e-ticarette 3 kat daha fazla depolama alanına ihtiyaç bulunuyor
e-ticaretin klasik perakendeye göre 3 kat daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyduğunun altını çizen DepOrtak Kurucu Ortağı Oruç Kaya, şunları söyledi:
“Ülkemizde şu an 16 milyon m2 civarında toplam ticari depolama alanı bulunuyor. e-ticaretin hızlı büyümesinin etkisiyle, önümüzdeki 10 yıl içinden en az 25 milyon m2 daha ilave depolama alanına ihtiyaç duyulacak. Lojistik gayrimenkulü geliştirmede önemli firmalar arasında yer alan Prologis’in çalışmasına göre, 1 milyar Dolarlık satışı olan klasik bir perakendeci yaklaşık 30 bin m2 lojistik alana ihtiyaç duyarken, 1 milyar Dolarlık e-ticaret satışı yapan bir firmanın ise 93 bin m2 lojistik alana ihtiyacı vardır. Buna göre e-ticarette, klasik perakendeye göre 3 kat daha fazla depolama alanına ihtiyaç bulunuyor.” dedi.
Depolama sorununa DepOrtak çare olacak
Dünyada depolama arzında yaşanan sorunlara işaret eden Oruç Kaya, şunları kaydetti:
“Lojistik gayrimenkulü konusunda uzman CBRE tarafından yapılan bir çalışmaya göre, dünyada yaşanan depolama alanı arzındaki yetersizlik sorunu, e-ticaretteki depolama alanı için de geçerlidir. e-ticaret şirketleri, ihtiyaçlarını kısa ve yakın dönemde karşılamak için ya alternatif depolama alanları bulmalı ya depolama alanı olabilecek gayrimenkul alternatiflerini çeşitlendirmeli ya da ellerindeki depolama alanlarını daha doğru ve verimli bir şekilde kullanmalıdır. DepOrtak tarafından geliştirilen “Gri Depolama” çözümü, alternatif depolama alanlarının bulunmasını ve depolama alanı olarak kullanılabilecek gayrimenkul yerlerinin çeşitlendirilmesini sağlamaktadır. Knight Frank’ın bir raporuna göre, şehir dışındaki büyük depolardan müşteriye çok daha yakın olmaya yönelik dağıtım modelini tercih edecek olan ticaret firmaları, 1 milyar Euroluk e-ticaret satış için 24 bin m2’lik şehir içi depolama alanını kullanabilir. DepOrtak, bunu “Son Kilometre Depolama” çözümü ile hayata geçirebiliyor. e-ticaret için lojistik ve lojistiğin özelinde depolama, sanal ticaretin yani e-ticaretin gerçeğe dönüştüğü süreçtir.” diye konuştu.
Ticaretin sanalı (e-ticaret) olur, ama lojistiğin sanalı olmaz
e-ticaret lojistiğinin, envanterlerin yönetimi, kontrolü ve depolama işlemlerinin yönetildiği bir süreç olduğunun altını çizen Oruç Kaya, konuşmasına şöyle devam etti:
“e-ticaret için lojistik, müşterinin sipariş vermesiyle başlar, depoda mal kabul, stoklama, toplama, paketleme, katma değerli işlemler gibi fulfillment operasyonları ile devam eder ve nihayetinde depodan direkt müşteriye veya tüketiciye, dağıtım ile biten bir süreçtir ve gerektiğinde iadeyi de içerir. Bilindiği gibi e-ticaretin yüzde 90’ı, lojistik ve özellikle depolarda yapılan “fulfillment” işlemleridir. Ticaretin sanalı (e-ticaret) olur, ama lojistiğin sanalı olmaz. e-ticaret için lojistik, sanal ticaretin yani e-ticaretin gerçeğe dönüştüğü bir süreçtir. Bu yüzden depoda yapılan “fulfillment” işlemler ve dağıtım, sanal satışın gerçeğe dönüşmesini sağlar. Bir diğer konu, daha önce evinin odasını depolama amaçlı kullanan birçok bireysel kişi veya atölyesinde küçük bir yeri depolama amaçlı kullanan birçok Kobi, artık daha fazla depolama alanı ihtiyacı duyuyor ve hatta bunlar, kendisi yaptığı paketleme ve kargoya hazırlama gibi işlemleri de üçüncü şahıslara yaptırmak istiyor. Ürünler, doğru depolanmalı ki hasarlanmasın, eksilmesin ve kaybolmasın. Stok yönetimi, doğru yapılmalı ki, satış kaybına yol açan “stokta kalmadı” denilmesin. Ürünler, doğru paketlenmeli ki, depodan müşteriye giderken hasarlanma olmasın. Ürünler, doğru toplanmalı ki müşteriye yanlış ürün (farklı renk, farklı ölçü, farklı özellik, az miktar vs.) gitmesin. Kısaca, sanal (e-ticaret) olarak verilen bir sipariş, ürün alıcısına teslim edildiğinde sürecini tamamlamış olacaktır.” şeklinde konuştu.