ÇALIŞMA KOŞULLARI BOŞANMAYI TETİKLİYOR
Nennioğlu, gazetemiz kurucusu Hakan Denizli’ye yaşadıkları sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Güven içinde, huzurlu ve tatmin edici ücret aldıkları bir çalışma ortamı istediklerine dikkat çeken Nennioğlu, sağlık çalışanlarının haklarının 1980 darbe anayasasından beri her geçen gün eridiğini kaydetti. Ağır koşullar altında çalıştıklarını anlatan Nennioğlu, geçtiğimiz gün de Anestezi Teknisyeni 38 yaşındaki Ergün Sürücü’nün Adana Şehir Hastanesi’nde görevi başında, kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini hatırlattı.
BU YÖNDE BİR ADIM ATILMALINennioğlu, görevi başında hayatını kaybeden sağlık çalışanlarına devletin “görev şehidi” unvanı vermesini beklediklerini ifade ederek, “Sağlıkçılar çok zor şartlar altında görev yapıyor. Kimi zaman bir ateş altında bile olay yerine gitmek zorunda kalıyor. Bazen acil durumlarda trafik kazasında, bazen de uğradığı saldırılar sonucu hayatını kaybedebiliyor. Hangi şartlar yüzünden olursa olsun hastalanan veya hayatını kaybeden arkadaşlarımız görev gazisi veya şehidi sayılmalıdır. Devletimiz, bu yönde kesinlikle bir adım atmalı” tavsiyesinde bulundu.
“ÇALIŞMA ŞARTLARI BOŞANMALARI TETİKLİYOR”Sağlık-Sen Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, geçen hafta gerçekleştirdikleri döner sermaye uygulamasının aksayan yönlerine ilişkin eylem ve açıklamalara olumlu tepkiler geldiğini söyledi. Nennioğlu, Kızılcahamam’da Sağlık-Sen Genel Merkezi’nce gerçekleştirilen “Büyük Türkiye Buluşması”nda Sağlık Bakan Yardımcısı Halil Eldemir’in Sağlık Bakanlığı ek ödeme yönetmeliğinin bir ay içerinde değiştirileceği sözü verdiğini bildirdi. Nennioğlu, “Her eylemin, sözün ve hareketin hükümet tarafından dinlendiğini ve önemsendiğini gördük” dedi.
Nennioğlu, Türkiye’de bir işçinin 9 saat en fazla 11 saat çalıştırılabildiğini hatırlatarak, “Bir sağlık çalışanı 24 saat insani olmayan bir şartta çalıştırılmakta aylık 128 saat fazla mesai yaptırılan çalışana karşılığı izin değil. ücret olarak ödenmekte. Çalışanlarımız da almış oldukların ücretlerin yetersizlikleri yüzünden maalesef bu duruma ses çıkarmamaktadır. Ancak bu ağır çalışma şartlarının getirdiği fiziki ve psikolojik sorunlar çalışanlarda hastalıklara ve de iş kazalarına yol açmakta ayrıca aile hayatını da olumsuz etkilediği için milletimizin en büyük özelliği olan evlilik kurumunu sarsmakta ve boşanmaların bu meslek grubunda incelenmesi ve acil çözüm bulunmasını gerektirecek kadar önem arz etmektedir” diye konuştu.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü’nün (OECD) verilerine göre, Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasında haftalık ortalama çalışma saatinin en uzun olduğu ülkeler arasında birinci sırada yer aldığını hatırlatan Nennioğlu, şunları kaydetti: “Türkiye’de haftada ortalama çalışma saati 47,7 saati buluyor. Fransa, Almanya, Belçika ve İtalya gibi Avrupa Birliği’nin en eski üye ülkelerinde ortalama çalışma saati yaklaşık 35 saati bulurken, Yunanistan ve Çekya gibi ülkelerde yaklaşık 39 saat çalışılıyor. OECD’nin rakamları, ülkelerin çalışma saatlerinin yasal sınırını yansıtmıyor. Örneğin Türkiye de İş Kanunu’na göre haftalık çalışma süresinin yasal sınırı 45 saat, İngiltere’de ise çalışma süresinin yasal sınırı 48 saat olarak belirlense de, OECD’ye göre, İngilizler haftada ortalama 36,5 saat çalışıyor. Euronews’in haberinde, Türkiye’de son yıllarda ortalama çalışma saatleri düşse de (2006: 52,6 saat), Türkiye Avrupa’da saat bazında en uzun çalışıldığı ülkelerin başında geldiği belirtiliyor.
Nennioğlu, ağır çalışma şartları ve saatlerinin makul seviyelere ayarlanması gerektiğini sözlerine ekledi.