Uzun çalışma saatleri ve yoğun teknoloji kullanımı vertigoyu tetikleyebilir
Gelişen dünya koşulları, yeni yaşam ve çalışma ortamı baş dönmesini tetikliyor
Pandemiyle birlikte artan çalışma saatlerinin yanı sıra yoğun yaşam koşulları, vertigoyu tetikliyor. Uluslararası Vestibüler Derneği, Dünya Vertigo Farkındalık Haftası’nda “Vertigoya Yön Ver” diyerek, baş dönmesi yapan hastalıkların önceliklerinin nasıl değiştiğine dikkat çekiyor. Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin, Uzun çalışma saatleri, yoğun teknoloji kullanımı, stres ve uykusuzluğun tetiklediği vertigo, yaşam kalitesini düşürüyor” diyor.
Denge sorunu ve baş dönmesi şikayetiyle ortaya çıkan vertigo, kişinin yaşam kalitesini yüzde 80 oranında düşürüyor. Uluslararası Vestibüler Derneği, Dünya Vertigo Farkındalık Haftası’nda “Vertigo’ya Yön Ver” parolasıyla hastalığa dikkat çekiyor.
Vertigo şikâyeti, işten ayrılmaya sebep olabiliyor
Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin, “Uzun çalışma saatleri, stres ve uykusuzluk Vertigoyu tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor. Vertigo çalışanların verimlerini de düşürüyor, hatta işlerinden ayrılmalarına sebep oluyor. Bir çalışmaya göre vertigosu olan kişilerin yüzde 70’i iş yüklerini azaltırken, yüzde 63’ten fazlası bazı günler çalışamıyor, yüzde altısı ise işlerinden ayrılıyor” dedi.
İlerleyen yaşta risk yükseliyor
Vertigonun her yaşta görülebildiğini, ancak vestibüler denge sistemi hücrelerinin yaşa bağlı yıpranmasının dengesizlik sorunu yarattığını vurgulayan Prof. Dr. Nuri Özgirgin şöyle devam etti: “65 yaş üzerindeki kişilerin yüzde 20’si denge sorunlarından, 80 yaş üstü nüfusun ise yüzde 85’i dengesizlikten şikâyet ediyor. Yaşa bağlı iç kulak denge hücrelerinde dejenerasyon meydana geliyor. Bu gruptaki kişilerin tedavilerinde vestibüler rehabilitasyon tedavi yaklaşımı olarak ön plana çıkıyor. İlerleyen yaştaki insanların yürümesini desteklerken, düşmelere karşı gerekli önlemlerin alınması gerekiyor.”
Doğru tanı ile tedavi mümkün
Yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren bu hastalık bulgusunun doğru tanı ile tedavi edilebildiğini belirten Uluslararası Vestibüler Derneği Başkanı Prof. Dr. Nuri Özgirgin, “Toplumu bu seviyede etkileyen vertigo ile ilgili Uluslararası Vestibüler Derneği olarak başlattığımız farkındalık kampanyasıyla kamuyu bilgilendirmeyi amaçlıyoruz. Dünya ülkelerinden bilim insanlarının katılımıyla kurulan derneğimiz çatısı altında hekimlerin birikimlerine katkı sağlarken, bu konuya dikkat çekmeyi hedefliyoruz” ifadesini kullandı.
Vertigo ile ilgili öne çıkan notlar:
Tıpta en sık karşılaşılan şikayetler arasında yer alan baş dönmesi, genel nüfusu yüzde 20-30 oranında etkiliyor. Kadınlarda ise baş dönmesi, erkeklere göre 1,5 kat fazla görülüyor. Pandemi de vertigo semptomlarını tetikledi. Geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirilen araştırmalarda dünya nüfusunun yüzde 10’unda vertigo semptomlarının görüldüğü ifade ediliyor. Dünya ile benzer bir sıklıkta rastlanan bu bulgulardan yola çıkarak, Türkiye’de de yaklaşık 8 milyon kişide vertigo görüldüğü söylenebilir. Kafein, sigara, alkol, stres, tuz tüketimi gibi faktörler, vertigo tetikleyicileri olarak bilinir. Vertigo, sosyalleşme noktasında da kişinin hayatını sınırlar. Öngörülemeyen vertigo nöbetleri sebebiyle kişiler araç kullanma gibi aktiviteleri bırakırken, çalışma kapasitesini de etkiler. Vertigosu olan kişilerin, konulara konsantre olmak ya da hatırlamak noktasında “ciddi zorluk yaşama” olasılığı, vertigosu olmayanlara göre 8 kat fazladır. Baş dönmesiyle birlikte migren de zaman zaman görülebilir. Migren, erkeklere göre kadınlarda 5 kat daha sık görülüyor.