‘Çiftçiler TMO önlerinde süründürülüyor’
Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Meryem Türktekin, hükümetin açıkladığı düşük
taban alım fiyatlarıyla çiftçiyi üretimden soğuttuğunu, çiftçilerin TMO önlerinde süründürüldüklerini
belirterek, “Çiftçi karar kara düşünüyor, ne yapacağını şaşırdı. Vakit kaybetmeksizin özellikle deprem
bölgesindeki üreticiler için destek ve teşvik paketleri açıklanmalı” dedi. Türktekin, artık dünyada
ülkelerin gücünü savunma sanayiinden daha çok, tarım sektöründeki başarılarının belirleyeceğine
dikkat çekti.
Gelecek Partili Türktekin, iklim krizi, salgın ve savaşların, artık tüm ülkeler için gıda arz güvenliğini
ciddi bir milli güvenlik meselesi haline getirdiğini söyledi. Yakın geleceğin en önemli konularından
birinin gıda arzı olacağına dikkat Çeken Türktekin, “Zira ülkemizde olduğu gibi dünyada da kuraklık
her geçen gün artıyor ve kullanılabilir su kaynakları hızla azalıyor. Bu bağlamda üreticinin
desteklenmesi ve stratejik ürün yelpazesinin artırılması gerekirken hükümet açıkladığı taban alım
fiyatlarıyla çiftçiyi üretimden soğutuyor.” Dedi.
Mısır üreticisine 30 kuruş zam verdiler
Son yıllarda kuraklık ve su sıkıntısı hububat başta olmak üzere tarımsal üretimde büyük kayıplara yol
açtığını ifade eden Türktekin, şunları söyledi:
“Türkiye’de irrasyonel politikalarla ekonominin rayından çıkartılması yaşanan bu olumsuzlukları daha
da artırdı. Çiftçiler; mazot, gübre, elektrik, ilaç, sulama, işçilik gibi tüm üretim girdilerinde fahiş
artışlarla karşı karşıya kaldı. Deprem bölgesindeki çiftçilerimiz ise, çok daha zor bir yıl geçirdi.
Buna rağmen buğday ve arpa halen geçen seneki fiyatlardan satılıyor, mısırın piyasalardaki fiyatı ise
geçen yılın bile altında kaldı. Üretim maliyetleri geçen yıla göre birçok kalemde iki kat arttığı halde
mısırın kilogram başına geçen yıl 5.7 lira olan taban alım fiyatı, bu yıl 6 lira olarak açıklandı.”
Üretim maliyetini bile karşılamıyor
“Çiftçi karar kara düşünüyor, ne yapacağını şaşırdı.” Diyen Gelecek Partili Türktekin, bir kilo mısırın
çiftçiye maliyetinin 6.71 lira olduğunu, açıklanan taban alım fiyatının ise mısırın üretim maliyetini bile
karşılamadığına dikkat çekti.
Ülkemizin aylık gıda enflasyonunun birçok ülkenin yıllık gıda enflasyonundan dahi yüksekken, mısırın
geçen yılki fiyatına sadece yüzde 5,3 zam yapılmasının üreticide haklı olarak büyük rahatsızlık
yarattığını ifade eden Türktekin, “Meslek kuruluşları açıklanan fiyatın artırılması yönünde bir çok
girişimde bulunduğu halde, şu ana kadar ne Tarım Bakanlığı ne de Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO)
herhangi bir iyileştirme yapmadı.” Diye konuştu.
Mısır son derede stratejik bir üründür
Mısırın dünyada en çok tüketilen ilk üç tahıldan biri olduğunu ve son derece stratejik konumda
bulunduğuna vurgu yapan Türktekin, şunları söyledi:
“Mısır, iki yüzden fazla sanayi ürününün hammaddesidir. Hayvan yeminden, işlenmiş gıdalardaki mısır
şurubuna, enerji kaynaklarından temel gıda alanlarına kadar pek çok alanda kullanılmaktadır. Ve son
yıllarda gelişmekte olan ülkelerde en çok tüketilen gıda ürünü haline gelmiştir.
Stratejik önemi olan ürünlerin, üretiminin desteklenmesi ve çok daha güçlü bir noktaya taşınması
gerekirken iktidar ekonomi politikalarında yaptığı yanlışların faturasını üreticiye yüklemektedir.”
Üretici küstürülmemeli bilakis teşvik edilmeli
Çiftçinin mısır üretiminden vazgeçtiğinde Türkiye yine büyük bir fırsatı kaybedeceğini ifade eden
Türktekin, “Şöyle ki; önümüzdeki yıllarda küresel sıcaklıklar nedeniyle dünyada pek çok yerde mısır
üretimi düşecek. Hatta Avrupa Birliği’nde üretim şimdiden düşüşe geçti. Ukrayna ve Rusya’da da
savaş nedeniyle üretim her geçen gün azalıyor. Bu nedenle uzmanlar, yakında birçok ülkenin mısır
ithalatı yapmak zorunda kalacağını belirtiyor.
Türkiye’de ise; mısır üretimi gittikçe artıyor. Geçen yıl 6,5 milyon ton olan mısır üretimimiz bu yıl 8,5
milyon tona ulaştı. Birçok bölgemizde mısır yetiştirilebildiği gibi, çiftçilerimiz de mısır üretiminde
oldukça tecrübeli hale geldi.
İktidar, tüm bu hususları dikkate alıp mısır üretimini teşvik etmek, desteklemek yerine üreticiyi
küstürerek mısır üretimi baltalıyor.
Türkiye’nin mısır üretiminin yüzde 15’ni gerçekleştiren Adanalı mısır üreticileri; taban fiyat revize
edilmediği takdirde gelecek yıl mısır üretecek çiftçi kalmayacağını söylüyor.”
Çiftçiler TMO önlerinde süründürülüyor
Üreticilerin, randevu aldıkları halde toprak mahsulleri ofisleri önünde günlerce bekletildiklerini
belirten Türktekin, “Üreticiler, TMO önündü süründürülmelerinin yanı sıra ‘tozlu ya da cılız’ gibi
gerekçeler ileri sürülerek çoğu kez ürünlerinin alınmadığını, alınanların da ücretlerinin geç ödendiğini,
hasat döneminde ithalatların özellikle artırılarak yerli üreticilerin elindeki ürünlerin fiyatının bilinçli
olarak düşürüldüğünü iddia ediyor.” Dedi.
Tarımda atılan yerlileşme ve millileştirme adımları hani nerede
Gelecek Partili Türktekin, mısır ithalatına da tepki gösterdi. Kamu kurumlarınca açıklanan verilerin,
mısır üretiminde Türkiye’nin yurt içi talebi karşılayacak seviyelere geldiğini gösterdiğini vurgu yapan
Türktekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Buna rağmen Tarım ve Orman Bakanlığı verilerinden mısır ithalatının giderek arttığını, 2021-2022
sezonunda 3.5 milyon tonun üzerine çıktığını, bu yılın ilk 6 ayında da 1.5 milyon tonun üzerinde
ithalat yapıldığını görüyoruz.
Yetkililer iklim krizinden bahsederken, ‘tarım sektöründe yerlileşme ve millileştirme adımlarına
öncelik verildiğini’ söylediği halde;
Mısır üretimimiz artmasına rağmen niçin hala ithalata olanca hızıyla devam edildiğini
Çiftçilerimizin TMO’lardan onca yakınmalarına neden hala sessiz kalındığını
Bu ekonomik koşullarda 30 kuruş zam ile üretime nasıl devam edebileceklerini
Açıklamak zorundadır.”
Artık dünyada ülkelerin gücünü tarım sektöründeki başarılarının belirleyeceğinin altını önemle çizen
Türktekin, üreticilerin taleplerini şöyle sıraladı:
“Netice olarak çiftçilerimiz:
Yerli üreticinin korunmasını
Mısır üretimine devam edebilmeleri için taban alım fiyatının kilogram başına 9.5 TL’ye
çıkartılmasını
Arpada ton başına ödenen ‘alım priminin’ aynı tutarda mısırda da ödenmesini
Depo sorunlarının çözülmesini
Vakit kaybetmeksizin özellikle deprem bölgesindeki üreticiler için destek ve teşvik paketleri
açıklanmasını
Talep ediyor.
Bunların hepsi yerden göğe haklı taleplerdir, çiftçilerimizin sesine kulak verilmelidir!
Unutmayalım ki;
İnsanlığı tehdit eden iklim krizi karşısında artık dünyada ülkelerin gücünü savunma sanayiinden daha
çok, tarım sektöründeki başarıları belirleyecek…”