“ADANA BETONLAŞIYOR, NEFES ALAMIYORUZ”

Adana, giderek artan betonlaşma ile karşı karşıya. TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, şehirdeki yeşil alanların alarm verici şekilde azaldığını ve kişi başına düşen yeşil alan miktarının 1 metrekareden bile az olduğunu açıkladı. Çak, “Bu kadar yoğun yapılaşma ve betonun olduğu Adana'da, neredeyse nefes alamaz hale geldik” dedi. Çak, Adana'daki mevcut yeşil alanların kafeler, büfeler ve çeşitli işgallerle verimli bir şekilde kullanılmadığını belirtti. “Bu alanlar, halkın ihtiyaçlarına cevap vermek yerine, ticari faaliyetlerin merkezi haline geldi. Dolayısıyla, şehirdeki yeşil alanlar giderek azalıyor” ifadelerini kullandı.

“YEŞİL ALANLAR KAFE VE BÜFELERLE İŞGAL EDİLDİ”

Başkan Hıdır Çak, Egemen Gazetesi’ne verdiği özel röportajda, Adana’da kişi başına düşen yeşil alan miktarının 1 metrekarenin altında olduğunu hatırlatarak, mevcut alanların da doğru şekilde kullanılmadığını söyledi. “Avrupa’da standartlara göre kişi başına düşen yeşil alan miktarı 10-15 metrekare iken, Adana’da bu miktar neredeyse bir sandalye büyüklüğünde. Mevcut yeşil alanlarımızın bile üzerine kafeler, büfeler ve çeşitli işgaller yapılıyor, bu da bu alanları verimsiz hale getiriyor” ifadelerini kullandı.

“İMAR PLANLARI YEŞİL ALANLARIN ÖNÜNDE ENGEL”

Adana’daki yoğun yapılaşma ve betonlaşmanın imar planlarının yapılış ve uygulanış şekliyle yakından ilişkili olduğunu belirten Çak, özellikle Seyhan ve Yüreğir bölgelerinde yeşil alanların ciddi oranda azaldığını vurguladı. “İmar planlarında yeşil alanlar ve parklar gösterilse bile, pratikte bu alanlar ya işgal ediliyor ya da yeterince verimli kullanılmıyor. Bu nedenle Adana’da kişi başına düşen yeşil alan miktarı refüjler ve kavşaklardaki yeşil alanlar dahil edilse bile çok düşük seviyelerde kalıyor” diye konuştu.

“YEŞİL ALAN VE SOSYAL DONATI İHTİYACI ACİL”

Hıdır Çak, Adana’daki yeşil alan yetersizliğinin yanı sıra sosyal donatı alanları, spor kompleksleri ve oyun alanlarının da ciddi bir eksiklik olduğunu belirtti. “İmar planlarımızı gözden geçirerek yeşil alanların miktarını artırmalıyız. Şehrimizde bu kadar betonun egemen olduğu bir ortamda, iklim değişikliği ve kriziyle mücadele ederken yeşil alanlarımızın korunması her zamankinden daha önemli hale geldi” dedi.

 “NEFES ALACAK YERİMİZ KALMADI”

Çak, yeşil alanların azalmasının sadece şehir estetiğini değil, aynı zamanda halk sağlığını da olumsuz etkilediğini söyledi. “Bu kadar betonlaşmanın egemen olduğu bir Adana’da neredeyse nefes alamaz hale geldik. Parklarımızı, bahçelerimizi ve yeşilimizi koruyalım. Şehrimizde bu yeşil alanlara her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var” diyerek yetkilileri uyardı.

“YEŞİL ALANLARIN KORUNMASI ŞART”

Adana’da yeşil alanların korunması ve artırılması için acil adımlar atılması gerektiğini belirten Hıdır Çak, “Yeşil alanları ve parkları yalnızca imar planlarında değil, gerçek hayatta da korumalı ve geliştirmeliyiz. Aksi takdirde Adana, betonlaşmanın içinde boğulmaya devam edecek” ifadeleriyle çağrısını yineledi.

“ADANALININ TEK NEFES ALDIĞI BÖLGE BETONA TESLİM EDİLDİ"

Hıdır Çak, Göl Mahallesi'nde yürütülen kentsel dönüşüm projesi ile ilgili de Egemen Gazetesi’ne çarpıcı açıklamalarda bulundu. Adana'nın önemli nefes alanlarından biri olan Menderes Bulvarı ve Sevgi Adası'na bu kadar yakın bir bölgenin yoğun yapılaşmaya maruz kalmasını eleştiren Çak, "Adanalının ihtiyacı olan bu muydu?" diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

"MENDERES BULVARI VE SEVGİ ADASI CİVARI YOĞUN YAPILAŞMAYA MARUZ BIRAKILDI"

Başkan Hıdır Çak, Göl Mahallesi'nde yapılan kentsel dönüşümün, kentin nefes aldığı nadir bölgelerden birine zarar verdiğini belirtti. Bölgedeki yoğun yapılaşmanın yanlış olduğunu ifade eden Çak, "Adanalının tek nefes aldığı bu bölgenin bu kadar yoğun bir yapılaşmaya ihtiyacı var mıydı? Bunu sormamız gerekiyor" dedi. Çak, Göl Mahallesi'nin yeşil dokusu ve konumu itibariyle Adana'nın önemli bir dinlenme ve yeşil alanı olduğunu, bu alanların betona teslim edilmemesi gerektiğini vurguladı.

“KENTSEL DÖNÜŞÜM MÜ, BETONLAŞMA MI?”

Adana'nın kentsel dönüşüme ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Çak, birçok mahallenin bu tür projelere ihtiyaç duyduğunu kabul etti. Ancak Göl Mahallesi’nde yapılan dönüşümün, asıl amaç olan kent dokusunu iyileştirmekten ziyade yoğun betonlaşmaya yol açtığını söyledi. Çak, "333 hak sahibinin bulunduğu bu kısmen ağaçlıklı bölgede, 333 konut yapıldıktan sonra 50 dönümlük bir alan daha bulunarak, bölgenin Menderes Bulvarı'na ve Sevgi Adası'na bu kadar yakın bir mesafede betona boğulmasını anlamak zor" dedi.

“İKİNCİ ETAP YAPI VE YOĞUNLUK ARTIŞI ELEŞTİRİ KONUSU”

Hıdır Çak, Göl Mahallesi'ndeki kentsel dönüşüm sürecinde ikinci etapta uygulanan hasılat paylaşımı yöntemine dikkat çekti. İlk etapta TOKİ tarafından hak sahipleri için yapılan projeye ihtiyaç olduğunu kabul eden Çak, ikinci etapta yoğun yapılaşma artışına karşı çıktı. Çak, "İkinci etaptaki yapı yoğunluğu, bu bölgenin nefes almasını engelliyor. Beton blokların, rezidansların yapıldığı ve ticarete açılan bodrum ve asma katların olduğu bu bölge, Adana’nın ihtiyacı olan kentsel dönüşüm modeli değil" dedi.

 “ADANALININ NEFES ALDIĞI BÖLGEYE YAPILMASI GEREKEN BU MUYDU?"

Adanalının sadece nefes aldığı bu bölgeye böyle bir yoğun yapılaşmanın yapılmasını eleştiren Çak, "Menderes Bulvarı'na bu kadar yakın, Sevgi Adası'na bu kadar yakın bir bölgenin bu denli yapılaşmaya maruz kalması kabul edilemez. Burada regülasyon alanına bu kadar yakın bir yapılaşmanın yapılmasını beklemezdim" diyerek tepkisini dile getirdi.

“KENTSEL DÖNÜŞÜMDE HASSASİYET ŞART”

Hıdır Çak, Adana’nın kentsel dönüşüm projelerinde daha dikkatli ve hassas olunması gerektiğini belirtti. Çak, "Kentsel dönüşüm şart ama doğru ve sürdürülebilir olmalı. Adana'nın nefes aldığı bu bölgeleri betona boğarak kentsel dönüşüm yapılmaz. Yeşil alanlar korunmalı ve şehir halkına uygun yaşam alanları sunulmalı. Aksi takdirde Adana, nefes alamayan bir beton kentine dönüşecek" diyerek, yetkilileri bu durumu yeniden gözden geçirmeye çağırdı.

"600 BİN KONUT SÖZÜNÜN SADECE %15-20’Sİ GERÇEKLEŞTİRİLDİ"

Hıdır Çak, deprem bölgelerindeki konut yapım sürecine dair önemli açıklamalarda bulundu. Hükümetin, depremden hemen sonra 2 yıl içinde 600 bin konut yapacağı sözünü hatırlatan Çak, geçen bir yıla rağmen bu oranın yalnızca %15-20 seviyesinde kaldığını ve sürecin çok yavaş ilerlediğini vurguladı. Özellikle Kahramanmaraş ve Hatay’da hala çadırlarda ve konteynerlerde yaşam mücadelesi veren depremzedelere öncelik verilmesi gerektiğini belirtti.

“KONUT YAPIM SÜRECİ ÇOK YAVAŞ İLERLİYOR"

Başkan Hıdır Çak, depremden bu yana konut yapım sürecinin istenilen hızda ilerlemediğini dile getirerek, şu an gelinen noktada hükümetin verdiği sözlerin çok gerisinde kalındığını kaydetti. “İktidar, depremin hemen ardından 2 yıl içinde 600 bin konut yapacağını açıkladı. Ancak depremden bir yıl sonra geldiğimiz noktada, bu oranın yalnızca %15-20 seviyelerinde olduğunu görüyoruz” dedi. Çak, mevcut hızla konut yapım sürecinin 4-5 yıl daha devam edeceğini belirterek, süreçte mağduriyetlerin arttığını ifade etti.

“İNSANLAR HALA ÇADIR VE KONTEYNERLERDE YAŞAM SAVAŞI VERİYOR”

Özellikle Kahramanmaraş ve Hatay gibi depremden en çok etkilenen bölgelerde çok sayıda insanın hala çadırlarda ve konteynerlerde yaşamak zorunda kaldığını vurgulayan Çak, “Deprem bölgelerinde konut yapımı gerçekleştiriliyor, ihaleler yapılıyor. Ancak gelinen noktada hala çok sayıda insan çadırlarda ve konteynerlerde yaşam savaşı veriyor. Kahramanmaraş ve Hatay’da bu durum çok belirgin. Depremzedeler için daha hızlı ve öncelikli adımlar atılması gerekiyor” diye konuştu.

"YER SEÇİMLERİ VE BİNA YAPIM SÜREÇLERİNDE DİKKATLİ OLUNMALI"

Çak, yapılacak konutlarla ilgili hem yer seçimlerinin hem de bina yapım süreçlerinin dikkatli yürütülmesi gerektiğini söyledi. Depremzedelerin mağduriyetini gidermek adına süreçte hız kazanılması gerektiğini vurgulayan Çak, “Bu kadar büyük bir felaketin ardından yapılacak konutlarla ilgili olarak yer seçimlerinde hassas davranılmalı. Vatandaşlarımızın bir an önce güvenli ve sağlıklı konutlara kavuşması için hızla çalışılması gerekiyor. Ancak bu çalışmaların sürdürülebilir ve güvenli olması da büyük önem taşıyor” dedi.

"ÇADIR VE KONTEYNERDE KALAN VATANDAŞLARA ÖNCELİK TANINMALI"

Çak, özellikle hala çadırlarda ve konteynerlerde yaşam mücadelesi veren depremzedelere öncelik tanınması gerektiğini belirtti. “Depremzedeler uzun zamandır çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürüyorlar. Öncelikle bu insanların barınma ihtiyaçlarının karşılanması gerekiyor. Yapılacak konutlarda bu vatandaşlarımıza öncelik verilmelidir. Aksi takdirde mağduriyetler artarak devam edecek” diyerek, yetkililere çağrıda bulundu.

“KONUT SÖZÜ YERİNE GETİRİLMELİ”

Depremzedelerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için konut yapım sürecinin hızlanması gerektiğini belirten Hıdır Çak, “600 bin konut sözü verilmişti, ancak şu an bu sözün yerine getirilmesinde ciddi bir yavaşlama var. Hükümet, bu konuda daha hızlı adımlar atarak depremzedelerin mağduriyetini gidermelidir” diye konuştu.