ancak buna rağmen Adana’da engellilere yönelik hiçbir çalışma yapılmıyor” diyerek tepkisini dile getirdi.
"DEVLET VE BELEDİYELER ENGELLİLERİ YOK SAYIYOR"
Aygün, kamu kurumlarının erişilebilirlikten uzak olduğunu belirterek, “Devlet dairelerinin hemen hemen hiçbiri erişilebilir değil. Hastane veya devlet kurumlarına gittiğimizde öncelik sağlanıyor deniliyor, ama uygulamada bu yok. Devlet bile %3 engelli istihdam oranını karşılamazken özel sektör zaten hiç yapmıyor” dedi.
Engelli raporlarındaki zorluklara da değinen Aygün, “Vergi indirimi gibi haklardan faydalanabilmek için engellilik oranı %40 olmalı. Ancak Maliye Bakanlığı birçok raporu %35’e indiriyor. Bu insanlar zaten bedensel engelli, çalışacak yerleri yok. Emekli bile olamıyorlar. Bu sorunlar çözülmeden engelli bireylerin hayata katılması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
"SPORLA SOSYALLEŞİYORUZ, GELECEK İÇİN UMUT AŞILIYORUZ"
Sporun engellilerin sosyalleşmesindeki önemini vurgulayan Aygün, Adana Ayyıldız Engelliler Spor Kulübü olarak bu konuda öncü olmaya çalıştıklarını söyledi: “Kulübümüzde 6 milli sporcumuz var. İki-üç tanesi üniversiteye gidiyor, beden eğitimi öğretmeni olacaklar. Onların eğitimine ve hayatına dokunuyoruz. Amacımız, yaşanan kötü şeyleri pozitife çevirmek. Sporla engellilerin sosyalleşmesini sağlıyoruz. Kendimiz de sosyalleşiyoruz çünkü biz de engelliyiz.”
"ENGELLİLER HAYATA KATILIRSA ÜLKE KAZANIR"
Engelli bireylerin hayata katıldığında ülkeye büyük katma değer sağlayacağını belirten Aygün, hem yerel hem ulusal düzeyde çalıştaylar düzenlenmesi gerektiğini söyledi: “Engelliler, kamu kurumlarında istihdam edilirse ve yaşam alanları düzenlenirse topluma büyük fayda sağlarlar. Ancak mevcut sistem, yapılan her çalışmayı engelliler aleyhine çeviriyor. Sporla, sanatla, eğitimle bu engelleri aşmak için mücadele ediyoruz. Daha fazlasını yapmak için desteğe ihtiyacımız var.”
Savaş Aygün, sözlerini “Engellilere yaşam hakkı tanınırsa, ülkemiz çok şey kazanır. Mücadelemiz yılmadan sürecek” diyerek tamamladı.
ŞAHİN ÖZBİNGÜL:"HER İNSAN BİR ENGELLİ ADAYIDIR, EMPATİ KURMALIYIZ!"
Adana Kent Konseyi Engelli Meclisi Başkanı Şahin Özbingül, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü vesilesiyle Egemen Gazetesi’ne verdiği özel röportajda, toplumsal empati ve engellilere yönelik duyarlılığın arttırılması gerektiğini vurguladı. Özbingül, her bireyin bir engelli adayı olduğunu hatırlatarak, “Bir trafik kazasında bile kolunuzu ya da bacağınızı kaybedebilirsiniz. Bu nedenle, herkesin engellilerin yaşadığı zorlukları empati yaparak anlaması gerekiyor” dedi.
"ADANA’DA ENGELLİLER İÇİN ULAŞIM VE ERİŞİM KÂBUSU"
Engellilerin günlük yaşamda karşılaştıkları sorunlara değinen Özbingül, Adana’da ulaşım ve erişim imkanlarının yetersizliğini şu sözlerle dile getirdi: “Engelli bireyler, günlük hayatın içinde var olabilmek için ulaşım ve erişimde ciddi engellerle karşılaşıyor. Adana’da insanlar biraz empati yapsa, engellilerin araçların üzerinden atlayamayacağını ya da tekerlekli sandalyesiyle bir arabayı kaldırıp geçemeyeceğini anlar. Görme engelli bir birey ya da koltuk değneği kullanan biri araçların arasından nasıl geçebilir? Bu sorunları çözmek için toplumsal bilinç şart.”
"DEVLET VE BELEDİYELERİN DAHA FAZLA SORUMLULUK ALMASI GEREKİYOR"
Engellilere yönelik sosyal alanların yetersizliğine dikkat çeken Özbingül, devlet ve belediyelerin daha fazla çaba göstermesi gerektiğini ifade etti: “Engelli bireylerin rahatça vakit geçirebileceği parkların ve kurumların sayısının artırılmasını istiyoruz. Örneğin bir otizm farkındalık parkı ya da zihinsel engelli bireyler için terapi niteliğinde alanlar yapılabilir. Zihinsel engelli çocuklarımız, aileleriyle birlikte doğayla iç içe olabilecekleri, çimlere basabilecekleri alanlara ihtiyaç duyuyor. Bu alanlar hem bireylerin hem de ailelerinin rahatlaması için çok önemli.”
"CEZALAR DAHA CAYDIRICI OLMALI"
Engellilere yönelik erişilebilirlik sorunlarının giderilmesi için caydırıcı cezaların uygulanması gerektiğini belirten Özbingül, şunları söyledi:
“Kaldırımlar ve yollar engellilere göre düzenlenmeli. Örneğin bir engelli rampasını kapatan araçlara trafik şubesi tarafından ağır cezalar uygulanmalı. Şu an cezalar caydırıcı değil. Duraklar engellilere uygun değil, engelli bireyler durağa ulaşmaya çalışırken trafik kazalarıyla karşı karşıya kalıyor.”
"GÖRME ENGELLİLER İÇİN SESLİ UYARI SİSTEMLERİ KURULMALI"
Şehir içindeki trafik düzenlemelerinde görme engelliler için yeterli düzenleme olmadığını vurgulayan Özbingül, sesli ikaz lambalarının önemine değindi: “Adana’da ışıklarda görme engelliler için sesli ikaz uyarı lambaları yok. Bu sistem, şehir merkezinde yoğun olan yerlerde kurulabilir. Gece saatlerinde sesi kısılabilir bir mekanizma geliştirilebilir. Bu gibi düzenlemeler engelli bireylerin hayatını kolaylaştırır ve güvenliklerini sağlar.”
"EMPATİ VE DUYARLILIK ŞART"
Şahin Özbingül, sözlerini toplumda empati ve farkındalık çağrısıyla bitirdi: “Engellilik yalnızca bireyin değil, toplumun ortak sorumluluğudur. Hayatı hepimiz için erişilebilir ve yaşanabilir kılmalıyız. Bu Dünya Engelliler Günü’nde yalnızca konuşmakla kalmayıp, somut adımlar atalım. Her bireyin bir engelli adayı olduğunu unutmayalım ve engellilerin hayatını kolaylaştırmak için birlikte hareket edelim.”
Özbingül’ün açıklamaları, engellilere yönelik farkındalık ve çözüm odaklı politikaların önemini bir kez daha gözler önüne serdi.