Egemen Gazetesi Yazı İşleri Kadrosu, Orman Mühendisleri Odası Doğu Akdeniz Şube Başkanı ve Orman Yüksek Mühendisi Uğur Kara ile ekibini ziyaret etti. Bu özel ziyarette, orman yangınlarıyla mücadelede sahada olanların yaşadıkları zorluklar, orman yangınlarının nedenleri ve kamuoyunun yanlış bildiği birçok konu masaya yatırıldı. Başkan Uğur Kara, yangınlarla mücadelenin aslında ne denli zorlu bir süreç olduğunu ve bu sürecin vatan savunması kadar kritik olduğunu belirtti.

Orman Mühendisleri Odası Doğu Akdeniz Şube Başkanı Uğur Kara, ülkemizin birçok bölgesinde meydana gelen orman yangınlarına dikkat çekerek, bu felaketlerin yalnızca maddi zararlar değil, aynı zamanda insan hayatını da tehdit ettiğini vurguladı. Kara, "Öncelikle bu çıkan yangınlardan dolayı tüm milletimize ve devletimize geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Bu yıl da orman yangınlarında şehitler verdik. Orman Genel Müdürlüğü çalışanları olarak, bu acıyı derinden hissediyoruz. Şu an 250’nin üzerinde mesai arkadaşımız, bu uğurda şehit oldu" dedi. Kara, yangınlarla mücadeleyi, "vatan savunması" olarak nitelendirirken, bu mücadelenin ülkemizin geleceği için taşıdığı önemi bir kez daha gözler önüne serdi.

“KÜÇÜK BİR KIVILCIM, BÜYÜK BİR FELAKETE DÖNÜŞEBİLİR”
Yangınların çıkış nedenlerine değinen Kara, bu yangınların büyük çoğunluğunun insan eliyle meydana geldiğini belirtti. Kara, “Şu anda çıkan yangınların yüzde doksanının insan eliyle çıktığı söyleniyor, belki de daha fazlası. İhmal, kasıt, piknik ateşi, çoban ateşi, anız yangınları… Bu yıl Adana bölgemizde 117 adet anız yangını çıktı ve bunların yarısına yakını ormana sirayet etmek üzereyken söndürüldü. Ancak anız yangınları artık başlı başına bir sorun haline geldi. Küçük bir kıvılcım, düşük nem ve yüksek ısı koşullarında nereye kadar yayılabilir, kimse tahmin edemez. Hele ki rüzgârla birlikte ormana sıçrayan bir kıvılcım, büyük bir yangının başlangıcı olur” ifadeleriyle, bu konuda halkın bilinçlenmesinin önemine vurgu yaptı.

“ORMAN YANGINLARININ EN ÖNEMLİ NEDENİ PLANSIZ YAPILAŞMA”

Kara, orman yangınlarının bir diğer önemli nedeninin plansız yapılaşma olduğuna dikkat çekti. Adana ve Osmaniye illerinin orman yangınlarına karşı birinci derece hassas bölgeler olduğunu belirten Kara, bu alanların yüzde 45’inin ormanlık alanlardan oluştuğunu söyledi. “Kızılçam ormanlarının yangınları artırdığı söyleniyor, ancak bu, popülist bir yaklaşımdan öteye geçmez. Bu tür, Akdeniz iklimine en uygun ağaç türüdür. Doğal sürecin bir parçasıdır” diyen Kara, asıl sorunun insan popülasyonunun artması, doğaya olan talebin yoğunlaşması ve plansız yapılaşma olduğunu belirtti. “İnsanlar doğaya kaçmak istiyor, ancak bu da orman yangınları riskini artırıyor” dedi.
“YANGINLARLA MÜCADELEDE BU YIL BAŞARILIYIZ, AMA TEHLİKE GEÇMİŞ DEĞİL”

2024 yılında Adana’da 76 adet orman yangını çıktığını açıklayan Kara, bu yangınlarda toplam 127 hektar orman alanının zarar gördüğünü belirtti. Kara, "Bu bizim için sevindirici. Tehlike arz eden yangınlar, etkin müdahalelerle kontrol altına alındı. Adana Valiliği bünyesinde oluşturulan AFAD Koordinasyon Kurulu, yangınlara hızlı ve etkili müdahale etmemize olanak tanıdı. Valiliğin yönettiği bu organizasyonla yangın alanlarına en kısa sürede müdahale edebildik" dedi. Ancak Kara, riskin hâlâ devam ettiğini belirterek, "Sıcak havalar sürüyor, önümüzdeki Eylül ve Ekim ayları da sıcak geçeceği ve nemin düşük olacağı tahmin ediliyor. Biz yine tetikte beklemeye devam ediyoruz” ifadeleriyle, dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

“PLANSIZ YAPILAŞMA YANGINLARLA MÜCADELEYİ ZORLAŞTIRIYOR”

Kara, orman yangınlarıyla mücadelede en büyük zorluğun plansız yapılaşma olduğunu vurguladı. “Ormanlar içerisindeki köyler, yaylalar ve plansız yerleşimler yangınlarla mücadeleyi zorlaştırıyor. Yangın çıktığında önce insanları ve mal varlıklarını korumak zorundayız. Bu da orman yangınlarına müdahale sürecinde gecikmelere yol açabiliyor” dedi. Kara, yangınlarla mücadelede insanların yaşam alanlarını korumanın birinci öncelik olduğunu belirterek, “Ormanları yeniden ağaçlandırabiliriz, ancak insan hayatını geri getiremeyiz” dedi.

“ATEŞ SAVAŞÇILARI: GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLAR”
Yangınlarla mücadelede görev alan orman işçilerini ve memurları "ateş savaşçıları" olarak nitelendiren Kara, bu kahramanların zor şartlar altında, büyük bir özveriyle çalıştıklarını belirtti. “Onlar yangınlarla savaşan, görünmeyen kahramanlar. Ancak, maalesef orman yangınları esnasında öncelik insan canı ve malı olunca, bazen ormanlara müdahalede gecikmeler yaşanabiliyor. Bu da bizim mücadelemizi zorlaştırıyor” dedi.

 “YANGINLA MÜCADELE KONUSUNDA ÇOK ÜST SEVİYEDE DONANIMA SAHİBİZ”
Başkan Uğur Kara, Adana Orman Bölge Müdürlüğü’nün orman yangınlarıyla mücadeledeki üstün donanım ve teknik kapasitesini vurguladı. Kara, “Yangınla mücadele konusunda çok üst seviyede donanıma sahibiz” diyerek, bölge müdürlüğünün yangınlarla başa çıkma kapasitesine dair önemli bilgiler paylaştı. Kara, Adana Orman Bölge Müdürlüğü bünyesinde bulunan 4 adet helikopter ve 3 adet insansız hava aracı (İHA) ile yangınlara karşı hızlı ve etkili bir mücadele yürütüldüğünü belirtti. Kara, "İHA'larımız 7/24 havada ve termal kameralarla sürekli olarak ormanları tarıyor. Bu sayede, en uzak ve ücra köşedeki bir yangını bile anında tespit edebiliyoruz. Yangın çıktığı anda bilgi alıp, en hızlı şekilde müdahale edebiliyoruz" dedi. Kara ayrıca, bölgedeki herhangi bir yangına müdahale edilmemiş bir durumun olmadığını vurguladı.
“GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLAR: YER-KARA EKİPLERİ”

Uğur Kara, yangınla mücadelede hava araçlarının yangını tamamen söndürmediğini, ancak yangının hızını azaltmaya yönelik kritik bir rol oynadığını belirtti. Yangını söndüren asıl gücün yer-kara ekipleri olduğunun altını çizen Kara, "Bu mücadeleyi asıl kazananlar, yangın sahasında canla başla çalışan görünmeyen kahramanlarımızdır. Orman mühendisinden, orman muhafaza memuruna, yangın işçisine kadar herkes bu savaşın gerçek askerleridir" dedi. Kara, bu ekiplerin, dağcıların bile zorlanacağı noktalara ulaşarak, sırtlarında ağır ekipmanlarla yangının önüne geçtiklerini söyledi.

ULUSAL VE ULUSLARARASI EĞİTİM FAALİYETLERİ

Yangın Şube Müdürlüğü'nün ulusal ve uluslararası yangın eğitimlerinde de aktif rol aldığını belirten Kara, "Türkiye'de Antalya'da bulunan Uluslararası Yangın Eğitim Merkezimizde, Güney Afrika, Orta Asya ve Avrupa ülkelerinden gelen uzmanlara eğitim veriyoruz" dedi. Türkiye’nin yangınla mücadele konusundaki tecrübelerini dünya ile paylaştığını ifade eden Kara, Fransa ve Almanya gibi ülkelerden sıkça yardım talepleri aldıklarını söyledi.

TOPLUMDA BİLİNÇLENDİRME VE YANLIŞ BİLGİLERİN DÜZELTİLMESİ

Kara, orman yangınlarına karşı toplumda yanlış bilinen bazı konuları da düzeltti. "Toplumda itfaiye olarak bilinen araçlar aslında 'arazöz' dediğimiz orman yangın söndürme araçlarıdır" diyen Kara, bu araçların yanı sıra su ikmal araçları, dozerler, greyderler ve hizmet araçlarının yangınla mücadelede kritik bir rol oynadığını belirtti. Toplamda 451 kara aracı ve 1250 kişilik bir ekip ile yangınlara müdahale ettiklerini ifade eden Kara, bu ekiplerin yalnızca büyük yangınlarda bir araya geldiğini, bunun da ciddi bir durumun göstergesi olduğunu söyledi.

GENÇ NESİLLERİN BİLİNÇLENDİRİLMESİ VE 'YEŞİL VATAN'

Orman yangınlarıyla mücadelenin sadece yangın söndürmekle sınırlı olmadığını belirten Uğur Kara, genç nesillerin bilinçlendirilmesi için çeşitli kampanyalar ve eğitimler düzenlediklerini belirtti. "Yeşil vatan" kavramının toplumda yer etmesi için çalışmalar yaptıklarını ifade eden Kara, "Çocuklarımıza ormanların önemini öğretmek için okullarda eğitimler veriyoruz, fidan dikme etkinlikleri düzenliyoruz ve kamuoyunu bilgilendiriyoruz" dedi.

 “ORMAN YANGINLARIYLA MÜCADELE SİYASET ÜSTÜDÜR”
Uğur Kara, yangınla mücadelenin topyekûn bir savaş olduğunu ve bu savaşta herkesin elini taşın altına koyması gerektiğini vurguladı. 2021 yılında bölgede yaşanan büyük yangınları hatırlatarak, "Allah o günleri bir daha yaşatmasın" temennisinde bulundu. Ayrıca orman yangınlarıyla mücadelenin siyasetin üzerinde bir konu olduğuna dikkat çeken Kara, “Herkesin bir siyasi görüşü vardır ancak orman yangınlarıyla mücadele siyaset üstü bir meseledir. Kamuoyunda itfaiye alınacakmış, devlet izin vermemiş gibi yanlış algılar var. İtfaiye şehirlerde, yerleşim alanlarında gerekli, ancak orman yangınlarına karşı etkili olacağı yönündeki düşünceler doğru değil” dedi. Kara, orman yangınlarıyla mücadelede asıl önemli olanın yangın işçileri olduğunu, itfaiyecilerin görev ve donanımlarının farklı olduğunu belirtti.

GÖRÜNMEYEN KAHRAMANLAR: "MOTİVASYONA İHTİYACIMIZ VAR"

Kara, yangınla mücadele edenlerin çoğunlukla görünmeyen kahramanlar olarak bilindiğini, ancak bu insanların varlığının ve yaptıkları işin öneminin daha çok bilinmesi gerektiğini ifade etti. “Biz ismimizin bilinmesini istemiyoruz, ama yangınla mücadele edenlerin varlığı bilinsin. Ateşle savaşan, hayatını riske atarak mücadele eden kahramanlar olarak motivasyona ihtiyacımız var” dedi. Yangınla mücadelede çalışanların zorlu koşullarda görev yaptığını, yangının bitiş zamanına kadar ailelerine bile dönüş saati hakkında bilgi veremediklerini anlattı.

“YANGINLA MÜCADELEDE EKSİKLİK İNSAN GÜCÜ”

Orman yangınlarıyla mücadelede asıl eksikliğin insan gücü olduğunu belirten Kara, “Hava araçları değil, insan gücü eksikliğimiz var. Yangınlar insan gücüyle söndürülüyor ve bu alanda yeterli sayıda personelimiz yok. Türkiye genelinde örneğin 5 bin yangın işçimiz varsa, bu sayının 15 bine çıkarılması gerekiyor” dedi. Yangın işçilerinin değerinin ölçülemez olduğunu vurgulayan Kara, kurtarılan her ağacın yalnızca yerel çevreye değil, tüm dünyaya hizmet ettiğini ifade etti.

YANGIN GÖNÜLLÜLÜĞÜ: ADANA’DA 2.500 GÖNÜLLÜ

Yangın esnasında destek olmak isteyen vatandaşlar için Orman Genel Müdürlüğü’nün “yangın gönüllülüğü” eğitimi başlattığını belirten Kara, Adana’da 2 bin 500’e yakın yangın gönüllüsü olduğunu söyledi. Bu gönüllülerin 52 saatlik bir eğitimden geçtikten sonra sertifikalandırıldığını ve yangın esnasında bilinçli bir şekilde görev alabileceklerini açıkladı. Kara, Orman Mühendisleri Odası olarak da 40 yangın gönüllüsü orman mühendisini sertifikalandırdıklarını belirtti. Bu organizasyonun yangınlarla mücadelede çok önemli olduğunu söyleyen Kara, “Bu gönüllülerden timler oluşturulacak ve biz Orman Mühendisleri Odası olarak bu timlere lojistik destek vereceğiz. Ateşe su sıkan değil, ateşe su sıkana yardım eden pozisyonda görev alacak şekilde hazırız” dedi.