Sanat Günü buluşması

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dünya Sanat Günü dolayısıyla sanatçılarla videokonferans aracılığıyla bir araya geldi.

Candan Erçetin, Demet Akbağ, Esen Aslandoğan, Mustafa Aksoy, Kenan Kocatürk, İlbay Kahraman, Cengiz Hakkı Zariç, İraz Yöntem, Mert Fırat, Emre Kınay, Sezai Aydın, Hayko Cepkin, Sercan Gidişoğlu, Levent Üzümcü, Burhan Şeşen, Metin Karataş, Bülent Forta, Orhan Alkaya ve Tuba Ataç’ın katıldığı videokonferansta Kılıçdaroğlu özetle şunları söyledi:

SALONLAR ÜCRETSİZ TAHSİS EDİLMELİ

“Salonların ücretsiz tahsis edilmesi doğrudur. Hele hele bu süreçte veya bu süreçten sonra salonlar açıldığında en azından belli bir süre salonların ücretsiz tahsis edilmesi olabilir. Belediyelerin Kültür Fonu oluşturmaları bugünkü yasal mevzuat açısından mümkün değil. Ama kendi bütçelerinde kültüre, sanata daha fazla kaynak ayırabilirler. Anayasada ‘sanatın ve sanatçının korunması’ ile ilgili özel hüküm konmasına rağmen bu gün son açıklanan paketlerde sanata ve sanatçıya ait düzenleme yok.

ORTAK SES VERİN

Sanat dünyasının da bu konuda ortak tepki vermesi lazım. Sanat birleşenlerin tamamının, Anayasa’nın o maddesine atıf yaparak siyasal iktidara, yani Erdoğan’a, ‘sanatın ve sanatçının içinde bulunduğu bu zor durum dolayısıyla hangi önlemleri getirdiniz? Kültür Bakanlığı’nda oluşturulan fonun kaynakları neden sanatı, sanatçı, sanat dünyası için kullanılmıyor’ O parayı alıp başka bir yerde mi kullandılar, para nerededir?’ ...Bütün sanat dünyasının Anayasa’dan yola çıkarak hazırlayacağı ortak bir bildiri bence anlamlı olur. 320 milyon lira aslında ciddi bir para. Eğer bu 320 milyon lira zor dönemde sanat için harcanabilirse, destek verilebilirse olağanüstü bir rahatlama yaratacaktır.”

BASIN ELEŞTİRİSİ

Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabından bazı televizyon kanallarına verilen cezalar ile ilgili yayınladığı videoyla da şu mesajı verdi:

“Anayasa’nın 28. maddesi diyor ki, ‘Basın hürdür, sansür edilemez.’ Gerçekten bugün Türkiye’de basın hür ve sansür edilmiyor mu? Devlet basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. Anayasa’nın bu hükmüne rağmen tam aksine tedbirleri alıyor. Basının elini kolunu bağlamak istiyor. Gazetecileri tutuklamak, hapse atmak istiyor. Bunu yaparken de RTÜK’ü sopa olarak kullanıyor.”