"SAHİPSİZ HAYVANLARIN İTLAFINI REDDEDİYORUZ"

Adana’da sokak hayvanlarının uyutulmasını öngören yasa teklifine karşı çıkan veteriner hekimler ve hayvanseverler, Atatürk Parkı'nda bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Adana Veteriner Odası üyeleri ve çok sayıda hayvanseverin katıldığı açıklamada, sokak hayvanlarının enjeksiyonla öldürülmesini de içeren yasa teklifine karşı olduklarını belirttiler. Adana Veteriner Hekimler Odası Başkanı Nihat Köse, yaptığı açıklamada, teklifin kabul edilmesi halinde veteriner hekimler olarak uygulamayı reddedeceklerini açıkladı. Köse, “Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı’nın iş birliğinde hazırlanan Hayvanları Koruma Kanunu’na ilişkin yasa değişiklik tasarısının önümüzdeki haftalarda TBMM’ye geleceğini basından öğrendik. Değişiklik taslağı hazırlanırken Türk Veteriner Hekimleri Birliği veya herhangi bir meslek odamızın görüşü alınmamıştır” dedi.

 

"YEREL YÖNETİMLERCE GEREKEN ADIMLAR ATILMADI"

Köse, 2004 yılında çıkan 5199 sayılı Hayvan Koruma Kanunu öncesinde sahipsiz hayvanların insani olmayan yöntemlerle yok edildiğine dikkat çekti. “Gelişen toplumsal bilinç ve itirazlar sonrası 5199 sayılı kanun çıkarılmış ve her türlü itlaf yasaklanmıştı. Ancak yerel yönetimler, kanuna rağmen yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Seçimden seçime sahipsiz hayvanları hatırlayan yerel yönetimler, kaynak ayırmak yerine tüm yükü veteriner hekimlerin üzerine bırakmıştır” diye konuştu. Sahipsiz hayvan popülasyonunun artmasının en büyük nedeninin, yerel yönetimlere Hayvanları Koruma Kanunu’nun herhangi bir cezai yaptırım getirmemesi olduğunu savunan Köse, "Kanunun 2021 yılındaki revizyonu da cezasızlığı devam ettirmiş, yerel yönetimlerce gereken adımlar atılmamıştır" dedi. 

"ÖTENAZİ VETERİNER HEKİMLER AÇISINDAN İNSANI VE VİCDANI DEĞİLDİR"

Nihat Köse konuşmasında: "Gelinen noktada, sahipsiz hayvanların refahına uygun olmayan barınak adı altındaki yerlere toplanması, kısırlaştırmanın maliyetli olacağı gerekçe gösterilerek hayvanların dişi-erkek olarak ayrılması, barınaklara toplanan hayvanların sahiplendirilmeye çalışılması, 30 gün sonra sahiplenilmeyenlerin ötanazi yapılarak öldürülmesi gündeme getirilmektedir. Bu düşüncenin 2004 yılı öncesi sokaklarda yapılan itlaflardan hiçbir farkı yoktur"dedi. "Köse, kuduz ve diğer zoonotik hastalıkların itlafa zemin hazırlamak için kullanılan argümanlar olduğuna dikkat çekerek, Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü (WOAH) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) gibi uluslararası kuruluşların sahipsiz köpeklerin itlaf edilmelerine geniş ölçüde karşı çıktığını belirtti. Köse "Hipokrat’tan günümüze evrensel hekimliğin en önemli değerlerinden biri 'önce zarar verme' ilkesidir. Ötanazi, sadece tıbbi gerekçeler ile uygulanabilir. Sağlıklı hayvanların ötanazisi veteriner hekimler açısından etik, insani ve vicdani değildir" diye konuştu. 

"TÜRK VETERİNER BİRLİĞİ VE MESLEK ODALARIMIZIN GÖRÜŞÜ ALINMAMIŞTIR"


Veteriner hekimler olarak bu yasa çıksa da ötanazi yapmayacaklarını belirten Köse, “Önerilen bu yöntem sanıldığının aksine maliyet açısından da avantajlı değildir. Kısırlaştırmadan daha maliyetli ve zordur, sahipsiz hayvan popülasyonunun kontrolüne yönelik aktif bir yöntem olarak değerlendirilemez. Ayrıca uluslararası kamuoyunda ülkemizin algısını olumsuz etkileyecektir. Türk Veteriner Hekimleri Birliği olarak sahipsiz hayvanların itlafına sebep olacak her türlü uygulamanın karşısındayız" dedi. Son olarak, Büyükşehir Belediyelerinde Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve diğer belediyelerde Veteriner İşleri Müdürlüğü kurulması gerektiğini belirten Köse, nitelikli ve yeterli sayıda personel istihdamının sağlanması, geçici bakımevlerinin kapasitelerinin artırılması, kısırlaştırma çalışmalarında veteriner fakülteleri ve serbest veteriner hekimlerden destek alınması gibi çözüm önerilerini sundu. "Hayvan sahiplenme şartları yeniden düzenlenmeli, sokağa terk edilen hayvanlara ilişkin ciddi yaptırımlar uygulanmalıdır. Uygarlığın ilk zamanlarından beri birlikte yaşadığımız kedi ve köpeklerle bütünleşik bir yaşamı en iyi bilen akademik meslek olarak görüşlerimizin alınması gerektiğini kamuoyuna saygıyla duyuruyoruz" şeklinde konuştu.