"EMEKLİLER, ADALETSİZLİĞİN KURBANI OLDU!"
Emekliler Dayanışma Sendikası Adana Bölge Temsilciliği ve İnsan Hakları Adana Şubesi, 1 Ekim Dünya Yaşlılar Günü nedeniyle “Yaşlılık Politikaları ve Emeklilikte Yaşlılıkta Sağlıklı Yaşam” konulu bir söyleşi düzenledi. Salman-ı Pak Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğe çok sayıda emekli, sivil toplum kuruluşu (STK) ve dernek temsilcisi ile vatandaş katıldı. Moderatörlüğünü EDS Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Tek’in üstlendiği söyleşide, Adana TTB Halk Sağlığı’ndan Dr. Nureddin Özdener, Adana İHD Yaşlı Hakları Komisyonu Üyesi Sosyal Hizmet Uzmanı Belgin Işık ve EDS Genel Başkanı Mahinur Şahbaz konuşmacı olarak yer aldı. Dr. Özdener, “Emeklilikte yaşlılıkta sağlıklı yaşam” konusunda dikkat çekici bir sunum gerçekleştirdi.
“EMEKLİLER YOKSULLUĞA MAHKUM EDİLİYOR”
Söyleşinin açılışında konuşan Moderatör Yusuf Tek, emeklilerin, işçilerin, kamu çalışanlarının ve çiftçilerin sistematik bir şekilde yoksullaştırıldığını belirtti. Tek, “Açlığa ve yoksulluğa mahkum ediliyoruz. Yoksulluk dayanılmaz boyuta ulaştı. Toplumsal yaşamda en mağdur edilen kesimlerin başında emekliler ve yaşlılar olarak bizler varız. Her gün dünden daha kötüye gidiyoruz; bunu fark etmek ve fark ettirmek zorundayız. Örgütlü bir güç olarak kazancımıza sahip çıkmaktan başka yolumuz yok!” ifadelerini kullandı.
EMEKLİLERİMİZ İÇİN “EZİYET YILI”
Emekliler Dayanışma Sendikası Merkez Yönetim Kurulu tarafından hazırlanan bildiride, 1 Ekim’in “Dünya Yaşlılar Günü” olmasının yanı sıra, bu günün “Yaşlılarla Dayanışma Günü” olarak kabul edilmesi gerektiği vurgulandı. Bildiride, Birleşmiş Milletler’in yaşlıların sağlıklı ve refah içinde yaşamaları için dikkat çektiği konular hatırlatılarak, emeklilik statüsünün önemine değinildi. “2024 yılı, ‘Emekliler Yılı’ değil, ‘Emeklilere Eziyet Yılı’ olmuştur,” denildi.
SOSYAL GÜVENLİK REFORMU: GÜVENCESİZ GELECEK
Bildiride, iktidarın son 22 yılda gerçekleştirdiği Sosyal Güvenlik Reformu’nun emekliliği esnek, kuralsız ve güvencesiz hale getirdiği ifade edildi. “Yaşlılığın güvencesi olan kamu emekliliği hakkımız yok edildi. Toplum olarak gelir dağılımındaki adaletsizliğin, haksızlığın ve hukuksuzluğun mağduru olduk. Yaşlılara yönelik resmi ve toplumsal bakış açısı, bizleri daha fazla mağdur etmektedir,” denildi. Ayrıca, örgütlenme hakkının kısıtlandığı ve emeklilerin bağımsız bir tavır geliştirmelerinin engellendiği vurgulandı.
"HAKLARIMIZA SAHİP ÇIKMALISINIZ!"
Sosyal Güvenlik Sistemi’nin, şirketlerin çıkarını değil, çalışan ve emeklilerin haklarını koruyan bir yapı olarak yeniden düzenlenmesi gerektiği belirtildi. Emeklilerin yaşadığı sorunların yalnızca geçici çözümlerle değil, kalıcı yasalarla ele alınması gerektiği dile getirildi. Yerel yönetimlerin, emeklilerin sorunlarını çözmek adına barınma, sağlık ve bakım hizmetleri gibi alanlarda programlar uygulaması gerektiği ifade edildi. Ayrıca, yaşlı hastanelerinin kurulması ve yaşlıların ailelerine bırakılmayan bir devlet politikası benimsenmesi çağrısı yapıldı.
"YAŞLILAR GEÇMİŞ VE GELECEK ARASINDAKİ KÖPRÜDÜR"
Bildirinin sonunda, “Yaşlılarımız, geçmişle gelecek arasındaki köprümüzdür, köprülerimizi yıkmayalım! Ben değil, biz diyen; bireysel değil, toplumsal düşünen bir anlayışla sosyal güvenlik sisteminin yeniden düzenlenmesini istiyoruz. Taleplerimizin takipçisiyiz. Herkese sağlıklı yaşama ve yaşlanmalar diliyoruz!” denildi.