Savaşın çocukları ekmek yerine önce aileyi soruyor

 

Davos’ta düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu, “Mültecileri Yeniden Hayata Bağlamak” panelinde Suriye mülteci krizi ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Terzioğlu, “2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani kriz” olarak nitelenen kriz ile ilgili sorunların çözümünde en etkili aracın dijital dünyanın sunduğu imkanlar olduğunu söyledi. Terzioğlu, “Mülteciler Türkiye’ye geldiğinde önce aileleri ile haberleşme yolu arıyor. Teknoloji yaşamı insansızlaştırmak için değil, insani amaçlarla yaşam kalitesini artırmak için kullanılmalı” dedi.

 

DAVOS - Dünyanın her yerinden liderlerin bir araya geldiği WEF Dünya Ekonomik Forumu yıllık toplantısı, bu yıl Davos’ta "Parçalanan Dünyada Ortak Gelecek Oluşturmak" temasıyla yapılıyor. Mülteci krizi, toplantının önemli başlıkları arasında bulunuyor. Bu kapsamda düzenlenen “Reconnecting Refugees - Mültecileri Yeniden Hayata Bağlamak” konulu panelin konuşmacıları arasında Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu da yer aldı. Terzioğlu, konuşmasında, Suriyelilerin insani yaşama standartlarına kavuşması için Türkiye’nin yaptığı çalışmaların altını çizdi. Turkcell’in 700 bin kullanıcı rakamını geçen Merhaba Umut uygulamasından da bahseden Terzioğlu, “Önümüzdeki dönemde etkili çözümler üretmek için dijital teknolojinin yarattığı imkanlardan faydalanmamız şart” diye konuştu.

“Dijital çağda, mültecilerin sorunlarına da dijital çözümlerle çare bulacağız”

UNHCR (Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği) Yüksek Komiseri Filipo Grandi’nin de konuşmacı olduğu oturumda, teknoloji ve kamu-özel sektör-STK işbirliklerinin, mültecilerin sorunlarının çözümüne nasıl yardımcı olacağı tartışıldı. Kaan Terzioğlu, ülkesinden kaçmak zorunda kalan Suriyeliler için en erişilebilir teknolojik çözümün akıllı telefonlar ve bu cihazlar üzerinden sağlanan iletişim çözümleri olduğuna dikkat çekti. Terzioğlu, “Suriyeli mülteciler Türkiye’ye geldiklerinde önce aş, ekmek yerine aileleriyle bağlantı kurmak için wi-fi şifresi soruyor” dedi. Terzioğlu, mobil operatörlerin dijital dönüşümlerini tamamlayıp dijital hizmetler sunmaya başladıkları aşamada, mevcut sorunların neredeyse tamamının çözümüne katkıda bulunabileceklerini vurguladı.

Terzioğlu, “Telekom operatörleri yalnızca bir bağlantı sağlayıcısı değildir; bizler aynı zamanda dijital veri dünyasının birer oyuncusuyuz. Yarattığımız çözümlerle, sadece altyapı ve bağlantı desteği sağlamakla kalmıyoruz; en etkili kullanıcı deneyimini, kimlik doğrulama, güvenli ödeme sistemleri gibi hizmetlerimizle de buluşturarak, insani sorunlara uçtan uca çözüm üretiyoruz. AFAD, Göç İdaresi Başkanlığı, Kızılay gibi kamu kurumları ve itibarlı sivil toplum kuruluşlarıyla gücümüzü birleştirerek, Suriyeli misafirlerimiz dahil, insani yardım ihtiyacındaki bütün grupların ve onlara hizmet sağlayan kurumların hayatını kolaylaştırabiliriz. Teknoloji, yaşamı insansızlaştırmak için değil, en çok ihtiyacı olanlar için,  insani amaçlarla, yaşam kalitesini arttırmak için kullanılmalı, biz buna inanıyoruz” diye konuştu.  

 

İletişim kaygısına “Merhaba Umut” ile dijital çözüm

Dünyada en yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülke Türkiye'de 3,3 milyon Suriyeli yaşıyor. Yüzde 90’ı kampların dışında, şehirlerde yaşayan Suriyelilerin en büyük kaygılarının başında, dil engelini aşmak, eğitim ve sağlık konularında destek alabilmek geliyor.

1,7 milyondan fazla Suriyeliye hizmet veren Turkcell’in, bu alandaki ihtiyaca cevap verebilmek için geliştirdiği Merhaba Umut uygulamasının indirilme sayısı 700 bini aştı. Türkçe kelimelerin öğrenilmesini kolaylaştıran kelime kartları 450 milyon kez görüntülenirken, uygulama üzerinden 11 milyon kez Türkçe-Arapça anlık sesli çeviri özelliği, 4.6 milyon kez de kayıt, eğitim, sağlık gibi hayati konuları içeren bilgi kartları kullanıldı.

Davos’ta yaptığı konuşmada Merhaba Umut’u da anlatan Kaan Terzioğlu, Turkcell’in ortaklarıyla beraber geliştirdiği uygulamanın, kamu-özel sektör işbirliği açısından da önemli bir örnek olduğunu vurguladı.