Kamu emekçileri, maaşlarını “yoksulluk sınırı”nda istiyor!
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Adana Şubeler Platformu Sözcüsü, Eğitim ve Bilim Emekçileri (Eğitim-Sen) Adana Şube Başkanı Hüseyin Kaya, eşi çalışmayan, iki çocuklu, en düşük maaşı alan kamu emekçisi gelirinin; maaşında yapılacak artışın yanı sıra ‘eş ve çocuk, kira, ulaşım, yiyecek, yakacak yardımı ve ikramiyedeki artışlarla’ Mayıs ayındaki yoksulluk sınırı olan 19 bin 785 liraya çıkarılmasını istedi.
GIDA ENFLASYONU YÜZDE 200’Ü AŞTI, MAAŞ ARTIŞI YÜZDE 44!
KESK Şubeler Platformu üyeleri, Atatürk Parkı’nda “Geçinemiyoruz” eylemi yaptı. Hüseyin Kaya, burada yaptığı konuşmada, Türkiye İstatistik Kurumu vasıtası ile açıklanan resmi enflasyonun bile yüzde 73,5 ile son 24 yılın rekorunu kırdığını anımsatarak, “Çarşıda, pazarda, mutfakta yaşadığımız gerçek enflasyon ise çoktan yüzde 150’yi aştı. Bizim için en önemli kalem olan gıda enflasyonu ise yüzde 200’ü buldu. Buna karşın kamu emekçileri olarak maaşlarımızda yaşanan artış ‘toplu sözleşme’ artışları ve enflasyon farkları ile sadece yüzde 44’te kaldı” dedi.
NEREYE BAKSAK ATEŞ PAHASI
Kaya, bu tabloya rağmen iktidar sözcülerinin her fırsatta “enflasyon tüm dünyada rekor” kırıyor bahanelerinin arkasına saklandığını bildirdi. Dört aydır Rusya’nın işgali altında bulunan Ukrayna’da bile enflasyonun yüzde 17 olduğuna dikkat çeken Kaya, şunları kaydetti: “Hız kesmeden devam eden zam sağanağında bir gün aldığımızı ertesi gün aynı fiyattan alamaz hale geldik. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 6 bin 74 TL’ye, yoksulluk sınırı ise 19 bin 785 TL’ye ulaşırken ortalama kamu emekçisi maaşı 6 bin 750 lirada kaldı. Nereye baksak, neye baksak ateş pahası fiyatlarla karşılaşıyoruz. Hangi birini anlatalım. Patates alırken bile zorlanır hale geldik. Bir yıl önce kilosunu 2,5 liraya aldığımız patatesi bugün en ucuz semt pazarlarında bile 10 liranın altında bulmak mümkün değil. Dar gelirlinin en çok tükettiği patates dahi bir yılda yüzde 300 zamlandı.”
Yaşamsal temel ihtiyaçlarını kısarak borçla harçla ayakta kalmaya çalıştıklarını anlatan Kaya, “Ama bunu bile bize çok gördüler. Alacağımız kredilerin vade süresini kısaltıp asgari ödemesini iki katına çıkardılar” dedi.
3600 EK GÖSTERGE TEPKİSİ
Yıllar önce verilen sözlerin unutulduğunu aktaran Kaya, 3600 ek gösterge düzenlemesinden 5,3 milyon memur ve memur emeklisinin faydalanacağının söylendiğini belirterek, şöyle dedi: “Oysa düzenleme ile daha baştan 600 bine yakın sözleşmeli çalışanı her bakımdan, 2008’den sonra göreve başlayan yaklaşık 1 milyon 750 bin kamu emekçisini ise emeklilik maaşı bakımından kapsam dışında tutuyorlar. 600 puanlık artışın ek göstergesi 3000’in altında olanlara sınırlı yansıyacağı düzenlemeyi “devrim” diye yutturmaya çalışıyorlar.”
NE İSTİYORLAR?
Kaya, en düşük maaşın yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını beklediklerini anlatarak, isteklerini şöyle sıraladı:
• Eşi çalışmayan, iki çocuklu, en düşük maaşı alan kamu emekçisinin geliri maaşında yapılacak artışın yanı sıra eş ve çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı, yiyecek yardımı, ikramiye, yakacak yardımı gibi kalemlerde artışlarla yoksulluk sınırının (2022 Mayıs itibari ile 19.785 TL) üzerine çıkarılmalıdır.
• Tüm tüketim maddelerine yapılan zamlar geri alınmalı, bu maddelerde KDV sıfırlanmalıdır. Akaryakıt ürünlerinden telefona kadar lüks olmaktan çıkan her üründe ÖTV kaldırılmalıdır.
• Halkın, emekçilerin cebinden alıp zenginlere, beşli çeteye, yandaşlara aktarmanın araçları olan Kur Korumalı Mevduat Sistemi, Kamu Özel İş birliği Projeleri, Döviz Garantili İhaleler sonlandırılmalıdır.
Bu talepler 2023 Ağustos “toplu sözleşmesi” beklenmeden hayata geçirilmeli, hem kamu emekçilerinin, emeklilerin hem de asgari ücretlilerin kayıpları bir an önce giderilmelidir.