ÇOCUK GELİNLERE İZİN VERMEYİZ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, Türkiye’de çocuk istismarlarının ve tecavüzlerin büyük çoğunluğunun dini nikâh kisvesi altında yapıldığını belirterek, müftülüklere resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısını gaflet olarak değerlendirdi. Yılmaz, “12 yaşında imam nikâhına, 6 yıl sonra imamın kıydığı resmi nikâha, çocuk gelinlere izin vermeyeceğiz” dedi.

 

CHP İl Kadın Kolları Başkanı Yasemin Yılmaz, İl Başkanı Ayhan Barut, Adana milletvekilleri İbrahim Özdiş, Elif Doğan Türkmen, Ev Kadınları Derneği Başkanı Sema Turan Yapıcı, ilçe kadın kolları başkanları ve yöneticileriyle birlikte Çukurova Gazeteciler Cemiyeti’nde basın toplantısı düzenledi. Türkiye’de evlendirme memuru sayısında sorun olmadığını kaydeden Yılmaz, buna rağmen müftülüklere nikâh kıyma yetkisi verilmesinin sosyal hayata dini tahakkümün dayatılması amacını taşıdığını vurguladı.

 

4 GENÇTEN 1’İ İŞSİZ ANCAK

Türkiye’nin çok acil çözüm bekleyen sorunları olduğunu anlatan Yılmaz, “İç ve dış borçlar trilyon dolara yaklaştı. İşsizlik, aşsızlık had safhada. Her dört gençten biri işsiz geziyor. Terör her gün yüreklerimizi kasıp kavuruyor. Basın ve bilim dört duvar arasına hapsedildi. Ancak iktidar hiçbir iş kalmamış gibi nikâhı kimin kıyacağı ile uğraşmaya başladı” dedi.

 

TEK SORUN BU MU?

Hükümetin  müftülüklere, resmi nikah kıyma yetkisi veren kanun tasarısını yeniden gündeme getirmesini yaşadığı çöküşü sistematik tehditlerle bertaraf etme çabası olarak değerlendiren Yılmaz, “Kadınlar her gün öldürülüyor, her gün tacize, tecavüze, şiddete uğruyor, yoksulluk içinde, çalışma hakları ellerinden alınıyor, özgürlükleri gasp ediliyorken tek sorunumuz, evlenme akdinin müftü aracılığıyla çözüme kavuşturulması mıdır?” diye sordu. Müftülük kurumunun İslam diniyle özdeş bir kurum olduğuna dikkati çeken Yılmaz, resmi nikâhın müftülerce kıyılabilmesinin önünün açılmasının Türkiye’deki aile yapısına dini bir dayatma olduğuna vurgu yaptı.

 

LAİK DÜZENİ SİNSİCE YOK ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Yılmaz, şunları söyledi: “Bu topraklar dinine sahip çıkan, geleneklerine ve göreneklerine bağlı olan insanların yeridir. Yüzde 90’dan fazlası zaten müslüman. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Hukuk devleti olmakla, kadınlar evlenirken Medeni Kanunla hakları güvence altına alınmıştır. Evlilik akdinin müftülerce yapılmasının önünün açılması din ve devlet işlerinin birbirine karıştırılmasıdır. Bu da ‘laiklik’ ilkesine aykırıdır. Ancak endişe ile görüyoruz ki; iktidar bu ve bunun gibi uygulamalarla laik düzeni yavaş ve sinsice yok etmeye çalışmaktadır. Bir arada yaşamamızı sağlayan laikliğe açılan her gedik, toplumsal kutuplaşmayı derinleştirecektir.”

MEDENİ KANUN DAHA İLERİYE TAŞINMALI

Türkiye’de kadınların sosyal statüsünün 1926 yılında kabul edilen Medeni Kanun ile resmen tanımlandığını hatırlatan Yılmaz, “Bizlere düşen, bu medeni kanunu daha ileriye taşımaktır. Kadını toplumdan dışlayan her tür uygulamanın karşısında olduğumuzu ve mücadelemize devam edeceğimizi duyuruyoruz. Bu düzenlemeyi derhal geri çekin! Yaşasın tam bağımsız, laik, sosyal hukuk devleti.” dedi.

 

 

“KADINLAR BİRİNCİ SINIF YURTTAŞTIR, KİMSE DEĞİŞTİREMEZ”

CHP Adana İl Başkanı Ayhan Barut ise kadını toplumsal yaşamdan dışlayan politika ve uygulamaların sistematik hale geldiğini bildirdi. Barut, Şanlıurfa’da Atatürk heykeline yönelik saldırıyı da alçaklık olarak nitelendirdi. Barut, “Gerici uygulamalardan ve söylemlerden ilham alıp gerçekleştiren bu ve bunun gibi alçakları, şeref yoksunlarını lanetliyoruz” dedi. Barut, kadınların Medeni Kanun’la birlikte erkeklerle eşit haklara kavuşmuş, toplumun birinci sınıf yurttaşları olduğunu anımsatarak “Ne yaparlarsa yapsınlar bu gerçeği değiştiremeyecekler” diye konuştu.