15 Temmuz gecesi, geçmişten bugüne feraseti ve cesareti ile pek çok destan yazan milletimizin bu destanlara bir yenisini daha eklediği zaman dilimidir. O gece aziz milletimizin her bir ferdinin ve kahraman güvenlik güçlerimizin, gösterdiği eşsiz vatanperverlikle hain darbe girişimi bertaraf edilmiş; yüzyıllardır şehit kanlarıyla sulanan vatan toprağında yeni bir operasyona müsaade edilmemiştir.

Ordumuz başta olmak üzere stratejik kurumlarımıza sirayet eden FETÖ ihanet çetesi ile onun iç ve dış hamilerine karşı elde edilen 15 Temmuz bağımsızlık ve demokrasi zaferi, aziz milletimizin yüreğindeki imanın, benliğindeki vatan, bayrak, devlet ve ezan sevdasının tarifi mümkün olmayan tezahürüdür.

Bir milleti millet yapan en önemli unsur, hiç kuşkusuz tasada, kederde, sevinçte sergilediği birlik ve beraberliktir. 15 Temmuz, bu coğrafyada oynanmaya çalışılan oyunlara rağmen, bu milletin mayasının sağlam çalındığını, bu toprakların güvenlik ve esenlik kodunun birlik ve beraberlik olduğunu tüm dünyaya bir kez daha göstermiştir.

Milletimizin birlik ve beraberliğine, demokrasisine, istiklal ve istikbaline kasteden hain darbe girişiminin püskürtüldüğü 15 Temmuz karanlığının ardından, devletimizin içine sinsice yuvalanan ihanet şebekesinin kanun önünde hesap vermesi için yurt içinde ve dışında sayısız çalışma gerçekleştirilmiş; 15 Temmuz ihanetinin ortakları bağımsız Türk yargısının karşısına çıkarılmıştır. Tüm bu süreçler, insan hakları, adalet, demokrasi ve hukuk devleti normları dâhilinde, adil yargılama ilkeleri çerçevesinde ve tüm dünyanın gözü önünde şeffaf bir biçimde yürütülmekte hainler hak ettikleri cezalara çarptırılmaktadır.

Bilinmelidir ki 15 Temmuz karanlığını geride bırakan Türkiye, bugün dünden çok daha güçlüdür, çok daha aydınlıktır ve geleceğe emin adımlarla ve kararlılıkla yürümektedir. Önünde 2023, 2053 ve 2071 hedefleri vardır ve bu hedefler istikametinde kutlu medeniyet yolculuğuna devam etmektedir. Bizler de bu hedeflerin hayata geçirilmesi noktasında mesai mefhumu gözetmeksizin çalışıyoruz. Evlatlarımıza, gelecek nesillere daha huzurlu, daha müreffeh, daha güçlü bir Türkiye bırakmanın sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Bununla birlikte gençlerimizin, çocuklarımızın milli ve manevi değerlerimizle, bizi biz yapan hasletlerle donatılması için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Bu meyanda 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü’nün de demokrasimize kasteden darbe girişimine karşı toplumsal hafızamızın diri tutulması, demokrasimizin güçlenmesi ve şehitlerimizin, gazilerimizin hatırlanması için sembol nitelik taşıdığına; bugün düzenlenen etkinliklerin birlik ve beraberliğimizi, kardeşliğimizi perçinleyeceğine yürekten inanıyorum.

 Bu düşüncelerle, ülkemizin bağımsızlığı ile milletimizin birliğini ve beraberliğini hedef alan darbe girişiminin dördüncü yıldönümünde; yüzyıllardır üzerinde yaşadığımız toprakları bizlere vatan kılan aziz şehitlerimize ve 15 Temmuz gecesi şehadete yürüyen kardeşlerimize bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Darbe girişimi sırasında yaralanarak gazilikle şereflenen tüm kardeşlerimize sağlık, sıhhat ve afiyet temenni ediyorum. Ülkemizin dört bir yanında Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde darbecilerin karşısına dikilerek, bu büyük ihanet girişimine geçit vermeyen milletimizin her bir ferdine ve hassaten Adanalı hemşehrilerime şükranlarımı sunuyorum.

Rabbim ülkemizin ve milletimizin birliğini, beraberliğini ve kardeşliğini daim kılsın.