Kanser konusunda bilgi kirliliğine kapılmayın!
Her konuda bilgiye ulaşmanın bir tuşa basa basmak kadar kolay olduğu günümüzde konu sağlık olunca bilginin kaynağı çok daha fazla önem taşıyor. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi İç Hastalıkları ve Tıbbi Onkoloji Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Kuzhan, gerek genel sağlığın korunmasında gerekse tedavilerinde hastaların hekimlerini tek doğru bilgi kaynağı olarak görmeleri gerektiğini söylüyor. Aksi durumlarda istenmeyen sonuçlarla karşılaşma riskinin yüksek olduğuna işaret ediyor.
Kanserin dünyada yaşam kayıpları nedenleri arasında ilk sıralarda yer alması her platformda üzerinde en çok konuşulan konuların başında yer almasını sağlıyor. Prof. Dr. Okan Kuzhan, özellikle beslenme ya da yaşam tarzı değişikliklerine yönelik farklı başlıklarda sunulan bilgilerin hastalar üzerinde kafa karışıklığına ve yanlış davranışlara neden olabildiğini söylüyor. “Tıp fakültesini kazanmış doktor adayı öğrencilere bile neyi, ne kadar ve hangi sırada anlatacağız diye kaygılanırken, toplumu bilgi bombardımanına maruz bırakmamak çok önem taşıyor” diye konuşan Prof. Dr. Okan Kuzhan, tanı ve tedavi aşamasında hastaların edindikleri bilgilere bağlı olarak en sık yaptıkları hatalara dikkat çekerek uyarılarda bulunuyor…
BİLGİLER TOPLUMA SİSTEMATİK OLARAK VERİLMELİ
“ ‘Patates kansere iyi geliyor’, “domates sizi kansere karşı koruyor” ya da “havuç, akciğer kanserini tetikliyor” bu ve benzeri bilgileri o kadar çok görüyoruz ki bir noktadan sonra bilgiler artık birbirleriyle çelişmeye başlıyor.” Diye konuşan Prof. Dr. Okan Kuzhan, sözlerine şöyle devam ediyor: Bazı gıdalar ve yaşam şekilleri bazı hastalıklara yakalanmayı kolaylaştırırken bazı hastalıklar için de önleyici olabiliyor. Dolayısıyla bu bilgiler topluma tıpkı bir tıp öğrencisini yetiştirir gibi sistematik olarak verilirse sorun olmaz. Bu anlamda “genel olarak kansere yakalanmamak için nasıl beslenmeli?” daha anlamlı bir soru olacaktır. Toplumun genel sağlık bilinci oluşturulması konusunda uyarılması önem taşıyor.”
KENDİ KENDİNİZİN DOKTORU OLMAYA ÇALIŞMAYIN
Günümüzde toplumda en önemli şey, bilgidir. Ancak internette oluşan bilgi havuzu, içinde hem doğru bilgileri hem de yanlış bilgileri barındırıyor. Bu dağınık bilgi bombardımanı içinde faydalı ve doğru olan bilgileri almanın zorluğuna dikkat çeken Prof. Dr. Okan Kuzhan, “İnternet bilgilerine dayanarak kişi kendi kendinin doktoru olmaya çalışmamalı” diyor. Bu bilgileri yönetmenin mümkün olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Okan Kuzhan, sözlerine şöyle devam ediyor; “Yanlış çıkarımlar, yanlış yorumlamalar yapan hastaların ön yargılarını düzeltip, tedavi süreçlerini anlatmak daha zor oluyor. Bu da zaman kayıplarına neden olabiliyor. Ancak bu noktada, sorgulayan hastadan değil de edindiği bilgilerin doğruluğuna inanan inatçı yapıdaki hastalardan bahsettiğimizin de altını çizmemiz gerekiyor.”
Kanser tanı ve tedavi sürecinin zaman kaybına tahammülü olmadığına dikkat çeken Prof. Dr. Okan Kuzhan, “Bu nedenle özellikle tedavi sürecinde tek doğru bilgi kaynağı olarak hekimlerini kabul etmeleri ve tüm sorularının yanıtlarını kendi hekimlerinden almaları önem taşıyor.” diyor.
YEDİĞİNİZ, İÇTİĞİNİZ HER FARKLI ÜRÜN HAKKINDA HEKİMİNİZİ BİLGİLENDİRİN
Edindikleri bilgilere dayanarak bazı hastaların hekimlerinden gizlice, etkin olmadığı tespit edilmiş gıda takviyeleri ya da otları kullandıklarını ve hayatlarını tehlikeye attıklarını söyleyen Prof. Dr. Okan Kuzhan, konuyla ilgili şu bilgileri aktarıyor:
“Şöyle ki, alınan bu ürünler hastanın aldığı ilaçların etkisini ortadan kaldırabileceği gibi yan etki de yaratabiliyor. Hasta bu tip ek maddeler, takviyeler ya da farklı ürünler alıyorsa hekimini mutlaka bilgilendirmesi gerekiyor. Sorunların kaynağı sadece hastaların yanlış alışkanlıkları değil; sağlık sektöründeki bazı yanlışlıklar da bu sorunları tetikliyor. Bu anlamda sağlık çalışanlarının da “çuvaldızı kendilerine batırmaları” kendi eylemlerini de gözden geçirmeleri, özeleştiri yapabilmeleri, kanıtı olmayan açıklamalarda bulunmamaları gerektiğine inanıyorum.”