Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt 29 Eylül Dünya Kalp Günü
Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve
inme riskini azaltmak mümkün
Kalp hastalığı ve inme açısından çocuklar da risk altında
Kalp hastalıklarından korunmak için bu önerilere dikkat
Türk Kardiyoloji Derneği tarafından gerçekleştirilen ve yayınlanan
çalışmaya göre Türkiye’de kalp krizi Fransa, İsviçre ve İngiltere’ye
oranla daha genç yaşta görülüyor ve kalp krizindeki en sık üç
neden sigara, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği olarak yer
alıyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Adana Tıp Fakültesi, Adana Şehir
Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kardiyoloji Öğretim Üyesi ve Eğitim
Sorumlusu, Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof.
Dr. İbrahim Halil Kurt 29 Eylül Dünya Kalp Günü’ne özel kalp
hastaları için önemli bilgiler paylaştı. Ayrıca Prof. Dr. Kurt COVID-
19 sürecinde kalp hastalarına önerilerde de bulundu.
Dünya kalp federasyonu verilerine göre dünyada ölümlerin yaklaşık yarısından
kardiyovasküler hastalıklar grubu sorumludur. Dünya Sağlık Örgütü 2012’den başlayarak
2025 yılına kadar bulaşıcı olmayan hastalıklardan ölümü %25 oranında azaltmayı
hedeflemektedir. Buna rağmen dünyada her yıl yaklaşık 18 milyon insan kalp hastalıkları
ve inmeden hayatını kaybetmektedir. Dünya ve Türkiye’de genel olarak kalp
hastalıklarına bağlı ölüm ilk sırada yer alıyor. Ölüm vakalarının yüzde 38.4'ü dolaşım
sistemi hastalıkları ile ilk sırada yer alıyor. Dolaşım sistemi kaynaklı ölümlerin yüzde
39.7'sini iskemik kalp hastalığı oluşturmaktadır. İskemik kalp hastalığından sonra
sırasıyla yüzde 22.4 ile beyin damar hastalıkları ve yüzde 8.3 ile tansiyon hastalıkları
izlemektedir. Kardiyovasküler hastalıklar yaşlıları, erkekleri ve zengin toplumları daha
fazla etkilediği görüşü eskide kalmış bir bilgidir. Kardiyovasküler hastalık her iki cinsiyeti
de etkiler. Kadınlarda bir numaralı ölüm sebebidir.
Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve inme riskini
azaltabilirsiniz
ESC Atriyal fibrilasyon kılavuzuna göre erişkinlerde inme oranının %2-4 arasında
değiştiğini ifade eden Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Özellikle yüksek kan basıncı, şeker
hastalığı, kalp yetersizliği, kalp damar hastalıkları, kronik böbrek yetersizliği, kronik
akciğer hastalığı olanlarda ve obez kişilerde inme görülme sıklığı artmaktadır.”
Tütün ve ürünlerinin kullanımı, sağlıksız beslenme ve fiziksel aktivite yoksunluğu gibi
başlıca risk faktörlerinin kontrol altına alınması ile kalp hastalığı ve inmeye bağlı erken
ölümlerin en az %80'inin önlenebileceğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt
şunları söyledi: ”Sadece birkaç küçük değişiklikle bile kalp hastalığı ve inme riskini
azaltabilirsiniz. Sevdiklerinizi sağlıklı beslenmeleri, daha fazla hareket etmeleri ve tütün
kullanmamaları için yüreklendirebilirsiniz.”
Çocuklar da risk altında
Çocuklarımızın şimdiden, kalp sağlığı dostu bir yaşam alışkanlığı kazanmalarını ve bunu
ömür boyu sürdürmelerini sağlayabilirsek, kalp hastalığı ve inmenin, gelecekte yaratacağı
riskleri bugünden önlemek için bir fırsatımız olabilir diyen Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt:
“Kalp ve damar hastalıklarına tanı ve tedavisi kadar (ikincil koruma) çocuklarımızın kalp
ve damar sağlıkları için ailelere, devlete ve yerel yetkililere büyük görev düşmektedir.
Özellikle fiziksel aktivitelerin artırılması için gerekli ortamlar hazırlanmalı, sanal dünyalara
yelken açmaktansa fiziksel aktivitenin bir yaşam tarzı haline getirilmesine yönelik aile,
okul bu işin merkezine alınacak politikalar belirlenmelidir. Kardiyovasküler riskleri, doğum
öncesinde anne karnında başlamakta ve sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve tütün
kullanımı sonucu çocukluğun ilerleyen dönemlerinde giderek artmaktadır.”
Kalp hastalığı ve inme açısından çocuklar, iki kat risk altında bile olabilirler uyarısında
bulunan Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Sevdikleri birini hasta görmenin yarattığı
duygusal sonuçlara katlanmak zorunda kalabilen çocukların, kalp hastalığı ve inmenin
fiziksel sonuçlarından kaynaklanan riskiyle de yüzleşmeleri gerekebilir. Çocuklarımızın
şimdiden, söylemek yerine yapmayı teşvik ederek kalp sağlığı dostu bir yaşam alışkanlığı
kazanmalarını ve bunu ömür boyu sürdürmelerini sağlayabilirsek, kalp hastalığı ve
inmenin, gelecekte riskleri bugünden önlemek için bir fırsatımız olabilir.”
Kalp hastalıklarından korunmak için bu önerilere dikkat
Çoğunlukla yüksek kan basıncı, yüksek kolesterol, obezite, tütün ve tütün ürünleri
kullanımı ve diyabet gibi risk faktörlerinin tetiklediği kalp hastalığı ve inme önlenebilir
hastalıklardır diyen Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “Sağlıklı beslenme alışkanlıkları
kazanarak, düzenli egzersiz yaparak ve tütün kullanmayarak bu hastalıklardan büyük
ölçüde korunabilmektedir. İlaç tedavisi için doktorunuz bu konuda da size vereceği
önerilere uymak ve özellikle ilaçların kanama ve böbrek yetersizliği konusundaki yan
etkileri konusunda dikkatli olmanız gerekecektir. Dünyanın neresinde olursanız olun
yukarıdaki önerileri uygulamanız halinde hem kendinizin hem de ailenizin kalp hastalığı
ve inme riskini azaltabilirsiniz. Ancak düzenli sağlık kontrollerinden geçmek en az bu
adımlar kadar önemlidir.”
Atriyal fibrilasyon iskemik inmenin en sık nedenidir
Prof. Dr. İbrahim Halil Kurt: “İnme, damar tıkanması sonucu oluşur. Ülkemizde ölüm
nedenleri arasında 3. sıradadır ve uzun süren ciddi sakatlıklara neden olmaktadır. İnme
geçiren kişilerin çoğunluğu 60 yaş ve üstündedir. Yaşlandıkça inme riski de katlanarak
her 10 yılda 2 katına çıkmaktadır.
Atriyal fibrilasyon iskemik inmenin en sık nedenidir ve hayat boyu bu tip kalp ritim
problemine her üç kişiden birinin karşılaşma olasılığı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kurt:
“Avrupa ülkelerinin 2016-2060 tarihleri arasında bu tip kalp ritim problemini 8 milyondan
16 milyona kişiye yükseleceği ön görülmektedir. İnme tedavisi başlıca hayat tarzı
değişikliği ile zeminde yer alan risk faktörlerinin azaltılması ve uygun pıhtı eriticilerinin
düzenli kullanılması ile önlenebilmektedir.”
Kalp damar hastalığı olanlar COVID-19 döneminde daha dikkatli olmalı
Ülkemiz dahil tüm dünyada yaşanan Covid-19 pandemisinde kalp damar hastalığı olan
veya yüksek riskli gruplarda dikkat edilmesi gereken hususların önem arz ettiğini
vurgulayan Prof. Dr. Kurt, özellikle bu dönemde kalp damar hastalığı, yüksek tansiyon,
şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerin daha fazla dikkatli olması gerekmektedir
dedi ve şu önerilerde bulundu:
• Kardiyovasküler hastalığı olan kişilerde Covid-19 tablosu ölümcül olabildiği gibi bilinen
kalp hastalığı olmayan kişilerde Covid-19 enfeksiyonu kalp krizi, kalp kası iltihabı, ritim
bozuklukları ve damar tıkanıklığına da yol açabilmektedir. Genelde bulaşıcı hastalıklarda
kişinin savunma sisteminin güçlenmesi bu tip yüksek riskli hastalarda hastalığın şiddetini
hafifletilebilmektedir.
Yeterli uyku, kaliteli ve sağlıklı beslenme ve bol sıvı tüketmeye büyük özen
gösterilmeliyiz.
• Kullanılan ilaçları aksatmadan kullanılmalı. Hekim tarafından önerilmeyen ilaç ve
karışımlardan uzak durulmalıdır.
• Ayrıca risk grubuna giren hastaların pnömokok (zatürre), influenza (grip) aşılarını
yaptırmaları gerekir.
• ‘Pandemi fobisi’’ nedeniyle açıklanmayan ve yeni gelişen şikâyetleri için hekime ve
hastaneye gitmeyi geciktirmemeleri gerekir.
• Yüksek riskli hastaların pandemi döneminde gerekmedikçe dışarı çıkmamaları ve tedavi
içinde hekimin önerisi dışında hareket etmemeleri önerilir.