“Hükümet fevkalade yanlış yolda”
ADANA – Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya “Hükümet, ithalatı üretimin alternatifi görme anlayışından vazgeçmeli ve piyasa temelli çözüm politikaları yerine bir an önce tarımın yapısal sorunlarına yönelik çalışmalara hız vermelidir.” çağrısında bulundu.
BİR AYDA İKİ YANLIŞ KARAR
MHP’li Karakaya, tarım sektörünü ve üreticileri olumsuz etkileyen hasat zamanlarında aşağı çekilen gümrük oranları ve ithalata yönelik kararları bir kez daha yerden yere vurdu. TBMM’de basın toplantısı düzenleyen Karakaya, 29 Temmuz 2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve Toprak Mahsulleri Ofisine (TMO) gümrük vergisiz buğday, arpa, mısır ve pirinç, Et ve Süt Kurumuna (ESK) ise sıfır gümrük vergisiyle büyükbaş ve küçükbaş canlı hayvan ile et ithalatı yetkisi veren Bakanlar Kurulu kararını hatırlattı. 27 Haziran 2017 tarih ve 2017/10440 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Bakanlar Kurulu kararıyla da gümrük vergilerinin bir ay önce yüzde 130’lardan yüzde 25’lere çekildiğini anımsatan Karakaya, “Bu karardan vazgeçilmesi çağrısında bulunmuş, hasadın ortasında gümrük vergisi düşürmenin çiftçiyi mahvedeceğini’ söylemiştik.” dedi.
BAKAN ÇELİK’İN KABİNEYE GİREMEMESİNDE ETKİSİ VAR MI?
Tepkiler üzerine dönemin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik’in de hatayı gördüğünü vurgulayan Karakaya “Sayın Bakan’ın bu konudaki beyanları ve ithalat yetkisini TMO ve ESK’ya istemesi ithalat lobisini kızdırmış mıdır; yeni kabinede yer almamış olmasında bunun etkisi olmuş mudur, bilemeyiz. Ancak bildiğimiz bir şey var ki, hasat ortasında gümrük vergileri düşürülerek çiftçinin alın teri maalesef heba edilmiştir.” ifadesini kullandı.
NEDEN HASAT ZAMANLARINDA OLUYOR?
“Hükümet, önceki kararnameyi iptal ederek veya en azından askıya alarak piyasalara mesaj verme yerine dolaylı olarak yapılan hatayı düzeltme yoluna gitti. Yapılan bu girişim maalesef bir sakarlıkla sonuçlandı ve çiftçiye yeni bir darbeye dönüştü” diyen Karakaya, “Bizim burada anlayamadığımız bu yetkinin neden ve hangi maksatla hasat döneminin ortasında verildiğidir? Bu, iyi niyetle yapılmış olsa bile manipülasyona açık böyle bir konuda gerekli bilgilendirme ve aydınlatmalar yerine ve zamanında yapılmamıştır. Bu acemi birisinin suni teneffüs yapmaya çalışırken kazazedenin ölüm riskini daha da artırması gibi bir şeydir. Maksat ne olursa olsun, hükümet beceriksizliği ve işgüzarlığı yüzünden çiftçiyi aynı hasat döneminde ikinci kez zarara uğratarak, adeta darbe üstüne darbe indirmiştir. Konuyla ilgili gerekli düzeltilme ve açıklamaların hem üreticilere hem de piyasaların diğer aktörlerine bir an önce Sayın Başbakan ve Sayın Bakanlar tarafından yapılması elzemdir. Bu konu Türk tarımı ve üreticisi açısından porsiyon büyüklüğünden (Yeni Bakan Fakıbaba’nın ‘Özellikle porsiyonların lüks otellerde küçülmesi taraftarıyım’ sözüne istinaden) öncelikli ve acildir.” şeklinde konuştu.
HUBUBAT ÜRETİCİSİNİN ALIM GÜCÜ SÜREKLİ AZALDI
2003 yılından bu yana hububat üreticisinin alın terinin karşılığını alamadığını belirten Mevlüt Karakaya, özetle şunları söyledi:
“O tarihlerde 1 litre mazot almak için 2,5 kilogram buğday satan çiftçi bugün yaklaşık 5 kilogram buğday satmak zorundadır. Hububat üreticisi AKP hükümetlerinde sürekli satın alma gücü kaybına uğratılmıştır. Ekmeği bahane ederek buğday fiyatları sürekli baskılanmaktadır. Bu hesap kitap bilmemektir. Ekonomi yönetimi buğday fiyatını düşürerek enflasyonu indireceğini
zannediyorsa, büyük bir yanılgı içerisindedir. Hükümet gıda fiyatlarının her yükselişinde hep ithal silahını kullanmıştır. Sonuç; her seferinde fiyatlar düşme yerine daha da yükselerek geri dönmüştür.”
HÜKÜMET, İTHALATI ÜRETİMİN ALTERNATİFİ GÖRME ANLAYIŞINDAN VAZGEÇMELİ
MHP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Prof. Dr. Mevlüt Karakaya, açıklamasını şöyle bitirdi:
“İthalatı üretimin alternatifi görmek AKP hükümetlerinin genel yaklaşımı olmuştur. Bugün de maalesef aynı şeyi yaparak farklı sonuç beklendiğini görmek Türk tarımı adına üzücü bir durumdur. Bir kez daha ikaz ediyorum ki; gıda fiyatlarında yaşanan öngörülemeyen artışların sebebini, gıdanın hammaddesi olan tarım ürünlerinin fiyatlarında arayan hükümet fevkalade yanlış yoldadır. Hükümet, ithalatı üretimin alternatifi görme anlayışından vazgeçmeli ve piyasa temelli çözüm politikaları yerine bir an önce tarımın yapısal sorunlarına yönelik çalışmalara hız vermelidir. Başta mazot, gübre, elektrik, tohum ve finans olmak üzere girdi maliyetleri düşürülmeli ve dünya girdi maliyetleriyle uyumlaştırılması sağlanmalıdır. TMO bir an önce Tarım Ürünleri Müdahale Kurumu haline dönüştürülmeli, fiyat istikrarının sürdürülebilir kılınması için de vadeli işlemler ve lisanslı depoculuk faaliyetleri etkinleştirilmelidir.”