SAĞLIK BAKANLIĞI'NIN GEÇİCİ GÖREVLENDİRME YÖNETMELİK İHLALLERİ SAĞLIK PERSONELİNİ TEHLİKEYE ATIYOR!
Sağlık Bakanlığı'nın geçici görevlendirme yönetmeliğini ihlal etmesi, sağlık personelinin hayatını tehlikeye atıyor. Sağlık Bakanlığı'nın bu duruma acilen çözüm bulması gerektiği çağrısında bulunan ve personelin haklarının korunmasının önemine dikkat çeken Sahim-Sen Başkanı Özlem Akarken, ‘‘İvedilikle bu ihlallerin araştırılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep ediyoruz.’’ dedi.
Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'nin geçici görevlendirme maddesi, personelin belirli sürelerle ve belirli koşullar altında geçici olarak görevlendirilebileceğini ifade ediyor. Ancak, son dönemde yaşanan olaylar ve kayıplar, bu yönetmeliğin ihlal edildiğini ve sağlık personelinin ağır şartlar altında çalışmak zorunda bırakıldığını gözler önüne seriyor.
Son günlerde yaşanan acı olayda, pratisyen hekimlerimizin ve geçici görevlendirmeye intikal ederken aracı kullanan şoförün hayatını kaybetmesi hepimizi derinden üzdü. Bu üzücü kayıplar, sağlık sistemimizde var olan ciddi sorunları tekrar gün yüzüne çıkarıyor. Dr. Sena Sakin'in geçici görevlendirmesinin Ocak 2024'ten beri devam ettiği iddia ediliyor. Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği'ne göre, re’sen yapılan geçici görevlendirme süresi bir mali yılda belli süreyi geçemeyeceğinden, bu durum yönetmeliğe açıkça aykırıdır.
‘‘Geçici Görevlendirmeler Fiziksel ve Psikolojik Yıpranmaya Neden Oluyor’’
Geçici görevlendirmeler, sağlık personelinin hem fiziksel hem de psikolojik olarak yıpranmasına neden oluyor. Çoğu zaman ulaşım kısıtlı, çalışma saatleri uyumsuz ve görev yerleri zorlu şartlara sahip olduğundan, bu durum personelin verimliliğini ciddi şekilde etkilediği belirten Özlem Akarken, "Geçici görevlendirmeler veya nöbetler nedeniyle personelimiz büyük zorluklarla karşılaşıyor. Nöbete giden personel, acil servis, çocuk, yoğun bakıma baktığı için son derece yoğun nöbetler geçiriyor. Çoğu görev yerinde ulaşım kısıtlı veya mesai nöbet saatlerine uygun vasıta bulunmuyor. Nöbet devir saatine veya mesai saatine zamanında yetişmek neredeyse imkansız hale geliyor. Dönüş yolculuğu da oldukça riskli olduğu için hastane aracı talep ediliyor ancak şoför olmadığı iddiasıyla bu talepler sıklıkla reddediliyor. Bu durum, personelimizin güvenliği ve sağlığı açısından kabul edilemez. Geçici görevlendirmelerde, sağlık personelinin mesai sonrası ertesi gün o yollardan dönmek zorunda kaldığı, çoğu yolların bozuk olması ve mevsim şartlarının zorlu olduğu dikkate alınmalıdır. Personele mesai bitimi ya da görevlendirmeye üç gün kala görevlendirme yazısı geliyor ve personelin eli kolu bağlanıyor, hiçbir şey yapılamıyor." dedi.
‘‘Sağlık Personelinin Sorunlarına Acilen Çözüm Bulunmalı!’’
Sağlık sistemimizdeki eksiklikler sağlık personelinin motivasyonunu ve verimliliğini her geçen gün düşürüyor. Deprem gibi doğal afetlerde bile personel zor şartlar altında görev yaparken, sorunlarına çözüm bulunmuyor. Akarken, bu durumu şu sözlerle ifade ediyor;
"Sorunların zerresinden kimsenin haberi yok diyemiyoruz. Herkes biliyor… Ancak bir sistem öyle ya da böyle dönüyor, dönüyor mu ona bakıyorlar. Yakın zamanda 11 ilimizde bir deprem felaketi yaşadık, canla başla çalıştı oradaki sağlık personeli. Peki sorunları çözüldü mü? Hayır, atamalarında bile sorun yaşadılar. Öldürülen, darp edilen, intihar eden sağlık personeli kimsenin umurunda değil…’’
‘‘Sayın Bakanımızı Acilen Harekete Geçmeye Davet Ediyoruz!’’
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya yönelik çağrıda bulunan Özlem Akarken, geçici görevlendirmelerin kanuna ve mevzuata uygun olup olmadığının acilen araştırılması gerektiğini vurguladı. Akarken, ‘‘Eğer kanuna aykırı bir geçici görevlendirme yapılmışsa bu tespit edilmelidir Eğer böyle bir şey varsa sözün bittiği yerdeyiz Unutulmamalıdır ki; ihmaller olmasaydı hekimlerimiz ve şoför olmak üzere o saatte o yolda bulunmayacak ve kaza geçirmeyerek, şu anda yaşıyor olacaklardı. Sağlık personelimiz zorunlu bırakılıp gidilen geçici görevlendirmelerde, istese de verimliliğinin en fazla yüzde 30’unu kullanabilmektedir. Aynı zamanda yol yoruyor,anne baba olanların okulda ki çocuğu kimin alacağı fikri yoruyor ,eve kaçta dönebilirim fikri yoruyor Nasıl döneceğim düşüncesi yoruyor, her kurumda farklı işleyiş olunca işleyişi bilmemek yoruyor, kapıda şikayet eden hastalar yoruyor, dönünce düşen geliri yoruyor, gerçek harcamanın yanına yaklaşamayan yol ücretleri yemek bedelleri yoruyor, nerede kalacağı yoruyor kısacası bedenen ruhen maddi ve manevi yoruluyoruz'' şeklinde konuştu.