7 Kardeşimizin Cansız Bedeni Hala Balçık Altında Görüşmelerde partisi adına söz alan Kısacık, 13 Şubat’ta TBMM genel kuruluna gelen maden
kanununda değişiklik teklifinin Erzincan İliç’te meydana gelen olay üzerine geri çekildiğini ifade ederek, “Bu kanunu 7 kardeşimizin cansız bedeni hala İliç’te balçık atlında yatarken tartışıyoruz. En azından yaşanan olaylardan ders alınarak, iş sağlığı ve güvenliği başta olmak
üzere bazı iyileştirici maddelerin eklenmiş olmasını beklerdik. Ama kanun, noktasından virgülüne dahi dokunulmadan genel kurula yeniden getirildi”, sözleriyle iktidarın İliç’te ve diğer maden kazalarında yaşanan olaylardan ders almadığını vurguladı. Milletimizin TBMM’ye ve Kanunlara Duyduğu Güven Sarsılıyor? TBMM’de çıkarılan kanunların kısa bir süre sonra yine değiştirildiğini veya kaldırıldığını belirten Kısacık, iktidarı, TBMM’yi deneme yanılma tahtasını çevirmekle suçlayarak, “İktidar, bir kanun çıkaralım, sahada bakalım. Uygulanırsa uygulansın. Uygulanmazsa geri çekeriz diyerek, kendi çıkardığı kanunu birkaç yıl sonra geri çekiyor. Peki buradan sormak istiyorum. 2019’da getirdiğiniz UMREK standardı zorunluluğu sebebiyle; emek, zaman, para harcayarak işletmesini 2019’dan bu zaman kadar UMREK standartlarına uygun haline getiren
işletmecinin suçu ne? Aynısını Okul Gıdası Tebliği’nde de yaşadık. İşletmeler tebliğe uygun hale getirildi. Uygulamaya geçilecekken 3 yıl daha uygulamayı ertelediniz. Şimdi bu işletmecilerin suçu ne? Biz burada oyun mu oynuyoruz? Bu tutumunuz milletimizin ve girişimcilerin TBMM’ye ve kanunlara duyduğu güveni sarsıyor”, ifadeleriyle iktidara bu şekilde ülke yönetilemeyeceğini belirtti. Enerji Varlıklarımızın Kimse Tarafından Peşkeş Çekilmesine İzin Vermeyiz! Konuşmasında iktidarın, ülkemizin yeraltı kaynaklarını yabancı sermayeye peşkeş çektiğini ve yapılan görüşmelerde muhalefetin bu konudaki eleştirilerine de karşı bir tutum sergilemediğine yer veren Kısacık, iktidara çok sert eleştiride bulunarak, “Kanun görüşmeleri boyunca muhalefet temsilcileri, teklif edilen bazı maddelerin, Türkiye'nin enerji kaynaklarının, başta Birleşik Arap Emirlikleri olmak üzere, bazı ülkelere peşkeş çekilmesine sebep olacağını defalarca belirtmesine rağmen iktidar kanadından elle tutulur bir cevap

gelmedi. Bakın bu toprakların her bir karışı kanla sulanmıştır; bu ülkenin okullarında, caddelerinde, sokaklarında, köprülerinde aziz şehitlerimizin ismi vardır. Nasıl ki ‘Kimseye bir karış toprak vermeyiz’, diyorsak, bu toprakların her karışının, altında ve üstündeki maden ve
enerji varlıklarımızın kimse tarafından peşkeş çekilmesine de izin vermeyiz. Bu ülkenin yer altı ve yer üstü tüm kaynakları halkımızındır ve tüyü bitmemiş yetimin hakkı vardır”, sözleriyle DEVA Partisi’nin kanun değişikliği teklifine ret oyu vereceğini açıklayarak konuşmasını tamamladı.