AİLE HEKİMLERİ HATAY’DA MESLEKTAŞLARINA DESTEK VERDİ
Bugün Türkiye’nin dört bir yanından gelen meslektaşlarımız ve yol arkadaşlarımızla birlikte Hatay’dayız.
Asrın felaketinin üzerinden bir yıl geçti. Bakanlık tarafından sanıldı ki her şey düzeldi. Geçici önlemler kaldırıldı, yeni düzenlemeler yapılmadı. Üstüne yetmiyormuş gibi; kontroller, denetimler artırıldı.
Herkes görüyor, yaşıyor. Hatay’da, Kahramanmaraş’ta, Adıyaman’da, Malatya’da hayat normal mi? Çalışma şartlarımız normal mi?
Hala hasarlı binalarda çalışmaya zorlanıyoruz, hala konteynerlerde hizmet veriyoruz, hala asmlerimize güçlendirme yapılmasını bekliyoruz, hala asm dışında zorla görevlendiriliyoruz. Aile hekimi kalıcı hizmet vereceği iş yerine kavuşamıyor. Ama A sınıfı hizmet bekleniyor! Malzemen eksik, odan eksik deniyor, gruplandırma denetimleri yapılıyor, soruşturmalar açılıyor.
Hastası düzeni olmayan aile hekimlerimize tüm bunlar yetmiyormuş gibi, bir deprem de Bakanlık tarafından yaşatılıyor.
Bizlerin talepleri belli, bir kez daha söylüyoruz.
- Güvenli yaşam alanları, güvenli çalışma koşulları olmalıdır. Aile hekimliği çalışanlarının barınma ve yaşam koşullarındaki gereksinimleri karşılanmalıdır.
- Yeni yapılan TOKİ ve Emlak Konut projeleri başta olmak üzere yeni yerleşkelerin hepsinde 1. basamak sağlık hizmetleri göz önünde bulundurulmalı ve depreme dayanıklı ASM planlaması nüfus yoğunluklarına göre yapılmalıdır.
- Kalıcı hizmet noktaları tamamlanmalıdır. Başta uygun yerlerde kalıcı yapı ASMleri, özellikli yerlerde prefabrik ASMler inşa edilmelidir. Bunun için illerimizde bulunan örnek prefabrik ASM projeleri değerlendirilmelidir.
- Mevcuttaki Konteyner ASMlerin güvenliği sağlanmalıdır. Konteyner kentlerdeki asmler başta olmak üzere güvenliği sağlanamayan asmler için esnek mesaiden muafiyet sağlanmalıdır.
- Devlet tarafından temel demirbaş malzemeler noktasında destek verilmelidir. Sarf malzeme, aşı lojistiği ve aşı malzemelerinin temini sağlanmalıdır.
- ASÇ eksikliği problemini çözmek için ASÇ’lerin çalışma şartları düzeltilmelidir.
- Hyp, teşvik ve performans kriterleri gözden geçirilmelidir. Muafiyetler özellikli deprem illeri için devam ettirilmelidir.
- Nüfus kayıplarının cezası aile hekimlerine yüklenilmemeli taban nüfus iyileştirmesi yapılmalıdır.
- Hizmet puanları deprem bölgesi için yeniden değerlendirilmelidir. Hizmet güçlüğü tazminatı hesaplanmalıdır.
- İllerin satın alma gücü paritesi deprem durumuna göre güncellenmelidir.
- Sağlık Bakanlığı tarafından ‘sağlıkta afet hazırlık eylem planı’ oluşturularak saha eğitimleri tamamlanmalıdır.
Sorunlar belli, çözümler burada. İllerimizi ayağa kaldırmak, destek olmak Bakanlığın elinde. Bizler zor zamanlarda, zor şartlar altında sağlık hizmeti veriyoruz. Ailemizi, dostlarımızı, yuvamızı, çalışma yerimizi kaybettik. Kayıplarımıza rağmen var gücümüzle çalışırken, hayatta kalma mücadelesi verirken, bir de Bakanlık eliyle her şey normalmiş gibi maddi kayıp yaşatılmasını kabul etmiyoruz. Tek isteğimiz adil şartlar altında hak ettiğimiz şekilde sağlık hizmeti sunabilmek. Sorun enkazlarının altında kalmak istemiyoruz. Bizlere bir deprem de sizler yaşatmayın. Yaşatmak için yaşanabilir şartlara sahip olmak hepimizin hakkı.
Deprem nedeniyle kaybettiğimiz sağlık çalışanlarımız başta olmak üzere vatandaşlarımızı rahmetle anıyor; bu süreçte yılmadan sağlık hizmeti sunmaya devam eden sağlık çalışanlarımıza hizmetleri ve il derneğimize ev sahipliği için teşekkür ediyorum.