Küçük hesapları unutalım, yeni bir ülke kurma irade ve iddiasıyla hareket edelim

Çağrıda şu ifadelere yer verildi: Komünist değilseniz ama memleketi batıran patron tayfasına, insanların dini inançlarını sömüren tarikat ve cemaatlere, emperyalizme “yeter” demek, Türkiye’yi bunların elinden kurtarmak istiyorsanız, gelin TKP ile ortak bir yol bulmaya çalışın, birbirimizi dinleyelim, güçlerimizi birleştirelim.

Türkiye’yi ayağa kaldırırız. Türkiye’yi eşitlik temelinde yönetir, ekonomisini toparlar, aydınlık ve bağımsız bir ülke haline getirir, Cumhuriyet fikrini yeniden ayağa kaldırırız.

Biz üzerimize düşeni yapmaya hazır ve kararlıyız.

Küçük hesapları unutalım, yeni bir ülke kurma irade ve iddiasıyla hareket edelim.

Depremin açtığı derin yaraların sarılması, yerle bir olan kentlerde enkazın kaldırılması, yurttaşlarımızın bir an önce sağlıklı ve güvenli konutlara kavuşması için büyük bir dönüşümün gerektiğine vurgu yapan Türkiye Komünist Partisi, bunun olmadığı durumda olabilecek tehlikelere de işaret etti: “Yoksa Türkiye depremin yıkıntılarına ellerini ovuşturarak ve iştahla bakan yerli ve yabancı tekellerin av sahasına dönüşecek.”

Çağrının tamamı şu şekilde:

TKP’NİN ÇAĞRISIDIR

Açıklama şöyle:

Acımız büyük. Yakınlarımızı, yurttaşlarımızı, canlarımızı, mahallelerimizi, köylerimizi, kentlerimizi yitirdik. Depremden etkilenenlerin yaşadığı zorluklar artarak sürmekte.

Dayanışma çok yönlü bir biçimde sürmeli, sürecek, sürdüreceğiz.

Üzerimize çöken bu ağır yükü elbette kaldırırız. Türkiye’nin insani ve maddi kaynakları bu zorlukları aşmak için yeterlidir. Yeter ki neyle karşılaştığımızı, neyin altında kaldığımızı iyi kavrayalım.

Yaşadığımız son deprem açık bir gerçeği bir kez daha ve yıkıcı bir biçimde gösterdi:

Türkiye piyasa ve özel sektör odaklı politikalarla ve tarikat-cemaat örgütlenmeleriyle yok edilmektedir.

Buna Türkiye’yi kârlı bir oyun alanı olarak gören emperyalist ülkelerin ardı ardına gelen operasyonları eklenmeli.

Yıllarca bu ülkeye kamuculuk, laiklik ve yurtseverlik gerek dedik. Şimdi çok açık söylüyoruz:

Türkiye’nin bugünkü düzenden bir an önce kurtulması ve devletçi-planlı ekonomiye geçmesi, laikliği yeniden tesis etmesi ve bağımsız-egemen bir ülke haline gelmesi gerekmektedir.

Evet, bu bir düzen değişikliği meselesidir, bu bir devrim meselesidir.

Ancak bir o kadar da güncel, ertelenemez bir ihtiyaçtan söz ediyoruz.

Zamanı değil mi?

Depremin açtığı derin yaraların sarılması, yerle bir olan kentlerde enkazın kaldırılması, yurttaşlarımızın bir an önce sağlıklı ve güvenli konutlara kavuşması için bile büyük bir dönüşüm gerekiyor. Yoksa Türkiye depremin yıkıntılarına ellerini ovuşturarak ve iştahla bakan yerli ve yabancı tekellerin av sahasına dönüşecek.

Bu ülkede bencil, bağnaz, sapkın insanlar var ne yazık ki. Ancak büyük çoğunluk depremle beraber insanlığı yüceltti, ayağa kaldırdı, dayanışmak için varını yoğunu ortaya koydu. Bu Türkiye için büyük fırsattır.

Ayağa kalkalım ve ülkemizi kemiren virüsten bir an önce kurtulalım.

TKP çağrısını yapmaktadır:

TKP’nin sözüne, çalışmalarına, tavrına güveniyor, benimsiyorsanız, gelin bize güç verin, partiye katılın. TKP’nin yeni bir Türkiye kurma iradesini güçlendirin.

Komünist değilseniz ama memleketi batıran patron tayfasına, insanların dini inançlarını sömüren tarikat ve cemaatlere, emperyalizme “yeter” demek, Türkiye’yi bunların elinden kurtarmak istiyorsanız, gelin TKP ile ortak bir yol bulmaya çalışın, birbirimizi dinleyelim, güçlerimizi birleştirelim.

Türkiye’yi ayağa kaldırırız. Türkiye’yi eşitlik temelinde yönetir, ekonomisini toparlar, aydınlık ve bağımsız bir ülke haline getirir, Cumhuriyet fikrini yeniden ayağa kaldırırız.

Biz üzerimize düşeni yapmaya hazır ve kararlıyız.

Küçük hesapları unutalım, yeni bir ülke kurma irade ve iddiasıyla hareket edelim.