Gürer: “Doğanı uyutma değil, doğmasını engellemeliyiz”
TARİHİ BİR SORUN
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman, ve Köyişleri Komisyon Üyesi Ömer Fethi Gürer, AKP grubuna gelen ve TBMM önümüzdeki hafta sunulması beklenen sokak hayvanlarına yönelik yeni düzenleme öncesi değerlendirmelerde bulundu. Gürer, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında uyutma değil kısırlaştırmaya yönelik önlemlerin artırılması istedi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Dünya, var olan tüm canlıların ortak yaşam alanıdır. Canlıların farklı biçimlerde yok edilmesi, tarih boyunca tanık olunan ve bazı hayvan varlıklarının da bu nedenle sonlandığı bilinmektedir. Sokak hayvanları ile oluşan sorunlara karşı da genelde öldürerek denge sağlama uygulamaları gerçekleştirilmiştir.1910 yılında İstanbul’da 100 bin civarında köpek toplanıp Sivriada'ya taşınarak su ve yemek bulamayıp ölüme terk edilmelerinden sonra da doğmasını engellemek değil, doğanı öldürmek genel bir uygulama biçimi olmuştur.”dedi.
YETERSİZ KISIRLAŞTIRMA ÇALIŞMALARI
CHP’li Ö.Fethi Gürer, “2004 yılında yapılan düzenleme ile belediyelere verilen kısırlaştırma sorumluluğu kısmi olarak olumlu bir sonuç yaratsa da uygulama farklı nedenlerle aksadığı ve sonuçta hayvanların toplanıp başıboş alanlara terk edilmesi gibi uygulamaların yaşandığı görülmektedir. Süreç çok boyutlu ve sorunlu bir duruma ermesi ile de konu tekrar kamuoyu gündemine gelmiş ve yeni bir düzenleme için de kanun teklifinin Mecliste olduğu ifade edilmektedir. Türkiye genelinde özellikle pandemi süreci sonrası sokak hayvanı sayısının arttığı belirtilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan, 4 milyon civarında başıboş sokak köpeği olduğunu tahmin ettiklerini, resmi rakamın ise 2 milyon olduğunu, her yıl bu rakamın yükseldiğini ve kuduz tehdidinin de aynı oranda büyüdüğünü söyledi. 2023 yılında kuduz riski temas sayısının 428 bine yükseldiğini belirtti.” şeklinde konuştu.
HAYVANLARIN UYUTULMASINA KARŞIYIZ
Üremede bir artışın olduğu ve kısırlaştırma faaliyetlerinde yeterli çalışmaların sağlanamadığının görüldüğünü belirten Gürer, “Özellikle erken saatlerde aracı olmadan işe ve okula gidenler, yaz saati kış saati uygulamasından vazgeçilmesi ile gün ağarmadan sokağa çıkanlar, servissiz okula giden çocuklar, sokak hayvanları ile yaşadıkları olumsuzluklar nedeniyle kamuoyu gündemine gelmektedir. 2020 yılında Mecliste kurulan komisyonda farklı partilerden vekillerin katılımı ile çözüm olarak Hayvan Hakları Fonu kurulması, belediyeler, emlak çevre vergileri ile şans oyunları ve kesilen idari para cezalarından yaratılacak fon ile etkin bir kısırlaştırma seferberliği başlatılması önerisi de bugüne kadar uygulamaya alınmadı. Sokak köpeklerinin belediyelerce toplanması, sahiplenilmesi, ardından 30 gün içinde sahiplenilmeyen köpeğin uyutulması yeni düzenlemede yer alacağı ifade ediliyor. Uyutma olayına CHP olarak karşıyız, ancak bu sorunun çözümü için de hayvanları yok etmeden kısırlaştırma başta olmak üzere yöntemler geliştirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Bu bağlamda bir fon oluşturulması ve bu kaynağın yalnızca bu amaçla kullanılması esas alınmalıdır. Bağış yolu ile toplanan paraların dahi yerine ulaştırmada sorunlu olduğu göz önüne alındığında, iktidarın bu bağlamda bağlayıcı ve kesin bir fon kullanım düzenlemesi oluşturması şarttır.” diye konuştu.
FON OLUŞTURULUP DESTEK SAĞLANSIN
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu yer almasına rağmen sahipsiz hayvanların bakımevi ve kısırlaştırılması ile ilgili düzenlemelerde istenen sonuca ulaşılamadığı ve nerede yetersiz kalındığı öncelikle sorgulanmalı ve buradan çözüme gidilmelidir. 5199 sayılı Hayvan Hakları Koruma Kanunu 6. maddesi şöyle der: "Sahipsiz veya güçten düşmüş hayvanların en hızlı şekilde yerel yönetimlerce kurulan veya izin verilen hayvan bakımevlerine götürülmesi zorunludur. Bu hayvanların öncelikle söz konusu merkezlerde oluşturulacak müşahede yerlerinde tutulması sağlanır. Müşahede yerlerinde kısırlaştırılan, aşılanan ve rehabilite edilen hayvanların kaydedildikten sonra öncelikle alındıkları ortama bırakılması esastır." Aynı şekilde korunmalıdır. Doğanı öldürmek değil, doğmasını engellemek yönünde düzenlemeler sağlanmalıdır. Kanunda kurallar konarken uyulmaması durumunda yaptırımlar da yer almalıdır. Bakımevi ve kısırlaştırmada belediyelere gereken destek sağlanıp oluşturulacak fondan aktarılacak kaynakla bu sorunu çözmeyen belediyeler için de zorunluluklar getirilmelidir. Nüfusu 25 bini aşan tüm belediyeler kısırlaştırma ünitesi ve bakımevi fon destekli sağlanmalıdır.” dedi.
SÜREÇ KAPSAMLI ÇALIŞILMA İLE ELE ALINMALI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Binlerce köpeğin bakılması önemli bir maliyet yarattığı da bilinmektedir. Bir köpek günde 400 gr mama ihtiyaç duymaktadır. Köpek başına sadece mama masrafı 16 bin lira civarındadır. Piyasada köpek maması 15 kg 600 TL civarındadır. Veteriner hizmetleri, hijyen koşulları oluşturulması ve diğer barınak giderleri maliyet artırıcı unsurlardır. Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ve il özel idareler de sürecin içinde olup belediye olmayan bölgelerde, köy ve kasabalarda sahipsiz sokak hayvanlarına yönelik faaliyetlere katılmalıdır. 18.000’den fazla yerleşim yerinde bağ, bahçe, ekin sürüsünü koruma amaçlı binlerce hayvan da var. Kırsaldan göç ve özellikle sürülerde satış bu hayvanları da ortada bırakıyor ve köpek sayısında önemli artışlar kırsalda da kontrolsüzlük ile yaşanıyor. Hafta sonu kullanılan hobi bahçeleri, sezonluk edinilen hayvanlar ve farklı nedenlerle hayvanları terk edenler de sorunun artmasında etkendir. Tarım ve Orman Bakanlığı da kısırlaştırma sürecinin içinde yer alması gereken diğer bir bakanlık olmalıdır. Kontrolsüz üretim ve hayvan ticaretinde kısırlaştırılmış hayvan zorunlu kılınmalıdır. Belli ırk ve cinslerin kontrolü sağlanmalıdır.
Merdiven altı cins hayvanların üretimi ve yurda kaçak hayvan sokulması, çocuklara karne hediyesi diye alınan cins hayvanların bir süreç içinde terk edilmesi bu sorunun farklı bir yönüdür. Kent merkezlerinden dağ, taş, ıssız alanlara köpek bırakılması, yol boylarında bakımsız ve ölüme terk edilmiş hayvanlar olarak rastlanır bir durum haline gelmiştir. Kendi bölgelerinden hayvanları başka bölgelere bırakmalar dahi görülür olmuştur. Kuduzun asıl taşıyıcısı olan kurt, çakal, sırtlan, yarasa vb. hayvanların bulunduğu alanlarda başıboş sokak hayvanlarının salınması soruna neden olmaktadır. Kuduz köpek ana kaynaklı bir sorun değildir.” şeklinde konuştu.
SEFERBERLİK MANTIĞIYLA KISIRLAŞTIRMA YAPILMALI
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer, “Bazı kentlerde yapılan hayvan barınaklarının yetersiz kalması, giderlerinin karşılanamaması, 1.393 belediyeden 1.200'ünde dahi bakımevi olmaması ve kısırlaştırma sağlanamaması, belediye dışı alanlarda terk edilen hayvanların kontrol dışı kalması da sorunu derinleştirmiştir. Sokak hayvanları için barınak yapılan yerlerde de sokakta hayvan varlığının azalmaması sorunun başka bir boyutudur. Bu arada kısırlaştırma amaçlı toplanan hayvanların bakımevi çevrelerine bırakılması doğanın dengesi açısından da yeni sorunlar yaratmakta ve bölgede bazı hayvanların yaşam alanları daralmaktadır. 1.393 belediyede bir günde bir veteriner hekim operasyon hazırlığı tamamlanmış yaklaşık 20 köpeği kısırlaştırabilir ve yılda 264 gün bu sürecin devamı ile kısırlaştırma gerçekleştirilmesi tüm sokak hayvanları için olası görülmektedir. Bu süreç bir seferberlik mantığı ile ele alınıp ülke genelinde her yerde aynı anda başlatılması sağlanmalıdır.
Sokak köpeklerinin hepsi aynı oranda saldırgan değildir. Sınırlı sayıda saldırgan hayvan sokaklardadır. Saldırgan sayılabilecek köpekler bakımevine alınırken, diğer sokak hayvanlarının kısırlaştırılması sağlanabilmeli, uyutma düşüncesinden vazgeçilmelidir. Yurda kaçak hayvan girmesi önlenmeli ve cins hayvanların da sokağa bırakılmasının önüne geçecek düzenlemeler getirilmelidir. Ayrıca sitelerde sınırlı hayvan barınakları sağlanarak hayvan edinimleri büyük kentler için ayrıca değerlendirilmesi düşünülebilir. Kısırlaştırma süreci yanında, başta okullar olmak üzere sokak hayvanlarının davranış biçimlerine yönelik eğitimler de verilmelidir. Veterinerler ve eğitmenler okullarda bu eğitimi sağlayabilir. Kış saati uygulamasına yeniden geçilerek gece karanlığında işe okula yaya gidişlerde yaşanan sorunlar bu yolla da azaltılabilir.”dedi.